Bölüm 1076: Taolordları Toplanıyor

avatar
3360 25

Desolate Era - Bölüm 1076: Taolordları Toplanıyor



Bölüm 1076: Taolordları Toplanıyor

 

“Son yıllarda Dalgadeğişen Alemi'ne giren tek eşik seviye Taolordu benim.” Taolordu Saltsema'nın ses tonu ağırdı. “Yolculuğumu saklamaya çalışmadım. Fazla kişinin haberi yok ama yine de birkaç eşik seviye Taolordu bunu biliyor.”

 

“Tek kişi mi?” Ji Ning'in yüzü değişti.

 

Taolordu Saltsema açıkladı. “Sonsuz Diyarlar'da çok sayıda tehlikeli bölge var ve Dalgadeğişen Alemi'nde pek fazla hazine olduğu söylenemez! Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimleri dışında kayda değer bir şey olmadığı için fazla insanın dikkatini çekmiyor. İmparator Dalgadeğişen gittikten sonra geçen sayısız yılda o mühürlerden biri bile bulunamadı. Dolayısıyla artık Dalgadeğişen'in tehlikelerine göğüs germek isteyen Taolordu sayısı da ciddi ölçüde azalmış durumda. Son zamanlarda oraya giden tek kişi ben olmalıyım.”

 

“O halde sıkıntı.” Ning başını salladı. “Herkes Dalgadeğişen Alemi'ndeki olayların biri tarafından tetiklendiğinden şüphelenecektir. Eğer son zamanlarda oraya giden tek kişi sensen, o vakit herkesin hedefi olacaksın.”

 

“Sadece benim değil, Kemdiyar'ın da başına bela açılacak.” Saltsema başını iki yana salladı.

 

…..

 

Taolordu Saltsema'nın varsayımları korkutucu derecede doğruydu. Kemdiyar Salonu'nun başı beladaydı.

 

BOOM!!

 

Kemdiyar Salonu'nu karanlık bir bulut dalgası baştan aşağı kapladı ve bulutun tam ortasından siyah cübbeli bir kadın fırladı. Cildi tamamen yeşil, gözleri kıpkırmızı olan kadının alnından bir çift kıvrık yeşil boynuz çıkıyordu. Soğuk sesiyle kükredi. “Kemdiyar!”

 

“Taoist Dostum Tozluyağmur.” Kemdiyar Salonu'nun önünde mavi cübbeli bir adam duruyordu. Kendisi Taolordu Kemdiyar'ın avatarıydı.

 

“Avatar mı? Ciddi ciddi benimle görüşmeye kahrolası avatarını mı yolladın?” Habistanrıça Tozluyağmur burnundan soludu.

 

Taolordu Tozluyağmur sahip olduğu olağanüstü güç ve şeytani yolu takip etmesi nedenleriyle “Habistanrıça” olarak biliniyordu. Sonsuz Diyarlar'ın herkes tarafından kabul görmüş en güçlü yedinci Taolordu'ydu! Fakat tabii bu sıralama sadece gücünü dış dünyaya gösteren Taolordları'nı içeriyordu. Dikkat çekmeyen ve saklı yaşayan çok sayıda güçlü Taolordu da vardı. Örneğin Dokuztoz güç konusunda aşağı yukarı Taolordu Tozluyağmur'a denkti ama kimse onu bilmiyordu.

 

“Üzgünüm ancak gerçek vücudum, eşimle birlikte ufak bir seyahate çıktı.” Taolordu Kemdiyar'ın avatarı gökleri süzdü. “Taoist Dostum Tozluyağmur ve uzaklardaki diğer dostlarım… Neden buraya geldiğinizi biliyorum! Dalgadeğişen Alemi'nde yaşanan inanılmaz olaylar gerçekten de benimle bağlantılı. Fakat hayatım üzerine yemin ederim ki ne ben ne de kardeşim Taolordu Saltsema tek bir mühür bile elde edemedik! Haha… İmparator Dalgadeğişen başından beri her şeyi planlamış. O mühürleri kolay kolay almamıza izin vermedi.”

 

“Saldırmak istiyorsanız bu konuda size bir şey diyemem, istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Fakat… Bendeniz Kemdiyar, saldırmaya cüret eden herkese bu yaptıklarının bedelini on misliyle ödeteceğim, haberiniz olsun!”

 

 Sözlerini bitiren Taolordu Kemdiyar'ın avatarı, Kemdiyar Salonu'na döndü. Gelen Taolordları'na bakmaya bile yeltenmemiş ve Habistanrıça'ya dikkat etmemişti.

 

“Hmph.” Habistanrıça Tozluyağmur'un yüzünde çirkin bir ifade belirdi ve mesafedeki Taolordları da tereddüde düştü. Ölümden korkmuyorlardı ama… Kemdiyar onları görmezden geldiğine göre, başka ne yapabilirlerdi ki? Avatarını ortadan kaldırmanın bir manası yoktu.

 

Üstelik eğer Taolordu Kemdiyar gerçekten de intikam arayışına girerse, o halde korkunç ve dehşetengiz bir rakip haline gelirdi. Bilhassa dördüncü adıma geçtiğinde Sonsuz Diyarlar'ın bir numaralı kehanet üstadı olacaktı. Hükümdarlar bile almak isteyeceği intikamları engelleyemezdi!

 

“Görünüşe göre tek çare Dalgadeğişen Alemi'ne girmek. Belki önden girersek şansımız artar.” Tozluyağmur bir süreliğine düşündü, ardından Dalgadeğişen Alemi'ne doğru yola çıktı.

 

……

 

Kemdiyar Salonu Kemdiyar Ebedidünyası'nda bulunsa da, Taolordu Kemdiyar arkasında sadece bir avatar bırakıp düşüncelerini net bir şekilde duyurduktan sonra, ona kimse saldırmamıştı.

 

Gerçek vücudu orada olsaydı muhtemelen anında kaçırıldı ama bir avatar…

 

Nihayetinde, Kemdiyar'ın başkalarını korkutmak için yeterli itibarı ve yeteneği vardı. Öte yandan Genişgök Sarayı bu şeylere sahip değildi.

 

………

 

“Aldığım haberlere göre Taolordu Kemdiyar arkasında sadece bir avatar bırakmış ve Kemdiyar Salonu'na yapılacak herhangi bir saldırının bedelini o kişiye on misliyle ödetecekmiş.” İki Taolordu boşlukta ilerlerken sohbet ediyorlardı. Etraflarında düzlemsel bir tünel vardı ve uzay zaman formasyonuna ihtiyaç duymadan tünelde ilerliyorlardı.

 

“Alçak herif!” Taolordları'ndan koyu kızıl zırhlar bürünmüş olanı konuştu.

 

“Görünüşe göre bilgi almanın tek yolu Taolordu Saltsema.” Diğer Taolordu gri cübbelere bürünmüştü; iç geçirdi.

 

“Genişgök Bölgesi'ne yakın sayılırız. Uzay Taosu’ndaki yeteneğin sayesinde oraya çabucak varacağımızı düşünüyorum. Yaklaşık bir iki haftaya oraya ulaşmış oluruz. Bakarsın belki de ilk biz varırız.” Koyu kızıl zırhlı Taolordu'nun ses tonu soğuktu. “Taobirleşimi uğruna Genişgök Sarayı'na hoş olmayan şeyler yapmak zorundayız.”

 

“Katılıyorum. Son yıllarda Dalgadeğişen Alemi'ne giren tek eşik seviye Taolordu, Saltsema'ydı. Bahse varım diğer herkesten çok şey biliyordur. Bölgeye dair ufak bir bilgi raporu bile alsak Dalgadeğişen Alemi'ne yapacağımız yolculuk ve Boşlukdenizi'nin Mührüyeşimleri'ni elde etmemiz kolaylaşacaktır.” Gri cübbeli Taolordu dedi.

 

Dalgadeğişen Alemi'ne akın eden onca Taolordu arasından mühürleri alabileceklerini düşünmüyorlardı. Onlardan daha güçlü olan çok ama çok insan vardı. Fakat diğerlerinden daha bilgili olurlarsa, belki bir şansları olabilirdi!

 

Birkaç gün sonra…

 

 “Geldik sayılır.” Gri cübbeli Taolordu Saltgerçek konuştu.

 

“Genişgök Sarayı…” Koyu kızıl zırhlar bürünmüş Taolordu'nun gözlerinden soğuk ışıklar yükseldi. Ne yapmaları gerekirse gereksin, Saltsema'dan bilgi alacaklardı.

 

……

 

Hava açıktı ve gökler devasa, güzeller güzeli bir porselene benziyordu. Rüzgâr esiyor ve iki figür göklerde yavaş yavaş yürüyordu. Genişgök Sarayı görünmüştü.

 

“Geldik.” Koyu kızıl zırhlı Taolordu biraz heyecanlıydı. “En iyi şansımız bu.”

 

“Aynen öyle.” Dedi gri cübbeli olan.

 

“Çağıracağım. O yaşlı şerefsizin bizimle görüşmeyi reddedeceğini hiç sanmıyorum.” Koyu kızıl zırhlara bürünmüş Taolordu'nun gözlerinde bir tutam öldürme isteği görülüyordu. Buraya Saltsema'dan zorla bilgi almak için gelmişlerdi.

 

“SALTSEMA!!” Biraz yaklaştıktan sonra kızıl zırhlı Taolordu göklerde yankılanan, görünmez ama kötücül bir auranın saçılmasına sebep olan heybetli sesiyle Genişgök Sarayı'nı inletti. “SALTSEMA!! DERHAL BURAYA GEL!”

 

…..

 

Saraydaki bahçede…

 

Ning, Saltsema, Cenkefendi ve Parlakbalık dörtlüsü yan yanaydı. Dördü de arkalarında sadece avatarlarını bırakmış ve Genişgök Sarayı'nın öğrencilerinden büyük bir kısmı çoktan tahliye edilmişti. Geriye sadece çok sayıda klona sahip olan öğrenciler ve birkaç hizmetkar bırakılmıştı.

 

“Saltsema! Derhal buraya gel!” diye bir ses yankılandı.

 

“İşte geldiler.” Taolordu Saltsema burnundan soludu.

 

Ning ve diğerleri karmaşık ifadelerle göklere bakıyorlardı. Genişgök Sarayı'nın başı derde girecekti ve buna şüpheleri yoktu! Ayrıca bazı Taolordları buraya yakın olmalıydı. Kimi erkenden gelecek, kimisi de geç kalacaktı ama kesinlikle gelen insan sayısı az olmayacaktı. İlk grup çoktan onlara ulaşmıştı.

 

“Bakalım kim gelmiş.” Saltsema yükseldi ve arkasında Ning, Cenkefendi, Parlakbalık üçlüsünü de alarak dışarı çıktı.

 

Dört Taolordu'nun avatarları da göklere yükselerek Genişgök Sarayı'nın koruyucu bariyerinin içinden mesafedeki iki figüre bakmaya başladı.

 

“Saltgerçek ve Pustaşıyan.” Taolordu Saltsema'nın yüzü kasıldı ve diğer üçüne zihinsel yoldan mesaj gönderdi. “Saltgerçek Uzay Taosu’nda yetenekli olduğu için tam bir baş belasıdır; Pustaşıyan ise yakın dövüşte iyidir. Güç konusunda bana denkler.”

 

Ning başını salladı. O kadar da güçlü değillerdi; sadece Saltsema ve Berrakyel ikilisine denktiler. Bundan daha zayıfları Genişgök Sarayı'na gelmeye bile çalışmazdı.

 

“Saltgerçek ve Pustaşıyan. Buraya gelmenizdeki sebep nedir?” Saltsema kükredi.

 

“Sanki bilmiyorsun!” Koyu kızıl zırhlı Pustaşıyan öfkelendi.

 

“Dalgadeğişen Alemi için mi geldiniz?” Taolordu Saltsema konuştu. “Tek bir mühür bile almadığıma dair bir hayatözü yemini edebilirim.”

 

“O kadarını biz de biliyoruz.” Taolordu Pustaşıyan sırıttı. “İmparator Dalgadeğişen'in bıraktığı mühürleri almak kolay olmayacaktır. Fakat… Tek istediğimiz şey Dalgadeğişen Alemi'yle ilgili bildiklerini anlatman. Bunu yaparsan sorun çıkarmadan gideriz.”

 

Taolordu Saltsema burnundan soludu. “Güzel hayal kuruyorsunuz, takdir ettim. Ciddi ciddi beni buna zorlayacak güce sahip olduğunuzu mu sanıyorsunuz?”

 

Kemdiyar'la birlikte on binlerce yıl oradaki tehlikelere göğüs vermiş ve bilgi toplamak için ellerinden ne geliyorsa yapmışlardı. Taolordu Kemdiyar'ın Kehanetleri sayesinde Dalgadeğişen Alemi'ndeki sırların çoğunu öğrenmişlerdi. Böyle bir bilgiyi öylece başkalarına verebilir miydi?

 

“Bu gördüğün şeyi Dehşetin Yıldızdenizi'nde buldum.” Taolordu Pustaşıyan karmaşık rünlerle kaplı, etrafa dehşet verici bir güç saçan küre şeklinde garip bir hazine çıkardı. “Küreyi parçalarsam Genişgök Sarayı'nı kolayca yok edebilirim. İhtiyacımız olan bilgiyi vermemekte ısrar edersen, bunu parçalamak zorunda kalacağım.”

 

“Konuş!” diye kükredi gri cübbeli Taolordu. “Bilgiyi verecek misin, vermeyecek misin?”

 

……

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr