Bölüm 928: Efendiyi Takip Etmek

Ji Ning ve diğerleri heyecanlıydı. Aslında, bir süredir yüce hükümdarın onları Kökateş Parkıyı'ya yardımcı olmaları için seçtiğinden şüpheleniyorlardı. Lakin On İki Saray'ın bunca zamandır Parkıyı imparatorluk üyeleri ile iyi geçinmesinin sebebi, iki tarafın da birbirine iyi davranıyor olmasıydı. Ning ve diğerleri olağanüstü figürlerdi ve hiçbir karşılık almadan imparatorluk üyeleri için hayatlarını riske atmaları söz konusu olamazdı.

“Alternatif evrenden geri döndüğünüzde Kökateş Parkıyı ile konuşacağım. Ona sunduğunuz yardımlar ölçüsünde, minnetimin boyutları da gayet tabii değişecek.” Devasa varlık konuştu.

“Merak etmeyin, hükümdar. Elimizden geleni yapacağız.”

“Birlikte yola çıkacağımıza göre, birbirimizi olabildiğince kollamalıyız.”

Hep bir ağızdan konuştular.

Hükümdar “ödüllendirileceksiniz” diyorsa, alacakları ödüller kesinlikle sıradan şeyler olmayacaktı. Sonuçta, hükümdar sayısız yıldır Sonsuz Diyarlar'ın zirvesinde duran bir figürdü. Parkıyı Krallığı'ndan bile daha eskiydi.

“Ciddi bir ödül” kelimeleriyle Ning ve diğerlerini, Kökateş Parkıyı'ya bu yolculukta olabildiğince yardım sunmaya ikna etmesi zor olmamıştı.

“Güzel.” Devasa varlık başını salladı.

Tırırırım…

Ning ve diğerlerinin yanında bir başka uzay zaman girdabı açıldı. Saniyeler sonra, ateşlerle kavrulan garip bir yaratık ortaya çıktı.

“Kökateş.” Devasa varlık başını salladı.

“Hükümdar.” Kavrulan yaratık hemen kızıl saçlı, mavi zırhlı genç bir adamın formuna büründü.

“Alternatif evrene beşiniz gideceksiniz.” Hükümdar konuştu.

Kızıl saçlı genç adam dörtlüyü süzdü ve onları yakından inceledikten sonra güldü. “İsmim Kökateş Parkıyı, ancak sizler bana sadece Kökateş diyebilirsiniz. Hükümdardan duyduğum kadarıyla, seçilmiş olan sizler benden zayıf değilsiniz. Alternatif evrene girdiğimizde sizlerin yardımlarını bekliyor olacağım.”

 Kökateş Parkıyı, Parkıyı imparatorluk üyelerinin soyundan gelen inanılmaz yeteneklere sahip bir figürdü, ancak kendisi daha yeni getirilmişti. Ning ve diğerleri ise en azından bir Üstün Tao geliştirmiş olan ve İkinci Adımın Taolordları'na karşı koyabilecek figürlerdi. Gerçekten de dörtlü aslen Kökateş'ten daha güçlüydü. Lakin tabii, burada bahsi geçen şey sadece “normal” savaş gücüydü. Gizli kozların yahut tek kullanımlık hazinelerin hesaba dahil edilmesi pek mümkün değildi.

“Hükümdar, şu ‘Hasyuva Bölgesi’ tam olarak nerede ve bahsettiğiniz ‘alternatif evren’ de neyin nesi?” Prens Uluneşe sordu. Kendisi yüce hükümdarın sadece fahri öğrencisiydi ve ona “usta” demeye layık değildi. Yüce hükümdarın kurallarına göre, sadece kişisel öğrencileri ona usta diyebilirdi.

“Alternatif evreni mi soruyorsun?” Devasa varlık gülümsediği sırada Ning ve diğerlerinin heyecan dolu ifadelerini gördü. “Artık hepiniz Sonsuz Diyarlar'daki bir takım kadim özleri hissetmiş olmalısınız. Ateşin kadim özü, suyun kadim özü, kılıcın kadim özü, uzayın kadim özü, zamanın kadim özü…”

Ning ve diğerleri başlarını salladılar. Hepsi bu kadim özleri hissedebiliyordu; lakin kadim özlere bağlı kalarak kişi yalnızca bir Dünya Seviye gelişimci olarak tam ustalığa erişebilirdi. Daha derin gizemler ise kadim özler tarafından saklı tutuluyor ve etrafa hiç emareler saçmıyorlardı. Söylentilere göre, Ebediyet İmparatorları bile kadim özlere girerek bu gizemlere çalışamıyordu. Dolayısıyla, Samsara Taolordları kendilerine has bir Tao geliştirmeli ve yavaş yavaş, adım adım ilerlemeliydi.

“Kadim özlerin gücü tarafından kaplanan geniş bölgelere ‘evren’ adı verilmiştir.” Yüce hükümdar konuştu. “Alternatif bir evren ise doğal olarak bambaşka kadim özlere sahip olan bir yerdir.”

“Ne?!” Ning ve diğerleri şoke oldular. Farklı kadim özler mi?

Üç Alem, Kemdiyar Bölgesi, Parkıyı Krallığı… Ning bütün bu yerlerde kılıcın kadim özünü hissedebilmişti. Kılıcın kadim özü değişkenlik göstermiyordu ve Sonsuz Diyarlar devasa bir evrenin sadece ufak bir parçasıydı! Lakin şimdiyse, başka bir evrene gitmeleri mi söz konusuydu?

“Merak etmeyin. Bu alternatif evrenin en dış katmanlarındaki kadim özler, yani suyun kadim özü, zamanın kadim özü, kılıcın kadim özü gibi şeyler bizimkilerle aynı. Sadece iç katmanlardaki değişiklikler yaşanıyor.” Yüce hükümdar konuştu. “Dolayısıyla gücünüz herhangi bir şekilde etkilenmeyecek.”

“Daha önce oraya kimse gitti mi?” Su Efendisi Ateşhürya sormadan edemedi.

“Hayır.” Yüce hükümdar başını iki yana salladı.

Ning ve diğerleri anında ne diyeceklerini bilemediler.

“Uzun zaman önce, uzay zamanın doğasına kendimi kaptırmışken, evrenimize epey yakın bir başka alternatif evrenin olduğunu hayal meyal hissedebildim; dolayısıyla iki evren arasında bir uzaylar arası kanal açtım.” Devasa varlık konuştu. “Lakin uzaylar arası kanal düşündüğüm kadar sağlam değildi, zira iki evren arasındaki kanun farklılıkları sürekli kanalı dağıtıyor ve bozuyordu. Bu yüzden, kanala sadece Taolordu seviyesinin altındakiler girebiliyor.

“Dolayısıyla, alternatif evrene gittiğinizde kesinkes Taolordu seviyesine geçiş yapamazsınız. Bunu yapacak olursanız, asla buraya geri dönemezsiniz. Sonsuza dek o alternatif evrende kalırsınız.” Devasa varlık talimatını verdi.

Ning ve diğerleri başlarını salladılar. Demek iki evren arasındaki kanun farklılıklarından ötürü, Taolordları bu uzaylar arası kanalı geçemiyordu.

“Lakin Dünya Seviye gelişimciler için kanal yolculuğu herhangi bir tehlike içermiyor.” Devasa varlık konuştu. “Daha birkaç gün önce Dünya Seviyesi’ndeki hizmetkarlarımdan bir tanesini keşif amacıyla kanala gönderdim ve akabinde onu sıkıntısız bir şekilde geri getirebildim. Sayısız yıldır alternatif evrenden çok sayıda Dünya Seviye gelişimciyi de yakalayarak evrenimize getirdiğimi bilmenizi istiyorum.”

“Yakalamak mı?” Ning ve diğerleri ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Yüce hükümdar alternatif evrene bizzat gidemiyor olmasına rağmen başkalarını yakalayabiliyor muydu?

“Yani anlayacağınız o ki kanal tamamen güvenli.” Devasa varlık konuştu. “Şu anki gücünüzle, alternatif evrenin bölgelerinde pek sıkıntı çekeceğinizi sanmıyorum. Asıl imtihan, siz Hasyuva Bölgesi'ne ulaşınca başlayacak!”

Ning ve diğerleri dikkatle dinliyorlardı. Kökateş Parkıyı bile bahsi geçen “Hasyuva Bölgesi”ne dair bir şey bilmiyordu.

“Hasyuva Bölgesi alternatif evrendeki en gizemli bölgedir. Devasa bir alanı kaplar; öyle devasıdır ki tam boyutlarını bana kalırsa bilen çok az kişi vardır. Söylentilere göre, orada inzivaya çekilen çok sayıda Taolordu ve Ebediyet İmparatoru yaşar.” Devasa varlık güldü. “Muhtemelen Hasyuva Bölgesi şu anda içinde bulunduğumuz Sonsuz Diyarlar kadar geniştir.”

“Ne?!” Ning ve diğerleri şoke oldular.

Hasyuva Bölgesi'nin bir nevi gizli dünya yahut alan olduğunu düşünüyorlardı. Şimdiyse, görünüşe göre bahsi geçen yer Sonsuz Diyarlar kadar devasaydı.

“O bölge koskoca alternatif evrenin merkezidir ve kaynağıdır. Oradaki sayısız gelişimci günün birinde Hasyuva Bölgesi'ne girme hayalleri kurar; zira yolculuğu başarılı bir şekilde tamamlayan herkes geriye ciddi bir değişim geçirmiş olarak döner.” Devasa varlık konuştu. “Lakin… Hasyuva Bölgesi'ne zorla girmeye çalışırsanız, anında bölgenin tam gücü tarafından varlıktan silinirsiniz.”

Ning ve diğerleri gerçekten de konuşacak halde değillerdi. Eğer o bölge Sonsuz Diyarlar kadar genişse… Tam güç bir saldırısı ne kadar heybetli bir sonuç doğururdu?

“Sonuçta, burada koca bir evrenin merkezinden bahsediyoruz.” Devasa varlık ekledi. “Oraya girmek isteyen her kişinin öncelikle bir Hasyuva Madalyonu’nu bağlaması gerekiyor. Bunu yaparsanız bölgeye sıkıntısız bir şekilde girebilirsiniz.”

“Hasyuva Madalyonları nadir bulunan şeylerdir. İrademi alternatif evrene gönderdim ve geniş bir bölgeyi kaplayarak oradan geçen Dünya Seviye gelişimcileri kaçırdım. Birkaç Hasyuva Madalyonu toplayacağım diye sayısız yıl gelip geçti.” Devasa varlık konuştu. “Elimde beş Hasyuva Madalyonu var. Alın ve onları bağlayın.”

Svoosh. Svoosh. Svoosh. Svoosh. Svoosh.

Aniden beş ışık hüzmesi ortaya çıktı ve Ning'in grubuna doğru fırladılar.

Hasyuva Madalyonları koyu kızıl disk şeklinde madalyonlardı ve üstlerinde antik, karmaşık semboller bulunuyordu. Ning ve diğerleri sembollerin manasını anlayamıyordu, ancak uzak bir diyara ait olduklarını hissedebiliyorlardı. Madalyonları bağladılar.

“Hükümdar.” dedi Ning. “Alternatif evrene takipçilerimizi götürebilir miyiz? Hasyuva Bölgesi’ne giriş izinleri var mı?”

Diğerleri de hükümdara döndü; zira herkesin takipçileri ve hizmetkarları vardı.

“Taolordu’nun altındaki herkes uzaylar arası kanalı kullanabilir.” Yüce hükümdar konuştu. “Hasyuva bölgesi ise… Girmek istiyorlarsa malikane dünya hazinelerinde saklanmalı ve dışarıya auralarından bir tutam bile kaçırmamaları gerekir. Eğer Hasyuva Bölgesi'nde kendilerini belli ederlerse bölgenin gücü tarafından saldırıya uğrarlar, lakin sürekli saklanırlarsa sorun çıkmaz.”

Ning ve diğerleri onayladı. Malikane dünyasından çıkamayacak ve tanrıhislerini bile dışarıya gönderemeyeceklerdi. Durum böyleyse, onları götürmenin de bir anlamı yoktu.

“Lakin tabii, yol sırasında başka Hasyuva Madalyonları bulursanız, onları takipçilerinize ve hizmetkarlarınıza verebilirsiniz. Böylece Hasyuva Bölgesi’ne giriş yapabilirler.” Yüce hükümdar aniden konuştu. “Yine de, bana kalırsa Hasyuva Bölgesi’ne girdikten sonra temkinli ve dikkat çekmeyen bir şekilde ilerlemeniz daha iyi olur. Çünkü orada bir hayli güçlü Taolordu yaşıyor.”

“Size alternatif evrenin yıldız haritalarından vereceğim; içinde uzaylar arası kanaldan çıktıktan sonra Hasyuva Bölgesi’ne nasıl gideceğinize dair bir rota ve detaylar mevcut. Ayrıca evrene dair bilgiler de var. Unutmayın, bunu başkalarına göstermemeniz gerekiyor.” Yüce hükümdar konuştu ve onlara beş yıldız haritası seti dağıttı.

“Anlaşıldı.” Ning ve diğer dörtlü haritaları kabul etti.

“Hazırlanın. Üç gün sonra imparatorluk sarayının dışında buluşacağız.” Yüce hükümdar talimatını verdi.

Ning Kılıç Sarayı'na döndü, akabinde Hapazizi ve Su Youji ikilisiyle buluştu.

“İnanılmaz bir fırsat elime geçti. Tehlikeli bir bölgeye gideceğim. Beni takip ederseniz, sizin de o bölgede kendinize has bir takım karmik tesadüfler yaşamanız mümkün. Lakin tabii, ben ölürsem siz de ölürsünüz.” Ning konuştu. “Kararınız ne yönde olacak?”

“Sizi takip edeceğim, efendim.” Su Youji tereddüt etmedi.

“On İki Saray'da hiçbir şeyi öğrenmeye iznim ve yetkim yok. Tabii ki sizi takip edeceğim, efendim!” Hapazizi katıldı.

Ning başını salladı. Onlara bir söz veremezdi. Sonuçta, daha önce bu alternatif evreni ziyaret etmemişti.

Üç gün sonra, Ji Ning, Saltrüzgar, Ateşhürya, Uluneşe ve Kökateş Parkıyı beşlisi imparatorluk sarayının dışında toplandı. Kapıların dışındaydılar.

“Evet.” diyen gri insanımsı heykel, aniden Ning ve diğerlerine doğru yürüdü. “Uzaylar arası kanala kadar size ben eşlik edeceğim.”

…….