Bölüm 1371: Ölümsüz

Kartaldiş bu tekniği Sithe'den intikam almak için yaratmıştı. Hem kendisi hem de babası için intikam istiyordu. Bugüne kadar kandırılmış olan sayısız yeni kuşak üyesi için de! Bunlar, gerçek Sithe üyeleri tarafından her an kullanılıp atılabilecek gibi görülen piyonlardı.

“Baba ve oğul… Gerçekten de acınası bir kaderin kurbanlarıyız.” Bu sözler, hançer misali Kartaldiş'in kalbine saplanmaya devam ediyordu. Babasının suratındaki o bakışı asla unutamayacaktı. İşte bu yüzden intikama ihtiyacı vardı.

Bu tekniği yaratmak, ardından bir yolunu bularak tekniği gelişimcilere vermek istiyordu! Gelişimcilerin bu tekniği inanılmaz derecede geliştirerek yepyeni Hükümdarlar ve hatta Tiranlar yetiştirebileceğine emindi. Böylece Sithe, önünde sonunda yenilecekti.

Lakin tabii, Sithe Kartaldiş'in hareketlerini fark ederse onu anında öldürürdü! Dolayısıyla, genç adam bütün deneylerini kendi malikane dünyasına gerçekleştiriyordu. Onun gibi Hükümdarlar'ın sayısız canlı varlıkla dolu olan birden fazla malikaneleri bulunurdu. Gelişim tekniklerini bu varlıklar aracılığıyla test etmeye başladı ve yaptığı hatalar sonucunda çok sayıda varlık can verdi. Ancak Kartaldiş pes etmeyerek deneylerini sürdürdü.

Yeteneğinin tamamını kullanıyordu. [Ölümlü Parçası] ve [Habistanrı Parçası]'nı çabucak halletti. Bunlardan ilki Üç Alem'deki Kutsal Ölümsüz Seviyesi’nin önceki kısımlarını kapsıyor, ikincisi ise Üstün Tanrı/Atasal Ölümsüz Seviyeleri’ni içeriyordu.

Dokuz özel tekniğin işleyiş şeklinden tamamen farklı olsalar da, başarıya ulaşmak için kullanılabiliyorlardı. Ayrıca gösterdikleri etki, Ning'in mavi çiçek enerjisine çok benziyordu.

[Dünya Parçası] Dünya Tanrıları'nı ve Kaos Ölümsüzleri'ni kapsadığı için daha zordu… Kartaldiş bu parçaya inanılmaz bir zaman harcasa da en nihayetinde başarılı olmuştu.

Fakat [Taolordu Parçası] gerçekten zordu. Unutulmamalıdır ki dokuz özel tekniğin en iyisi olan dokuzuncu teknik bile gelişimcilerin sadece Dünya Seviyesi’ne kadar güvenle gelmesini sağlayabiliyordu.

Kartaldiş bu parça için sayısız yılını harcadı ve hala daha bunu tamamlayabilmiş değildi. birinci ve

ikinci adımı başarıyla tamamlamış olsa da, üçüncü ve dördüncü adımlarda ciddi manada ilerlemeyi bir türlü becerememişti.

[Taolordu Parçası]'nda yaşadığı bu zorluktan ötürü dikkatini geçici bir süreliğine [Ölümsüz Parçası]'na çevirdi. [Ölümsüz Parçası] Taobirleşimi'nde başarısız olmuş olan Taolordları içindi. Bu parça başarısız olan Taolordları'nın parçalanan gerçekruhlarını durduruyor ve onlara bir kez daha Taobirleşimi'ne meydan okuma fırsatı sunuyordu.

Dokuz Sithe tekniği de Taobirleşimi'nde başarısız olmuş kişilere odaklıydı.

“Belirli bir seviyeye ulaşan Ölümlü gelişimciler, bir kan damlasıyla bile yeniden doğabilirler. Habistanrı Seviyesi’ne ulaştıklarında ise gerçekruhları hasar görmediği sürece can veremezler. Fakat… Acaba gerçekruhu parçalanmış bir insanın, benliğinin merkezini yitirmekte olan bir insanın, bu süreci tersine çevirebilmesi gerçekten mümkün mü? Eğer bu mümkünse, o zaman gerçek ölümsüzlük, yani ölememezlik diye bir şeyin keşfinden bahsediyor olabilir miyiz? Bunu başarabilirsek, o halde kişinin hayatına son verebilecek tek şey Kaosdiyarı'ndaki maksimum ömür zamanı olur.” Böylece Kartaldiş, bütün dikkatini “Ölümsüz Parçası”na çevirdi.

Malikane dünyasında yaşayan ve Taobirleşimi'nde başarısız olan Taolordları'na bu tekniği deneme fırsatını sundu. Hatta Saklı Diyar'dan öğrenci alacak kadar ileriye bile gitti. Aldığı bu öğrenciler Taobirleşimi'nde başarısız olduğunda genç adam onları malikane dünyasına çekiyor ve [Ölümsüz Parçası]'nı denemeleri için onlara imkan sağlıyordu… Tabii hepsi bunu yapmadan önce yaşananlara dair kimseye bir şey söylemeyeceklerine dair yemin ediyordu.

[Ölümsüz Parçası]'nı defalarca kez düzenlemiş ama hala daha başarılı olamamıştı! Taobirleşimi'nde başarısız olmuş olan bir Taolordu'nun gerçekruhunu eski haline çevirmesi gerçekten de imkansıza yakındı.

İşte bu nedenlerden ötürü, [Kaderin Beş Parçası]'nın sadece ilk üç parçası tamamlanmış durumdaydı. [Taolordu Parçası] ve [Ölümsüz Parçası] hala sıkıntılarla doluydu… Yine de bu iki teknik, Sithe'nin geliştirdiği dokuz özel teknikten daha iyiydi. Buradaki asıl mesele Kartaldiş'in Sithe Kaoslordu'ndan daha yetenekli olması değildi; arada tek bir fark vardı, Kartaldiş bu Kaosdiyarı'nın Tao'sunu hissedebiliyor ve aynı zamanda dokuz özel teknikte kullanılan taktikleri bir rehber olarak inceleyebiliyordu.

Eğer Sithe Kaoslordu da bu diyardaki Tao'yu hissedebilseydi, o halde mükemmel bir teknik yaratmak konusunda hiç sıkıntı yaşamazdı.

……

Ning bilhassa [Ölümsüz Parçası]'nı inceledikten sonra heyecanına hakim olamadı. Tekniği incelerken gördüğü şeylerin, Tiran Erk tarafından yaratılan Dokuz Kaos Mührü'ne oldukça benzediğini fark etmişti.

Adeta genç adamın önünde sonsuz olasılıklarla dolu olan bir dünya uzanıyordu. Bu dünyaya her an adım atabilirdi.

Sithe Kaoslordu öyle yüksek bir öngörü seviyesindeydi ki sadece varsayımlarla ve tahminlerle bu dokuz özel tekniği yaratabilmişti. Onları durmaksızın mükemmeliyete ulaştırmaya çalışsa da teknikler hala eksikti. Ancak bunun sebebi, Kaoslordu'nun yerel Kaosdiyarı'nda Tao'yu anlayamamasıydı. Eğer buradaki Tao onun bildiği gibi işliyor olsaydı, o halde dokuz tekniği mükemmeliyete ulaştırabilirdi. Ancak ne yazık ki Tao farklıydı ve bu nedenle dokuz teknik işlevsizdi. Fakat Kartaldiş bunları kullanarak [Ölümsüz Parçası]'nı yaratabilmişti.

“Umut ışıklarını görebiliyorum. [Ölümsüz Parçası]'nı geliştirmenin türlü türlü yolu var.” Ning Kartaldiş'ten farklıydı. Genç adam öngörü konusunda Tiranlar'a denkti ve bir Ebedi Nihai Tao'nun efendisiydi. Tao'yu anlama konusunda ulaştığı seviye gerçekten muazzamdı. Bu sebeple diğer Taolar'da da kolayca Hükümdarlık’a erişebilmişti.

“Ama bu tekniği düzeltmek epey zaman alacak. Eğer işi Kartaldiş'e bırakırsam, muhtemelen bunu asla bitiremez.” Tiran Erk de bu yola adım atmıştı ama o olaya farklı bir açıdan yaklaşmayı tercih etmişti. Bu yaklaşımında inanılmaz bir seviyeye ulaşabildiği için Ning onun çalışmaları sayesinde [Ölümsüz Parçası]'nda çok sayıda eksik nokta görebiliyordu. Ayrıca genç adam, [Ölümsüz Parçası]'nın tamamlanmış halini de hayal edebiliyordu!

“Tiran Erk'in tecrübeleri ve [Ölümsüz Parçası]'nın gizemlerini birleştirebilir ve bu konuya odaklanırsam geriye kalan yıllarımda mükemmel bir teknik yaratarak gerçekruhumu iyileştirebilirim.” Ning çok heyecanlıydı. Gerçekruhunu iyileştirebilirse… O halde Taobirleşimi'ne yeniden meydan okuduğunda kolayca başarılı olabilirdi. Çünkü halihazırda zaten Ebedi Nihai Kılıç Tao'sunu kavramıştı!

Ancak tabii… Öncelikle gerçekruhunu iyileştirebileceği bir teknik yaratmalıydı.

“Başarabilirim. Başaracağım!” Ning heyecanlıydı.

[Ölümsüz Parçası]'nı almadan önce “Gerçekruhun Ebediyeti” adlı bir tekniği asla yaratamayacağını düşünüyordu. Fakat şimdiyse, bir güneş misali parlayan umutla doluydu. Zor bir hedefti ama artık imkansız değildi.

Tiran Titanos ve diğerleri hangi yola adım atacaklarını bilmedikleri için böyle bir şeyin mümkün olamayacağını düşünüyorlardı! Fakat [Ölümsüz Parçası] dokuz özel tekniği baz alarak hazırlanmış bir yoldu ve çok sayıda eksikliğe sahip olmasına rağmen kişilerin yürüyebileceği bir rota yaratabiliyordu. Sithe bu yüzden dokuz özel tekniği öğrenen herkese bir hayatözü yemini ettirmişti.

Bu tekniklerin gelişimcilerin eline geçmesinden çok korkuyorlardı!

“Kartaldiş, sana gerçekten de bir teşekkür borçluyum.” Ning illüzyonun etkisinde olan Kartaldiş'e bakarak gülümsedi. Adamın anılarını tamamen inceledikten sonra buraya gelmeye değdiğini anlamıştı!

“Uyan.” diye mırıldandı Ning.

Kartaldiş hafifçe titredi ve saniyeler sonra gözlerinde bilinçli bakışlar belirdi. Ning'e bakarak gülümsedi. “Taolordu Karakuzey, demin bir illüzyonda mıydım?”

“Evet.” Ning başını salladı.

“Anılarımı inceledin mi?” diye sordu Kartaldiş.

Ning başını öne doğru salladı.

Kartaldiş ekledi, “Sithe ve gelişimciler… Bunca zamandır hangi tarafa ait olduğumu bilemiyordum. Damarlarımdaki kan Sithe'den ve babamdan geliyor! Buna rağmen ben, gerçekten de yerel bir gelişimciyim. Acı dolu bir hayat yaşadım… Ama bir şeyin farkına vardım. Sithe'den nefret ediyorum! Babamı savaşa katılmaya zorladıkları için, hepimizi birer piyon gibi kullandıkları için onlardan tiksiniyorum. [Kaderin Beş Parçası]'nı, kalbimi ve ruhumu kattığım tekniği artık sen de biliyorsun. Onu tamamlamayı başaramadım ama sizler… Gelişimciler bunu başararak mükemmel bir teknik yaratabilir. Buna eminim.”

“Teşekkür ederim.” dedi Ning. “Bütün gelişimci medeniyetleri ve bilhassa ben, hepimiz sana bir teşekkür borçluyuz.”

“Sen mi?” Kartaldiş gözlerini açıp kapadı ve güldü. “Taobirleşimi'nde başarısız olduğun için mi bana teşekkür ediyorsun? Ama ‘Gerçekruhun Ebediyeti’ tekniğini yaratmak çok zor. Tekniğin en zor kısmı bu, Taolordu Karakuzey! İnanılmaz bir yeteneğe sahip olduğunu biliyorum ama geriye fazla zamanın kalmadı. Kısa bir sürede bu tekniği yaratabileceğini hiç sanmıyorum. Bana kalırsa bu, en azından on milyonlarca kaos döngüsü sürecek.”

“En azından ölmeden önce deneyebileceğim.” Ning gülümsedi. “Başarılı olursam yaşamaya devam edebilirim.”

Kartaldiş de gülümsedi.

“Benden istediğin bir şey var mı?” Ning sordu. “Elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım.”

“Fazla bir şey istemiyorum. Eğer kazanırsan beni ve diğer yeni kuşak üyelerini yanında almanı, onları buradan uzaklarda bulunan güvenli bir yere götürmeni istiyorum. Kendim için sessiz bir yer bulacak ve huzur içinde yaşayacağım.” Kartaldiş gülümsedi. “Tabii eğer kazanırsan… Kaybedersen bu konuşmayı boş yere yapmış olacağız.”

…..