Bölüm 1282: Basit İş 

Proofreader: Wias

“Anlaşıldı, efendim.” Ji Ning'in verdiği emirler tam da Ateşkanadı'na uygundu. Ateşkanadı hemen kükreyerek kanat çırptı ve arkasında bir iz bırakarak yıldızlı dünyanın sınırlarına doğru yükseldi.

Siyah cübbeli Öz Yürüyen yaşananları sakince izliyordu: “Demek zor yolu seçiyorsun, ha?”

BOOM! Yıldız dünyasının sınırları, Ateşkanadı'nın pençe darbeleri altında ezildi ve yaşanan patlama bütün diyarı kapladı. Fakat yıldızlı diyar gayet sağlamdı; genel bağlamda titrediği bile söylenemezdi. Aksine, Ateşkanadı binlerce kilometre geriye savrulmuştu.

“Sithe savaş makineleri gerçekten de etkileyici.” diye zihinsel yoldan gönderdi Ning. “Siyah cübbeli Öz Yürüyen çoğu Hükümdar'dan daha güçlü olabilir ama senin kadar sınırsız bir güce sahip olması mümkün değil, Ateşkanadı. Her şeyi bırak ve saldırmaya devam et. Yüz kez, bin kez, on bin kez… Bakalım Öz Yürüyen sana daha ne kadar dayanabilecek!”

“Pekâlâ.” Efendisinin emirlerini duyan Ateşkanadı'nın öz güveni gitgide yükseliyordu; bir kez daha diyarın sınırlarına atıldı.

Boom! Boom! Boom! Ateşkanadı bütün gücünü kullanarak diyarın sınırlarına saldırıyor, ritmik bir şekilde hareket ediyordu. Bunu gören Öz Yürüyen yavaşça başını iki yana salladı.

Vhooosh. Öz Yürüyen diledi ve trilyonlarca kilometreyi kaplayan garip enerji hızla dağılarak, Öz Yürüyen'in önünde süzülen küreye geri döndü. Dünya bir kez daha eski haline döndü.

“Pes etti.” Ning keyiflendi.

“Yanlış anlamayın, sizden korkuyor değilim.” Siyah cübbeli Öz Yürüyen'in sesi göklerde yankılandı “Bu Sithe savaş makinesinin oluşturduğu düzlem çok sağlamdır ve kolay kolay delinemez. Bendeniz Taoist Kermenşafak, sayısız yıl boyunca Kaosdiyarı'nı gezdim ve çok şey gördüm. Sizi öldüremeyecek olsam bile, burada kalmanızı sağlayabilirim! Bu diyarı terk etmek istiyorsanız fırtına katmanından geçmek zorundasınız. Tek başınıza olsanız bile fırtına katmanını geçmeniz yüz milyon yıl sürer! Eğer araya girecek olursam, belki hayatta kalırsınız ama asla burayı terk edemezsiniz!”

Ning'in kalbi titredi. Doğruydu, buradan çıkmanın tek yolu yavaş yavaş uçmaktı; uzay zamanda ışınlanma yapılamıyordu. Siyah cübbeli Öz Yürüyen muhtemelen doğruları söylüyordu. Fakat Ateşkanadı'nın gücü sayesinde onları kapana kıstırmak da kolay iş değildi.

Vhooosh. Diyargemisi dışarı çıktı. Ning, Mavihabis ve Aksükun üçlüsü saldırıya uğrayacaklarından endişe ettikleri için dışarı çıkmadılar.

“Büyük konuşuyorsun.” diye seslendi Mavihabis. “Makineyi neden geri çağırdın?”

“Hahah…” Taoist Kermenşafak nadir kahkahalarından birini attı. Bunu gören zırhlı Öz Yürüyen şaşkınlıkla ona baktı. Büyük kardeşi nadiren güler ve genelde soğuk bir ifadeyle gezerdi.

“Formasyonumu alt etmekte hiç zorlanmadınız. Bunu Kaos Kadimi'nin yaptığını hiç sanmıyorum! Yani, aranızdan birisi formasyonlar konusunda bir uzman.” Taoist Kermenşafak'ın diyargemisine bakan gözleri soğuk ve sakindi. “Bu yüzden savaşmaya gerek olduğunu düşünmüyorum.”

“Tek istediğiniz şey Ateşlibulut Çiçeği, değil mi? O şeyler işimize yaramaz. Sizden bir formasyonu kırmam için bana yardım etmenizi istiyorum. Yanılmıyorsam çiçeği diyargemisinin içindeki Taolordu için istiyorsunuz, değil mi? Formasyonu kırmama yardımcı olursanız, çiçeği size hediye ederim! Hatta bu kadarla kalmaz, size Tütsülük Ruh Meyvesi gibi başka Taobirleşimi hazineleri de veririm. Hepsi sizin olur!”

“Ama büyük kardeşim! Tütsülük Ruh Meyveleri çok lezzetli!” Zırhlı Öz Yürüyen araya girmeden edemedi ama büyük kardeşinin tek bir bakışıyla anında sustu.

“Formasyon mu?” Diyargemisinde teklifi değerlendiren Mavihabis ve Ning bir karara varmaya çalışıyorlardı. Savaştan kaçabilirlerse bunu yapmayı tercih ederlerdi. Karşılarında kolay bir rakip olmadığını çoktan fark etmişlerdi! Mavihabis zihinsel yoldan gönderdi. “Karakuzey, Ateşlibulut Çiçeği ve Tütsülük Ruh Meyvesi gibi şeyler sadece Taolordları'nın işine yarar; Öz Yürüyenler ya da Ebediyet İmparatorları için pek de önemli oldukları söylenemez! Muhtemelen bizi kandırmaya çalışmıyor.”

“Böylesi işime gelir. Fakat önce bir hayatözü yemini etmen gerekiyor.” dedi Ning.

“Pekala. Fakat bir şeyi bilmenizi istiyorum; Buzyel Denizi'nde sadece tek bir Ateşlibulut Çiçeği var ve o da hala büyüyor. Hesaplamalarıma göre olgunlaşması için on binlerce kaos döngüsüne ihtiyacı var! Zamanı hızlandırsanız bile, bunu sadece 1000 katına kadar başarabilirsiniz; aksi halde çiçeğin büyüme döngüsü bozulur. Diğer bir deyişle, çiçeği almanız en az onlarca kaos döngüsü sürecektir.”

“Sorun değil.” Ning durumun böyle olabileceğini düşünüyordu; çünkü Ateşlibulut Çiçekleri olgunlaştıktan sonra bin yıl içinde tüketilmeliydi. Dolayısıyla, karşılaşacağı olası bir çiçeğin henüz olgunlaşmamış olması muhtemeldi. Bu mucizevi çiçeklerin büyümesi uzun zaman alıyordu. Birkaç düzine kaos döngüsü… Uzun sayılırdı ama Ning'in Taobirleşimi için yapması gereken başka hazırlıklar da vardı. Çiçek açtığında Taobirleşimi'ne anında başlamak zorunda kalacaktı.

“Tamamdır. Senden bu kalkanı kaplayan engelleyici mühürleri çözmeni istiyorum.” Taoist Kermenşafak elini kaldırdı ve yaklaşık dokuz metre uzunluğa sahip bronz bir kalkan çıkardı. Kalkanın önüne devasa bir yaratığın yüz motifi işlenmişti ve etrafa gizemli olduğu kadar baskıcı da olan bir aura saçıyordu.

“Bunu Sithe Diyarları'nda gezdiğim sırada bir tesadüf eseri bulmuştum; fakat engelleyici mühürleri bir türlü aşamadım.” dedi Kermenşafak.

“Sithe Diyarları mı?” Ning ve Mavihabis ikilisi şaşırdı.

“Evet, Sithe ırkının evim dediği yer.” Taoist Kermenşafak konuştu. “Başka soru sormayın; önünüzde tek bir iş var. Mühürleri çözmeniz gerekiyor.”

…….

Ning ve Kermenşafak hayatözü yemini ettiler. Ardından Ning gemisinden çıktı.

Vhoosh. Kermenşafak hızla küçülerek normal bir insanın boyutlarına büründü. Zırhlı Öz Yürüyen'e bir bakış attı ve 540,000 metrelik zırhlı Öz Yürüyen de küçüldü.

Ning, Mavihabis, Aksükun ve Ateşkanadı dörtlüsü ileri çıktı.

“Korkaklar.” Zırhlı Öz Yürüyen mırıldandı.

“Sadece dikkatli davranıyorlar.” Taoist Kermenşafak konuştu ve ardından Ning ile diğerlerine baktı. “Kalkanın üstündeki mühürleri çözebilirseniz yemin ettiğim şeyleri yapacağım. Aksi halde o hazineleri ele geçiremezsiniz.”

Ning kalkanın yanına yürüdükten sonra. “Merak etme, mühürleri halledemezsek istediğin kadar savaşabiliriz. Zamanımız var.” dedi.

“Grr…” Ateşkanadı hırlayarak iki Öz Yürüyen'e baktı.

“Hah! Gerçekten de bir Sithe hazinesiymiş!” Ning başını salladı. “Üstünde yedi mühür katmanı var. Önemli bir hazine olmalı.”

“Daha önceleri bunu gören bir arkadaşım, bir kalkana benzediği için muhtemelen savunma amacıyla yaratıldığını söylemişti.” dedi Kermenşafak. Sithe savaş makineleri çok çeşitliydi. Bazısı güçlü, bazısı daha zayıftı. Örneğin Ning'in elde ettiği zincirler enerji emebilmek gibi baskı tipi bir etkiye sahipti; Kermenşafak'ın kullandığı ise kendine has bir düzlem yaratmaktan öteye geçemiyordu. Diyarefendisi'nin “Karagüneş”i akılalmaz mesafelere ışınlanma imkanı sağlıyor ve aynı zamanda inanılmaz saldırılar yapabiliyordu. Karagüneş tek başına koskoca diyarları etkileyebilecek kadar güçlü ve değerli bir makineydi.

Ning başını salladıktan sonra kalkanı incelemeye koyuldu ve güldü. “İlginç. Sanırım bu formasyonu yerleştiren kişiye bir formasyon üstadı diyebiliriz.”

Kalkanı kaplayan formasyonlar onu bastırmaya ve gücünü mühürlemeye yarıyordu; bu konuda Ateşkanadı'nı tutsak eden zincirlere benziyorlardı. Fakat zincirler kadar karmaşık değillerdi. Ateşkanadı Tanrısı Sihe için muazzam bir öneme sahipti; onu yakalamak adına üç Sithe Yücesi gönderilmiş ve ardından tutsak edilmesi için özel zincirler tasarlanmıştı. Bu kalkanın değer bakımından bir Kaos Kadimi'ne eşit olması imkansızdı ve mühürleri yaratan kişi de bir Sithe Yücesi kadar bilgili değildi.

Ateşkanadı Tanrısı'nı tutsak eden zincirler ise karmaşıklığın gerçek anlamını taşıyan şeylerdi! Ning'in Sithe formasyonlarıyla dolu geniş bir kütüphaneye erişme imkanı olmasaydı, genç adam o zincirleri asla çözemezdi.

Formasyon Taosu’nda ciddi bir seviyeye ulaşmıştı ve farklı farklı rehberleri vardı. Buna rağmen zincirleri çözmesi yüzlerce kaos döngüsü sürmüştü.

Ona kıyasla, önünde duran formasyonlar daha basitti. Ning'in Sithe tarzı formasyonlarda engin bir tecrübesi vardı ve önünde duran formasyon da Sithe teknikleriyle dolu kütüphanede kaydı bulunan bir parçaydı.

“Acele etmeye gerek yok. Yavaştan alabilirsin. Ateşlibulut Çiçeği olgunlaşmadan önce bunu halledebilirsen sorun kalmaz. Önünde bir sürü kaos döngüsü var.” dedi Kermenşafak.

“Öyle mi? O zaman ben biraz uyuyacağım, büyük kardeşim. Bitince beni uyandır.” Zırhlı Öz Yürüyen başını çevirdi ve uyumaya hazırlandı.

“Buna gerek yok.” Ning sakince elini uzatarak kalkanın yüzeyine dokundu. Aniden, genç adamın parmağından özel bir Ölümsüz enerji tipi çıktı ve sessizce kalkana nüfuz etti. Kalkanı kaplayan mühür katmanlarını teker teker parçalayan enerji, kaşla göz arasında yedi katmanın da işini bitirdi. Mavi kalkan formasyonlardan kurtulur kurtulmaz dehşet verici bir aura saçmaya başladı; adeta dağlar kadar ağırdı. Ning bütün gücünü kullansa bile bu kalkana çizik bile atamayacağını görebiliyordu.

“...Büyük kardeşim, formasyonların aşırı sağlam olduğunu söylememiş miydin?” Zırhlı Öz Yürüyen şoke oldu.

Kermenşafak da şaşkındı. Saniyeler sonra suratında keyifli bir gülümseme belirdi ve ondan beklenmedik bir hareket yaparak, dostane bir tavırla Ning'in omzuna bir şaplak attı. Bu durum Ning'i biraz şaşırttı.

Kermenşafak'ın keyfi yerindeydi ve kahkahasını tutmadı. “Fenasın, seni keranacı Taolardu seni! İşi şu arkada duran yaşlı elemanın yapacağını sanıyordum. Öne çıkanın sen olduğunu gördüğümde umudumu kaybetmiştim. Formasyonu hobbadanak diye çözmeni beklemiyordum! Ne adamsın lan! Ateşlibulut Çiçeği'ni ve Tütsülük Ruh Meyveleri'ni alabilirsin! Hahah. Oh, doğru ya. Malikanemde birkaç tane Tütsülük Ruh Meyvesi daha vardı. Onları Namıkgillere verecektim ama si*tiret onları! Sana vereceğim.”

(W: Arada biraz yoldan çıkarasım geliyor karakterleri ama aynı şeyleri diyor merak etmeyin xd)

…...