Bölüm 1088: Alemruhu

avatar
3385 30

Desolate Era - Bölüm 1088: Alemruhu



Bölüm 1088: Alemruhu

 

180 yıllık uğraştan sonra Saltsema ve Kemdiyar nihayet formasyonu kırarak o sıradan görünümlü korudan çıkmayı başardılar.

 

Vhooooosh. Soğuk bir rüzgâr uluyor, ufak kar taneleri süzülüyordu. Orman kalın bir kar tabakasına teslim olmuştu. Dalgadeğişen Alemi'nin her yerinde birbirinden farklı mevsimler yaşanıyordu. Ji Ning ve diğerleri mevsimleri ayarlayan formasyonlara bulaşmaya cüret edemiyorlardı. Bunlar İmparator Dalgadeğişen'in formasyon sanatında ne kadar usta olduğunu gösteren eserlerdi.

 

Aslında kehanet konusunda yetenekli olan kişiler genellikle formasyonlarda da yetenekli oluyordu. Kemdiyar bunun bir diğer örneğiydi.

 

Kemdiyar ve Saltsema ikilisi gülümseyerek ormandan çıktı. Keyifler yerindeydi. “Sonunda çıktık! Ahh, uzun zaman oldu. Artık Karakuzey ve kardeşim Dokuztoz da bizimle olduğuna göre, hayatımız daha kolay geçecek.” Kemdiyar gülümsedi.

 

“Geçmişte sürekli avlanıyor ve saldırıya uğruyorduk. Ne zaman bir Taolordu grubuyla karşılaşsak olaylar çirkinleşiyordu. Lanet bir hayattı.” Saltsema başını iki yana salladı.

 

Dokuztoz'un suratında soğuk ve çirkin bir ifade vardı. “Bizi takip ederseniz… Diğer Taolordları'yla karşılaştığımızda sürekli savaşmak zorunda kalırız!”

 

“O konuya kafa yormana gerek yok.” dedi Kemdiyar. “Gördüğüm kadarıyla… İmparator Dalgadeğişen her şeyi mükemmel şekilde planlamış. Mühürleri bulabilmem mümkün değil, bu yüzden geçici olarak Karakuzey'in malikane dünyasında saklanmamız daha mantıklı olur.”

 

“Eh?” Ning başını salladı. Onları saklarsa diğer Taolordları sorun çıkaramazdı.

 

“Kemdiyar.” Dokuztoz'un yüzü ekşidi. “Yani önümüzdeki süreçte bize pek yardımcı olamayacaksın?”

 

“Kritik anlarda yardımcı olabilirim ama şu anda gerçekten elimden gelen bir şey yok.” Kemdiyar başını sallayarak kabul etti. “İmparator Dalgadeğişen beni fazlasıyla aşmış bir adam. Dördüncü adıma geçsem dahi muhtemelen onun dengi olamayacağım. Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimleri kendilerini göstermediği sürece onları bulamam! Kehanette bulunmaya çalışırsam da İmparator Dalgadeğişen'in tuzağına düşebilirim.”

 

Ning başını salladı. Mantıklıydı! Onlar gibi küçük figürlerin kehanet sanatını kullanarak İmparator Dalgadeğişen'in karmaşık planlarını bozması mümkün değildi. En iyisi diğer Taolordları gibi şanslarını denemekti.

 

Ning, Saltsema ile Kemdiyar'ı malikane dünyasına çekti. Ardından Dokuztoz'la birlikte yolculuğa kaldıkları yerden devam ettiler. Arada sırada başka Taolordları'yla karşılaşsalar da Saltsema ve Kemdiyar ikilisi gün yüzünde olmadığı için kimse onlara saldırmıyordu.

 

……

 

Kaşla göz arasında bin yıl geçti.

 

Geride kalan bin yıllık süreçte Sonsuz Diyarlar'daki eşik seviye Taolordları'nın neredeyse tamamı soluğu Dalgadeğişen Alemi'nde almıştı! Bazıları uzakta oldukları için gelemeseler de, gerçek manada güçlü olanlar bin yıllık süreçte Dalgadeğişen Alemi'ne ulaşmayı başardılar. İlk ondakilerin ise hepsi buradaydı.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Aniden Dalgadeğişen Alemi ortaya çıkan ve yayılmaya başlayan inanılmaz bir gücün etkisi altında titredi.

 

“Neler oluyor?”

 

Sıradağda ilerleyen bir grup Taolordu duruma anlam veremiyordu.

 

Yabanda yürüyen, yıldız cübbelerine bürünmüş siyah saçlı bir adam da gökyüzüne baktı.

 

Okyanuslarda süzülen güzeller güzeli bir teknenin üstünde bağdaş kurmuş oturan yaşlı adam da göklere bakıyordu.

 

……

 

Dalgadeğişen Alemi'ndeki Taolordları'nın tamamı gökyüzüne dikkat kesilmişti.

 

Ning ve Dokuztoz 2400 metrelik bir teknenin üstünde, devasa bir gölde ilerliyorlardı. Onlar da gökyüzüne bakmaktaydı.

 

“O ne öyle?” Dokuztoz şoke oldu.

 

“Bir şeyler oluyor. Büyük kardeşim, Kemdiyar! Büyük olaylar yaşanıyor!” Ning elini sallayarak Saltsema ve Kemdiyar'ı çıkardı. Ortaya çıkar çıkmaz onlar da göklere baktılar.

 

Gökyüzünde bulanık gökkuşağı ışıkları görülüyordu. Işıklar yavaş yavaş havada birleşerek insanımsı bir figüre dönüşmekteydi. Ortaya çıkan figür beyaz cübbelere bürünmüş, heybetli bir adamdı.

 

“Taolordları!” Sesi Dalgadeğişen Alemi'nin her bir karışında yankılandı.

 

O esnada Dalgadeğişen Alemi'ndeki on katmanda on binlerce beyaz cübbeli figür belirmişti. Havayı kaplayan figürler her Taolordu ekibine bilgi veriyordu.

 

“Ben…. Dalgadeğişen Alemi'ndeki bütün formasyonların ve bariyerlerin merkezi olan Büyük Dalgadeğişen Formasyonu'nun ruhuyum. Bana aynı zamanda Dalgadeğişen Alemi'nin alemruhu da diyebilirsiniz!” Beyaz cübbeli adam konuşuyordu. “Ayrıca Polo diye de seslenebilirsiniz.”

 

“Alemruhu mu?” Dalgadeğişen'deki on binlerce Taolordu anında dikkat kesildi. Belirli bir seviyeye ulaşan formasyonlardan bir formasyon ruhu doğabiliyordu. Örneğin, Daimtanrı'nın Daimtanrı Malikanesi'nde de bir formasyon ruhu vardı! İmparator Dalgadeğişen tarafından yerleştirilen Büyük Dalgadeğişen Formasyonu'nun daha karmaşık olduğu açıktı.

 

“Efendimin emirleri dahilinde sayısız yıldır burada bekliyorum.” On binlerce beyaz cübbeli figür hep bir ağızdan konuşuyor, sesleri bütün alemi kaplıyordu. “Nihayetinde, sayısız yılın geçmesiyle birlikte, Taolordu Kemdiyar efendimin bıraktığı birtakım formasyonları tetikleyerek beş Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimi'nin ortaya çıkmasına sebep oldu! Artık bin yıllık toplanma zamanı sona erdiği için gerçek güce sahip olan Taolordları'nın tamamı buraya ulaşmayı başarmış durumda. Dolayısıyla vakit, mühürlerin yerini söyleme vaktidir.”

 

“Bin yıl mı?” Aydınlık Kralı, Kral Gorsch, Şarapbilgesi ve diğerleri sessizce küfürler ediyorlardı. Bunca zamandır tek bir mühür bile bulamamalarına şaşırmamak lazımdı. Demek İmparator Dalgadeğişen'in asıl amacı onları bin yıl boyunca bekletmekti?

 

“Aslında beş mühür de Dalgadeğişen Alemi'nde bulunuyor! İkisi dokuzuncu katmanda ve diğer üçü de onuncu katmanda. Şimdiye kadar birini bile bulamamış olmanızın sebebi, şansınızın yaver gitmemiş olmasıdır.” Alemruhu ekledi.

 

“Dokuzuncu ve onuncu katmanlar mı? Ama…” Ning ve Dokuztoz anında şaşkına döndüler. Sonsuz Diyarlar'dan gelen bütün Taolordları o esnada sessizce İmparator Dalgadeğişen'e küfrediyordu.

 

 Buraya ilk geldiğinizde birinci katmana giriyordunuz. Daha sonrasında yavaş yavaş ilerliyordunuz ve en erken gelen Taolordları bile şimdiye kadar yalnızca dokuzuncu katmana ulaşabilmişti; çünkü ilerledikçe yavaşlamak zorunda kalıyordunuz. Güçlü Taolordları'nın çoğunluğu sekizinci yahut dokuzuncu katmandaydı. Sekizinci katmanda bile ilk yedi katmanın toplamından daha büyük tehlikeler yer alıyordu! Saltsema'nın haritası sayesinde Ning'in grubu Dalgadeğişen'e geldikten kısa bir süre sonra sekizinci katmana ulaşmıştı fakat bin yıllık süreye rağmen yalnızca dokuzuncu katmana geçmeyi başarmışlardı.

 

“Bin yıl boyunca mühürlerin hiçbiri bulunamadığı için… Araya girmekten başka şansım kalmadı.” Alemruhu Polo mesafeye işaret etti. “İlk Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimi orada!”

 

BOOOM! Aniden mesafeden bir ışık sütunu yükseldi.

 

“Mühür!”

 

“Çabuk!”

 

“Şurada!”

 

Saniyeler önce küfretmekle meşgul olan Taolordları anında kıpkırmızı kesilen gözleriyle harekete geçtiler. Alemruhu Polo daha demin ilk mührün yerini net bir şekilde gözler önüne sermişti! Yavaş kalırlarsa mührü başkaları ele geçirebilirdi.

 

“Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimi!” Antik siyah cübbelere bürünmüş, karmaşık rünlerle süslenmiş bir adam bağdaş kurmuş oturuyordu. Gözlerinde boş, neredeyse sarhoş ifadeler vardı ama yanında beliren ışık sütununu görür görmez anında kendine geldi. Kaybolduğu gibi bölgeye akılalmaz bir kalpdünyası yansıması indi. Bu kalpdünyası karanlığın, cinayetin ve ölümün hüküm sürdüğü bir dünyaydı.

 

………

 

“Tam orada!” Ning ve diğerlerinin kanları yaşadıkları heyecandan ve duydukları arzu hissinden ötürü kaynıyordu. O mührü ele geçirirlerse Taobirleşimi'nde başarılı olma şansları on katına çıkacaktı!

 

“İn!” Ning diledi ve inanılmaz derecede geniş kalpdünyası yansıması inişe geçti. Dağlarla, nehirlerle ve çöllerle kaplı olan bu dünyanın ortasında devasa, kılıç şeklinde bir dağ vardı. Genç adamın kalpdünyası koskoca Dalgadeğişen Alemi'ni kaplayacak kadar büyüktü!

 

…..

 

Dalgadeğişen Alemi'nin dışında yüz bini aşkın Taolordu bekliyor, içeri girmeye cüret edemeyen bu figürler bir mucizenin yaşanacağını umut ederek yerlerini koruyorlardı.

 

“Neler oluyor?!” Sayısız Taolordu şaşkınlıkla Dalgadeğişen Alemi'nde beliren ve birbiri ardına inmeye başlayan kalpdünyası yansımalarını izliyorlardı! Son inen illüzyon dünya o kadar büyüktü ki Dalgadeğişen Alemi'nden taşıyor, karanlığını ve ölümcüllüğünü dört bir yana saçıyordu! Fakat saniyeler sonra ikinci, üçüncü, dördüncü ve başka başka kalpdünyası yansımaları da inmeye başladı. Hepsi bu alemden daha büyüktü.

 

“Sayıları neden bu kadar fazla?!” Taolordları şaşkındı. Beliren her bir kalpdünyası yansıması bir eşik seviye Kalpgücü Gelişimcisi'ni temsil ediyordu!

 

Herkes olabildiğince kısa bir sürede ilk mührün yerini net bir şekilde belirlemek istiyordu ve bunu yapmak için kalpdünyası yansımasını kullanmaktan daha mantıklı bir şey yoktu! Kalpgücü, tanrıhissi, gizli sanatlar… Bütün bunlar yavaş yavaş bir çizgi halinde yayılan şeylerdi! Fakat kalpdünyası yansıması bir gelişimcinin kalpgücünün yansımasıydı. Kalpdünyası kadar geniş bir bölgeyi anında kaplayabiliyordu.

 

 Diğer bir deyişle… Ning gerekli bedeli ödemek isterse, kalpdünyası yansımasıyla koca bir bölgeyi kaplayabilirdi!

 

……..

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44337 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr