Bölüm 1403: Giriş

Ters girdap formasyonu inanılmaz derecede karmaşık ve derindi. Ji Ning'in Üç Alem'deki gerçek vücudu bu formasyonu anlamak için hızlandırılmış zamanda epey efor harcamak zorunda kalmıştı.

“Mucizevi. Kesinlikle inanılmaz!” Ning formasyonu övmeden edemedi.

“Hahah!” Beyaz cübbeli Titanos gururlu bir ifadeyle kahkahayı bastı. “Başka şeyler konusunda aynı şeyi söylemem ama mesele yapılar olduğunda kendime epey güvenirim. Karakuzey, formasyonu kurabilecek misin?”

“Evet, kurabilirim.” Ning başını salladı.

Mogg'un avatarı da sırıttı. Formasyonu öğrenmeye çalışmış olsa da pek ilerleme kaydedememişti.

Titanos konuştu. “E hadi o zaman!”

“Tamamdır.” Ning uzayı bükerek yıldız bulutlarından oluşan girdabın üstünde belirdi.

“Yüksel!” Genç adamın yüzü ciddiyetle doluydu ve vücudundan akılalmaz boyutlarda mana akıyordu. Manayı kullanarak Tao'ya yol gösteriyor ve formasyonu Tao'nun gücüyle dolduruyordu! Mana dalgalarının yanında girdabın üstünde sayısız kılıç ışığı da belirmekteydi. Zamanla bu ışıklar büyüyerek engin bir kılıç dünyasına dönüştüler ve dünya hızla yayılarak yıldız girdabının tamamını kapladı.

Titanos ve Mogg yaşananları gergin ifadelerle izliyorlardı.

“Ne yapmaya çalışıyorlar?” Ejder kaplumbağası da duruma anlam verememişti; ellinci katmandan yukarıyı izliyordu.

“Gelişimci Tiranlar neyin peşinde? Hmph. Girdabımı bozmak için ufak bir saldırı yeter mi sanıyorsunuz? Şaka gibi! Katliam Kovanı ulu Iyerre'nin en gurur duyduğu eserlerinden birisidir ve onu yaratmak için sayısız yılını harcamıştır!” Siyah beyaz saçlı Sithe, Anitya, yaşananları alaycı bir ifadeyle izliyordu. Kendi kendine mırıldandı.

……

 Kılıç ışıklarından oluşan geniş dünya girdabın tamamını kaplıyor, Ning manasıyla bu dünyayı kontrol altında tutuyordu.

“Ters girdap formasyonunu yerleştirmenin zamanı geldi!” Ning diledi ve sayısız kılıç ışığı etrafında dönmeye başlayarak ufak kum tanelerine dönüştü. Önce girdabın dış kısmına büründüler ve ardından içeriye doğru dönmeye başladılar! Girdabın dış kısmı en zayıf parçasıydı ve kum tanelerini andıran kılıç ışıkları efor sarf etmeden bu kısma karışabiliyordu. Kılıç ışıklarından oluşan devasa girdap dönmeye devam ederken yepyeni kılıç ışıkları içeriye doğru sızıyordu.

Onuncu katmana kadar sızmayı başardılar… Ardından yirminci… Otuzuncu katman…

“Evet. Böyle devam, devam et.” Ning gülümsüyordu. Ters girdap formasyonunun yıldız formasyonuna baskın gelmek gibi bir amacı yoktu; sadece onu bozmaya çalışıyordu!

 Hareket halindeki bir tekerleğin gücüne diyecek yoktu ama tekerleğin iç kısmına birkaç çöp parçası atarsanız bütün aletin düzenini bozabilirdiniz. Yıldız girdabı dışarıdan formsuz ve dokunulmaz görünüyordu ama ters girdap formasyonu da aynı şekilde formsuzdu ve tamamen altındaki girdabı bozmaya odaklıydı.

“Başardı.” Tiran Mogg uzaktan izliyordu. Girdabın etrafındaki çekim gücünün yavaş yavaş azaldığını görünce gülümsemeden edemedi: “Başardık.”

“Henüz kutlama yapmak için erken!” Titanos da gülümsedi. “Hala daha ters girdap formasyonu yeterli güce ulaşamadı. Kovan, kaosdiyarının enerjisini yutmaya devam ediyor.”

Bu esnada ejder kaplumbağası yaşananları şaşkınlıkla izliyordu. “Nasıl?!” Kılıç ışıklarından oluşan yeni girdap sürekli büyüyor, halkalar şeklinde yıldız bulutlarının üstüne biniyordu. Neredeyse ellinci katmana kadar ulaşmışlardı.

Tırırırım…

Kılıç ışığı ilerledikçe ilerledi ve yetmişinci katmanı geçti…

 Kılıç ışıklarından oluşan ‘kum’ taneleri gerçek dışıydı. Yıldız bulutlarının gücü onları sürekli zorluyor ve parçalıyordu ama ters girdap formasyonu daha fazlasını yaratıyordu! Ning'in manası gerçekten de sonu olmayan bir tünel gibiydi ve genç adam bütün enerjisini formasyona odaklıyordu. Yeni kılıç ışıklarının da eklenmesiyle birlikte yıldız girdabı gitgide güç kaybediyordu.

……

Dış dünyada…

Diyarıdüzlem boyutlarındaki kovanı saran sayısız tünel, kaosdiyarının enerjisini yutmaya devam ediyordu. Has özler bu süreci durdurmak için çabalıyor olsalar da bunu bir türlü başaramıyorlardı.

Ama zamanla çekim gücü zayıflamaya başladı. Bu zayıflama sayesinde has özler nihayet süreci durdurabilmişti.

Kovanın dışındaki gümüşi girdap hızla dağılıyordu. Her şey normale dönmekteydi. Katliam Kovanı'ndaki sayısız tünel enerjileri yutmaya çalışıyordu ama artık has özler onları durdurduğu için ufacık bir enerji parçası bile yutamıyorlardı.

……

Kovanda… Ning ters girdap formasyonunu idare etmekten sorumluydu.

Vhoosh. Vhoosh. Titanos ve Mogg ikilisinin avatarları girdaba yaklaştı.

“Karakuzey, dışarıdaki süreç duraksadı.” Titanos'un yüzünde çiçekler açıyordu. “Yıldız girdabı hala gücünün %60'ına sahip ama kaosdiyarının has özleri bu kadarlık bir güçle başa çıkabilir.”

“Hahaha…” Ning gülümsedi. “Yıldız girdabına sızma işini bitirdikten sonra gücü daha da azalacak.”

Kısa bir süre sonra, ters girdap formasyonu yıldız girdabının son katmanına da sızmayı başardı. Hatta kılıç ışıkları siyah kuleye bile dokunabiliyordu. Yıldız girdabı hala dönüyordu ama artık ciddi manada düzeni bozulmuştu ve asıl gücünün %50'sine sahipti. Bu kadarcık güçle dış dünyadan enerji yutamazdı.

Svoosh! Tiranlar ve Ning hızla aşağı indiler. Girdabın gücü artık azaldığı için katmanlardan geçmek daha kolaydı.

“Girdabı çözmeyi başardınız. İnanamıyorum.” Ejder kaplumbağası ellinci katmandaydı, yaşananlara inanamıyordu.

“İşte Tao'nun gücü diye buna derler!” dedi Titanos. “Sen Tao'ya çalışmıyorsun; bu gücü asla anlayamayacaksın.”

Ning gülümsedi. “Girdabı çözdüğümüze göre artık kovan zayıflamış olmalı. Bana kalırsa bu yer seni daha fazla hapsedebilecek güce sahip değil! Derhal kaçmanı tavsiye ediyorum. Seni kaosdiyarının dışına gönderebiliriz. Sithe'den uzak dur ve savaşa karışma!”

“Gitmek mi?” Ejder kaplumbağası şaşırdı.

Özgürlük? Kurtuluş? Yaratık o kadar mutluydu ki ne diyeceğini bilemiyordu. “Tamam!” diyerek kükredi: “Peki ya diğer dostlarım?”

“Onlar şimdilik bizimle kalacak. Savaşın sonunda salacağız.” dedi Ning. Tiran Seviye boşluk gezenlerin Sithe tarafından bir kez daha yakalanması pek olası değildi ama yine de olasılıklar dahilindeydi! Ning ejder kaplumbağasını salmaya niyetliydi, çünkü yaratığa gerçekten de dokunamıyorlardı.

“Uygundur.” dedi ejder kaplumbağası. Zaten özgürlüğünü kazanması bile büyük bir mucizeydi; şansını daha fazla zorlamak istemiyordu.

“Buradan çıktığınızda dostlarımızdan biri sana eşlik edecek.” dedi Ning.

“O halde ben gidiyorum.” Ejder kaplumbağası heyecanla harekete geçti. Yıldız girdabının gücü %50'ye düştüğü için kaosdiyarı artık ona direnebiliyordu. Ejder kaplumbağası ise bu güce direnerek dışarıya çıkabilirdi.

“Görebiliyorum! Çıkışı görebiliyorum! Orada!” Ejder kaplumbağası dışarı çıkar çıkmaz keyifli bir kahkaha patlattı ve başını çevirerek demin çıktığı devasa kovana baktı. Ayrıca, uzaklarda duran heybetli bir gelişimci liderini de görmüştü. Titanos oradaydı.

“Beni takip et.” dedi Titanos. Girdabın işini bitirdikleri için artık Katliam Kovanı onlar için bir sorun olmaktan çıkmıştı.

Ejder kaplumbağası uslu uslu Titanos'un peşine takıldı ve ikili hızla yola çıktı.

……..

Ning, Mogg ve beyaz cübbeli Titanos ise gitgide siyah kuleye yaklaşıyorlardı. Yıldız bulutları zayıflamıştı ama yine de güçlüydüler.

“Siz burada kalın. Ben tek deneyeceğim.” dedi Ning. “Girdap hala aktif olduğu için ters girdap formasyonunu da aktif tutmam gerekiyor. Eğer onu durdurursam, kovan yeniden enerji yutmaya başlayabilir. Yani uzun lafın kısası; bu enerji kaynağını yok edene kadar avatarımın burada kalması gerekiyor.”

“Katılıyorum.” Mogg ve Titanos ikilisi durdu. Titanos buraya daha yeni yarattığı avatarını göndermişti. Mogg ise Ning'e kıyasla oldukça zayıftı.

“Parçalan!” Ning kılıç ışıklarıyla oluşturduğu yolu izledi. Yıldız girdabının gücü muazzamdı ama parçalanan kılıç ışıkları yeniden oluşarak Ning'in etrafını sarıyor ve genç adamın işini biraz da olsa kolaylaştırıyordu.

Üç başlı, altı kollu formuyla ilerlediği sırada yol açmak için altı kılıcını da savuruyordu. Derinlere indikçe ilerlemek bir o kadar zorlaşıyordu. Nihayetinde, girdabın tam ortasındaki siyah kuleye ulaşmak için bütün gücünü kullanmak zorunda kaldı.

Riiip! Buradaki dehşet verici güç durmaksızın kılıç ışıklarını yok ediyor ama yok olanların yerine daha fazlası oluşuyordu.

“Kovanın enerji kaynağı.” Ning siyah kuleyi kaplayan sayısız sembole baktı. Semboller akılalmaz derecede karmaşıktı. Onları biraz inceledikten sonra genç adam aniden siyah kuleye doğru fırladı. Kuleye dokunur dokunmaz bir zıplama tekniği kullandı ve içeri ışınlandı.

…..