Bölüm 176: Felaket Getiren Saçak Tuğlası (2)

En sonunda Antik Aziz büyük bir baş ağrısı ile birlikte Evren Kesesini çıkardı. Accak Yedi Gelişimli Kader Hapını aldığı için oldukça memnundu.

Yaşlı Simyacı Su Xiu'nun gerçekten yetenekleri vardı. O kesinlikle büyük bir simyacıydı. Bu nedenle onun fiyatları akıl almaz olsa da bu ticaret iyiydi.

Li Qiye bu tezgahı geçerken adımlarını durdurmadan edemedi. Tezgahın üstündeki bir eşya dikkatini çekmişti. Bu eşya tezgahın en göz alıcı yerine konuşmuştu ve üzerinde Ata Yadigarı Hazine Satışı. Yazıyordu.

Eğer bu bir ata yadigarı hazine ise herkes bunu incelerdi. Ancak kimse bu eşyanın fiyatını sormamıştı. Nedeni ise basitti bu eşya sadece bir parça saçak tuğlası idi.

(Ç.N: Saçak tuğlası: İnşaatlarda çatılarda kullanılan tuğlalar.)

Bu saçak tuğlası gri idi ve oldukça kaba bir üründü. Diğerleri bunun eski bir çatından alınıp alınmadığını bile sormuştu.

Eğer bu kırık tuğla parçası atasal bir hazine ise bu dünyada birçok aile hazinesi olmalıydı.

Yaşlı Simyacı Su Xiu bu tezgahı özellikle bu konuma koymuştu ve ata yadigarı eşyasını satmak istiyordu ama bu nedenle ruhsal ilaç almak için gelen kişiler bile ona garip şekilde bakıyordu. Hatta şu şekilde soranlar bile vardı: "Böyle bir şey gerçekten bir aile hazinesi mi?"

"Heh, kesinlikle ailemizin yadigarı, sahte değil." Yaşlı Simyacı Su Xiu gülümsedi ve sordu: "Dao Arkadaşım onu almak istiyor mu?"

"Ben hasta falan mıyım Kırık bir tuğla parçasını alıp ne yapacağım?" Kızgın bir müşteri Yaşlı Simyacı Su Xiu'ya söyledi.

Bu sözler kafasını her zaman alçak tutan kızın aniden kasılmasına neden oldu.

Diğerleri bu kırık tuğlayı küçümsüyordu ve çoğu bu yaşlı adamın komiklik yapmaya çalıştığını düşünüyordu. Ancak Li Qiye bu saçak tuğlası ile gerçekten ilgiliydi.

Li Qiye tuğlayı aldı ve dikkatlice kontrol etti. Sanki bu tuğlaya dünyadaki nadir bir hazine gibi davranıyordu.

Elindeki tuğlayı dikkatlice analiz etti. Tek bir detayı bile kaçırmak istemiyor gibiydi.

"Hehe, bu kardeşim bilgili. Kesinlikle meşale kadar parlak sezgilerin var." Yaşlı Simyacı Su Xiu Li Qiye'nin daha gelmeden önce bu tuğla ile ilgilendiğini fark edip yüksek sesle konuşu: "Görünüşe göre kaderinde bu hazine var, acele edip al onu."

Li Qiye dikkatlice bakmaya devam etti ve ardından simyacıya dönüp sordu: "Bu senin ailenin hazinesi mi?"

"Hehe, değil. O benim öğrencimin aile hazinesi." Yaşlı Simyacı Su Xiu yanındaki genç kızı çekti ve konuştu: "Şaşkın Kız, hazine sezgisi olan birini bulduk, bir konuğumuz aile hazineni almak istiyor."

Kız kafasını kaldırdığında herkesin gözleri parladı. Önlerindeki bu kız Shuangyan ve Baojiao'ya denk olmasa da dağların ve nehirlerin karışmasına neden olacak bir auraya sahipti. Gözlerine bakıldığında birisi doğrudan ruhsal enerji ile karşılaşıyordu. Bu gözler sanki konuşmayı ve kalplerin en derinliklerine bakabilmeyi başarıyor gibiydi.

Kızın cildi solgundu ve gri elbise giymişken en ufak makyaj yapmamıştı, sanki bir çiftçi kızıydı ama ruh enerjisi yine de göz dağı veriyordu.

"Bu senin aile hazinen mi?" Li Qiye bu kıza bakı ve sordu.

Kız bir şey demeden ruhsal göz dağı veren gözleri ile Li Qiye'ye baktı ve ardından nazikçe onayladı.

"Soyadın Wu mu?" Konuşmayı bitirdikten sonra genç kızın her hareketini yoğunca inceledi.

Bunu duyan genç kız bir anlığına kasılırken ruhsal gözleri de Li Qiye'ye kilitlendi. Soyadını doğru tahmin etmişti ve Li Qiye'de kızın tepkisini gördüğünde bunu anlamıştı.

Shuangyan ve Baojiao ise birbirlerine bakmadan edemedi. Gerçek şu ki nasıl bakarlarsa baksınlar bu saçak tuğlası hakkında özel bir şey göremiyorlardı. O özel bir şeyi olmayan bir tuğlaya benziyordu.

Ancak Li Qiye'ye de böyle basit bir tuğlaya önem verdiği için kendince bir nedene sahip olduğuna inanıyorlardı.

"Bu gerçekten bir tarikatın hazinesi." Li Qiye tuğlaya birkez daha baktı ve nazikçe onayladı.

"Sadece bir aptal kırık bir tuğlayı hazine olarak düşünür." O anda soğuk bir burundan soluma sesi duyuldu ve Leng Chengfeng ileri çıkarak soğukça güldü.

Onun buraya gelme nedeni işleri Li Qiye için zorlaştırmaktı.

Ani ortaya çıkışı Shuangyan'ın kaşlarını çatmasına neden oldu. Chengfeng'in Li Qiye'ye olan çekememezliğini biliyordu. Aslında Li Qiye için endişelenmiyordu. Ona göre Chengfeng'in onu provoke etmesi ölümünü arzulaması ile aynı şeydi. Ancak aynı tarikatın öğrencileri olduğundan ölmesini de istemiyordu. Ancak eğer Chengfeng kendi cehennemine gitmeye devam ederse kimse onu kurtaramazdı.

Li Qiye ona bakış atmak için çok tembeldi. Kıza baktı ve sordu: "Eğer bu senin aile hazinense neden satıyorsun?"

Kız sessizleşti ve Li Qiye'nin sorusunu cevaplamadı. Bu sırada yanındaki Yaşlı Simyacı Su Xiuo gülümsedi ve konuştu: "Benim Şaşkın Kızım oldukça şanssız. Sağlık sorunları var ve tedavi etmek için paraya ihtiyacı var. Bu nedenle aile hazinesini satmaktan başka şansı kalmadı."

"Durum buysa satmana şaşmamalı." Li Qiye kıza baktı ve başıyla nazikçe onayladı.

"Bu hatalar ile dolu eski bir tür hikaye, sadece bir aptal buna inanır." Chengfeng dudak büktü ve konuştu: "Haha, sen paraya ihtiyacın olduğundan mı aile hazineni satıyorsun? Ve bu hazine de kırık bir tuğla parçası mı? Bu hikayeye sadece bir aptal inanır."

Chengfeng'in sözleri kızın yüzünü kızarttı ve yaşlı simyacının da ifadesi battı. "Eğer bu Dao Arkadaşım almak isteyemiyorsa burada durup saçmalamasına gerek yok. Benim tıb tezgahım üç milyon yıldan daha uzun süredir altın mühre sahip! Biz sadece iyi şeyler satarız!"

"Hmoh..." Simyacının sözlerinin karşısında Chengfeng soğukça burnundan soludu ve ardından konuştu: "Pekala, onu alacağım!"

"Unutma ilk ben seçtim." Li Qiye aslında kızgın değildi. O noktada neşeyle Chengfeng.'e doğru gülümsedi ve konuştu.

"Sadece sen mi?” Chengfeng Li Qiye'nin sözlerine uyuz oldu. Kalbinde dudak büktü ve simyacı ile konuştu: "Tuğlanın fiyatı ne? Bu genç Asil onu istiyor. Ne verirse iki katını vereceğim!"

Chengfeng'in niyeti Li Qiye'yi ezmekti. Aslında Li Qiye'yi öldürmek istediği için doğal olarak ona yüz vermesine gerek yoktu. Hayalindeki sevgilinin çalınmasının yol açtığı nefretin yok olmayacağına dair yemin etmişti!

"Dao Arkadaşım almak mı istiyor?" Yaşlı Adam Su Xiu Chengfeng'den açıkça hoşlanmamıştı yinede neşeyle sordu.

"Daha az saçmala ve acele edip fiyatın söyle. Bu Genç Asilin para sıkıntısı yok!" Shuangyan burada olduğundan Chengfeng'in kanı daha fazla kaynadı ve doğrudan konuya girdi. Li Qiye'yi herkesin önünde hassasiyet hissini kaybetmiş bir şekle sokmak ve kısa sürede onu ezerek Shuangyan'ın gerçekten kimin yetenekli olduğunu anlamasını istiyordu.

"Pahalı değil, pahalı değil. Dao Arkadaşımın bunu alacağına inanıyorum." Yaşlı Simyacı Su Xiu gülümsedi ve konuştu: "Bu aile hazinesi için sadece on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi istiyoruz."

"Agh..." Simyacının sözlerini duyan Chengfeng olduğu yerde dondu ve tepki veremedi.

Aslında Kader Hapları almak için orada olan gelişimcilerin hepsi soğuk nefes almıştı. On Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi... Bu miktar insanları korkudan öldürebilirdi. Dünyaya bakıldığında böyle büyük bir serveti hayatları boyunca görebilen çok fazla kişi yoktu!

Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimleri... Bu dünyada Ölümsüz İmparator Arıtılmış Yeşimleri hariç hiçbir eşya onlardan daha fazla değere sahip değildi. Arıtılmış Yeşimlerin gelişimciler arasındaki para birimi olduğu söylenebilirdi. Her bir Arıtılmış Yeşim yerin ve göğün özünden oluşurdu. Üstelik onların çok fazla kullanılma alanı vardı. Doa platformu kurmak, dao kapısı açmak, büyük formasyonlar oluşturmak, gök mağarası yapmak...

Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimleri fiyat olarak sadece Ölümsüz İmparator Arıtılmış Yeşimlerine kaybeden şeylerdi. Onların gelişimciler arasındaki para birimleri arasında en büyük ikinci olduğu söylenebilirdi.

Sadece gelişimciler değil bir tarikat bile onlardan on tane çıkaramayabilirdi; onlar aşırı değerliydi.

"Dalga mı geçiyorsun? Bir saçak tuğlasına karşılık on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi mi? Sen doğrudan soyguncu olsan daha iyi olur." Bir gelişimci seslenmeden edemedi. Bu mesele makul seviyelerden fazlasıyla uzaktı.

Ancak Yaşlı Simyacı Su Xiu soğukça cevaplarken ifadesi kasılmıştı: "Bu bir şaka değil. On Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi... Kesinlikle bu fiyatın altına satmam!"

Onları asıl şaşırtan şey karşılarındaki yaşlı adamın Beş Dönüşüm Kader Hapı satmış olduğu için kesinlikle dolandırıcı olmadığıydı. Üstelik tezgahtaki ruhsal ilaç ve dao otları da iyi kalitelerdi. Bu nedenle kesinlikle sahte olamazdı.

"Bu saçak tuğlası da ne?” O anda ruhsal ilaçlar almak için gelenler bile şaşırdı. Bu tuğlanın bu fiyata nasıl değeceğini anlayamıyorlardı.

"Şimdi ne olacak? Bizim büyük efendimiz Leng'in para konusunda sıkıntısı yoktu, alacak mısın almayacak mısın?" Li Qiye ilgisizce sordu. Diğerleri onu kışkırttığında suratlarına acımasızca basmayı umursamazdı!

Chengfeng'in yüzü aniden kızardı, birçok kişi izlerken geri adım atamazdı! Daha önce kendini tutmamıştı ve bu nedenle kendini geri çekemezdi. Dokuz Aziz Şeytan Kapısının en büyük öğrencisi ve büyük ustasının sevdiği öğrencisi olarak büyük miktarda Arıtılmış Yeşime sahipti. Buna ek olarak kısa süre önce Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığa diplomatik bir göreve gitmişti ve büyük bir kazanç elde etmişti. Ancak yine de on Erdemli Ata Arıtılmış Yeşimi çıkaramazdı.

Üstelik bu fiyatı saçak tuğlası almak için harcamak gibi bir şeyi... Sadece bir çılgın yapardı.

Ne olursa olsun bu tuğlayı alamazdı ve zaten bunu karşılayamıyordu.

------------------ÇEVİRMEN NOTU---------

Tuğla ne işe yarıyor? Kız kim? Wu soyadı kime ait? Li Qiye onu alabilecek mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????