Bölüm 1323: Her Şeyin Kaynağı

avatar
3419 31

Desolate Era - Bölüm 1323: Her Şeyin Kaynağı



Bölüm 1323: Her Şeyin Kaynağı

 

Ji Ning, Tiran Titanos'un Tiran Bolin ile ilgili söylediklerini demin dinlemişti; Tiran Bolin'in aurasındaki bu ciddi değişimin sebebi, adamın yaşam ve ölümün gizemleriyle içli dışlı olmasıydı. Ning bu bilgiden yola çıkarak Mengüler'i yaratmanın Tiran Bolin için yaşam konusunda belirli bir seviyeyi temsil ettiğini düşünüyordu. Yani Tiran Bolin hayata dair bildiklerine kullanarak Mengüler'i yaratmıştı. Peki ya o halde ölümle ilgili bildiği şeyleri nerede kullanıyordu? Ayrıca… Bir Tiran neden ölüm ve yaşamın prensiplerini araştırıyor olabilirdi ki?

 

“Ve bu dostumuzun adı da Taşçav.” Tiran Bolin, yanındaki güzeller güzeli adamı göstererek gülümsedi. “Taşçav İllüzyon Taosu’yla Tiranlık’a yükselmiştir. İlahi vücudu inanılmaz bir çekicilik ve karizmayla kaplıdır. Bizim gibi mükemmel Tao kalpleri olanları fazla etkilenmez ama Hükümdarlar ve Ötekidiyar Efendileri ona kesinlikle dayanamayarak ne söylese yaparlar.”

 

“İllüzyonlar mı?” Ning şoke oldu. Demek Tiran Taşçav'ın yolu İllüzyon Taodoğum Özü'ydü? Ne etkileyiciydi ama!

 

 “Saygılar ve selamlar, Taolordu Karakuzey.” Tiran Taşçay gülümsedi. “Ufak oyunlarım senin için gayet önemsiz kalıyor, Taolordu. Uzun, upuzun bir zamandır senin gibi birini bekliyorduk; nihayet karşımıza çıktın! Nihai Tao'yu takip edenlerin büyük çoğunluğu dördüncü adıma bile ulaşamıyor, Taobirleşimi'ni tamamlamaları ise neredeyse imkânsız!”

 

“Gerçekten de öyleydi.” Ning başını salladı.

 

“Başarısız oldun, ancak yine de Nihai Tao'nu ebediyete ulaştırmayı başardın. Bu gerçekten de medeniyetimiz için büyük bir lütuf.” dedi Taşçav.

 

“Evet, artık oturabilirsiniz. Şu halinize bakın, yerinizde bile duramıyorsunuz.” dedi Tiran Gökana.

 

Tiran Bolin ve Tiran Taşçav hemen oturdular. Artık beş Tiran da oturmuş, Ning'e bakıyordu. Genç adam beklentiyle doluydu. Nihayet iş konuşma zamanı gelmişti.

 

“Önce ben başlayayım mı?” Tiran Titanos grubu süzdü.

 

“Başla hadi, yaşlı adam.” dedi Tiran Ekong ve diğerleri de başını salladı.

 

Tiran Titanos direkt olarak Ning'e baktı. “Karakuzey, artık Sithe'nin tamamen yok edilmediğini biliyor olmalısın, değil mi?”

 

“Ne, Sithe tamamen yok edilmedi mi?!” Ning şoke oldu.

 

“Bilmiyor muydun?” Tiran Titanos biraz şaşırmıştı. “Efsanevi Sithe Diyarları'nı ziyaret etmedin mi?”

 

“Orayı duymuştum ama daha önce hiç gitmedim.” dedi Ning. Sithe Diyarları gerçekten de epey ünlüydü. Ning bu yerden Dalgadeğişen'in bahsettiğini de duymuştu. Sithe'nin çıkış noktası olarak bilinen bu diyar, diğer yerlere kıyasla çok ama çok daha fazla Sithe hazinesini barındırıyordu. Büyük güçler sık sık oraya maceraya giderdi.

 

“Savaştan sonra yok edilmemişler miydi?” Ning sordu.

 

Tiran Titanos gülümsedi. “Taobirleşimi'nde başarısız olduktan sonra ölmeden önce Kaosdiyarı'ndaki ünlü yerleri gezersin diye düşünmüştüm. Sithe Diyarları'nı çoktan gördüğünü varsayıyordum. Görmüş olsaydın… Bu öngörü seviyenle durumu ve gerçeği anında anlardın. Sithe tamamen yok edilmiş değil. Hayır, onları yok etmedik; sadece onları tamamen mühürledik ve bir daha geri dönmelerine engel olduk.”

 

Ning dikkatle dinliyordu.

 

 “Uzun zaman önce.” dedi Titanos. “Geniş Kaosdiyarı varlığa büründüğünde, yavaş yavaş sayısız canlıya gebe kalmaya başladı. Hızlı gerçekleşmese de bu canlılardan bazıları Ölümsüzlük yoluna adım attı. Entropos ilk Tiran'dı ve akabinde Erk ile ben geldik. Sonrasında Gökana, Bolin, Taşçay ve Mogg dörtlüsü yükselişe geçti.”

 

”O zamanlar hiç endişemiz yoktu. Entropos son adımı atmak isterken can verdi ama bu bizi pek ilgilendirmiyordu; sonuçta herkesin kendine has bir yolu vardı. Fakat daha sonra… Aniden, hiçbir uyarı olmaksızın, Sithe ortaya çıktı.”

 

“Hem güçlü hem de gizemliydiler. Kaosdiyarı'nın has özlerinden bir uyarı aldık; Sithe'nin bizlere akılalmaz bir tehdit yarattığını hissedebiliyorduk.” dedi Tiran Titanos. “Daha önce bir Sithe Yücesi gördün mü?”

 

“Gördüm.” Ning'in gözleri anında parladı. “Alevtoprak Kıtası'ndaki tutsağı gördüm. Yanılmıyorsam… Sithe Yücesi öngörü konusunda Tiranlar'a denkti. Mantıken bir Tiran olmalı… Ama asıl gücü çok daha zayıf. Muhtemelen dışarıdaki Bölge Hükümdarları'na denktir.”

 

Tiran Titanos başını salladı. “Doğru düşünüyorsun. Onlar gerçekten de birer Tiran.”

 

Ning şoke oldu. “Ne?! Ama güçleri…”

 

“Sadece bu diyarın Tiranlar’ı değiller.” dedi Tiran Titanos. “Kaosdiyarı sonsuz denebilecek kadar geniştir… Ancak ötesinde, gerçek manada sonsuz bir yer vardır. Sithe Sonsuz Boşluk'ta yer alan farklı bir Kaosdiyarı'ndan buraya kadar gelmiştir!”

 

“Farklı bir Kaosdiyarı mı?!” Ning daha bu Kaosdiyarı'ndan bile çıkmış değildi.

 

“Tiranlık’a ulaştığımızda Kaosdiyarı'nın has özlerinden bazı sırları öğrenmeye başladık.” dedi Tiran Titanos. “Engin ve sonsuz boşluktaki kutsal vücutların sayısı muazzamdır; en büyükleri ise Kaosdiyarları'dır! Ancak Sonsuz Boşluk'ta bile çok sayıda Kaosdiyarı bulunmuyor. Sonsuz Boşluk'un en kadim varlıkları olarak bilinen Kaos Lordları ise Kaosdiyarları'nı kontrol edebilen yegâne kimselerdir!”

 

“Kaos Lordu olmak ve bir Kaosdiyarı'nın efendisi haline gelmek için öncelikle Tiranlık’a ulaşman gerekir! Ardından, o Kaosdiyarı'nın Özmerkezi'ni tamamen kavramalı ve böylece Kaosdiyarı'nın bütün gücüne kadir olmalısın.” Tiran Titanos, Ning'e baktı. “Şimdiye dek Kaosdiyarı'nın tamamını kontrol etmek için ne denli bir güce ihtiyaç duyulacağını az çok öğrenmiş olman gerekir.”

 

Ning şoke oldu. Tabii ki öğrenmişti! Kaynak Denizi'ndeki güç bile Tiranlar'ın kontrol edemeyeceği kadar fazlaydı. Kaosdiyarı'nın bütün gücü mü? Böyle bir şeyi kelimelere dökemezdiniz. Böyle bir şeyi kontrol edemezdiniz!

 

“Sithe halihazırda bir Kaos Lordu tarafından yönetilen farklı bir Kaosdiyarı'ndan geliyor! Bu yüzden medeniyet olarak inanılmaz seviyelere ulaşmış ve bize akılalmaz gelen teknikler geliştirebilmişler.” dedi Titanos. “Ancak Kaosdiyarları'nı yöneten biri olduğu için oradan ikinci bir Kaoslordu'nun çıkması mümkün değil… Bu yüzden bizim Kaosdiyarı'mıza geldiler; burayı işgal etmek ve kontrolü ele geçirmek için!”

 

“Ancak yabancı diyarlardan gelen işgalciler olduklarına şüphe yoktu. Burada, Tao'ya dair öngörüler onlara ekstra bir güç katmıyor; çünkü Kaosdiyarımız bunu bizzat engelleyerek onlara gizemli bir baskı uyguluyor. Tao'ya olan erişimleri kesildiği için normalde Tiran olan Sithe Yüceleri'nin gücü ciddi ölçüde azalmış durumda.” dedi Titanos.

 

“Bizden tamamen farklı bir türler, çünkü bambaşka bir Kaosdiyarı'nda doğup büyüdüler… Ancak bizim Kaosdiyarımızı kontrol altına alabilirlerse onu dönüştürebilir ve kendilerine uygun bir hale getirebilirler. Ve burada doğan bizleri ise geberteceklerine şüphe yok! Kaosdiyarı'nın kontrolünü ele geçirdikleri günden beri bu diyarda doğacak olan bütün varlıklar da Sithe olacak!” Titanos Ning'e baktı. “Bu resmen ölümüne bir savaş. Görevimizden bir an için bile olsun kaytaramayız.”

 

Ning sordu. “Yani düşmanın Kaos Lordu buraya gelmeye çekiniyor?”

 

“Buna cüret edemez.” dedi Titanos. “Çünkü gücünün kaynağı kendi Kaosdiyarı! O gücü Sonsuz Boşluk'taki herhangi bir yerde kullanabileceği için kimse ona dokunamaz. Fakat… Kaosdiyarımıza girmeye kalkarsa o güce erişemeyeceği için diğer herkes gibi baskı altında kalır. Bu yüzden buraya bizzat gelemez.”

 

Ning başını salladı.

 

“Ayrıca… Buraya neden gelsin ki? Zaten Sonsuz Boşluk'taki en kadim güçlerden biri olmuş durumda; istediği her şeyi yapabiliyor.” Titanos iç geçirdi. “Fakat ne yazık ki o Kaosdiyarı'nda Kaoslordu olmak isteyen başka varlıklar da var. Bu tür varlıklar için tek çare bizim gibi sahipsiz Kaosdiyarları'nı işgal etmek… Neticesinde, bizim için bir hedef olmak kaçınılmaz.”

 

“Şimdiye kadar on altı Sithe Yücesi'ni öldürdük ve altısını tutsak aldık. Muhtemelen Sithe Diyarları'nda saklanan başka Yüceler de var. Diğer bir deyişle… Onlarca ‘Tiran'ın saldırısı altındayız. Bu bile onlarla aramızda ne tür bir güç farkının olduğunu gösteriyor.”

 

Ning başını salladı. Fark barizdi, büyüktü ve devasaydı.

 

“Bizi birçok konuda aşmış durumdalar; örneğin hazine yaratmak ve teknik tasarlamak.” dedi Titanos. “Savaşta, coğrafik avantajlarımızı kullanarak onları kendi diyarlarına hapsetmeyi başardık… Ancak onları mühürlemiş olsak da, her daim bize bir tehdit olacaklar. Daha da kötüsü, zaman geçtikçe farklı medeniyetlerin bizi işgale gelmesi de mümkün!”

 

“Bu yüzden… Kurtulmak istiyorsak aramızdan bir Kaoslordu çıkmak zorunda!” dedi Titanos. “Kaosdiyarı'nın kontrolünü ele geçirebilirsek, o halde diyarın bütün gücünü kullanabiliriz. Bu sayede işgalcilere karşı koyabilecek gerçek bir silahımız olur ve bir daha kimse buraya gelmeye cüret edemez.”

 

Ning başını salladı. Sahipsiz bir Kaosdiyarı'nda olmalarına rağmen bunca zamandır karşı koyabilmişlerdi. Aralarından bir Kaoslordu çıkarsa gerçekten de dokunulmaz olacaklardı.

 

“Fakat, Kaosdiyarı'nı kontrol altına almak çok zor.” Titanos başını iki yana salladı. “Bu uğurda Entropos ve Erk can verdi.”

 

…….

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44332 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr