Bölüm-245 Yaratılış Ağacı: Ejderhanın Kalbi

avatar
127 0

Ejderha İmparator - Bölüm-245 Yaratılış Ağacı: Ejderhanın Kalbi


Neredeyse bütün varoluşu kaplayan kör edici beyazlıktan sonra o beyazlığın içinde karanlık bir ışık belirmişti. Saligia aralarındaki mesafeyi kestiremiyor olsa da birbirlerine yakın olmadıkları kesindi. Ayrıca o karanlık ışıktan inanılmaz derecede absürt bir kana susamışlık hissediyordu.


(Saligia)-Hmph. Gerçekten o saldırıdan kurtulmak için karanlık formuna mı geçtin?


O karanlık ışık tabii ki de Ejder’di. Gaia ile yaptığı savaştaki karanlık haline bürünmüştü. Tek fark bu sefer gözleri vardı. Önce göz bebekleri oluştu sonra da gümüş ve kızıl renkleri aldılar. Daha sonra da ağız çizgisi belirdi ve dişleri oluştu.


Ardından da sesi bütün varoluşta yankılandı.


(Ejder)-Tersinim: Anti Nirvana.


Ve o anda bütün varoluş eski rengine geri dönerek mutlak karanlığına yeniden kavuştu. Ejder ise karanlığını kaybetti ve normal haline geri döndü.


(Saligia)-Tch. Saldırımı tamamen tersine çevirdin ha? Pekala, tebrik ederim. Bu gerçekten beklediğim bir şey değildi.


(Ejder)-Biraz sussan mı diyorum? Kulaklarımı acıtmaya başladın. Sadece savaş işte.


Saligia Ejder’in bu sözleri üzerine tek kaşını kaldırdı ve sonra da gözlerini devirdi.


(Saligia)-Pekala. O sözleri sana yedireceğim.


Diyen Saligia saldırıya geçti ve evren bükülerek Ejder’i bacaklarından yakaladı.


(Ejder)-Çarpıtım: Kırılgan Evren.


Ejder sakin bir şekilde bu durumu gözden geçirdi ve basit bir teknik kullanarak bacaklarını kavrayan evren uzantısını paramparça etti. Ayrıca Saligia’nın tam önünde bir çatlak belirdi ve o çatlaktan dışarıya bir ejderha figürü uzandı.


Ejder evreni bükerek şekil vermiş ve bir ejderha oluşturmuştu. Tabii Saligia’nın böyle bir saldırıdan geri kalması mümkün değildi.


(Saligia)-Açgözlülük Ejderhası: Açgözlü Yargıç: Kırılgan Evren.


Aynı şekilde Ejder’in önünde de bir çatlak belirdi ve aynı ejderhadan bir tanesi Ejder’e de saldırıya geçti.


(Saligia)-Teknik Yaratımı: Limit Kıran: 1000 Kat.


Saligia anlık olarak yeni bir teknik yaratmış ve do tekniği kullanarak Ejder’e saldırttığı ejderhanın gücünü 1000 katına çıkartarak katladı. Ama Ejder bu saldırı karşısında inanılmaz bir sakinlik sergilemişti.


Sakince sağ kolunu kaldırmış ve beklemeye başlamıştı. Ejderha tam kendisini ısıracakken tam ortadan ikiye ayrılmış ve bozulmaya başlayarak yok olmuştu. Ejderha yok olduktan sonra Ejder’in kolunun hemen üstünde bir enerji belirmiş ve kılıç şeklini almıştı. Oluşan bu kılıç sürekli olarak glitchleniyor ve bozuluyordu.


(Ejder)-Bozunum Kılıcı. Sanırım eğlenceli bir şey yarattım.


Diyen Ejder kılıcı son gücüyle savurdu ve varoluşun tamamını iki parçaya bölmeyi başardı. Bölünen varoluş hızlıca bozulmaya ve değişmeye başladı. Kesiğin üst tarafından kalan kısım mekanik bir şekil alıp her şey robotumsu bir hale gelirken alt taraf ise tıpkı Kuzgun’un klonla yaptığı savaşta olduğu gibi mangaya dönüşmüştü. Ejder bunu yaparken Saligia’da kendisine saldıran ejderhayı yok etmişti.


(Saligia)-Manga? Peki. Biraz tuhaf olduğunu kabul etmeliyim.


(Ejder)-Sadece abimin yaptığı bir şeyi denemek istedim.


Diyen Ejder hemen yanında duran manga panel çizgisini tutup kopardı ve bir mızrak gibi Saligia’ya fırlattı. Saligia az önce konuşurken oluşan konuşma balonunu tuttu ve kalkan olarak kullanıp panel çizgisini saptırdı.


Sonra da olduğu yerde bir delik açıldı ve o delikten içeri süzülerek diğer sayfada ortaya çıktı. Ayağını kaldırıp panel çizgisini tekmeledi ve panel çizgisi tahterevalli gibi tek taraftan yükselerek Ejder’i fırlattı. Ejder öylesine büyük bir güçle fırlatıldı ki varoluşun alt tarafından üst tarafına kadar uçtu ve mekanik görünümlü tarafına giriş yaptı.


(Saligia)-Tembellik Ejderhası: Tersine Zaman.  


Saligia kollarını ters yörüngede çevirdi ve o anda zamanın akışı hızlanmaya başladı. Hızlanan zaman akışı saniyeler içinde her şeyi değiştirdi. Manga sayfaları çürüyüp parçalanmaya başladı. Ejder’in olduğu tarafta ise her şey saniyeler içinde paslanıp toza dönüşmeye başladı.


(Saligia)-Sanırım abin o kadar da mantıklı birisi değilmiş. Varoluşu mangaya çevirmek tamamen çocukça.


(Ejder)-Doğru tahmin ufaklık. İyi eğlenebildin mi bari?


Ejder sakin bir şekilde gülümseyip sinir edici bir ses tonuyla Saligia’yı bozmuştu. Saligia ise bu duruma sinirlenmek yerine oldukça sakin karşılamış ve gerçekten komikmiş gibi gülmüştü. Tabii yaptığı şeylerin ardından Ejder’in hiç etkilenmemiş olması onu biraz sinir etmişti.


Gelin görün ki Saligia gücünün yarısını bile kullanmaya başlamamıştı. Ejder’de aynı şekilde tabii.


(Saligia)-Aslına bakarsan, biraz eğlenceliydi. Evet, bunu kabul edebilirim. Eğlenceliydi. Ama böyle devam edersek ne biz ne de okuyucular zevk alamayacaklar gibi. Seviyeyi biraz artırmaya ne dersin?


(Ejder)-Bana uyar. Sıkılmaya başladım zaten. Umarım değişimlere ayak uydurabilirsin.


Zaman ileri sarıldığı için varoluşun iki kısmı da dağılmaya başlamıştı.


(Saligia)-Kafanı bunlara yorma Ejder. Senden geri kaldığım tek bir konu bile yok.


(Ejder)-Umarım öyledir.


Bu sözlerden sonra ikisi birden ileri atıldılar ve Saligia’nın ileri atılmasından sonra arkasında kalan gerçeklik cam gibi çatlayarak paramparça oldu. Manga ve metalik bölümler etrafa saçılırken Saligia ilk hamleyi yaptı ve Ejder’i yumrukladı.


Ejder’in suratı da cam gibi çatlayıp dağıldı fakat hızla geri iyileşti. Saligia hemen ardından bir yumruk daha atarak tüm varoluşu sarstı ve varoluş eski haline döndü. Atılan kesik bile düzeldi. Tabii bu sefer Saligia’nın yumrukları yüzünden farklı noktalarda evrenlerden bile büyük kara delikler oluşmaya başladı.


Oluşan bu kara delikler öylesine inanılmaz çekim güçlerine sahiptiler ki boyutları bile rahatça bükebiliyorlardı. Bükülen boyutlar incelip küçülüyor ve sünerek yok oluyorlardı. Aynı anda on binlerce yumruk atan Saligia yüzünden Ejder’in çevresi tamamen bu kara deliklerle dolmuştu ve kaçacak bir yeri yoktu.


Ejder’in bu kara delikler tarafından yutulmaması imkansızdı. Ejder kesinlikle yutulacaktı. O sırada da Ejder’in yutulmasının başlangıcını gerçekleştiren sözler yankılandı.


(Saligia)-Kibir ve Öfke: Yenilmez Boyut Kapanı!


Kara deliklerin çekim güçleri aniden binlerce katına çıktı ve hepsi aynı anda Ejder’i çekmeye başladılar. Ejder’in bedeni bu çekim gücü karşısında 15 farklı noktaya doğru esnemeye ve derisi yırtılmaya başladı.


Yırtılan derisini kasları takip etti ve kemik çatırdamaları duyulmaya başlandı. Garip bir şekilde ilk defa Ejder zorlanıyor gibi görünüyordu. Gerçekten de o çekim kuvvetinden kurtulamıyordu. Uçmak için çaba gösterdikçe zararı kendisi görüyordu.


Canı yanmıyordu ama yine de zarar görüyordu.


(Saligia)-HAHAHAHAHAHAHA!!!!!!! Ne oldu!?!?!? Kurtulamıyor musun!?!?!? Gerçekten de benden daha güçlü olabileceğine inandın mı!? Sen mutlaksan ben “KAÇINILMAZIIIIIĞĞĞMMMMM!!!!!”


Saligia haykırdıktan sonra Ejder tamamen parçalara ayrılarak kara deliklerin içine çekildi. Ama buna rağmen Saligia kendini bırakmamıştı. Ejder’i parçalamış olabilirdi ama o piçin ölmeyeceğini iyi biliyordu.


O yüzden eğer kendisini salarsa istemeyeceği şeyler olabilirdi. Yani Ejder tekrar gözükene kadar tetikte kalmaya devam edecekti.


-Kaçınılmaz kaderin içindeki mutlak yıkım.


-Sonsuz varoluşun içindeki sonsuz yıkım.


-Rakiplerimin üzerine yağacak ve hepsini yok edeceğim.


-Onlar ne olursa olsun her zaman yıkımı seçtiler.


-Ben senin kaçınılmazlığının üstün geleceği bir yaratık değilim.


(Ejder)-Ejderha Yıkımı!  


Tüm varoluşta yankılanan bu sözlerin ardından Ejder’in kalın sesi duyuldu ve o anda bütün kara delikler dev ağızlar tarafından yırtılıp paramparça edildiler. Kızıl renkteki dev ejderhalar varoluşu yiyerek hareket ediyorlar ve yedikleri kısımlar silinip gidiyordu.


Yok olan her yer ise “hiçliğin” sonsuz beyazıyla dolup taşıyordu.


Sonsuz beyazla dolup taşan yerlerin bir tanesinde Ejder tamamen karanlık bir aurayla dikiyordu ve her zamankinden farklı bir görüntüsü vardı. Aurası karanlık olmasına rağmen belli oluyordu. Bir gözü kızıldı ama diğer gözü olması gerekenin aksine gümüş değil siyahtı.


Artık 4 kolu ve çelik benzeri pulları olan gümüş bir kuyruğu vardı.


(Ejder)-Hiçlik Hapishanesi.


Ejder’in sakin söylentisi ardından hiçliğin içinden gelen bembeyaz zincirler Saligia’nın etine saplandı ve onu tamamen hareketsiz kılıp enerjisini emmeye başladılar.


(Saligia)-Bu ne… lan böyle!? Enerjimi emiyor.


Saligia enerjisinin birdenbire emilmeye başlamasına bir anlam veremiyorken ejderhalar hala belli noktaları yiyerek ilerliyorlar ve hiçliğin varoluşu doldurmasını sağlıyorlardı. Yüzbinlerce farklı noktayı küçüklü büyüklü şekillerde yedikten sonra varoluşun ortasında bir şekil oluşmaya başladı.


(Saligia)-Bir şey mi çiziyor lan onlar!?


Saligia bunu fark ettiğinde ilk önce bu tepkiyi vermiş ve sonra da ortaya çıkan bu görüntünün ne olduğunu anlamaya çalışmıştı.


(Saligia)-Ağaç mı?


Ortaya çıkan şekil bir ağaçtı. Varoluşun yarısını kaplayacak kadar büyük bir ağaçtı bu ve sonsuz bir enerji yayıyordu. Ejder’in en başından beri durduğu nokta ise ağacın tam ortası, yani kalbi.


(Ejder)-Yaratılış Ağacı: Ejderhanın Kalbi.


Ejder’in mırıldanmasının ardından ağaç kör edici bir şekilde parlamaya başladı ve Saligia’nın görüşü tamamen kapandı. Birkaç saniye sonra ise kulaklarının kanamasına sebep olan bir çığlık duydu ve gözleri görme yetisini yeniden kazanmaya başladı.


Gözleri yeniden görür hale gelmeye başladığında gördüğü ilk şey milyarlarca kilometre büyüklüğünde devasa bir ejderha figürüydü. Hayır. Bu şey gerçek bir ejderhaydı. Tek gözü gümüş ve diğeri kırmızıydı. Gümüşi bir bedeni vardı ve aşırı derecede korkunç görünüyordu.


O anda Saligia olanları anladı ve gözleri kocaman açılarak korku heyecan karışımı bir duyguyla önünde duran ejderhaya doğru bağırdı.


(Saligia)-Seni şerefsiz piç! 7 Efsanevi Ejderhayı mı özümsedin lan sen!? 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr