Bölüm 1096: Yol Kesilir

“Beklediğimden daha güçlü çıktınız. Son zamanlarda geliştirdiğim ve henüz başkalarına göstermediğim nihai bir saldırım vardı. Bunu gören ilk kişiler olacaksınız.” Kırmızı cübbeli genç soğuk bir ses tonuyla konuştu ve vücudu yıldız ışıklarıyla bürünerek iki tarafında da yeni vücutlar belirdi.

Kırmızı cübbeli genç ve yıldız ışığından oluşan vücutları birbirlerine çok benziyorlardı.

“Yıldıztanrısı Klonu mu?” Ji Ning ve Dokuztoz şaşırmadan edemedi.

“Evet, aynen öyle.” Kırmızı cübbeli gencin suratında hala daha o soğuk gülümseme vardı. “Yıldızkralı'nın üstün tekniği, Yıldıztanrısı Klonları.”

Yıldızkralı listede dokuzuncu sırada yer alan bir Taolordu'ydu ve ölümcül tekniği Yıldıztanrısı Klonları'yla ünlüydü. Yarattığı her bir Yıldıztanrısı Klonu gerçek vücudunun %50 gücüne sahipti! Yıldızkralı bu tür klonlardan yedi tane yaratabiliyordu.

“Yıldızkralı'nın Yıldız Taosu bariz açıkları olan ve yakın dövüşte sıkıntılar çıkaran ekstrem bir kavramdır. Fakat bu sayede Yıldıztanrısı Klonu tekniğini yaratarak Sonsuz Diyarlar'ın en güçlü on Taolordu'ndan biri olmuştur.” Kırmızı cübbeli genç sırıttı. “Benim Yıldız Tao’m ise daha mükemmeldir. Zayıf noktası yoktur. Her ne kadar sadece iki klon yaratabiliyor olsam da, Yıldızkralı benimle aşık atamaz.”

Ning ve Dokuztoz birbirine baktı. Daha önce adını duymadıkları bu Taolordu Karneşe gerçekten de yakın dövüşte etkileyiciydi. Bunca zamandır savunma yapsa da Dokuztoz'un dengi sayılırdı. Şimdiyse yanında iki Yıldıztanrısı Klonu vardı. Ne yapacaklardı?

“Geberin!” Kırmızı cübbeli genç ve iki klonu aynı anda Dokuztoz'a doğru saldırıya geçtiler.

Dokuztoz öfkelendi ve değneğini direkt savurdu. Basit bir saldırı gibi görünmesine karşın durdurulamaz bir güce sahipti! Kırmızı cübbeli genç hafifçe yana çekilerek saldırıyı eliyle yönlendirmeye çalıştı ama Dokuztoz'un değneği ani bir değişimle adamın iki yanını sararak aynı anda iki klonu da saldırdı.

Boom! Boom! Boom!

Kaşla göz arasında birkaç düzine saldırı değiş tokuşu gerçekleşti ve nihayetinde klonlardan biri Dokuztoz'un göğsüne uyguladığı el darbesiyle onu havaya uçurdu. Dokuztoz'un göğsü su dalgasına dönüşerek hemen eski formuna büründü. Yıldıztanrısı Klonları gibi ölümcül bir tekniğe sahip olmasa da Dokuztoz'un dokunulmaz su formu, Karneşe'nin sahip olduğundan daha da güçlü bir savunma tekniğiydi.

“Bana zarar veremez ama klonlarıyla birlikte beni durdurabilir.” Dokuztoz dişlerini sıktı, ardından sağ eliyle saldırıya geçerek garip bir formasyon diyagramı çıkardı.

Tırırırım! Elindeki formasyon diyagramı hızla havaya uçarak on milyon kilometrelik bir bölgeye yayıldı. Formasyon diyagramı katman katman bariyerlere sahip bir daire şeklindeydi. Binlerce formasyon sürekli üst üste biniyordu.

“Tuzak formasyonu mu?” Bunca zamandır öz güvenle dolup taşan kırmızı cübbeli genç aniden gerildi. Hem şaşırmış hem de öfkeye kapılmıştı.

“Gidelim!” Dokuztoz hızla Ning'i alarak geri çekilmeye başladı ve formasyonlar onlara izin verdi. Svoosh! Siyah araca tekrar girdiler ve hızla yola koyuldular.

“Durun! Durun!” Formasyona tıkılan kırmızı cübbeli genç bağırmaktan başka bir şey yapamıyordu. Çok yakındı… Çok! Mührü almasına ramak kalmışken formasyon önünü kesmişti.

“Parçalan! PARÇALAN!” Kırmızı cübbeli genç öfkeyle formasyona saldırdı. Formasyon sanatlarında yetenekli değildi ve karşısında binlerce formasyondan oluşan bir yapının olduğunu görünce bunu sadece saf güçle aşabileceğini anlamıştı! Formasyondaki gücü tüketmeliydi. Tek çare buydu.

Fakat… O formasyonun antik gelişimcilerin hükümdarı tarafından bırakıldığını bilmiyordu! Olağanüstü güce sahipti. Formasyonun gücünü tüketmesi bir saat sürdü. Ama o bir saatte Ning ile Dokuztoz çoktan uzaklaşmıştı.

…….

“Durum kötü görünüyor.”

“Dokuztoz'un inanılmaz güce sahip bir formasyonu var.”

“Taolordu Karneşe içeride kaldı.”

Haberler hızla yayılınca bölgedeki Taolordları kaygılanmaya başladılar. Dokuzuncu katmanda uçmak zaman alıyordu, dolayısıyla Ning ile diğerlerinin önünü kesmeleri kolay olmayacaktı. Bir üstün Taolordu'nun ansızın ortaya çıkışı herkese umut vermişti ama Dokuztoz bir formasyon kullanarak adamı anında oyundan çıkarmış mıydı?

……

Kaç, kaç, kaç!

Ning'in grubu son hızda kaçıyordu. Ning ile Dokuztoz öyle bir rakibe karşı tuzak formasyonunu kullanarak doğru kararı verdiklerini biliyorlardı ama Dokuztoz'un formasyonu on milyon küp Kaos Mücevheri’yle yavaş yavaş şarj edilmeliydi! Böyle bir zamanda parayı tabii önemsemiyorlardı, fakat şarj olması için en azından iki üç gün geçmesi lazımdı.

Kaşla göz arasında bir ay geride kaldı. Taolordu Karneşe bir kez daha peşlerine takılsa da onları yakalayamadı. Şimdilik grubun önünde ikinci bir üstün Taolordu çıkmamıştı.

“Daha bir ay geçti. Yola bakılırsa, dokuzuncu katmandan kaçmamıza daha iki yıl var. Umarım her şey sorunsuz gider.” Ning, Dokuztoz ve Kemdiyar siyah aracın üstünde oturuyordu.

Aniden Kemdiyar'ın yüzü ekşidi. Sürekli kehanete başvuran adam başını iki yana sallayıp duruyordu.

“Sorun ne?” diye sordular.

“İşler gitgide tehlikeli bir hal alıyor!” Kemdiyar açıkladı. “Hesaplamalarıma göre nereye gidersek gidelim kötü bir şeyler olacak!”

Dokuztoz sırıttı. “Nerede olduğumuzu bildikleri için etrafımızı kuşatıyorlar. İşlerin gitgide tehlikeli bir hal alması kadar doğal bir şey yok! Tek çaremiz dokuzuncu katmandan çıkmak. Önümüze geçmeye cüret ederlerse… Gerekeni yaparız!”

“Birisi geliyor.” Ning ileri baktı.

“Eh?” Dokuztoz da mesafeye odaklandı. Mesafede aniden bir altın ışık hüzmesi belirdi ve Ning ile Dokuztoz ikilisinin yüzleri hemencecik değişti.

“Taoist dostum Karakuzey. Görüşmeyeli uzun zaman oldu.” Altın zırhlı, altın saçlı bir adam mesafede duruyor, yüzündeki parlak gülümsemeye gözlerindeki mor ışıltı eşlik ediyordu. “Kendini epey hızlı geliştirdin!”

“Taolordu Shaka.” Ning'in yüzü ekşidi. Kongsan onu öldüremeyince Taolordu Shaka'dan yardım istemiş ve Ning hayatta kalmak için Kılıç Hükümdarı'nın Tao Mührü’nü kullanmıştı!

Kılıç Hükümdarı'nın Tao Mührü olağanüstü bir güce sahipti. Kongsan'ı anında katletmişti ama Taolordu Shaka değerli hazinesiyle kaçmayı başarmıştı.

“Önüme geçmeye cüret ediyorsun demek? İkinci bir mühürden korkmuyor musun?” Ning soğuk sesiyle konuştu.

“Hahaha!” Taolordu Shaka geniş bir kahkaha attı. Doğal olarak o gün yaşananları hiç unutmamıştı. “O hazineden iki tanesine mi sahip olduğunu söylüyorsun? Öyle olsa bile ne yapalım? Dalgadeğişen Alemi'nin tehlikeli olacağını bildiğim için ağır bir bedel ödeyerek inanılmaz bir hazine aldım. O mührü kullansan dahi kaçabilirim.”

“Unut gitsin.” Dokuztoz'un yüzü ekşidi ve adam zihinsel yoldan seslendi. “Gidelim. Fazla oyalanmayalım.”

“Gidelim.” Ning başını salladı. Svoosh! Siyah araç ışık hızının yüz katına çıkarak ilerlemeye başladı. Taolordu Shaka'yı görmezden geliyorlardı.

“Kaçıyor musunuz?” Taolordu Shaka da ışık hızının yüz katına çıkarak elini salladı ve araca doğru altın bir ışık hüzmesi gönderdi.

“Kaybol!” Dokuztoz değneğini savurarak ışık hüzmesini kesti.

“Hahaha…” Taolordu Shaka gülümseyerek araca yaklaştı. “Kaçamayacaksınız.” Vücudundan altı altın tüy fırladı ve hepsi ışık hüzmelerine dönüşerek araca saldırmaya koyuldu.

“Kahrolası herif.” Dokuztoz araçtan fırlayarak saldırdı ama Taolordu Shaka hız konusundaki üstünlüğü sayesinde saldırıları kolayca atlatabiliyordu. Shaka'nın hızı artık ışık hızının yüz mislinden bile fazlaydı; Dokuztoz ona yetişemezdi.

“Hadi!” Dokuztoz elini sallayarak bir kez daha formasyon diyagramını çıkardı.

……..

Zaman yavaş yavaş akıyordu.

Saf güç konusunda Taolordu Shaka, Dokuztoz'un dengi değildi fakat çok hızlıydı. Bir saat boyunca formasyona kapılsa da bir güne kalmadan onları yeniden yakalamıştı! Yakın dövüşe girmeden, sürekli uzaktan saldırıyor ve böylece aracın hızını yarıya kadar düşürüyordu.

 Aynı anda hem kaçmak hem de savaşmak… Gayet tabii sizi yavaşlatırdı! Nihayetinde formasyon hazinesini tekrar şarj ederek Taolordu Shaka'yı bir kez daha kapana kıstırdılar ama ertesi gün adam yine peşlerine takıldı!

“Kaçamayacaklar.”

“Kaçamazlar.”

Kalpgücü Gelişimcileri yaşanan her şeyin farkındaydı. Taolordu Shaka, Ning'in ekibine yetiştiğinden beri siyah araç hız kaybediyordu.

Beş gün geçti.

“Kahretsin.” Ning ve Dokuztoz yine Shaka'yla uğraşırken bir başka figür ortaya çıktı ve onlara yetişti. Gelen kişi Taolordu Karneşe'ydi.

“İşiniz bitti!” Taolordu Shaka geniş bir kahkaha attı.

“Kaçamayacaksınız.” Taolordu Karneşe onlara doğru soğuk bir gülümsemeyle yürüdü.

Ning ve Dokuztoz birbirine baktı. Ne Shaka'dan ne de Karneşe'den korkuyorlardı ama bunlar güç birliği yaparsa muhtemelen Ning ile Dokuztoz'u iyice yavaşlatabilirlerdi. Eğer böyle bir durum yaşanırsa, bölgeye başka Taolordları'nın da akın edeceğine şüphe yoktu! Unutulmamalıdır ki şimdiye dek ilk ondaki Taolordları'ndan biri bile onlara yetişememişti.

…….