Bölüm 1385: Eski Dostlar (Parça 1)

avatar
3475 28

Desolate Era - Bölüm 1385: Eski Dostlar (Parça 1)



Bölüm 1385: Eski Dostlar (Parça 1)

 

Bugün Ji Ning'in keyfine diyecek yoktu. “Diğer öğrencilerimi de anlat; hepsini teker teker dinlemek istiyorum.”

 

“Pekala.” Parlakay, babasının konuya bu kadar ilgili yaklaşmasına şaşırmış olsa da fazla düşünmeden anlatmaya başladı.

 

Ning meditasyonunu dünyevi meselelerini halletmek için bitirmişti. Öğrencilerinin ne yaptığını tabii öğrenecekti! Kızını dinlediği sırada öğrencileriyle arasındaki karmik bağları da kontrol ediyordu.

 

İlk öğrencisi “Mavitepe Xiaoyu”, Parlakay'dan bile daha yeteneksizdi. Bugüne kadar Dünya Seviyesi’nin üstüne çıkamamıştı! Yine de kaygısız bir hayatı vardı. Belki de Xiaoyu böyle huzurlu, sessiz bir hayatı tercih ediyordu.

 

İkinci öğrencisi “Yeşil Bambu” Yang Quding bir Hükümdar'dı.

 

Üçüncü öğrencisi “Gökyel”, Alevejder Diyarıdüzlemi'nin en ünlü figürlerinden biri olmuştu. Ortalığı karıştırmasıyla tanınan Gökyel, inatçı mı inatçıydı. Sayısız düşman edinmiş ve tek bir kadın Ölümsüz uğruna devasa bir tarikata saldırarak tarikattaki iki İmparator'u katletmişti! Şu anda Alevejder Diyarıdüzlemi'ndeki bir numaralı Taolordu olarak görülüyordu. Tabii Ning, uzun zaman önce bu aptal sıralamaları geride bırakmıştı.

 

“Oh, Gökyel… Gelecekte başının beladan kurtulmayacağını biliyordum. Beni en çok endişelendiren öğrencim her zaman sen oldun.” Ning başını iki yana sallayarak bir karara vardı. “Görünüşe göre onu son bir kez ziyaret etmem gerekecek.”

 

Dördüncü öğrencisinin yeri henüz bilinmiyordu.

 

Beşinci ve altıncı öğrencileri “Vasi” ve “Esin” ikilisi ise romantik, muazzam bir birliktelik yaşıyorlardı. Aşklarını sürdürürken Alevejder Diyarıdüzlemi'ndeki farklı farklı bölgeleri gezmeye başlamışlardı. Bunu duyan Ning gülümsemeden edemedi.

 

Yedinci öğrencisi “Yüce Ölümsüz Badem” ise çocukvari kişiliğiyle etrafı gezmeyi çok severdi. Şu anda nerede olduğu bilinmiyordu.

 

Sekizinci öğrencisi “Taşpınar sağlam ve güvenilir bir adamdı; Ning'in kızı Parlakay ile birlikteydi.

 

……

 

Ning Üç Alem'de iki yıl geçirdikten sonra Mavihabis, Youji, Hapazizi ve kendi soyundan gelen Şafakyeşim'i de alarak yola çıktı. Üç Alem'i terk ettiler ve dış dünyaya açıldılar. Ning'in bazı dostlarını ve öğrencilerini ziyaret edeceklerdi.

 

Ning'in ilk ziyaretini Dokuztoz'un bulunduğu yere yaptı; onunla birlikte çok sayıda macera yaşamıştı.

 

Engin, geniş dalgalar bu diyarı kaplıyordu. Dalgaların orta yerinde 540,000 metrelik devasa, gümüşi cübbeli bir tanrı vardı. Sonsuz dalgaların üstünde oturan adam bir dizi yumruk sanatına çalışıyordu. Savurduğu her bir yumrukla etrafındaki dalgaları iyice karıştırıyordu.

 

Mesafede bir gemi belirdi ama araya girmek yerine, hemen olduğu yerde duraksadı.

 

Yaklaşık bir saat sonra dalgaların ortasındaki figür antrenmanını bitirdi. Bunu gören beyaz cübbeli Ning, diyargemisinin içinden seslendi. “Dokuztoz!”

 

Dokuztoz başını çevirerek Ning'e baktı; anında keyiflenmişti: “Hah! Karakuzey, benim ünlü Taolordu kardeşim! Cidden insanları şaşırtmak konusunda üstüne yok. Beni ziyarete geldin demek? Kaç yıl geçti haberin var mı…”

 

“Üzgünüm, üzgünüm! Yıllardır seni ziyarete gelmediğimi biliyorum. Bunca zamandır başımı meditasyondan kaldıramadım.” Ning yanına yürüdü ve diğerleri arkada kaldı.

 

“Öyle olmalı zaten. Önemli işlerin var.” Dokuztoz ona baktı. Ning'in hızla parçalanan gerçekruhunu görünce eski dostu için hüzünlenmeden edemedi. Ning'in fazla zamanı kalmamıştı. “Karakuzey… Bana son kez veda etmeye mi geldin?”

 

“Belki de…” Ning gülümsedi. “Son bir meditasyona girecek ve şansımı deneyeceğim. Başarılı olursam, gerçekruhumu iyileştirebilirim. Başaramazsam… O halde evet, bu bizim son karşılaşmamız olacak. Kardeşlerin son görüşmesi.”

 

“Gerçekruhunu iyileştirmek mi?” Dokuztoz anında umutla doldu.

 

“Ölüm her daim Taobirleşimi'nde başarısız olanlar için kaçınılmaz bir son olmuştur.” Dedi Ning. “Kaosdiyarındaki gelişimcilerden biri bile bugüne kadar bu süreci tersine çeviremedi! Sithe bunu başarabiliyor ama onlarla aramızda ciddi farklar var. Tiranlar'ın bile başaramadığı bir şeyden bahsediyoruz! Sadece şansımı deneyecek ve dua edeceğim.”

 

Dokuztoz elini kaldırarak Ning'in omzuna koydu. “Başaracağına eminim”.

 

”Benden bahsettiğimiz yeter. Sen neler yapıyorsun?” Ning gülümsedi. “Taobirleşimi'ne ne zaman meydan okuyacaksın? Su Taosu’nda inanılmaz bir seviyeye ulaştığını görebiliyorum. Anladığım kadarıyla, Alevejder Diyarıdüzlemi'ndeki Taolordu sıralamasının zirvesinde sen olmalıydın. Birinci sırayı Gökyel'e nasıl kaptırdın?”

 

Ning hem Tütsülük Ruh Meyvesi'ni hem de su tipi bazı teknikleri yardım amacıyla Dokuztoz'a vermişti. Dokuztoz durmaksızın çalışarak Su Taosu’nda inanılmaz bir seviyeye ulaşmıştı. Savunma konusunda, Ning'in dışında Alevejder Diyarıdüzlemi'nde onunla aşık atabilecek bir Taolordu yoktu. Birinci sırayı alabilecek kadar güçlüydü ama asıl sıralaması, olması gerekenden çok düşüktü.

 

“O aptalca sıralamalar kimin umurunda ki? Kendine baksana, sen o sıralamayı aşalı uzun zaman oldu!” Dokuztoz gülümsedi. “Ayrıca… Kardeşin olarak, Gökyel dediğin çocuk benim de küçüklerimden biri sayılır. Böyle bir şey için onunla mücadele eder miyim hiç?”

 

“Gökyel… Biraz fazla gösterişli yaşıyor.” Ning başını iki yana salladı.

 

“Ama gösteriş yapmayı hak edecek kadar da yetenekli. Dördüncü adıma ilk ulaştığında onunla birkaç hamle değiş tokuşu yapmıştım. Beni gerçekten etkilemişti.” Dokuztoz iç geçirdi.

 

“Fazla abartı en nihayetinde çöküşe yok açar. Uçlarda yaşıyor… Belki de onu bu kadar özel yapan şey budur.” Ning başını iki yana salladı. Öğrencileri arasında en zorlu yolda yürüyen kişi Gökyel'di. Genç adam bir ölümlüyken sayısız zorluk yaşamış ve Taolordu Seviyesi’ne geçtiğinde de zorluklardan yakasını kurtaramamıştı.

 

“Taobirleşimi'ne ne zaman başlıyorsun?” Ning sordu.

 

“Yakında. Bana verdiğin teknik sayesinde Tao’mun gitgide daha mükemmel olduğunu hissediyorum.” Dokuztoz gülümsedi. “Zirveye ulaştığımda Tütsülük Ruh Meyvesi'ni kullanarak Taobirleşimi'ne başlayacağım. Yani aşağı yukarı 10,000 kaos döngüsü ile 50,000 kaos döngüsü kadar sonra.”

 

“Başarılı olduğunda seni tebrik etmeye gelmem şart!” Ning güldü.

 

“E herhalde yani!” Dokuztoz başını salladı.

 

İkisinin de önünde aşmaları gereken zorluklar vardı. Dokuztoz Taobirleşimi adını taşıyan engeli aşmak zorundaydı ve Ning gerçekruhunu iyileştirmeliydi. İki kardeş de gelecekte yeniden görüşebilmek istiyordu.

 

Kıyas yapılacak olursa, Dokuztoz'un başarı şansı daha yüksekti; kendisi zaten bir Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimi'ni kullanmış ve teknik yardımı almıştı. Ayrıca Ning'in verdiği Tütsülük Ruh Meyvesi sayesinde yüksek bir başarı olasılığına sahipti. Öte yandan Ning'in başarmaya çalıştığı şey çok ama çok zordu.

 

……

 

Eski dostu Dokuztoz'la uzunca bir süre sohbet eden Ning, daha sonrasında antik gelişimci kardeşine veda etti.

 

Kısa bir süre sonra Alevejder Diyarıdüzlemi'ndeki sıradan bir kaosdünyasına ulaştı. Buraya üçüncü öğrencisi Gökyel ile görüşmek için gelmişti.

 

Ning, Gökyel'i bir şarap evinde buldu. Gökyel sıradan gri cübbelere bürünmüştü. Cübbeleri büyüden yoksundu; ölümlü fakirlerin giydiği ucuz paçavralardan ibaretti. Üstü başı pisti ve saçları dağınıktı. Köşede oturuyor, tek başına şarap içiyordu. Sarhoş olamasa da buraya sık sık gelirdi.

 

Şarap evindeki kimse ona bulaşmıyordu… Çünkü yarım yıl önce, bu fakir görünen adam bir çift yemek çubuğu ise şehrin valisini öldürmüştü.

 

“Yalnız başına içiyorsun demek?” diye bir ses duyuldu.

 

Şaşıran Gökyel başını çevirdi. Birisi, ciddi ciddi ona fark ettirmeden yanına mı gelmişti? Üstelik bu kişi aurasını da gizlemiyordu; Gökyel daha demin ortaya çıkan bu aurada kılıcın izlerini görebiliyordu. Onu nasıl fark edemedim? Öyle garipti ki Gökyel buna inanmakta zorlanıyordu.

 

Başını çevirip arkasına baktığında, yakınlardaki bir masada oturan beyaz cübbeli Ning'i gördü. Ning kendisine şarap koyuyordu.

 

“Usta!” Gökyel onu görür görmez anında diz çöktü ve başını sertçe yere koydu. Hayatında ustası kadar saygı duyduğu kimse yoktu.

 

Ning ise öğrencisini durdurmadan onu izledi.

 

“Kalkabilirsin.” Birkaç saniye sonra başını salladı.

 

“Anlaşıldı.” Gökyel ayağa kalktı.

 

Ning şarap kadehini kaldırdı. “Gel. Usta ve öğrenci olarak biraz şarap içelim.”

 

Gökyel hemen kendi kadehini kaldırdı ve saygıyla Ning'in kadehine doğru uzandı. Şarap evindeki ölümlüler, Ning'in varlığını hissedemiyorlardı.

 

Gökyel şarabı bitirdikten sonra suçlu bir ifadeyle konuştu. “Sizi hayal kırıklığına uğrattım, usta.”

 

“Hayal kırıklığına uğrayacak bir şey yok. Gelişim yolu insanı bambaşka yerlere götürebilir.” dedi Ning. “Eski evinde yaşarken kalbine bir gölge düşmüştü; sen daha Alevejder Diyarıdüzlemi'ne bile girmeden önce oluşan bir gölge… Bu hale düştüğünü görünce sana daha fazla yardım etmediğim için kendimi suçluyorum.”

 

“Sizin hatanız değildi, usta. Bu yolu ben seçtim.” Gökyel alelacele konuştu. Hareketlerinde fazla abartıya kaçtığını biliyordu. Ustası Taolordu Karakuzey olmasaydı, muhtemelen Saklı Şehirler'in Efendileri onu çoktan ortadan kaldırmıştı.

 

“Ee, son yıllarını burada geçirmeyi mi düşünüyorsun?” Ning sordu.

 

“Yoruldum…” dedi Gökyel. “Artık kaçmak istemiyorum; eve dönmek gibi bir niyetim de yok. Sanırım burada, bu ölümlü dünyada yaşamaya devam edeceğim.”

 

“Mm.” Ning başını salladı; fikrini değiştirmeye çalışmayacaktı. “Bu muhtemelen son görüşmemiz olacak. Biraz şarap içelim. Sana verecek sadece tek bir tavsiyem var; gelişim yolunda her zaman kendi kalbini izlemelisin. Kendine dürüst olur ve kalbine bağlı kalırsan hiçbir şeyden korkmana gerek kalmaz. Suçluluk da hissetmezsin.”

 

Gökyel'in gözleri kızardı. Ustasının parçalanmakta olan gerçekruhunu hissedebiliyordu. Muhtemelen fazla zamanı kalmamıştı.

 

“Neyse, bunu bir kenara bırakalım. Hadi, şerefe!” Ning gülümseyerek kadehini kaldırdı.

 

Öğrencisiyle uzunca bir süre içtikten sonra Ning yola çıktı. Öğrencisinin gelişim yoluna müdahale edemezdi; kızının Taobirleşimi'ne bile direkt olarak müdahale etme şansı yoktu. Elinden gelen tek şey Gökyel'i mükemmel bir Tao kalbine doğru yönlendirmekti. Gökyel'in bunu başarıp başaramayacağı ise tamamen kendisine bağlıydı.

 

…..

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr