Bölüm 1238: Haber Yayılır

Daha önce böyle bir şeyin eşi benzeri duyulmamıştı!

Hükümdarlar gücün zirvesinde yer alan figürlerdi. Yüce bir Hükümdar… Bir Taolordu'nun takipçisi mi olacaktı? Bu nasıl bir şakaydı? Kimse böyle bir şeye inanmazdı.

“Üçüncü gözün yerinden fırlamak üzere.” Mavihabis'in suratı ekşidi. “Niye şaşırdın ki? Karakuzey'in Hükümdarlar'a yakın bir gücü var! Onunla bir iddiaya girdim ve kaybettim. Bendeniz Mavihabis, sözünün eri bir adamımdır. Kaybettiğim için borcumu ödüyorum. Karakuzey'in takipçisi oldum.”

“Sen…” Hükümdar Şafakerk şaşkınlıktan konuşamıyordu.

“Başka sorun var mı?” Mavihabis ona baktı.

“Etkilendim. Gerçekten etkilendim.” Şafakerk başını iki yana salladı. “Kardeşim Mavihabis, yaşananlara karşı gösterdiğin direnç beni ziyadesiyle etkiledi.”

 “Saçmalamayı kes. Karakuzey'in takipçisi olduğuma göre, artık kimse ondan diyargemisini alamaz. Muhtemelen buraya kadar gelmeye bile tenezzül etmezler.” dedi Mavihabis. “Karakuzey senden çok şey istemiyor ve hayatını da bir riske atıyor değilsin. Diyarefendisi'nden yardım istesen bile… Muhtemelen böyle ufak bir şey için araya girmez.”

“Yani demem o ki… Özgürlüğün için gereken bedeli ödemezsen, burada oturmaya devam edeceksin.” Mavihabis, sessizliğini koruyan Şafakerk'e baktı. Şafakerk söylenen sözlerin mantıklı olduğunu biliyordu.

Mavihabis bir Hükümdar olduğu için onların düşünce tarzını yakından tanıyordu. Diyarefendisi Zarifrüzgar gibi üstün bir figür, bu tarz ufak tefek meselelere karışmazdı. Sadece yerel Hükümdarlar için ölümcül bir durum söz konusu olduğuna meseleye müdahale ederdi! Buraya gelmesi ise mümkün değildi, çünkü Ning büyük güçlerden sadece birkaç tane hazine vermelerini istiyordu!

“Karakuzey fazla şey istemiyor. Akıllı davran ve kabul et.” Mavihabis ona baktı ve sakince konuştu. “Diyarefendisi de böyle birkaç hazine için harekete geçecek bir adam değildir.”

“Ahh. Yeter, Mavihabis. Kabul ediyorum.” dedi Şafakerk ve başını sallayarak ekledi. “Ödeyeceğimiz bedelin sözünü etmeye bile değmez. Fakat sen, aramızdaki en şanssız şerefsizsin. Yardıma ihtiyacın varsa söylemen yeter.”

“Sakın.” Hükümdar Mavihabis'in gözleri soğuk ışıklarla parladı. Kendisi sayısız yer görmüş gururlu bir adamdı. Şafakerk'in bilerek gösterdiği acıma duygusu, Mavihabis'i sinirlendirmişti.

“Tamam, tamam! Sakin ol. Kusuruma bakma.” dedi Şafakerk ama Mavihabis'e bakarken iç geçirmeden edemedi.

Yüce bir Hükümdar, bir Taolordu'nun takipçisi olmuştu! Bu haber yıldırım hızında yayılacaktı!

……

Hükümdar Şafakerk sorun çıkarmadan gerekli hazineleri verdi. Hükümdar Wuye ve Hükümdar Sisligüneş, yolculuklar için ne tür bir ödeme aldıklarını herkese söylemişti. Dolayısıyla Ning fiyatı biliyordu.

Ning de bir hayatözü yemini edince Hükümdar Şafakerk iyice rahatladı. En büyük endişesi Ning'in fikir değiştirerek onu hapsetmesiydi.

…..

Kısa bir süre sonra Aksükun, Mavihabis ve Ning üçlüsü, Hükümdar Eskelmak ve Kılıçların Efendisi'ni ziyarete geldi.

“Kardeşim Mavihabis, Karakuzey'in takipçisi mi oldun?” Konuşma devam ederken iki Hükümdar gitgide şaşırıyordu.

“Ne diye abartıyorsunuz? Detaylar için Şafakerk ile konuşabilirsiniz.” Yüzü ekşiyen Mavihabis kükredi. “Hızlı olun! Güçlüsünüz ama burada ben olduğum sürece, bölgedeki tuzakları kolay kolay alt edemezsiniz.”

“Tamam, tamam. Ödeyeceğiz.” Eskelmas başını salladı.

“Etkileyici, Karakuzey.” Kılıçların Efendisi, Ning'e baktı. Durumun farkındaydılar. Mavihabis Ning'e yardım ettiği sürece buradan çıkamazlardı.

……

Haber kısa sürede yayıldı ve On Altı Diyarıdüzlem İttifakı'nda yer yerinden oynadı. Çoğu figür yaşananların farkındaydı, Hükümdar Mavihabis geçitlere hapsolmuş, ardından Karakuzey'le girdiği iddiayı kaybederek bir süreliğine onun takipçiliğini yapmak zorunda kalmıştı.

Vhooosh.

Bir diyargemisi güç topluyor, Büyük Karanlık'ı katetmek için hazırlanıyordu ama aniden duraksadı.

“Beyler.” Diyargemisindeki Hükümdar Sisligüneş, arkasında duran beş Hükümdar ve altı İmparator'a baktı. “Yaşananları biliyorsunuz! Mavihabis geçitlerde hapsoldu ve Karakuzey'in takipçiliğini yapmaya başladı. Ondan diyargemisini asla alamazsınız. Ne düşünüyorsunuz? Devam edecek ve şansınızı deneyecek misiniz?”

“Bu nasıl olur?”

“Hükümdar Mavihabis, Hükümdarlar'ın yüz karası. Ölmekten korktuğu için bir Taolordu'na hizmet etmeyi mi seçti? Olacak iş değil!”

“Mavihabis… Yerinde ben olsaydım asla boyun eğmezdim. Boyun eğeceğime ölürdüm daha iyi!” Çoğu İmparator ve Hükümdar bunu düşünüyordu.

Diyargemisine binmek için hazine ödemişlerdi ve artık her şey boşunaydı; fakat fazla hayal kırıklığına uğramış değillerdi. Sonuçta, bu yaşanan mücadeleye çok sayıda figür katılıyordu; sonunda sadece bir kişi kazanacaktı. Dolayısıyla katılımcılar kendilerini yenilgiye hazırlayarak yola çıkıyorlardı. Elleri boş dönseler de bunu fazla umursamıyorlardı.

Lakin yaşananlara karşı iç geçirmemek elde değildi. Mavihabis çok güçlüydü, çoğu Hükümdar'dan daha heybetliydi ve buna rağmen bir Taolordu'na boyun eğmişti.

Artık Mavihabis'i küçümsüyor, adamın alçak bir hain olduğunu düşünüyorlardı.

“Beyler, ne yapacağımıza karar vermeliyiz.” dedi Sisligüneş.

“Ne yapabiliriz ki? Önden ödemeyi yapmıştık. Hazineleri geri verecek misin?”

“Bence de… Kardeşim Sisligüneş, hazinelerin yarısını geri versen yeter. Bu ziyaretten hiçbir şey kazanamadık.” Beş Hükümdar ve altı İmparator hep bir ağızdan konuştu.

“Şaka yapmayı kesin.” dedi Sisligüneş. “Kendinizi şanslı sayın! Orada olsaydınız, muhtemelen Karakuzey sizin de hazinelerinizi alırdı!”

“Hahah, tamam tamam. Kardeşim Sisligüneş, Alevejder Diyarıdüzlemi'ne geldik sayılır. Ayrıca senin Alevejder Diyarıdüzlemi'nden götürecek başka yolcuların da var. Bence hep birlikte oraya gidelim. Belki Karakuzey'le buluşuruz. Onu merak ediyoruz.”

“Hmph. Merak mı? Bir Hükümdar'ı takipçisi olmaya ikna eden bir Taolordu… Utanmaz herif.”

“Ama başarılı oldu, değil mi?”

“Mavihabis ölümden korkan bir korkak olmasaydı başaramazdı! Hmph!” Büyük güçler kendi aralarında konuşmaya devam ettiler.

“Pekala, öyle olsun. Alevejder Diyarıdüzlemi'ne doğru devam ediyoruz.” dedi Sisligüneş ve iç geçirdi. “Ne yazık ama! Bu sadece ikinci seferimdi. Üçüncü seferi de yapacaktım. Artık bana para vermezler. Hayret bir şey, Karakuzey… Neden bu kadar acele ettin ki? Herkesin gelmesini bekleseydin?”

“Bu kez meseleden sadece sen, Wuye ve Karakuzey karlı çıktı.”

“Evet, aynen öyle.”

………

Haberler hızla yayılıyordu. On Altı Diyarıdüzlem İttifakı'ndaki büyük güçlerin artık diyargemisinde gözü yoktu. Ning'in ateşten geçitleri kontrol ettiğini öğrendiklerinde umutlarını yitirmemişlerdi. Sonuçta Ning orada saklanabilecek olsa da, çok sayıda Hükümdar elbet onu bulabilirdi.

 Fakat şimdiyse, Mavihabis olaya dahil olmuştu. O adamdan bir diyargemisi almak mümkün değildi.

İmparatorlar'ın hepsi Mavihabis'i küçük görüyordu. Kendilerini Taolordları'ndan üstün olarak görmeleri de gayet doğaldı. Çünkü Taolordları kısa bir süre yaşıyordu ve hepsinin ulaşabileceği bir sınır vardı! Hükümdarlar ise İmparatorlar arasında üstün figürlerdi… Şimdiyse bu figürlerden biri, bir Taolordu'nun takipçisi olmuştu.

Hükümdar Parkıyı, Yelyağmur ve Yerzambak bile şaşkına dönmüş durumdaydılar. Alevejder Diyarıdüzlemi'nin İmparatorları ise ne diyeceklerini bilemiyorlardı.

Dedikodular orman yangını gibi yayılıyor, başka başka yerlere ulaşıyordu. Dolayısıyla, Alevejder Diyarıdüzlemi'ni daha önce ziyaret etmemiş figürler bile artık Karakuzey ismini biliyordu!

……..