Bölüm-129 Scarlet Raziel’e Karşı

avatar
344 1

Ejderha İmparator - Bölüm-129 Scarlet Raziel’e Karşı


Kendine fazla güveni olmayan Scarlet bile Raziel’e karşı koyabildiği için aşırı motive bir durumdaydı ve ona üstünlük kurabilmek için elinden geleni yapıyordu. Yeni gücü ona fazla bile geliyordu ama o gücünün getirdiği yıkıcı acıya dayanmaya çalışıyordu.


Bugüne kadar hep korkak birisi olmuştu. Pekala normal insanlardan biraz daha güçlü olduğu doğruydu ama alıştırma yapmak için bir araya geldiği iki kişiden birisi Ejder’di. O yüzden de bir anda kendisini kendi seviyesini binlerce kat aşan dövüşlerin içinde bulmuştu ve hiçbir şey yapamamıştı.


Şimdi ise eskisinden daha güçlüydü ve gücünü sergilemek için harika bir yol bulmuştu. Bu savaşı kazanırsa güçsüz birisi olmadığını kanıtlayabilecekti. Bunu istiyordu.


“Bunu başarmalıyım. Hayır. Başaracağım!”


Hareketleri çok hızlıydı ve zaman zaman kendisi bile bu hareketlerini göremiyordu. Sanki bedeninin her bir parçası ayrı ayrı çalışıyordu ve hepsini ayrı ayrı kontrol etmeye çalışıyormuş gibi hissediyordu.


Gücü bedenine çok fazla geliyordu. Bedeninin kas kütlesi bu gücü kaldırmaya yetmiyordu. O yüzden de Scarlet çok acı çekiyordu. Attığı her yumrukta bütün kasları yırtılıyormuş gibi hissediyordu ve kolları yanıyordu.


(Raziel)-Ne oldu? Çok sevgili gücün sana pek bir şey katmamış gibi görünüyor.


Raziel fazla bir çaba harcamadan kendisini savunurken gülümseyen bir ifadeyle bunları söylemişti.


(Raziel)-Halbuki kendinden oldukça emin görünüyordun.


(Scarlet)-Hala öyleyim. Bu kışkırtmalarına kanacağımı mı düşünüyorsun?


Scarlet ciddi bir ifadeyle bunları söylemişti. Raziel’in boş laflarına kanmak gibi bir niyeti yoktu. Eğer onun laflarına kanıp öfkeden kendisini kaybederse kolayca yenileceğinin farkındaydı.


(Raziel)-Hala öylesin demek. Güzel. Güzel. Ama ne yaparsan yap, sen hala basit bir insansın.


Raziel mızrağını sıktı ve bir enerji dalgası yayıldı. Yayılan bu enerji dalgası Scarlet’i havaya fırlattı. Raziel ise durumu fırsat bildi ve gerilerek mızrağını havaya fırlattı. Scarlet hemen kendi etrafında dönerek saldırıdan kaçındı ve dönerken mızrağı da tuttu.


Mızrakla birlikte sertçe yere indi ve ayağa yere değdikten hemen sonra tüm gücüyle mızrağı Raziel’e geri fırlattı. Havayı yarıp geçen mızrağın ucu renk değiştirerek turuncu kırmızı bir renk aralığına büründü ve son hız bir şekilde Raziel’e saplandı.


Yani, öyle olması gerekiyordu ancak Raziel mızrağı çok basit bir şekilde tutmuştu.


(Raziel)-Mızrağı o kadar güçlü fırlattın ki sürtünme kuvveti yüzünden ucu ısındı. Eminim ki sende bu kadar güçlenmeyi beklemiyordun.


(Scarlet)-Evet. Beklemiyordum. Ve hala bu güce alışabilmiş değilim.


(Raziel)-Biliyor musun? Gerçekten çok masumsun. Gücünde ustalaştıktan sonra beni yenebileceğini düşünüyorsun. Hiçbir dövüş tecrübesi olmayan veledin teki benimle dövüşebileceğini mi düşünüyor!? Kendini kandıran aptal bir kızdan fazlası değilsin! Ye bunu!


Raziel haykırdı ve tüm gücüyle mızrağı fırlattı. Mızrağı Scarlet fırlattığında, fırlatıldıktan hemen sonra ucu renk değiştirmişti ancak şimdi durum farklıydı. Mızrak Raziel’in elinden ayrılır ayrılmaz kırmızı renge dönmüştü. Hem de sadece ucu değil. Tamamı kırmızı olmuştu.


“Hass…Çok hızlı. Karşılamam gerek!”


Mızrak, Scarlet’in kaçınamayacağı kadar hızlıydı. Yani tek çaresi kendisinin de söylediği gibi karşılamasıydı. Ama bunu yaparsa mızrak tarafından delinebilirdi.


“Tch! Madem durum bu! Denemekten başka şansım yok. Umarım düşündüğüm gibi olur.”


Scarlet ayağını kaldırıp sertçe yere indirdi ve yeri parçaladı. Parçalanan yer yükseldi ve Scarlet yükselen en büyük kayayı tutarak kendi önüne siper etti.


İsteği, bu kayanın, mızrağı biraz bile olsa yavaşlatmasıydı. Eğer kaya bunu başarırsa kendisi mızrağı tutmayı deneyecekti.


Mızrak tüm gücüyle kayaya çarptı ve en ufak bir yavaşlama belirtisi bile göstermeden yoluna devam etti. Scarlet’in planı hiçbir işe yaramamıştı. Planı işe yaramadıktan sonra nedendir bilinmez Scarlet bir anlığına aşırı özgüven durumuna girdi ve


(Scarlet)-Argh! Sokarlar!


Diyerek kollarını açtı ve üzerine gelen mızrağı sertçe iki taraftan bastırarak tuttu. Ancak mızrak o kadar güçlü bir şekilde dönüyordu ki Scarlet’in tutması hiçbir şeyi değiştirmemişti. Mızrak hala deliler gibi dönüyordu.


“Sıcak sıcak sıcak! Ne kadar hızlı dönüyor lan bu şey!?”


Scarlet’in elleri ateşin içindeymiş gibi yanıyordu. Kendisi şu anda göremiyor olsa da avuç içlerinin derisi çoktan parçalanmış ve yok olmuştu. Eğer şu anda avuçlarını görecek olsaydı göreceği şey elini kaplayan kaslar olacaktı.


(Raziel)-Gah-hahahahahahaha!!!!!!!!!!! Sana söyledim değil mi!? Sen sadece basit bir insansın o kadar! Güçlenip güçlenmemen hiçbir şey değiştirmez! Bir çöp her zaman çöptür! Altın bir çöp poşetine bile koyulsa çöp olduğu gerçeği asla değişmez! Sende şu anda altın bir çöp poşetine atılmış değersiz bir çöpten fazlası değilsin! Burada olman bile büyük bir hata! Ejder kendi de dahil olmak üzere hepinizi ölüme sürükledi! Hiçbiriniz buradan canlı çıkamayacaksınız! O şeytanlar tanrıları öldürmeyi başaramadılar ve siz de bundan farklı olmayacaksınız! Dördünüzde biz meleklerin elinde ölüp gidecek! Ve ilk sen olacaksın!


Raziel’in haykırmasının ardından mızrağın hızı biraz daha arttı ve Scarlet’in ellerindeki acı iyice dayanılmaz bir hale geldi.


(Scarlet)-Sen öyle sen! Bütün hayatımı güçlülerden korkarak geçirdim ve bu yüzden de her zaman savaşlara girmekten çekindim! Ama Sayk beni bu rezil halimden kurtardı ve kendime olan güvenimi biraz bile geri olsa kazanmamı sağladı! Ben her zaman kenardan başkalarını izleyen birisi oldum! Ama bugün bunların hepsini değiştireceğim! Seni yenecek ve herkese ne kadar güçlü olduğumu kanıtlayacağım! Bunu yapacağım!


Scarlet’te aynı şekilde karşılık verdi ellerindeki acıyı bir kenara bırakarak mızrağı iyice sıkmaya başladı. Hatta daha da ileri gitti ve büyük bir risk alarak tek elini mızraktan çekip yerini değiştirdi. Mızraktan ayırdığı elini uzattı ve mızrağın gövdesini tuttu. Sonra diğer elini de mızrağın ucundan çekti ve mızrağı havaya kaldırdı.


Tüm gücünü mızrağı tuttuğu sağ eline odakladı ve mızrağı yavaşlatmaya başladı. Hatta mızrağı o kadar sert sıktı ki mızrağın ortasını ezdi. Sonra da mızrağı yere attı ve parçalanan ellerinin verdiği acıyla birlikte dişlerini sıkarak gülümsemeye başladı. Raziel’e baktı ve…


(Scarlet)-Buna ne diyorsun?


(Raziel)-Güzel gösteri diyorum. Gösterin bittiğine göre, sanırım seni bu sirkten kovma vaktim gelmiş. Çünkü hiç eğlenmedim!


Raziel bir anda ileri atıldı ve Scarlet’in karnına sağlam bir yumruk indirdi ve arkasını dönüp ayağıyla mızrağını havaya attı. Sonra da tuttu ve gerilerek tüm gücüyle bir kez daha fırlattı. Scarlet hala havada olduğu için bunu savuşturamazdı.


(Scarlet)-Gel bakalım!


Ancak deli cesaretiyle birlikte havada savrulurken geriye yattı ve mızrak tam üstünden geçerken az önce büktüğü noktaya sağlam bir tekme indirdi. Tekmeyi yiyen mızrak önce çatladı ve sonra da ortadan ikiye ayrıldı.


Eğer Scarlet geriye yatış anını bir saniye daha geç yapsaydı şu anda ölmüş olurdu çünkü doğru zamanı kaçırmış olsaydı mızrak direkt olarak kafasına saplanacaktı. Mühürleri açık olsa bile iyileşme faktörü çok güçlü olmadığı için o seviyede bir hasarı ölmeden önce iyileştiremezdi. Hatta iyileştirebilmesinin imkanı bile yoktu.


(Scarlet)-Pekala. Bir şekilde başardım sanır…


Ancak tam o anda görüş açısına bir gölge düştü ve bir an sonra üstünde duran Raziel’i gördü. Raziel havaya zıplamıştı ve üstüne kadar gelmişti. Ayrıca şu anda mızrağın ucunun olduğu kısmı elinde tutuyordu.


(Raziel)-Ne yaparsan yap ölümünden kaçamazsın!


Diye bağırdı ve tuttuğu parçayı bir kez daha fırlattı. Ve bu sefer fırlatılan parça amacına ulaştı. Scarlet’in karnını deldi ve Scarlet’in bedenini gerçek anlamda yere çiviledi.


(Scarlet)-Sen nasıl…


(Raziel)-Ne oldu? Sana beni yenemeyeceğini ve değersiz bir çöp parçası olduğunu söylemiştim. Yani bu sonuç oldukça beklenen bir şeydi. Ah yoksa sen şey mi sandın? Hani, şu, hikayelerde olur ya. En güçsüz kişi bir anda güçlenir ve hiç çalışmadan gücünü tam potansiyeliyle kullanarak herkesi yenmeye başlar. Kusura bakma küçük kız ama gerçek hayatta işler böyle işlemiyor. Ayrıca, gücünü tam potansiyeliyle kullanabiliyor olsaydın bile beni yenemezdin. Yıllar boyunca savaşmadığın için savaş tecrübesinden yoksunsun. Savaşlardan kaçtığın için şu anda kendine lanet okuyor olmalısın değil mi?


(Scarlet)-Evet okuyorum. Yıllarca savaşlardan kaçtım çünkü ailem ve başkalarının zarar görmesini istemedim! Bu yanlış bir şey mi!?


Scarlet yavaşça ayağa kalkmaya başlamıştı. Karnındaki mızrak parçasını çoktan çıkartmıştı bile.


(Scarlet)-Her şeyi savaşarak çözmeye çalışmak asla doğru bir karar değildir. Bazen konuşarak anlaşabileceğin zamanlarda vardır.


(Raziel)-Biz o zamanlara hiç uğramadık. En başından beri kan dökülmesi gerekiyordu. Bu savaş konuşarak anlaşılabilecek türden bir savaş değil.


(Scarlet)-Biliyorum! İşte bu yüzden de sana şunu söylemek istiyorum.


Scarlet karnında kocaman bir delikle ayağa kalkmayı başarmıştı.


(Scarlet)-Bu savaş daha bitmedi! 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr