Bölüm 860: Mormücevher'in Hikayesi

Proofreader: Wias

Ji Ning [Öz Gök Gürültüsü] adlı gizli sanata çalışacağına uzun zaman önce karar vermişti. Ne yazık ki Daimtanrı Malikanesi'nde geçirdiği zaman boyunca dokuz tip kaos yıldırımı bile bulamadığı için henüz acele etmiyordu. Dokuz tip kaos yıldırımını kavradıktan sonra bu teknikle dokuz tip Tao yıldırımını anlamaya uğraşacaktı.

 Lakin gizli sanattaki açıklamalara göre, kaos yıldırımıyla çalışmak için kişinin Dünya seviyesinde olması gerekiyordu ve Tao yıldırımı da yalnızca Samsara Taolordları'nın alanına girmekteydi. Dolayısıyla, şimdilik Ning sadece iki tip Tao yıldırımı satın alıyordu. Dürüst olmak gerekirse, muhtemelen dokuz tanesini satın alamazdı; Taolordu Daimtanrı bile yalnızca dokuz tip elde edebilmişti!

“[Altın Heykel]'in alt kısmı ve Elementsel Suateş Kabağı. Bir milyon küp bile etmedi.” Taolordu Kemdiyar Ning'e baktı. “Başka hazine?”

“Miratkar Resimleri. İkinci ve dördüncü resimlere ihtiyacım var. Acaba onları satın alabilir miyim?” Ning sordu.

Taolordu Kemdiyar, Ning'e baktı, ardından gülümsedi. “Görünüşe göre Daimtanrı Malikanesi'ne yaptığın yolculukta şansın bir hayli yaver gitmiş. Miratkar Resimleri'nde İmparator Miratkar'ın mirası yatar. Sonsuz Diyarlar'a toplamda kırk resim bırakmıştır, ancak bildiğin üzere gelişimci sayısı hiç de az değil. Şuna ne diyorsun? Tao İttifakı'na bir sorayım, resimleri satmak isteyen birileri var mı diye bakalım; lakin bu konuda sana net bir şey söyleyemem.”

“Elde edebileceksem, şansımı denemek isterim.” Ning meseleyi zorlamıyordu.

“Başka bir şey?” Taolordu Kemdiyar sordu.

“Taolordu, lütfen şuna bir bakın.” Ning sırtındaki Mormücevher'i kınından çıkardı. İkili üç milyon küplük bir iş konuşması yaptığına göre, tek bir Ebediyet Silahı fazla önem arz etmemeliydi. Bazı Ebediyet Silahları on bin küp kaos nektarı gibi ucuz fiyatlara satılıyordu, değerli olanlar ise yalnızca birkaç yüz bin küp Kaos Nektarı’na çıkabiliyordu. Bir milyonun üstünde değere sahip Ebediyet Silahları nadirdi.

“Gördüğünüz kılıç uzun zamandır bana eşlik ediyor. Eski sahibi, ona ‘Mormücevher’ ismini de veren kişi, büyük kardeşim Kuzeykalan'dı.” Ning ekledi, “Gerçekten de kılıcın nereden geldiğini görmek istiyorum. Ayrıca, bulabilirsem bu kılıçtan beş tane daha almak istiyorum.”

Aynen öyleydi. Madem Ning'in üç milyon küp kaos nektarı vardı, o halde genç adam gelecekteki savaşlarında altı Ebediyet Silahı kullanabilirdi! Böylece saldırı gücü inanılmaz derecede artacak ve düşman Taolordları'na karşı bile çaresiz kalmayacaktı.

 Bütün bu özgüvenin kaynağı Ning'in [İsimsiz] kılıç sanatıydı. Eğer genç adam altı kılıcıyla sadece savunmaya odaklanırsa, o halde rakip Ning'den akılalmaz derecede daha güçlü olmadığı takdirde, genç adam hayatta kalabilirdi.

“Oh? Mormücevher?” Taolordu Kemdiyar kılıcı eline aldı; gövdesini nazikçe okşadı. Bunu yaptığı sırada, Ning Mormücevher'in öz çekirdeğinde saklı olan kılıç iradesini açığa çıkardı; içinde yatan o vahşi, kana susamış aurayı dışarıya salıyordu.

“Gerçekten de Mormücevher.” Taolordu Kemdiyar başını salladı.

“Gerçekten de mi?” Ning'in aklı karıştı.

“Bu kılıca bir orta kademe Ebediyet Silahı diyebiliriz.” Taolordu Kemdiyar güldü. “Birinci Adım'ın Taolordu olduğunda, bu Ebediyet Silahı’nın tam gücünü açığa çıkarabileceksin. Şimdilik, Mormücevher seni Dünya Seviyesi boyunca idare etmeye yeter.”

Ning başını salladı. Aslında Ning için alt kademe, orta kademe, yüksek kademe ve üst kademe Ebediyet Silahları farksızdı. Bir Ebediyet Silahı’nın öz çekirdeğinde yatan kılıç iradesi fazlasıyla güçlü olursa, Ning bu heybeti kontrol edemezdi. Taolordu Kemdiyar'ın söylediği gibi, muhtemelen Ning Birinci Adım'ın Taolordu olmadığı sürece muhtemelen kılıcın tam gücünü kullanamayacaktı.

Elinde bir üst kademe Ebediyet Kılıcı olsa bile… Bu bir fark yaratmazdı.

“Kılıcın eski sahibinin ona ‘Mormücevher’ adını verdiğini söylemiştin. Aslında bu isim rastgele seçilmiş bir isim değil.” Taolordu Kemdiyar ekledi. “İsim onu yapan Ebediyet İmparatoru tarafından verilmiştir.”

“Ebediyet İmparatoru mu?” Ning meraklıydı.

“Uzun zaman önce o Ebediyet İmparatoru, Tao İttifakı'ndaki imparatorlardan biriydi! Lakin Sonsuz Karanlığa dalmaya karar verdi. Kendisine İmparator Mortağ diyordu. Sonsuz Diyarlar'ı terk etmeden önce, Mormücevher adını verdiği doksan dokuz adet orta kademe Ebediyet silahı üretmek için uzunca bir zaman harcadı; aynı zamanda dokuz üst kademe Ebediyet Silahı yarattı ve bunlara Kanzirve adını verdi. Son olarak da… ‘Mortağ’ adını taşıyan ve Kılıç Taosu’na dair bütün öngörülerini içine kattığı dehşet verici bir kılıç üretti.”

Ning ne diyeceğini bilemiyordu. Doksan dokuz Mormücevher kılıcı mı? Dokuz Kanzirve kılıcı mı? Bir Mortağ kılıcı mı?

Bütün bunları tek başına mı yapmıştı?

“Demek beş Mormücevher daha istiyorsun?” Taolordu Kemdiyar sordu.

“Evet, beş tanesini almak isterim.” Ning başını salladı.

Taolordu Kemdiyar söze girdi. “İmparator Mortağ normalde doksan dokuz kılıç üretmişti, ancak zamanla birlikte bunlardan bir kısmı kayboldu. Diğerleri de birtakım kişiler tarafından kullanılıyor. Yani anlayacağın, beş tanesini satın almak o kadar da kolay olmayacaktır. Ama Tao İttifakı'ndan yardımcı olmalarını isteyebilirim. Sonsuz Diyarlar'da sözü geçen bir örgüttür; kılıçlardan birkaç tanesini toplayabilirler.”

Taolordu Kemdiyar, Ning'e baktı. “Seni baştan uyarayım; burada müzayedeye katılıyor falan değiliz. Müzayededeki bütün hazinelerin başlangıç fiyatları çok düşüktür ve son fiyatları bile öyle yüksek sayılmaz. Spesifik olarak bir hazine aradığında, genelde normalden daha fazla ödersin.”

Durumu Ning de anlıyordu. Müzayedeler ucuz yerlerdi; dış dünyada normal görünen fiyatlar ise daha pahalıydı! Ning gibi spesifik eşyaları arayan kişiler için ise fiyatlar daha da yükseliyordu.

“Ne kadar yükselebilir ki?” Ning sordu.

“Normalde bir Mormücevher kılıcı sadece yüz bin küp civarına satılır; lakin spesifik olarak bir tanesini aradığına göre… Muhtemelen yüz elli bin ya da iki yüz bin ödersin.”

“İki yüz binin altındaki fiyatları kabul edebilirim.” Ning konuştu. Aptal değildi. Fiyat gereğinden yüksek olursa aldığına değmezdi.

Anlaşılmalıdır ki orta kademe Ebediyet Silahları genelde otuz binden başlayan ve altmış bine çıkan fiyatlara sahipti. Tabii bunlar, müzayede fiyatlarıydı. Normal liste fiyatları ise yüz bin civarıydı.

Ning spesifik kılıç tercihini aradığı için fiyat iki yüz bine kadar çıkabilirdi. Aslında, bu gerçekten yüksek bir miktardı. İki yüz bin küp Kaos Nektarı’yla bir müzayedeye katılırsanız, yüksek kademe Ebediyet silahlarından bir tane almakta pek de zorlanmazdınız. Şansınız yaver giderse ucuz bir üst kademe Ebediyet Silahı bile alabilirdiniz!

“Başka?” Taolordu Kemdiyar sordu.

“Oh, yeterince söyledim. Şimdilik başka bir ihtiyacım yok.” Ning cevapladı.

“Tamamdır. Bana biraz zaman ver, yaklaşık altı ay civarı yeter; istediğin gibi kullanman için sadece bir milyon küp Kaos Nektarı veririm.” Taolordu Kemdiyar konuştu. “Aradığın hazineler ise… Tao İttifakı'ndan yardım isteyeceğim için belirli bir zaman söylemek zor. Şanslıysak sadece dört beş yılda işimiz hallolur. Ama şanslı değilsek birkaç yüz yıl bekleyebiliriz. Hazineleri aldıktan sonra bir para üstü kalırsa sana veririm.”

“Teşekkürler, Taolordu.” Ning konuştu.

Ning'in Taolordu Kemdiyar'dan yardım istemesi aslında iki ana sebebe bağlıydı. Bunlardan ilki adamın Taolordu Saltsema'yla iyi geçinen biri olmasıydı. İkinci sebep ise Daimtanrı Malikanesi'ndeki formasyon ruhlarının önerileriydi. Taolordu Daimtanrı parlak, yetenekli ve sapasağlam bir Tao Kalbi’ne sahip olan nadir figürlerdendi. Bütün hazinelerini kaybedecek olsa bile kendi prensiplerini çiğnemez ve kendi yolundan çıkmazdı.

Kehanet konusunda yetenekli olduğu için nadiren maceralara çıkardı. Takip ettiği yol, çoğu Samsara Taolordu'ndan farklıydı. Zaten fazla hazineye sahip olmamasının ana nedeni buydu. Aslında, Taolordu Saltsema olmasaydı şimdiki servetine ulaşamazdı.

Hazinelerine rağmen gerçek manada Kaos Nektarı taşımıyordu. Bu yüzden Ning'e ilk bir milyonluk ödemeyi yapmak için altı aya ihtiyacı olduğunu söylemişti.

Vhoosh.

Ning karmaşık duygular içinde Suların Perde Evi'ne döndü. “Ebediyet Silahları, Dünya Seviye gelişimciler için paha biçilemez şeylerdir, ancak Samsara Taolordları için pek bir anlam ifade ettikleri söylenemez. Mormücevher'den doksan dokuz tane olduğunu hayal bile edemezdim.”

“Hazineleri aldıktan sonra iyice güçleneceğim.” Ning Kaos Nektarları’nı olabildiğince kısa bir sürede hazinelere çevirmek zorunda olduğunu hissediyordu. Gelecekte hazineler işine yaramayacak bir raddeye gelseler de, onları istediği takdirde satabilirdi.

“Efnedim.” Su Youji buraya daha önce gelmişti. Koşarak Ning'in yanına geldi.

“Youji, bugün dinleneceğiz. Yarın da Dalgadeğişen Şehri'ne gideceğiz.” Ning konuştu.

“Dalgadeğişen Şehri mi?” Su Youji hemen sordu. “Orada ne yapacağız?”

“Dünya Seviyesi’ne adım attın. Sana uygun hazineler almamız lazım!” Ning gülümsedi. “Orayı ziyarete gittiğimizde istediğini seçersin.”

“Pekâlâ.” Su Youji'nin gözleri parladı ve kadın başını hemen öne salladı. Genelde, bir efendi takipçilerinin hazinelerinden sorumluydu. Yine de bazı kişiler aşırı cimri olabiliyordu.

Ancak Ning onlardan biri değildi. Ama genç adam öyle rastgele bir şekilde Su Youji'ye Ebediyet Silahları da alamazdı! Bir Kaos Ölümsüzü olan Su Youji savaş sırasında çok sayıda hazine kullanıyordu. Eğer kullanacağı her hazine bir Ebediyet Silahı olursa… O halde Ning'in cebinden çıkacak miktarı düşünmek bile mümkün olmazdı.

“Dalgadeğişen Şehri.” Genç adam oraya gittiğinde dokuz kaos yıldırım tipini de alacaktı. Böylece, nihayet [Öz Gök Gürültüsü]'ne çalışmaya başlayabilirdi.

Ertesi gün, Su Youji ve Ning ikilisi yola çıktılar. Dalgadeğişen Şehri'ne girer girmez alışveriş başladı. Fukai ve Arroyo'dan aldığı Kaos Nektarları ve hazineler sayesinde Ning'in harcayacak parası vardı. İkilinin gerekli alışverişi yapmaları uzun sürmedi; tabii Ning aradığı dokuz tip kaos yıldırımını almıştı.

…..