Bölüm 1416: Ölümcül Bir Ses

avatar
3064 21

Desolate Era - Bölüm 1416: Ölümcül Bir Ses



Bölüm 1416: Ölümcül Bir Ses

 

Bazen bir şey ne kadar basitse, o kadar sorunsuz ve eksiksiz olabilirdi. Birini hapsetmek için kullanılabilecek en basit yöntemlerin arasında ise düzlemsel bir kafes yaratmak yer alıyordu. Kafesi kimsenin kıramayacağı kadar sağlam ve sert yaparak bütün dertlerinizden kurtulabilirsiniz.

 

Ancak basitlik her zaman kesin çözüme çıkan yol olmayabiliyordu. Ji Ning ve Tiranlar sonsuz enerji kaynağına sahip olan inanılmaz figürlerdi. Dolayısıyla bu figürleri sadece basit bir düzlemsel kafese kapatarak tutsak edemezdiniz! Sekiz devrimin formasyonu ise daha karmaşık bir yöntem kullanıyordu. Basit bir kafes yaratmaktan ziyade çoklu dünyalar oluşturan bu formasyon, tutsak aldığı kişiyi uzunca bir süre içinde tutmak üzere tasarlanmıştı. Ning buradan çıkmak için bütün dünyaları teker teker parçalamak zorundaydı… Fakat ne zaman bir dünyayı yok etse, yeni bir dünya oluşuyordu!

 

“Bu dünyalar beklediğimden daha dayanıklı çıktı. Onları idare etmek kolay olmamalı.” diye düşündü Ning. “Ayrıca bu şeylerin elbet bir sonu gelecek!”

 

 “Parçalan!” Ning bir kez daha üç başlı, altı kollu formuyla yükseldi. Işıl ışıl parlayan bir kılıç ışığına dönüşerek önündeki düzlemsel zara saldırdı. Kısa bir süre içerisinde zarı parçaladı ve buzlarla kaplı bir dünyaya girdi. Ayaklarının altına serilen dünya tamamen buzdan oluşuyordu. Kıtalar, dağlar, vadiler ve ovalar… Hepsi buzlarla kaplıydı.

 

Düzlemsel yarıktan geçen Ning buzlarla kaplı diyara ayak bastı.

 

“Yarığı nereye açarsam açayım her zaman karşıma yeni bir dünya çıkıyor. Sert ve dayanıklı olsalar da sayılarının sınırlı olduğunu düşünüyorum… Yine de sonsuz bir döngü şeklinde üst üste yerleştirilmişler. Bunun tek bir açıklaması olabilir; sekiz farklı dünya sıralar halinde sürekli önüme çıkıyor! Böylece nereye gidersem gideyim önümde her daim yeni bir dünya oluyor.”

 

Ning artık sekiz döngü formasyonunun nasıl işlediğini az çok anlamıştı. Bu formasyon muhtemelen bir küre şeklinde dizilmiş olan birkaç yüz dünyadan oluşuyordu! Ning ise bu kürenin merkezindeydi; bu yüzden nereye giderse gitsin yeni bir dünyayla karşılaşıyordu. Yeni dünyaya girdiğinde ise diğer dünyalar duruma göre yer değiştiriyor ve onu kürenin merkezine geri döndürüyorlardı.

 

 Hangi yönü seçerse seçsin formasyonun merkezinden uzaklaşamıyordu. Bu gidişle asla dışarı çıkamazdı!

 

Şu anda teorileri bu yöndeydi. Belki formasyonu mükemmel ölçüde anlamış değildi ama onun aşağı yukarı böyle işlediğini düşünüyordu. Fakat bu düşünceleri onu daha da endişeye sevk ediyordu, çünkü çok basitti. Bir şey ne kadar basitse içindeki zayıf noktaların sayısı ve eksikliklerin miktarı da bir o kadar az oluyordu.

 

“Bulabildiğim tek bir zayıf nokta var; ben hareket ederken dünyaların da harekete geçmesi gerekiyor. Hareket etmezlerse beni merkezde tutamazlar. Yeni duruma adapte olmaları biraz zaman alıyor olmalı.” diye düşündü Ning. “Eğer dünyaları parçalama hızımı on katına çıkarırsam… Belki de diğer dünyalara hareket edecek zaman bırakmayarak formasyondan çıkmamı sağlayacak bir açıklık yaratabilirim.”

 

 Ning'in formasyona dair öngörüleri bu yöndeydi; saf güç kullanarak formasyondan çıkmak bir hayalden farksızdı. Sekiz devrimin formasyonu iç yapısını sürekli ayarlayarak Ning'e uyum sağlıyordu. Güç ile bu süreci aksatamazdı… Ama hızını kullanırsa işler değişebilirdi! Formasyona uyum sağlayacak zaman bırakmazsa kullanabileceği bir açık nokta yaratabilirdi.

 

“Tek çarem bu.” Bu düşünce dışında Ning'in içinde bulunduğu duruma uyacak başka bir çözümü yoktu. “Ama bu dünyaları daha hızlı nasıl parçalayabilirim ki?”

 

Aklına iki seçenek geldi. Bunlardan ilki daha da güçlenmekti. Örneğin, Uzay Zaman Taosu’na dair daha üstün öngörüler kazanabilirse düzlemsel duvarları daha hızlı ve daha kolay bir şekilde aşabilirdi. Tabii Hiçliğin Kılıç Taosu’nu kavrayarak da gücünü olağanüstü bir seviyeye çıkarabilirdi. İçinden bir ses ona, bu yeni Tao'nun diğerlerine hiç benzemediğini söylüyordu.

 

Fakat kısa zamanda kendi gücünü artırması pek olası görünmüyordu. Uzay Zaman Kılıç Taosu’nu zaten kavramıştı. Onu daha da geliştirmek için herhangi bir yöntemi yoktu.

 

Hiçlik kavramına dair ise katliamın küresindeki sırları inceleyerek birtakım öngörüler kazanabiliyordu. Bu güç, kaosdiyarının tamamını parçalayabilecek potansiyele sahipti. Iyerre bu küreyi Sonsuz Boşluk'taki gezilerinden birinde bulmuş ve sayısız yıllık yaşamında bu eşyanın bir benzerine rastlamamıştı. Ning'in avatarı ise Katliam Kovanı'na girdiğinden beri dikkatinin tamamını küreye vermişti.

 

Kullanabileceği ikinci seçenek ise önünde çıkan düzlemsel duvarlarda bazı zayıf noktalar keşfetmekti. Eğer zayıf nokta bulabilirse, onları daha az efor sarf ederek daha kolay parçalayabilirdi.

 

“Durmaksızın Hiçliğin Kılıç Taosu’nda çalışıyorum. Bu süreci daha da hızlandırmam mümkün değil.” Ning etrafını süzdü. “Tek çarem düzlemsel duvarlarda zayıf noktalar bulmak.”

 

Vhoosh. Vhoosh. Kılıç ışığı sulara bürünerek düzlemsel zarı kapladı ve önce titreyen zar, akabinde çatladı.

 

Ning hızla iyileşmeye başlayan çatlaklara bakıyordu. “Bu düzlemler uzay zamanın sırlarını temel alıyor. Düzlemsel zarın her bir parçası tamamen aynı gibi… Ufacık bir zayıf nokta bile göremiyorum.”

 

…….

 

Ning formasyonla uğraşırken dış dünyadaki savaş gitgide ateşleniyordu. Tiran Gökana'nın avatarı nihayetinde Sithe güçleri tarafından kandırılarak bir tapınağa hapsedildi. Tiran Bolin'in avatarı da benzer bir durumdaydı.

 

Taşçav'ın avatarı ise daha etkileyiciydi. Kendisi temkinli bir adamdı ve illüzyonların efendisiydi. Sithe tapınağı tam onu yakaladıklarını düşünürken yakaladıkları şeyin yalnızca Taşçav'ın bir yansıması olduğunu fark ettiler… Taşçav fırsat bu fırsat diyerek boşta kalan tapınağın etrafına devasa bir formasyon yerleştirmiş ve onu mühürleyerek tek bir yere hapsetmişti.

 

 Şimdilik savaş alanlarındaki çarpışmalar eskisi gibi kıyasıya değildi. Ayrıca Tiranlar tutsak alınan avatarlarının yerine yeni avatarlarını da yapabilecek kapasiteye sahiplerdi. Şu anda herkesin asıl dikkat ettiği yer İmparator Karakuzey'in bulunduğu tapınaktı.

 

Eğer İmparator Karakuzey ölürse Katliam'ın Kovanı bir kez daha özgür kalacak ve kaosdiyarının enerjisini yutmaya devam edecekti. Karakuzey dışında ters girdap formasyonunu kullanabilecek tek kişi Titanos'tu ama kendisi bir Tiran'ı kurtarmak uğruna avatarını feda etmişti. Yeni yarattığı avatarı henüz Katliam'ın Kovanı'nı idare edebilecek güçte değildi. Dolayısıyla Karakuzey ölürse Kovanı durdurmak için Titanos'un bizzat harekete geçmesi gerekecekti!

 

Gelişimci liderlerinin şüphesiz bir numarası Karakuzey'ken, Titanos da onun hemen ardından ikinci sırada yer alıyordu. Eğer ilki ölür, ikincisi de Kovanı idare etmek zorunda kalırsa savaşı büyük ihtimalle kaybederlerdi.

 

“Karakuzey'i öldürebilirsek kazanırız.” Iyerre bu konuya çok önem veriyordu. Ona göre, diğer altı Tiran'ın toplamı bile Ning kadar büyük bir tehlike yaratamazdı.

 

……

 

Ning'in tutsak alınmasından sonra geçen altmış dokuzuncu günde…

 

Ning son günlerde arada sırada yeni bir dünyaya giriyor, ardından zamanının çoğunu meditasyon yaparak geçiriyordu.

 

“Ah. Demek böyleymiş?” Ning gözlerini açtı; göz bebeklerinde yıldızlı gökler kadar derin ve anlaşılması güç bir ifade vardı. Adeta gözlerinden sayısız yıldız akıyordu. Bu ifade, Kehanet Taosu’nda inanılmaz seviyelere ulaşmış kişilere özgü bir ifadeydi.

 

Aniden Ning'in vücudu büyümeye başladı. Boom! Devasa bir forma bürünen Ning altı kılıcını da kavradı. Diyarda yürüdüğü esnada kılıçları büyüyordu ve çok geçmeden kılıç ışıkları etrafındaki düzlemsel zarlara cenk etmeye başladı.

 

Ning'in kılıçları hareket ederken çok sayıda kılıç gölgesi yaratıyordu. Kesikler, delikler, ileri darbeler ve çapraz vuruşlar… Bölgeye türlü türlü saldırı yağmaktaydı.

 

“Neler oluyor?”

 

“Sıkıntı büyük! Karakuzey'in içinde bulunduğu dünya dengesini yitiriyor!” Sekiz devrimin formasyonunu idare etmekten sorumlu sekiz Sithe Yücesi şaşkındı. Ning'in defalarca kez denemesine rağmen başarısız olduğunu gördükten sonra kendilerine olan güvenleri iyice tazelenmişti. Nihayet rahat bir nefes alabileceklerini düşünüyorlardı… Ancak bir anda işler sarpa sarmıştı! Çünkü Karakuzey'in içinde bulunduğu dünya titriyor, adeta parçalanmadan önceki son çırpınışlarını yapıyordu.

 

“Dünyayı enerjiyle destekleyemiyorum!” Siyah saçlı bir Sithe Yücesi şoke oldu. “O dünyadaki düzlemsel zarlara enerji gönderemiyoruz. İç yapıyı bozan bir şeyler var! Enerji gönderemediğimiz için düzlemsel zar kendini yenileyemiyor. Karakuzey artık zarları daha hızlı parçalayabilir!”

 

“Bu nasıl olabilir? Böyle bir şeyi nasıl yaptı ki?!” Sithe Yüceleri telaşlıydı. Daha önceleri Ning'in bir zarı parçalaması yaklaşık on veya on beş dakika sürüyordu. Çünkü ne zaman bir düzlemsel zara saldırsa formasyon anında o zara enerji göndermeye başlıyordu. Bu yüzden genç adam zarda bir yarık açsa da o yarık sadece üç saniyede kapanıyordu.

 

Fakat şimdiye düzlemsel yarık ile enerji kaynağı arasındaki bağlantı kopmuştu. Bu yüzden Ning zarı daha rahat parçalıyordu.

 

Kulağa mantıklı gelmiyordu. Enerji aktarımı görünmez, formsuz bir süreçti ve enerji farklı bir rotaya sapmadan, direkt olarak zarın içine akıyordu. Böyle bir şeyi normal koşullarda kimsenin engelleyememesi gerekirdi. Fakat öngörü konusunda yeterli seviyeye olan kişiler yaratılış ve yıkım konularında bazen imkansız olarak görülen şeyleri başarabiliyordu. Ning hızlandırılmış zamanda yaptığı meditasyonlar sayesinde Kehanet Kılıç Taosu, Uzay Zaman Kılıç Taosu, Işık Kılıç Taosu ve Karanlık Kılıç Taosu’nu birleştirerek yepyeni bir yöntem geliştirmişti.

 

Boom! Ning'in içinde bulunduğu dünyanın üç farklı noktasında devasa yarıklar açıldı. Yarıklara bakan Ning, üç farklı dünyanın manzarasını görünce gülümsedi.

 

“Düzlemler, dönün!” Aniden garip, ölümcül bir ses duyuldu.

 

Ning ansızın gelen bu sesin akabinde yarıkların dışında bulunan dünyaların dönmeye başladığını gördü. İçinde bulunduğu dünya diğerlerinden kopuyor… Ve genç adam aniden ortaya çıkan dördüncü ve beşinci dünyaların da manzaraya dahil olduğunu görüyordu.

 

….

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr