Bölüm 1237: Bedel

avatar
3172 32

Desolate Era - Bölüm 1237: Bedel



Bölüm 1237: Bedel

 

Hükümdarlar ve İmparatorlar ateşten geçitlere dağılmış durumdaydı. Ji Ning'in sözlerini duyuyor olsalar da, hiçbiri cevap vermek için acele etmiyordu. Bunun yerine Kadimikizler’i, avatarları, takipçileri ve başka iletişim araçlarıyla On Altı Diyarıdüzlem İttifakı'na durumu bildirdiler. Tartışmak istiyorlardı.

 

“Karakuzey'in sesini duydum. Sanki bizi tehdit ediyordu.”

 

“Evet, ben de duydum.”

 

“Aynen.”

 

“Onu duyabildiğimize göre, sesi ateşten geçitlerin tamamını kapladı demektir! Yani ateşten geçitler üzerinde bir kontrole sahip.”

 

“Beyler, ne yapacağız? Ateşten geçitlerde yer alan tehlikeler, Hükümdar Mavihabis'i bile tutsak etmeye yetecek güce sahip. İçimizden herhangi biri o tuzaklara kapılabilir. Şu anda tek seçeneğimiz olduğumuz yerde kalmak gibi.”

 

“Ne yani, diz çökecek ve yenilgiyi kabul mu edeceğiz?”

 

“Merak etme. Burada çok sayıda Hükümdar var ve karşımızda ufacık bir Taolordu paçavrası duruyor. Fazla ileri gitmeye cüret edemez.” Hükümdarlar ve İmparatorlar meseleyi tartışmaya devam ediyordu.

 

……

 

Ning'in sesi bir kez daha duyuldu. “Hükümdarlar ve İmparatorlar, doğruyu söylediğimi anladığınızı sanıyorum.”

 

“Peki bizden ne istiyorsun?”

 

“Söyle hadi.”

 

İmparatorlar ve Hükümdarlar gayet sakindi. Sonuçta onlar, kendi diyarlarını yöneten yüce figürlerdi.

 

“Hahah, bendeniz Taolordu Karakuzey, vahşi ve alçak bir adam değilim.” Ning'in kahkahası yankılandı. “Çok şey istemiyorum. Buraya beni öldürmeye ve hazinelerimi almaya geldiniz; duyduğum kadarıyla bir diyargemisi kullanmışsınız ve bunun için halihazırda epey hazine ödemiş olmalısınız. Aynı fiyatı bana da öderseniz gitmenize izin veririm.”

 

“Söylediğim bedel biraz canınızı sıkabilir ama fazla abartıya kaçtığımı düşünmüyorum. Bedelini öderseniz gitmenize izin veririm. Ödemezseniz… O halde elden bir şey gelmez. Gitmenize izin veremem. Bendeniz Karakuzey, başkaları tarafından kolayca sindirilebilen bir adam değilim.” Ning'in sesi yankılandı.

 

Ning bu teklifi iyice düşünüp taşınmıştı. Hükümdar Mavihabis zaten Ning'in yeteneklerini herkese söylediği için büyük güçler temkinliydi. Kimi bir süreliğine hareket edecek halde bile olmadığı için Ning'e saldırmaları şimdilik imkansızdı. Ning onları fazla zorlarsa, hepsi dişlerini sıkarak Diyarefendisi Zarifrüzgar'dan yardım isteyebilirdi.

 

“Hmph. Taolordu Karakuzey… Senin gibi bir Taolordu'nun ateşten geçitleri kontrol etmesi gerçekten de etkileyici. Fakat… Artık nelere kadir olduğunu bildiğimiz için bize karşı bir tehlike arz etmiyorsun.” Hükümdar Şafakerk konuştu. “Akıllıysan, hemen bize karşı harekete geçmeyeceğine ve buradan güvenle gitmemize izin vereceğine dair bir hayatözü yemini edersin. Böylece dost bile olabiliriz! Aksi halde… Bütün bu büyük güçlerin öfkesini toplarsan sonuçlar senin gibi bir Taolordu'nun kaldıramayacağı kadar ağırlaşır.”

 

“Taolordu Karakuzey, sanırım bir şeyin farkında değilsin.” dedi Kışateşi. “İçeri giren büyük güçlerden sadece bir kısmı ateşten geçitlerde! Henüz diğerleri buraya gelmedi. Buraya geldiklerinde birleşecek ve grup halinde hareket edecekler. Ateşten geçitlerin koca bir Hükümdar grubuna karşı koyması imkansız. Bizi kurtardıklarında karşında yirmiyi aşkın Hükümdar ve çok sayıda İmparator olacak. Kaçacak yerin bile kalmayacak!”

 

“Taolordu Karakuzey, kendi sınırlarını bilmen lazım.”

 

“Hepimizi tehdit etmeye nasıl cüret edersin?”

 

 Büyük güçler söz alıyordu. Bir Taolordu'na boyun eğmek istemedikleri açıktı. Kendi başlarına olsaydılar ve yakalansaydılar muhtemelen boyun eğer, yenilgiyi kabul eder ve bazı hazinelerini verirlerdi. Fakat sayıları fazla olduğu için Karakuzey'in onlara dokunamayacağını düşünüyorlardı.

 

“Beyler, buraya kadar geldiniz ve artık kontrolüm altında olan ateşten geçitlerde tutsaksınız. Tek bir hareketimle hepinizi buradan sağ salim çıkarabilirim ama sizler, bunun için gereken bedeli ödemek istemiyorsunuz! Ne sandınız, ben öyle kolay kolay bulaşabileceğiniz biri miyim? Hmph. Pekala, öyle olsun. Hepinizle baş başa görüşeceğim.” Ning sessizliğe büründü.

 

……..

 

Geçitlerin farklı bir tarafında…

 

Ning ve Hükümdar Mavihabis diyargemisinde oturuyor, birlikte şarap içiyorlardı.

 

“Hm? Fena değilmiş.” Hükümdar Mavihabis kadehteki şarabı kokladı ve rahat ifadesiyle küçük bir yudum aldı.

 

“Nasıl geçti? İşe yaramadı, değil mi?” Mavihabis sırıttı.

 

“Yaşlı şerefsizler. Hiçbir şey vermek istemiyorlar.” Ning de biraz şarap içti; gözlerinde soğuk ifadeler vardı. “Sanırım onlara fazla iyi davrandım. Beni kenara itip geçebilecekleri biri olarak görüyorlar.”

 

“Demek nihayet durumun farkına vardın, ha?” Mavihabis gözlerini kapattı ve şarabından bir yudum daha aldı.

 

Ning ona baktı. Cılız, bitkin görünen yaşlı adam şarabını içerken keyif alıyordu; aslında bu şahıs Parkıyı'ya yakın bir güce sahipti ve bir Kaos Tanrıyaratığı'ydı! Yine de Ning'in de keyfi yerindeydi. Mavihabis'i takipçisi olarak aldığı için artık İpeksikar'ın son intikam planına karşı daha rahat hareket edebilirdi.

 

“Hadi yola koyulalım. Önce Hükümdar Şafakerk ile görüşeceğiz.” dedi Ning.

 

Svoosh. Diyargemisi bir ışık hüzmesine dönüşerek geçitlerde ilerlemeye başladı; çok hızlıydı ve ufacık bir engele bile takılmıyordu.

 

“Geçitlerde bu kadar rahat seyahat edeceğimi düşünmezdim. Hiç sorunla karşılaşmadık.” Hükümdar Mavihabis dışarı bakarak iç geçirdi. “Görünüşe göre seni kovaladığım sıralarda bilerek birkaç tuzağa çarpmışsın. Gördüğümde çok heyecanlanıyordum. Meğerse benimle oynuyormuşsun.”

 

“Başka çarem yoktu. Seni kafa kafaya yapılacak bir çarpışmada alt edemeyeceğimi biliyordum, bu yüzden ufak tefek oyunlara başvurdum. Fakat artık böyle bir şeye gerek kalmadı.” Ning iç geçirdi. “Sen yanımda olduğun sürece bu işi sonlandırabilirim.”

 

“Mm.” Mavihabis tatminkâr bir ifadeyle başını salladı ve hiç mi hiç alçak gönüllülük göstermedi. “Artık takipçin olduğuma göre… Haber yayıldığında bütün o Hükümdarlar diyargemisi hayallerinden vazgeçecek.”

 

Bir Hükümdar diyargemisine sahipse diğer Hükümdarlar onu almaya çalışmazdı. Çünkü bir Hükümdar'ı öldürmek çok zordu. Genelde, bunu başarmak için ya olaya bir Ötekidiyar Efendisi müdahale edecek ya da koca bir grup Hükümdar birlikte çalışacaktı. Hele ki diyargemisine sahip bir Hükümdar'ı öldürmek daha da zordu.

 

“Geldik.” Ning ileri baktı.

 

“Ah, Şafakerk.” Mavihabis sırıttı. “Gururlu ve yaşlı herif.”

 

Bunu gören Ning rahatladı. Mavihabis'in itibarına verdiği değer yüzünden olaya müdahil olmayacağından çekiniyordu. Onu takipçisi yapsa bile Ning'in endişeleri sona ermemişti; Hükümdar Mavihabis diğer Hükümdarlar'la karşılaştığında utanabilir ve rahatsız olabilirdi. Ning böyle bir şeyin olduğunu görmek istemiyordu! Ancak aslında, Hükümdar Mavihabis'in olağanüstü bir Tao kalbi vardı. Adam çoktan bir karar vermişti ve bu kararına sadık kalacaktı.

 

“Hadi, çıkalım.” dedi Mavihabis.

 

“Gidelim.” Ning ayağa kalktı. Ning, Mavihabis ve Aksükun üçlüsü aynı anda gemiden çıktı.

 

…….

 

Üç gözlü altın cübbeli bir adam onlara bakıyordu. Hükümdar Şafakerk esneklikten hoşlanmayan, kasvetli ve heybetli bir Hükümdar'dı. Bu yüzden Ning'in önerdiği teklifi reddetmeleri için diğer Hükümdarlar'a bazı sözler fısıldamıştı.

 

“Eh?” Yaklaşan figürleri gören Şafakerk'in suratı ekşidi.

 

Ning ve Mavihabis yan yana uçuyor, Aksükun onları arkadan takip ediyordu.

 

“Şafakerk.” dedi Mavihabis. “Karakuzey'in yaptığı teklifi biliyorsun. Uslu ol ve kabul et. Böylece sorun yaşamadan burayı terk edebilirsin.”

 

“Onun adına mı konuşuyorsun?” Şafakerk neler döndüğünü anlayamıyordu. “Senden de böyle bir bedel mi istedi? Seni tanıyorsam, bir Taolordu'nun isteklerine asla boyun eğmezsin.”

 

“Taolordu Karakuzey'in takipçisi olacağıma dair bir hayatözü yemini ettim.” dedi Mavihabis. “Dolayısıyla, ona elimden gelen bütün desteği sunacağım.”

 

“Sen…” Hükümdar Şafakerk'İn üçüncü gözü fıldır fıldır açıldı. Sayısız yıldır yaşamasına rağmen ilk defa böyle bir şey duyuyordu. “Mavihabis, sen bir Hükümdar'sın… Ufacık bir Taolordu'nun takipçisi olamazsın!”

 

Bu haber yayıldığında On Altı Diyarıdüzlem İttifakı'nda yer yerinden oynayacaktı. Hatta haberler, başka diyarıdüzlemlere ve ötekidiyarlara bile yayılabilirdi!

 

………

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44255 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr