Bölüm 919: Hazine Satmak

“Kanlıateşin Bulutmeyvesi mi?” Su Youji'nin aklı karıştı.

“Kanlıateşin Bulutmeyvesi!!” Dünya Tanrısı Hapazizi şoke oldu ve gözleri fıldır fıldır açıldı.

“Biliyor musun?” diyerek Hapazizi'ne baktı Youji.

Hapazizi hemen başını salladı, kendini beğenmiş davranamayacak kadar heyecanlıydı. “Acayip bir hazinedir. Sadece özel şartlarda yetişen nadir meyvelerden biridir. Mucizevi özellikler taşır ve Ateş Taosu’nu takip eden gelişimcilerin hayallerini süsleyen hazinelerdendir; lakin tabii senin işine yaramaz. Ki Arıtıcıları fiziksel olarak fazla zayıflar; vücutlarınızın Kanlıateşin Bulutmeyvesi'ndeki devasa enerji miktarını kaldırması mümkün değil. Sadece Habistanrı Vücut Geliştirme Ustaları bunu başarabilir ve enerjiyi kullanarak vücutlarını ateşe yatkın bir hale getirirler. Bunu yaptıktan sonra kaos ateşini kolayca kontrol edebilir ve hatta kaçmak için bu ateşi bile sürebilirler. Muhtemelen, böyle figürleri Taolordları bile yakalayamaz.”

“O kadar inanılmaz mı?” Su Youji şaşkındı. Taolordları bile yakalayamaz mı?

“Hazine Vadisi'ne satacak olursam, bana hazine karşılığında bir milyon küp Kaos Nektarı verirler.” diye söze girdi Ning. “Lakin ben daha yüksek bir fiyat istiyorum. Bu yüzden sizden bu hazineyi sattığımı siyah zırhlı Taolordları'na duyurmanızı istiyorum. Kendi aralarında ve başkalarıyla konuşacaklarına şüphem yok. On İki Saray'daki herkes bu haberi alacak ve eminim ki fiyat da artacaktır.”

“Yüksek fiyata satmak mı? Kolay iş! Bana bırakın.” Hapazizi kendine güveniyordu.

“Yalnızca haberi yaymanız yeterli. Bir Taolordu benimle konuşmak istese dahi ondan teklifini alın gitsin.” Ning konuştu. “Yüz yıl sonra, Kılıç Pagodaları'nın Ormanı'ndan çıkacak ve en yüksek teklifi veren kişiye Kanlıateşin Bulutmeyvesi'ni satacağım.”

“Tamam.”

“Anlaşıldı.”

Hapzizi ve Su Youji ikilisi biraz heyecanlıydı. Basit bir iş olsa da işin ucunda bir milyonu aşkın küp Kaos Nektarı yatıyordu.

“Tamam. Ben Kılıç Pagodaları'nın Ormanı'na gidiyorum.” Ning ayağa kalktı.

“Artık Kılıç Sarayı'na istediğim gibi girip çıkabilecek miyim?” Hapazizi bu konu hakkında biraz endişeliydi. Daha demin, Ning onu bizzat bulundukları yere getirmişti; Kılıç Sarayı'ndaki savunma mekanizmalarının ona saldırmamasının tek sebebi buydu.

“Merak etme. Kılıç Sarayı'nın ruhu, takipçim olduğunu görmüştür.” Ning konuştu. Kılıç Sarayı'ndaki kurallar dahilinde, her resmi üyenin iki takipçisi Kılıç Sarayı'na istedikleri gibi girip çıkabiliyorlardı. Su Youji ve Hapazizi artık bunu yapabiliyordu, ancak Ning aynı şeyi üçüncü bir takipçisi için yapamazdı.

Svish.

Ning bir ışık hüzmesine dönüşerek Kılıç Pagodaları'nın Ormanı'na doğru yöneldi.

Hapzizi ve Su Youji ikilisi, Ning'in gidişini izliyordu. İkisi de biraz baskı altındaydı. Basit bir iş olsa da, resmen ucunda servet yatıyordu!

“Yeni takipçisi olarak elimden ne geliyorsa yapmam lazım.” Hapazizi mırıldandı.

“Efendime bu zamana kadar doğru düzgün yardım edemedim. Onu hayal kırıklığına uğratamam.” Su Youji de baskı altındaydı.

…….

Kılıç Pagodaları'nın Ormanı.

Ning zaman hızlandırma kulübesini çıkardı, ardından içine geçerek bağdaş kurdu.

“Umarım daha yüksek bir fiyata satabilirim. Şu anda o meyve dışında üstümde değerli sayılabilecek fazla hazine yok.” Ning düşündü. Birkaç Ebediyet Silahı vardı, ancak bu silahların özel bir yanı yoktu. Yüz bin küp Kaos Nektarı’ndan fazla edecek tek şey fazladan edindiği Miratkar Resmi'ydi. Ning Yıldız Adaları'ndan çıktıktan sonra Kılıç Sarayı'na giderken, sualtı yaratıklarıyla yaptığı mücadele sonucunda bu resmi elde etmişti. Ancak Ning resmi satmakta aceleci değildi. Gerçekten paraya ihtiyacı olursa, o zaman satabilirdi. İyi bir fırsat beklerse belki yüksek bir fiyat da alabilirdi.

Yine de, Ning'in fazla para edecek başka hazinesi gerçekten de yoktu.

Kanlıateşin Bulutmeyvesi ise…

 Aslında On İki Saray satış için pek ideal değildi, zira büyük güçlerinin çoğu dış dünyada maceralara çıkmış durumdaydı. Kılıç Sarayı'nda teorik olarak -siyah zırhlı olanların dışında- yüzü aşkın Taolordu vardı, ancak neredeyse tamamı maceraya çıkmıştı. Sadece on on beş kişi Kılıç Sarayı'nda duruyordu. On İki Saray'ın işleyiş şekli böyleydi. Bu yüzden, Ning'in hazinesi için bulacağı alıcı sayısı da çok olmayacaktı.

Eğer Tao İttifakı'nın büyük güçlerinin toplandığı bir yerde olsaydı, muhtemelen daha iyi bir fiyat alabilirdi.

Ancak ne yazık ki Ning böyle bir yere ulaştığında, muhtemelen çoktan bir Taolordu olmuş olacaktı. Bu durumda, meyveyi daha yüksek bir fiyata satmak ona pek bir şey kazandırmayacaktı.

Zaman akıp geçti.

Hapazizi ve Su Youji haberleri yayıyor, yayılan haberler On İki Saray boyunca dağılıyordu.

“Kanlıateşin Bulutmeyvesi mi?”

Bunu duyduktan sonra heyecanlanan figürlerden çoğu doğal olarak Ateş Sarayı'nın Dünya Seviye gelişimcileri ve Taolordları'ydı; lakin tabii çoğu Dünya Seviye gelişimci böyle bir hazineye sadece bakarak iç çekebilirdi. Bunlar Ateş Taosu’nda yürüyen kimselerdi. Ateşe yatkın vücutlara sahip olurlarsa gelişimleri inanılmaz derecede hızlanacaktı. Doğal olarak meyveyi satın almak için bulabileceğiniz en uygun adaylardı.

“Kanlıateşin Bulutmeyvesi mi?”

Diğer saraylarda da bu meyveye ilgi duyan bazı figürler vardı.

Örneğin Ning, yıldırıma yatkın vücuda sahip olmasına karşın Kılıç Sarayı'nın bir üyesiydi.

Lakin tabii, Su Taosu’nda ya da Metal Taosu’nda yürüyen kişiler asla ve asla ateşe yatkın vücutlar elde etmeye yeltenmezdi. Zira birbirine zıt olan bu iki kavram yüzünden gelecekte sorun yaşarlardı.

“Şu Kılıç Efendisi Karakuzey, yüz yıl içinde satmayı mı düşünüyor? Muhtemelen yaklaşan fırsata hazırlanmak için yapıyordur. Heh heh… Taoist dostlarım, fazla teklif vermeye gerek yok. Zaten er ya da geç satacak. Teklifleri düşük tutalım.” Bazı Taolordları böyle düşünüyordu. On İki Saray'da da şeytani yolları takip eden Taolordları vardı. Hatta, bazıları akılalmaz günahlar işlemişlerdi. Hayatözü yemininden ötürü Ning'e karşı koyamıyorlardı, ancak yine de hazine konusunda böyle alçak yöntemlere başvurabilirlerdi.

……..

“En yüksek teklif 1.3 milyon küp!” Hapazizi, Kılıç Sarayı'ndaki bir Ölümsüz malikanesindeydi.

“Ne?” Yaşlı adamın yüzü ekşidi, vücudu patlayıcı bir enerji saçıyordu. “Teklifi kim verdi?”

“Bunu söyleyemem.” Hapazizi direkt konuştu. “Teklifin üstüne çıkmayacaksanız zamanımızı boşa harcamayalım.”

“Serseri.” Yaşlı adam gıcık olmuştu. Başını çevirdi ve gitti.

“Hapazizi.” Su Youji yaşlı adamın gidişini izliyordu; ardından Hapazizi'ne gizliden gizliye bir mesaj gönderdi. “Ona yalan söyledin. Ya kimse daha yüksek bir teklif vermezse? O zaman başımız belaya girer.”

“Merak etme.” Hapazizi kendine güveniyordu.

Hapazizi ve Su Youji ikilisi, Taolordları'nın teklif verme konusunda aceleci davranmadıklarını görmüşlerdi. Sonuçta Ning onlara yüz yıllık bir zaman dilimi vermişti; fiyatı hemen yükseltmek istemiyorlardı. Hatta, bazı Taolordları sırf fiyatı düşük tutmak için kendi aralarında taktikler yapıyordu.

Yarım yıl sonra, yaşlı adam geri döndü.

“1.31 milyon küp teklif vermek istiyorum.” Yaşlı adam konuştu.

“Şu anda en yüksek teklif 1.33 milyon küp.” Hapazizi konuştu, gözleri açık ve masumdu.

“Ah?!” Yaşlı adam şoke oldu.

Hapazizi fiyatı artırmaya devam ediyordu. 1.33 milyon küp, 1.35 milyon küp, 1.36 milyon küp, 1.37 milyon küp… Her yarım yılda bir, fiyat hafiften artıyordu.

Sürekli artan fiyatları gören bazı Taolordları sabırlarını yitirmeye başlamıştı.

“Fiyatı kim artırıyor?”

“Neden teklifler sürekli artıyor?”

Fiyat sabitken sabırlıydılar, ancak sürekli yaşanan bu artış nedeniyle sabırlarını yitirmeye başlıyorlardı.

Hapazizi bu konuda kendinden emindi. “Kiminle uğraştığınızı bilmiyorsunuz. Ben bir büyük usta simyacıyım! Sadece hap yapımında değil, onları satma konusunda da ustayımdır.” Hapları ve hazineleri satmak da başlı başına bir sanattı ve her zaman için fiyatları yapay olarak şekillendiren bir mantık işliyordu. Meyveye yapılan tekliflerden çoğu sahteydi, ancak Hapazizi arada sırada gerçek teklifler de alıyordu.

Yüz yıl kaşla göz arasında geçip gitti.

“En yüksek teklif 1.46 milyon! Son yıldayız.” Hapazizi açıkladı. “Efendim her an Kılıç Pagodaları'nın Ormanı'ndan çıkabilir. Döndüğünde açık artırma sona erecek ve en yüksek teklifi veren kazanacak.”

“Ne? Efendisi çıkar çıkmaz açık artırma bitiyor mu?”

“Son yıldayız. Kılıç Efendisi Karakuzey her an dışarı çıkabilir.”

En sabırlı Taolordları bile artık dayanamıyorlardı. Ji Ning döndüğünde bu fırsatı kaçırmış olacaklardı. Hapazizi'nin yalan söylediğini düşünmüyorlardı, zira kimse bu kadar Taolordu'na yalan söylemeye cüret edemezdi.

“1.47 milyon ödemeye razıyım.”

“1.48 milyon.”

“1.5”

Son yıldaki fiyat artışı hızlıydı. Bazı Taolordları gerçekten de sabırsızdı. Bu hazineyi elde ederlerse, Taolordları'ndan %99'luk bir kısmı onlara yetişemeyecekti. Genelde Eşik Seviye Taolordları bile kaos ateşi ya da kaos yıldırımı kadar hızlı uçamıyordu! Sadece kaos ateşini yahut yıldırımını kontrol edebilecek birtakım tekniklere sahip olan kişiler bunu başarabilirdi. Bu fırsat geçtiğinde, kim bilir bir sonraki ne zaman gelecekti? Bir başka fırsat gelse bile, o fırsata teklif yapmaları bile mümkün olmayabilirdi. Sonsuz Diyarlar devasaydı; belki de bu fırsata dair haberleri duyduklarında, iş işten geçmiş olacaktı.

Hapazizi Kılıç Pagodaları'nın Ormanı'na koşup Ning'e gizli bir mesaj verecek kadar ileriye gitti. “Efendim, dönmekte aceleci olmayın. Bana yarım yıl daha verin.”

“Tamam.” Ning onlara güveniyordu.

Bazı Taolordları gerçekten de bu meyveye ihtiyaç duyuyordu ve zaman bastırıyordu. Doğal yollardan oluşan bu hazine gittiğinde, bir başkası ortaya çıkana kadar sayısız yıl geçecekti. Doğal olarak teklif savaşı kızışıyordu.

Ning nihayetinde ormandan çıktı.

“Nasıl geçti?” Genç adam göklerden indi ve Su Youji ile Hapazizi'nin yanına geldi.

“1.8 milyon küp.” Hapazizi gurur duyuyordu.

“Ne?!” Ning epey şaşırdı. Büyük bir oluşuma satmaya kalksaydı, fiyat yaklaşık bir milyon küp olacaktı. Biraz şansı yaver gitse ve çoğu Taolordu birbirleri arasında bir teklif savaşına girse fiyat katlanabilirdi; ancak On İki Saray'da bu zamanda pek fazla Taolordu yoktu. 1.8 milyona satmak Ning'in beklentilerini fazlasıyla aşmıştı. Genç adam 1.5 milyonun bile yeterince yüksek bir fiyat olacağını düşünüyordu.

……