Bölüm 1213: On Teknik Yaratmak

avatar
3533 27

Desolate Era - Bölüm 1213: On Teknik Yaratmak



Bölüm 1213: On Teknik Yaratmak

 

“En büyük pişmanlığı mı?” Ji Ning'in aklı karıştı. Dokuz Kaos Mührü gerçekten de mucizeviydi. Kalpgücü, ilahi güç, Ölümsüz enerjisi ve hatta kaos enerjisini bile dönüştürebiliyordu. Vücudundaki enerjiyi daha saf kılıyor ve hem ruhunu hem de gerçekruhunu besliyordu. Bundan daha mükemmel ne olabilirdi ki?

 

“Evet… En büyük pişmanlığıydı. Efendim bu tekniği yarattıktan sonra sayısız yıl boyunca pişmanlık çekti; hiç mutlu olamadı.” Beyaz saçlı üstat başını salladı. “'Dokuz Uzay’ tekniğinin çok sayıda zayıf noktası vardır. Örneğin, bu tekniği kavramak için en azından Dünya Seviyesi’de olmak gerekir! Aksi takdirde, bilinç denizinde bir Dokuz Uzay Bölgesi kurulamaz. Bir başka örnek ise vücudundaki sis enerjisinin asla dışarı çıkamıyor olması.”

 

Ning başını salladı. Doğruydu ve geçmişte yakın dövüşe bel bağlamasındaki asıl neden de buydu. Fakat kişi ne kadar güçlenirse, Tao'ya dair ustalığı da bir o kadar önem kazanıyordu. Artık mavi çiçek enerjisinden elde ettiği fazladan güç miktarı sözü edilecek kadar fazla sayılmazdı.

 

“Ama bunlar ufak noktalar. Efendim biraz zamanını harcasaydı, bunları düzeltebilirdi.” dedi üstat. “Bu tekniğin asıl ölümcül zayıf noktası… Dokuz Uzay Bölgesi’nin en fazla Taolordu gücünü dönüştürebilmesidir! Ebediyet İmparatorları'nın kalpgücünü, ilahi gücünü ve Ölümsüz enerjisini dönüştüremez!”

 

Ning şoke oldu. “Ebediyet Seviye enerjiler dönüştürülemez mi?”

 

“Evet. Dolayısıyla, bu teknik sadece Ebediyet İmparatoru seviyesinin altındaki kişiler için kullanışlıdır.” Beyaz saçlı üstat başını iki yana sallayarak iç geçirdi. “Efendimin asıl planı o kaos mühürlerinden on iki tane yaratmaktı! Böylece teknik sadece Ebediyet İmparatorları'nın değil, Tiranlar'ın bile enerjisini dönüştürebilecekti! İşte o vakit gerçek mükemmeliyete ulaşmış olacaktı. Bir Tiran'ın enerjisini dönüştürebildiği takdirde, Tiranlar'ın bile işine çok yarayacaktı!”

 

Ning'in başını öne sallamaktan başka yapabileceği bir şey yoktu. Tiranlık’ı tam anlamıyla bilmiyordu ama enerjinin dönüşümü gerçekten de faydalı bir işlemdi.

 

“Efendim bu tekniği, Sithe ırkının sis enerjisine benzeyen ve oldukça saf bir enerjiyi kullandığını öğrendikten sonra yaratmaya karar verdi.” dedi üstat. “Sithe ırkının en zayıf üyesinden en güçlü olanına kadar hepsi, vücudundaki sis enerjisine benzer bir şey kullanıyor.”

 

“Ah?!” Ning şoke oldu. “İlahi güç yahut Ölümsüz enerji kullanmıyorlar mı?”

 

“Hayır.” Üstat başını iki yana salladı. “Enerji kaynaklarını ilahi güç ve Ölümsüz enerjisi gibi kullanabiliyorlar ama tabii bu bahsettiğimiz enerji türü, hem ilahi güçten hem de Ölümsüz enerjisinden fazlasıyla heybetlidir. Bu nedenle Ölümsüz enerjisi ya da ilahi güç kullanmaya ihtiyaç duymazlar.”

 

Ning gerçekten şaşkındı. Görünüşe göre Sithe ırkı, gelişimcilerden tamamen farklıydı; teknikleri bile bambaşkaydı! Belki de [Tao Kalbi] ve [Değişim] gibi iki türün de kullanabildiği teknikler, onlar için basit paçavralardan ötesi değildi. İmparator Dalgadeğişen'in Kızıldalga Tapınağı'nı buraya kadar getirmesindeki sebep de bu teknikler olmalıydı.

 

 “Yepyeni bir gelişim sistemi yaratmanın zorluğu, kelimelerle dahi açıklanamaz. Efendim kendini sayısız, bilinmedik çağlar boyunca buna adadı. Bütün enerji türlerini birleştirerek tek bir enerji üretmeye çalıştı.” dedi üstat. “En büyük hedefi buydu ve bu uğurda elinden geleni ardına koymadı.”

 

 “Gelişimcilerin medeniyetlerini gezerek teknikler topladı ve hatta Sithe'nin tekniklerini bile gelişimcilerin kullanımına uygun bir hale getirmeyi başardı… Fakat asıl amacı, Dokuz Kaos Mührü'nü yaratmaktı.” Beyaz saçlı üstat, Ning'e baktı. “Efendim öldüğünde bile bu tekniğin pişmanlığını yaşıyordu. Dolayısıyla, yeni nesillerin onuncu mührü… Ve belki de teorilerini kurduğu on birinci ve on ikinci mühürleri yaratmasını umut ediyordu.”

 

 Ning başını ağır ağır sallarken sormadan edemedi, “Fakat Tiran'ın bile başaramadığı bir şeyi, bizler nasıl başarabiliriz ki?”

 

“Gelişimcileri asla küçümseme. Efendim kendi yeteneği sayesinde Tiran oldu ama yol boyunca karşılaştığı sayısız tesadüf de ona büyük ölçüde yardımcı oldu. Siz küçükler, ondan daha yeteneksiz sayılmazsınız… Hatta sen, Samsara Taolordu Seviyesi’ne bir Nihai Tao'yla geçmeyi başardın. Efendim bir Samsara Taolordu'yken senin kılına bile dokunamazdı.” dedi üstat. “Efendimin yapamayacağı ama sizlerin yapabileceği şeyler var.”

 

Ning aydınlandı. Gerçekten de öyleydi; her yetenekli gelişimcinin kendine has bir yolu, kendine has tecrübeleri ve kendine has öngörüleri vardı. Bu nedenle farklı düşüncelerle yola çıkarak tekniker yaratacaklardı. Tiran Erk'in başarısız olması, diğerlerinin de başarısız olacağını göstermiyordu.

 

…….

 

“Zamanında efendim burada yaşıyordu; zamanını yepyeni teknikler geliştirmeye adamıştı.” Beyaz saçlı üstat yeşim parşömenleri gösterdi. “Bunlar ise topladığı gelişim teknikleri. Ölümlüler için olanları da var. Şurada gördüklerin ‘Temel', ‘Altın Merkez’ ve ‘Kadim Ruh’ seviyelerini temsil ediyor… Şuradakiler ise ‘Yin Tanrısı', ‘Gökyüzü Felaketi’ ve ‘Yang Tanrısı’ gelişimcilerine yönelik… Şunlar da ‘Merkez Formasyonu', ‘Dokuz Döngü’ ve ‘Gerçek’ seviyeleri. Burada çeşit çeşit teknikler var ve hepsi farklı bir gelişim yoluna açılıyor. Fakat hepsi, en nihayetinde ilahi gücün ve Ölümsüz enerjisinin kullanıldığı yollar.”

 

“Efendimin amacı, sıfırdan başlayarak yeni ve eşsiz bir gelişim sistemi yaratmaktı; fakat bunu başarması çok zordu. Dolayısıyla bu emelinden vazgeçerek onun yerine Dokuz Kaos Mührü'nü yarattı. Bu yeşim parşömenlerde efendimin yeni tekniklere dair düşünceleri ve teorileri de yer alıyor.”

 

Ning etrafındaki kitaplıklarda bulunan on binlerce yeşim parşömene baktı. Tiran Erk'in o sunakta oturduğu, daha iyi teknikleri bulmak adına meditasyon yaptığını hayal ediyordu.

 

O yüce bir Tiran'dı ve en büyük pişmanlığı bu teknik miydi? Ning iç geçirmeden edemedi. Fakat kulağa mantıklı geliyordu. Tiranlık’a ulaşmış olan Erk, bu diyarda tamamen yenilmezdi. Kolayca alternatif evrenler yaratabiliyordu. Tiran Bolin Mengü ırkını yaratmışken, Tiran Erk odağını Tiran Seviye enerjileri bile dönüştürebilecek bu tekniğe vermişti. Ancak ne yazık ki Tiranlar yalnız hayatlar yaşıyorlardı; yenilmez olmak demek, yalnızlığa mahkûm olmak demekti.

 

“İmtihanları geçen bir Taolordu olduğuna göre, rakiplerine karşı yenilmez biri olduğuna şüphe yok.” dedi Üstat. “Umarım efendime bu büyük hayalini yerine getirmesinde yardımcı olabilirsin.”

 

“Senden fazlasını istemiyorum. Onuncu kaos mührünü yaratabilirsen, bu kadarı yeterli olacaktır.” dedi üstat.

 

Ning başını salladı. Taştan sunak sayesinde sürekli bir aydınlanma halindeydi ve aklında sayısız öngörü bulunuyordu. Fakat Dokuz Kaos Mührü'nü ne kadar düşünse, bu şeyler ona bir o kadar mucizevi görünüyordu. Ning gerçekten de saygı duyuyordu. Bu tekniği yaratabilecek kapasiteye sahip herkes olağanüstüydü. Ancak burada bir sorun vardı… Genç adam bu tekniği nasıl geliştirecekti?

 

 Ning saatlerce düşündükten sonra nihayet konuştu. “Çok zor.”

 

“Hahah, zor tabii! Efendim sayısız saatini harcasa bile bunu başaramadı. Öyle tak diye başarabileceğini düşünmedin ya?” dedi üstat. “Bu nedenle efendim sana yardımcı olması için bir hazine bıraktı.”

 

Ning dikkat kesildi.

 

“Ama… Hazineyi sana vermeden önce, on farklı teknik yaratmak zorundasın!” dedi üstat. “Bir Taolordu olduğun için… Yarattığın teknikler hem derinlik hem de nitelik olarak Şehir Efendisi seviyesinde yer almalı.”

 

“On farklı teknik ve her biri Şehir Efendisi seviyesinde mi?!” Ning afalladı.

 

“Evet!” dedi üstat ve başını sallayarak ekledi. “Birbirinden farklı on adet Şehir Efendisi seviyesinde teknik yaratacaksın. Böylece, yeni teknikler yaratmakta yetenekli olup olmadığın anlaşılacak. Yetenekli olduğunu görürsem, sana efendimin bıraktığı hazineyi vereceğim. İşine çok yarayacağına şüphen olmasın.”

 

“Tek bir hazine için on teknik mi?” Ning, Tiran Erk'in beklentilerini biraz fazla yükseklere çıkardığını düşünüyordu. “İyi de Dokuz Kaos Mührü'ne bir tane mühür daha eklemek bana bir fayda sağlamaz ki.”

 

Onuncu kaos mührüyle birlikte Ebediyet İmparatorları enerjilerini dönüştürebileceklerdi ama Ning daha Taobirleşimi'ne meydan okumamıştı!

 

“Bahsettiğim hazine çok değerlidir. Gelişimcilere, bilhassa senin gibi Taobirleşimi'yle karşı karşıya olanlara ciddi yardımlar sunabilir.” dedi Üstat ve gizemli bir tonda devam etti. “Tiran bile ondan ayrılmak istemiyordu; bu nedenle hazineye layık olduğunu göstermeleri için on tekniklik imtihanı bıraktı. İmtihanı geçersen hazineyi alırsın. Aksi halde elin boş kalır.”

 

“Taobirleşimi'nde yardımcı mı olacak?” Ning'in gözleri parladı.

 

“Evet.” Beyaz saçlı üstat başını salladı. Taolordları'nın dikkatini çekmeyi biliyordu. Mesele ne zaman Taobirleşimi'ne yardımcı olacak bir hazine olsa, Taolordları anında bu hazinenin cazibesine kapılıyordu.

 

“Gelişimcilerin gelişimine yardımcı olmak konusunda, koskoca Kaosdiyarı'nda bundan daha iyi bir hazine bulamazsın… Gayet tabii etkisi Taobirleşimi'ne kadar uzanıyor.” dedi üstat.

 

“Bir numara mı? Peki ya Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimi?” Ning sordu.

 

“O mühürleri duymuştum. Kehanet Taosu’nda yetenekli olan İmparatorlar'ın üretebildiği şeylerdi… Ama senin gibilerinin işine yaramaz. Çünkü bir Nihai Tao'da çalışıyorsun, değil mi?” diyerek ekledi üstat. “Kaç tane mühür olursa olsun, sana hiçbir şey bu hazine kadar yardım edemez. Fakat önce kendini kanıtlamalısın.”

 

“Pekala, yaratacağım.” Ning başını salladı.

 

………

 

Böylece, Ning tek başına yepyeni teknikler yaratmaya başladı. [Nihai Kılıç Tao]'sunun dördüncü aşamasına geçtiği için, bir tane Şehir Efendisi seviye tekniği vardı.

 

[Yıkımın Kalpgücü] de güç bakımından Şehir Efendisi seviyesindeydi ama altında yatan gizemler Nihai Kılıç Taosu’na dayandığından, bu teknik sayılmıyordu. [Yıldızrüyası] ise sadece üstün Taolordu seviyesinde olduğu için denkleme dahil değildi.

 

Yani… Ning'in o esnada yalnızca bir adet Şehir Efendisi seviye tekniği vardı. O hazineyi almak için dokuz tane daha yaratmak zorundaydı.

 

Neyse ki Ning, buraya gelmeden önce hem Sithe'nin hem de gelişimcilerin yarattığı sayısız tekniği görme fırsatını bulmuştu. Prajna transına girerek meditasyona başladı. Öncelikli hedefi [Yıldızrüyası] sanatını mükemmeliyete eriştirmek ve onu Şehir Efendisi seviyesine yükseltmekti.

 

……

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44261 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr