Bölüm-31 Bir Tanrıça, Bir Ejderha ve Birde Yoldan Çıkmış Çocuk

avatar
564 4

Ejderha İmparator - Bölüm-31 Bir Tanrıça, Bir Ejderha ve Birde Yoldan Çıkmış Çocuk


Bir anda belirerek Ejder’in bileklerini tutan iki kişi Tanrıça Medusa ve Kutsal Hediye Ejderhası BioDrago’ydu. BioDrago, Ejderha Dağı’nın en tepesinde duran ve bütün Göksel Dünya’ya hükmeden kişiydi. BioDrago siyah saçları ve siyah saçlarıyla birlikte oldukça iyi bir görüntüye sahipti.


Diğer bir yandan ikisinin de buraya geliş nedeni belliydi. Ejder’i durdurmak. Tabii bu, o kadar da kolay olmayacaktı. Çünkü Ejder, bileklerinin tutulmasının ardından basit bir hareketle kollarını gerip savurdu ve ikisini birden ileri doğru fırlattı. Hemen ardından da kendisi atıldı ve karanlıkla kaplı kollarını ikisinin birden boynuna yaslayarak onları biraz daha uzağa fırlattı. Amacı yeterince momentum toplayarak ikisinin de işini aynı anda bitirmekti. Eğer yeterli momentumu toplayabilirse inanılmaz hızlı ve güçlü bir vuruş yapabilirdi.


Yani, en azından kendisi böyle düşünüyordu. 2 kez üst üste fırlatılmalarının ardından Medusa’da, Bio’da bir anda Ejder’in görüş açısından çıktılar ve o anda Ejder geriye atıldı. İnanılmaz güçlü 2 kişiden aynı anda darbe almıştı ve savruluyordu. Yerde taklalar atıyor olmasına rağmen durmuyordu. Duramıyordu. Attığı her takla da yeri parçalıyordu ancak yaşadığı bunca sürtünmeye rağmen yavaşlamıyordu.


En sonunda ise kıvrak bir hareketle elini yere koydu ve kendisi itip takla atarak ayağa kalktı. Ancak yediği darbe o kadar güçlüydü ki hala geriye doğru gidiyordu. Bunu durdurmak için ise eğildi ve kollarını yere sapladı. Bu şekilde de yaklaşık olarak 75 metre kadar sürüklendikten sonra durmayı başardı. Sadece bir darbe yemiş olsa bile bu kadar aşırı bir şey beklememişti.


Gerçek bir tanrı ve gerçek bir ejderhanın gücü işte bu kadar üstündü.


Tabii böyle bir darbe Ejder’i korkutmazdı. Aksine daha da gaza getirirdi, ki öyle de olmuştu. Yediği darbenin ardından Ejder hemen pozisyon aldı, dizini büktü ve ayağı yere gömüldü. Ardından da Ejder arkasında devasa bir ses dalgası bırakarak fırladı ve geriye doğru savrularak kat ettiği yüzlerce metreyi saniyesinde kapatarak BioDrago’ya sağlam bir yumruk indirdi ve hiç hız kaybetmeden olduğu yerde dönerek Medusa’ya ağır bir tekme indirdi.


Kollarını kendisine siper eden Medusa, olduğu yere çakılmıştı ve ayakları toprağa gömülmüştü. BioDrago ise olduğu yerden birkaç santimetre geriye kaymıştı. Bu iki ağır darbe Medusa ve BioDrago’ya hiç hasar vermemişti tabii ki. Yine de ikisini birden yerinden oynatabilmesi Ejder’in ne denli güçlü olduğunu da kanıtlıyordu.


(Medusa)-Hadi ama. Bana attığın son tekme bundan çok ama çok daha güçlüydü.


Medusa direkt olarak Ejder’in gözlerine bakarak bu sözleri söylemişti ancak Ejder bu sözler karşısında tepki bile vermemişti. Cevap olarak ise bir kez daha atmıştı. Ancak bu sefer Medusa buna izin vermemiş ve Ejder’i bacağından yakaladığı gibi havaya fırlatmıştı. Hemen ardından da Bio, Ejder’in üstünde belirmiş ve Ejder’in sırtına bir tekme indirmişti. Bunun üzerine de Ejder hızla yeryüzüne yaklaşmıştı. Ne var ki yere çakılmadan hemen önce uçmaya başlamış ve yere çarpmasına milimler kala yeniden yükselmişti.


(Bio)-Tek uçabilenin sen olduğunu düşünmüyorsun herhalde.


BioDrago bir ejderha olduğu için uçabiliyordu. Yani Ejder’in tepesinde belirdikten sonra yere inmemiş ve havada kalmaya devam etmişti. BioDrago’nun aksine Ejder, bir insandı ve tuhaf bir şekilde o da uçma kabiliyetine sahipti.


(Bio)-Gerçekten insan mısın sen? Hayır yani bu şekilde rahatça uçabilmen için en azından yarı ejderha olman gerekli de.


Bu sözleri söyleyen Bio ise Ejder’den beklemediği bir cevap almıştı.


(Ejder)-Ben “Mutlak Olanım” ve her şeyi yapabilirim.


Her şeyi yapabilirim.


Evet.


Kesinlikle.


Ejder gerçekten de insanda her şeyi yapabilirmiş gibi bir his uyandırıyordu.


Özellikle de gerçek bir ejderha ve gerçek bir tanrıçadan sağlam bir darbe yemesine rağmen hiçbir şey olmamış gibi yeniden saldırıya geçtikten sonra.


Bio ve Ejder birkaç saniye boyunca bakıştıktan sonra BioDrago bakışlarını Ejder’den ayırdı ve…


(Bio)-Yüce Medusa. İzninizle tek başıma devam etmek istiyorum.


(Medusa)-Ufaklığımın canını fazla yakmadığın sürece senindir.


Medusa’dan izni alan BioDrago boynunu ve ellerini kütleterek pozisyon aldı ve doğrudan Ejder’in gözlerine bakmaya başladı.


(Bio)-Gel.


Bu sözle beraber Ejder bir anda yerinden fırladı ve BioDrago’nun burnunun dibinde belirdi. Hemen ardından dönerek bir tekme savurdu ancak BioDrago basit bir kol hareketiyle Ejder’in bacağını nazikçe ittirdi ve bu basit hareket Ejder’in bütün momentumunu keserek saldırının boşa gitmesini sağladı. Ardından Ejder yeniden saldırıya geçti. Yine aynı şekilde tekme savurdu ve BioDrago yine aynı şekilde karşılık verdi. Ancak bu sefer Ejder sol tekmesini geri çekti ve sağ dizini BioDrago’nun çenesine savurdu.


Tabii BioDrago, Ejder’den daha hızlı olduğu için hemen kafasını geri çekti ancak saldırıdan kurtulamadı. Çünkü BioDrago kafasını geri çeker çekmez Ejder sol dizini savurdu ve BioDrago’nun kafasına sağlam bir darbe indirdi. Sol tarafından darbe yiyen BioDrago sağa doğru afalladı ve o anda sağ taraftan da bir darbe yedi.


Yine de Ejder’den onlarca kat daha güçlü olduğu için sadece afallamakla kaldı. Ejder kendisine bir tekme daha atmayı planlarken daha ne olduğunu bile anlayamadan çenesinde bir ağrı hissetti ve aniden kendisini gökyüzünde buldu.


Ne olmuştu? Ne ara gökyüzüne çıkmıştı? Çenesine darbe yemişti.


Ejder neler olduğunu anlamak için etrafına bakınırken aşağı baktı ve bir anlığına BioDrago’nun boş bakan gözleriyle denk geldi. BioDrago sağ bacağını yerden birkaç santim kaldırdı ve…


Ejder karın boşluğunda keskin bir yanma hissetmeye başladı. Fazla olmasa da kan kusmuştu.


(Rose)-Ne oldu lan az önce?


(Kyriel)-Efendi BioDrago’nun dövüş sanatları yetenekleri çok güçlüdür.


Rose’nin surat ifadesi “aydınlanma” yaşamış gibiydi. Ve açıkçası öyleydi de. BioDrago çok güçlü birine benziyordu ve yavaş gücünü gösteriyordu.


(Kyriel)-Yine de…


Bu sözler, Ejder’in işinin bu iki tekmeyle bitmediğini kanıtlar gibiydi. Çünkü bu sözlerden hemen sonra Ejder inanılmaz bir hızla BioDrago’nun üstüne çakılmıştı. Bu çarpışmayla birlikte etraf, bomba patlamışçasına parçalanırken yoğun bir toz bulutu da ortaya çıkmıştı.


-Oldukça güçlüsün Ejder. Ama…


Bir ses yankılandı ve güçlü bir aura dalgası bütün tozları yok etti.


Tozların dağıldığın ise ortaya çıkan görüntü…akıl almazdı.


BioDrago tek eliyle Ejder’in yumruğunu durdurmuştu ve bu çarpışmayla yerinden bile kıpırdamamıştı.


(Bio)-Bu senin sınırın.


O anda BioDrago’nun elinde bir ışık parladı ve bu ışık patlayarak Ejder’i savurdu.


Uzaklara savrulan Ejder sert bir şekilde yere çakıldı.


(Rose)-Harika.


BioDrago’nun gücü Rose’nin, daha doğrusu herkesin aklını başından almıştı. Hepsinin bugüne kadar gördüğü en güçlü kişi Ejder’di ve şu anda önlerinde duran bu adam, Ejder’le resmen oyun oynuyordu.


-…ç…


-…üç…


-Güç…


-Daha fazla…


-Daha fazla…


-Karşı koyulamayacak kadar çok güç…


-En güçlü varlık BENİM!!!


O sırada Ejder’in olduğu yerden baskın bir ses yükselmeye başladı.


Hemen ardından da devasa bir ses dalgası yeryüzünü parçalayarak ilerledi ve direkt olarak BioDrago’yu vurdu. BioDrago birkaç metre kadar geriye itilmişti ve hemen ardından yükselmeye başladı. BioDrago yükselirken yeryüzü yeniden parçalanmaya başladı ve tıpkı devlerde olduğu gibi BioDrago’nun etrafına toplanmaya başladı. Tonlarca toprak saniyeler içinde BioDrago’yu çevrelemişti ve çevrelemeye de devam ediyordu. Diğer bir yandan ise Ejder’de yavaşça yükselmeye başlamıştı.


Ejder yükselirken BioDrago’nun etrafında toplanan topraklar patlayarak etrafa saçıldı ve BioDrago kendisinin toprakların arasında kalıp ezilmesini engelledi. Ancak beklemediği bir şey vardı. O toprakları parçaladıktan hemen sonra Ejder önünde belirmiş ve karnına ağır bir yumruk indirmişti.


Yediği bu yumrukla beraber gökyüzünde savrulan BioDrago, olduğu yerden fazla uzaklaşmadan durdu. O sırada Ejder bir kez daha önünde belirdi ve bir yumruk daha salladı. Ancak BioDrago, Ejder’in seviyesinden çok daha yukarıdaydı ve tek eliyle bu yumruğu durdurdu. Yumruğu kolayca durdurulan Ejder diğer yumruğunu da salladı ve o da basitçe durduruldu. Ardından BioDrago ağzını açtı ve boğazı ısınmaya başladı. 1 saniye kadar sonra da BioDrago’nun boğazında biriken enerji patladı ve direkt olarak Ejder’in suratında toplandı.


Binlerce dereceyi bile aşan bir sıcaklık doğrudan Ejder’in suratına toplanıyordu ve Ejder’in suratı her saniye biraz daha fazla yanıyordu ve eriyip eriyip tekrar iyileşiyordu. Tabii bu enerji çok parlak olduğu için hiç kimse Ejder’in suratının eridiği göremiyordu. Ve bu daha iyiydi. Öyle iğrenç bir görüntüyü görmelerine hiç mi hiç gerek yoktu.


Ejder ellerini kurtarmaya çalışıyordu ancak BioDrago’nun üstün gücü buna izin vermiyordu.


(Ejder)-RAGHHHHHHH!!!


Ancak o anda Ejder beklenmeyeni yaptı ve tüm gücünü kullanarak ellerini geri çekti. Yumruklarını BioDrago’nun ellerinden kurtaramamıştı belki ama daha kötüsünü yaparak, yine de kendisini kurtarmayı başarmıştı.


Ellerini o kadar büyük bir güçle çekmişti ki bilekleri kopmuştu. Ama bu o kadar da büyük bir sorun değildi. Çünkü bilekleri koptuktan 1 saniye kadar sonra eski hallerine geri dönmüşlerdi.


(Ejder)-YERİNİ BİİİİİLLL!!!


Haykıran Ejder kollarını kaldırdı ve BioDrago olduğu yerde donup kaldı. Donduğu yerde ise ciddi anlamda mide bulandıran şeyler yaşanmaya başladı. BioDrago’nun bütün vücudu tersine doğru kıvrılıyordu. Kolları, bacakları, boynu ve beli. Hepsi hızla ters tarafa doğru dönüyor ve BioDrago’nun kanları, kutusundan fışkıran bir meyve suyu edasıyla etrafa saçılıyordu. Ta ki…


(BioDrago)-Oyun oynamak çok sıkıcı.


Sıkılmış bir ses tonuyla bu sözleri mırıldanan BioDrago aniden Ejder’in telekinezisine karşı gelmeye başladı ve mahvolmuş bedeni hızla eski haline gelmeye başladı. Diğer bir yandan da sağ kolu genişlemeye başlamıştı.


Bedeni tamamen eski haline geldiğinde ise neredeyse bir insan boyutunda olan kırmızı renkte, pullu bir sağ kolu vardı. Bu onun ejderha formunun sağ koluydu. Boyut olarak küçüktü ama öyleydi.


BioDrago aniden Ejder’in burnunun dibinde belirdi ve dev kolunu kullanarak Ejder’e inanılmaz derecede sağlam bir yumruk indirdi.


Bu yumruğu yiyen Ejder bir anda yere çakıldı ve görüş açısı hızla kararmaya başladı. Sağ elini havaya kaldırdı ve…


(Ejder)-En…güç-lü…be…n-im…



Zorla bu kelimeleri dile getirebildi. Hemen ardından da dünya tamamen karanlıklaştı ve Ejder’in bilinci kapandı. BioDrago tek bir yumrukla Ejder’i bayıltmıştı. İşte bu gerçek bir ejderhanın gücüydü.


Aslında BioDrago’nun kolunu ejderha formuna geçirmesine gerek yoktu. Kolunu o hale getirmesi tamamen şovdan ibaretti. Normal bir yumrukla da Ejder’i rahatlıkla bayıltabilirdi.


Ejder bayıldıktan sonra Medusa yanına gitti ve onu çakıldığı yerden çıkarttı. O sırada ise Ejder’in vücudu normal haline geri dönmeye başlamıştı.


(Medusa)-O yumruktan sonra bile vücudu hala sapasağlam. Gerçekten müthiş birisisin Ejder.


Medusa aşk dolu gözlerle Ejder’e bakıyordu. Bir başkası yese, anında öldürebilecek kadar güçlü bir yumruk Ejder’in kemiklerini bile kırmamıştı. Ejder gerçekten de fazlasıyla absürt bir insandı.


Medusa, Ejder’in bedenini izlerken Ejder’in bedeni tamamen normale dönmüştü. Patlama noktasına kadar şişen damarları normal boyutlarına inmiş ve renkleri kaybolmuştu. Pençe sayılabilecek kadar uzayan tırnakları normal hallerine geri dönmüşlerdi. Doğal renkleri siyah olduğu için hala siyahtılar. Ancak şu anda sadece tırnaklardaydılar. Ejder’in kollarını kaplayan karanlıkta yok olmuştu. Dişleri eski haline dönmüştü. Geriye sadece gözleri kalmıştı. Onları görmek için de Ejder’in uyanmasını beklemek zorundaydılar.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44356 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr