Bölüm 1061: Yıkımın Kalpgücü

avatar
3601 31

Desolate Era - Bölüm 1061: Yıkımın Kalpgücü



Bölüm 1061: Yıkımın Kalpgücü

 

Dikkatle ilerledikleri sırada Ji Ning güvenli bir duruş ve başlangıç noktası görünce uzay geçitleri açıyordu. Arada sırada geçilmesi imkânsız olan bir takım özel alanları siyah aracı kullanarak geçmek zorunda kalıyorlardı.

 

Böylece on beş gün geçti.

 

Tırırırım… Burada uzay zaman kırıktı. Uzaysal maddeler bölgeyi dolduruyor, içlerinde sayısız tehlikeyi gizliyorlardı. Kaotik uzay zaman alanında simsiyah bir araç belirdi, kırılan uzayın karmaşık dalgalarına göğüs geriyordu.

 

Ning ve Dokuztoz Tarikat Efendisi geminin önünde duruyorlardı. Hemen önlerinde, kaotik uzay bölgesinin tam ortasında, on milyon kilometre genişliğinde olan ve mavi taştan yapılma bir yol uzanıyordu. Böylesine karmaşık bir uzay alanında rüyalardan fırlamış gibi görünen güzeller güzeli bir yolun ortaya çıkması… Gerçekten de ilginçti. Şüphelerine ve hislerine göre bu yol bir çeşit tehlikeyi saklıyordu.

 

“Tozlurüya Yolu.” Dokuztoz Tarikat Efendisi'nin sesinde ağır bir ton vardı. “Geri dönmek için dört tehlike bölgesini geçmemiz gerekiyor; bunlardan en tehlikelisi ise Akanyıldız Nehri! O kadar büyük ki geçmek bile üç yüz bin yılımızı alacak. İkinci tehlikeli bölgenin Tozlurüya Yolu olduğunu konuşmuştuk! Dehşetin Yıldızdenizi'nin dış kısımlarında kalan son iki tehlike bölgesi. Sahip olduğumuz güçlerle burayı güvenli bir şekilde geçebileceğimize inanıyorum.”

 

Ning başını salladı. Tozlurüya Yolu Dehşetin Yıldızdenizi'nin derinliklerinde yer alan tehlikeli bir bölgeydi!

 

“Umarım şansımız yaver gider.” Dokuztoz Tarikat Efendisi, Ning'e baktı. “Gidelim.”

 

“Mm.” Ning başını salladı. Svoosh! Siyah araç anında mavi taş yoluna doğru ilerlemeye başladı.

 

 Akanyıldız Nehri'ne ulaşmak için Tozlurüya Yolu'ndan geçmeleri gerekiyordu. Tehlikeliydi ama diğer seçeneklere kıyasla daha güvenliydi.

 

Dokuztoz Tarikat Efendisi değneğini hazır tutuyor, kıstığı gözleriyle etrafını dikkatle izliyordu. Gergin olduğu açıktı, konuştu. “Aracın hızını hesaba katacak olursak, Tozlurüya Yolu'ndan çıkmamız yaklaşık bir ayımızı alacaktır. Bir ay… Temkinli davranmamız gereken bir ay...”

 

Ning iki elinde de birer Kuzeykuşak kılıcı tutuyordu. Gülmeden edemedi. “Dokuztoz. Gergin gibisin.”

 

“Yapacak bir şey yok. En ufak bir yanlışımızd… Dikkat et!” Dokuztoz Tarikat Efendisi'nin yüzü değişti. Aniden mesafede mavi pullu bir yaratık belirdi. Bir çift zırhlı kanata sahip olan yaratığın altın gözleri adeta içlerinde geniş dünyalar barındırıyor gibiydi. Vhooosh. Mavi pullu yaratığı uzaysal bir zıplama yaptı ve saniyeler sonra yanında on bini aşkın benzer yaratık belirdi. Hepsi ince, kulak tırmalayan çığlıklar atıyordu.

 

“Tozlurüya yaşam formları. Dikkat!” Dokuztoz Tarikat Efendisi çok gergindi. “Sadece bir tanesi gerçek. Diğerleri illüzyon ama gerçek vücut istediği illüzyonun yerine geçebiliyor.”

 

Geminin pruvasında duran Ning on binlerce yaratığın onlara doğru gelişini izliyordu. Aniden gözlerinde soğuk ışıklar parladı.

 

Vhoosh! Binlerce mavi yaratığa doğru görünmez bir dalga saçıldı ve yaratıklardan biri ansızın acı dolu bir çığlık attı. Vücudu titredikten sonra gözlerindeki ışık kayboldu ve yaratık sessizce yıkıldı. O esnada diğer illüzyonlar da anında parçalanmıştı. Sayısız ışık hüzmesine dönüşen yaratığın cesedi doğal bir şekilde mavi taş yoluna karıştı.

 

“Öldü mü?” Dokuztoz Tarikat Efendisi şaşkın şaşkın Ning'e bakıyordu. “Karakuzey, demin ne oldu öyle? Yaratık nasıl öldü?”

 

Tozlurüya yaşam formları Tozlurüya Yolu'ndaki özel, alışılmışın dışında çevreden doğan korkunç yaratıklardı. İllüzyonlarda inanılmaz bir yeteneğe sahip oldukları için gerçek vücutlarını değiştirebildikleri sayısız illüzyon yaratabiliyorlardı. Dolayısıyla onlara karşı savaşmak hem tehlikeli hem de çok zordu. Onlardan daha güçlü olsanız bile ufacık bir hatada canınızı yitirebilirdiniz.

 

“Kalpgücü.” dedi Ning.

 

“Biliyordum! Hissetmiştim.” Dokuztoz Tarikat Efendisi biraz şaşkındı. “Kalpgücü Gelişimcisi misin?” Dokuztoz Tarikat Efendisi bunca zamandır dikkati elden bırakmadığı için o garip, görünmez dalganın varlığını hissetmiş ve onun bir kalpgücü dalgası olduğundan şüphelenmişti! Fakat Ning daha önce bir kez bile kalpgücü tekniği kullanmamıştı.

 

“Haha. Tao İttifakı'ndan gelen o hükümdarın bana bir şeyler bıraktığını söylemiştim.” Ning gülümsedi. “O mağarada nihayet bir Kalpgücü Gelişimcisi oldum.”

 

“Haha…” Dokuztoz Tarikat Efendisi keyiflendi. “Mükemmel! Tozlurüya Yolu'ndan geçerken illüzyonlara yakalanacağımızdan korkuyordum! Bu yüzden dikkati elden hiç bırakmadım… Ama bir Kalpgücü Gelişimcisi olduğun aklımın ucundan bile geçmezdi. Haha! Heybetli bir Kalpgücü Gelişimcisi'ni illüzyonlarla kıstırmak kolay iş değildir. Artık biraz daha rahatlayabilirim.”

 

“Tozlurüya yaşam formları sadece illüzyonlarda değil, yakın dövüşte de iyidir.” Ning uyardı. “Efsanelere göre buradaki en güçlü yaşam formları Ebediyet İmparatorları'yla aşık atabiliyormuş. İllüzyonlarına karşı koysam bile muhtemelen yakın dövüşte onlara bir şey yapamam.”

 

“Mm.” Dokuztoz Tarikat Efendisi başını salladı.

 

“Eğer olay çıkmaza girerse, Tao Mühürleri’ni kullanmamız gerekecek.” dedi Ning.

 

“Ne olursa olsun, bir Kalpgücü Gelişimcisi'yle birlikte seyahat ettiğim için artık illüzyonlardan sebep endişelenmeme gerek kalmadı.” Dokuztoz Tarikat Efendisi meraklıydı. “Demin kullandığın kalpgücü sanatı neydi? Epey inanılmaz görünüyordu.”

 

“Yıkımın Kalpgücü.” diye cevapladı Ning. Ning Taolordu Tüylibas'ın bıraktığı kalpgücü mirasını inceledikten ve değiştirdikten sonra bu sanatı yaratmıştı. Ona çok uygundu ve oldukça güçlüydü.

 

Taolordu Tüylibas, Parkıyı'nın Kalp Sarayı'ndaki Saray Efendisi'nden çok daha güçlüydü! Kendi zamanında Sonsuz Diyarlar'ın bir numaralı Taolordu olarak biliniyordu ve toplamda üç üstün kalpgücü sanatına sahipti.

 

 Bunlar [Yıkımın Kalpgücü], [Rüyadünyası] ve [Tüylibas'ın Ruhani Şarkısı] olarak geçiyordu. Taolordu Tüylibas daha çok [Tüylibas'ın Ruhani Şarkısı]'na bel bağlayarak yükselişe geçmiş bir adamdı. Bu şarkı insanın ruhunu cezbediyor, güçlü Ebediyet İmparatorları bile hazırlıksız yakalayabiliyordu. En üstün Taolordları'ndan bu sanata dayanabilen kişi sayısı çok fazla değildi.

 

Fakat Ning, Taolordu Tüylibas'tan farklıydı. Ning saldırıya odaklanan bir Tao olan Nihai Kılıç Taosu’nu izliyordu. Tüylibas daha nahif ve daha inceydi, aynı zamanda müzik sanatlarında çok yetenekliydi. [Tüylibas'ın Ruhani Şarkısı] gibi korkunç bir şeyi yaratabilmesinin başlıca sebeplerinden biri de buydu.

 

 Farklı yollarda ilerleyen kişilerin farklı tarzlara sahip olması kaçınılmazdı. Ning [Tüylibas'ın Ruhani Şarkısı]'nın sadece ufak bir kısmını öğrenmişti ve [Rüyadünyası]'nın 20%'sini zar zor öğrenebilmeyi başarmıştı; fakat saldırıya odaklı [Yıkımın Kalpgücü]'nü hemencecik kavramıştı. Daha sonrasında onu değiştirerek kendine uyarlayan genç adam, nihayetinde normalinden daha güçlü bir sanat elde etmişti.

 

 Kalpgücü bir kılıç misali beraberinde yıkımı taşıyarak rakibin ruhunu ve gerçekruhunu yok ediyordu. Heybetli bir saldırıydı!

 

Ancak rakip bu saldırıya direnebilirse o zaman bütün işlevi ortadan kalkıyordu. Diğer bir deyişle bu saldırı, “ya hep ya hiç” prensibine sahipti. Taolordu Tüylibas farklı farklı alanlarda yetenekli olduğu için daha tehlikeli bir rakipti. Nihayetinde Ning, henüz uzun zamandır çalışan biri sayılmazdı. Şimdilik asıl bel bağladığı şey Nihai Kılıç Taosu’ydu. Zaten [Yıkımın Kalpgücü]'nü değiştirip kendine uyarlayabilmiş olması bile başlı başına olağanüstüydü.

 

“İsminden anladığım kadarıyla oldukça vahşi ve heybetli.” Dokuztoz Tarikat Efendisi biraz sıkıntılıydı. “Atamın verdiği hediyelerle seni aşarım sanıyordum ama gördüğüm kadarıyla artık senin dengin bile değilim.”

 

“Aynen öyle.” Ning başını salladı.

 

“Seni gidi…” Dokuztoz Tarikat Efendisi ona sert bir bakış attı. “İnsan biraz ‘mütevazi', biraz ‘alçakgönüllü’ olur. Bekle sen, göreceksin. Dördüncü adıma ulaştığımda… Hmph! Mağarada gerekli öngörülerden bazılarını kazandım. Dördüncü adıma ulaşacağım zaman yakındır. İşte o vakit geldiğinde ne kadar etkileyici olduğumu göreceksin.”

 

“Bildiğin gibi, bir sınıra takılıp birkaç kaos döngüsü boyunca olduğun yerde öylece kalakalmak gayet normaldir. Merak etme, bu süre boyunca sana pek bulaşmayı düşünmüyorum.” Ning dalga geçti.

 

İkili, siyah araçta birlikte ilerliyordu. Rahatlamışlardı, zira artık illüzyonların onlara bir sorun çıkarmayacağını biliyorlardı! Artık tek sıkıntı kafa kafaya yapılacak çarpışmalardı.

 

“Yabancılar.” Aniden mesafede, altın gözlerinde ölümcül ifadeler taşıyan mavi pullu bir yaratık belirdi. “Geberin.” Etrafında on bini aşkın illüzyon ortaya çıktı ve hepsi birlikte araca doğru saldırıya geçtiler. Ne Ning ne de Dokuztoz Tarikat Efendisi gerçek olanı tanıyabiliyordu, çünkü teorik olarak bütün bu illüzyonlar tek bir vücuttu.

 

“Hmph.” Ning başını çevirdi ve yaratıklara doğru bir kalpgücü dalgası yolladı. Kalpgücü dalgası engel tanımadan bütün illüzyonları yok etti ve yaratığın gerçek vücudu anında hayatını kaybederek yere yığıldı. Ceset ise sayısız ışık hüzmesine dönüşerek mavi taş yoluna karışmaktaydı.

 

“Etkileyici, etkileyici. Tek bir bakışla öldürdün! Kıskanmamak imkânsız.” Dokuztoz Tarikat Efendisi gülümsedi. “Acaba ben de bir Kalpgücü Gelişimcisi olabilecek miyim? Ölene kadar insanlardan gözümü ayırmazdım! Ah ah, ne güzel olurdu.”

 

……

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44350 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr