Bölüm 852: İlahiyat Kermeni'nden Ayrılmak

Kılıç Dünyası'nın çekirdek görevi görmesiyle Ji Ning kutsal gücünü yeniden şekillendirmeye başladı.

Kutsal gücü temel bir değişiklik geçiriyor ve onu daha yüksek düzey bir varlığa dönüştürüyordu.

Boom!

Ning'in tüm bedeni patladı ve daha sonra toplamda yüz mücevher olarak katılaştı. Mücevherler kutsal güçten, tanrı mücevherlerinden oluşuyordu! Mücevherleri bir kaos seli örttü ve daha fazla tanrı mücevherinin oluşmasına sebep oldu.

Tao Ağacı bir Kaos Ölümsüzü'nün çekirdeğiydi.

Tanrı mücevherleri bir Dünya Tanrısı'nın çekirdeğini oluşturuyordu.

Tabii, biri çifte arıtıcıysa iki çekirdek çeşidine de sahip olurdu.

Fussssst. Fussssst. Fussssst. Tanrı mücevherleri ardı ardına birleşmeye devam etti. Her bir tanrı mücevherinin Kılıç Taosu’na dair yeterli anlayışla aşılanmış olması gerekiyordu fakat mücevherlerin içindeki anlayışlar farklı olmalıydı. Bu yüzden, Kılıç Taosu’nda ne kadar anlayış varsa o kadar çok tanrı mücevheri yaratılırdı.

Atılım yapan yeni yükselmiş yetişimciler birkaç yüz tanrı mücevheri üretebilirdi.

Temellerini dengelemiş yetişimciler genellikle bin tanrı mücevherine sahip olur ve ‘standart’ Dünya Tanrısı olurdu.

Toplamda on bin tanrı mücevheriyle insan elit Dünya Tanrısı'na ulaşırdı.

Otuz altı bin tanrı mücevherinde ise Dünya Tanrısı olarak tam ustalığa ulaşılırdı.

Nihayetinde, Ning tam olarak 21192 tanrı mücevheri oluşturdu. Bu, Tao Ağacı’nın boyuna eşdeğerdi ve Ning'in beklediği rakamdı. On yedi klonunu birleştirdiği gerçeği sayesinde, tanrı mücevherlerinin içindeki kutsal güç sıradan bir Dünya Tanrısı'nınkinden biraz daha saftı.

“Yoğunlaş!”

Etrafa yayılan yirmi bir bin tanrı mücevheri anında merkezi noktaya akın etti ve beyaz cübbeli genç şekline bürünen bir insan olarak birleşti.

“Atılım yaparken istediğim kadar kullanabileceğim sınırsız miktarda kaos enerjim oluyor. Acele edip mavi çiçek bölgemi doldurmalıyım.” Mavi çiçek mührü Ning'in alnında görününce duyularını bilinç denizindeki mavi çiçek bölgesine gönderdi.

Bilinç denizinde tek bir mavi çiçek süzülüyordu. Artık öncekinden daha göz alıcı bir güzelliğe sahipti.

Mavi çiçeğin içinde engin mavi çiçek bölgesi yatıyordu. Ning kutsal gücünü ve Ölümsüz enerjisini içine aktarınca ikisi de emildi ve sisli enerjiye dönüştürüldü. Sisin gücü Ning'in nefesini kesti; artık Üstün Tanrı olduğu zamankinden çok daha güçlüydü.

Kısa bir süre sonra sis tek bir damla oluşturdu. Ning mavi çiçek bölgesine çöken hafif bir baskı hissedebiliyordu.

Üstün Tanrı'yken mavi çiçek sıvısından en fazla otuz altı damla oluşturabiliyordu.

“Acaba şimdi kaç tane oluşturabileceğim.” Ning daha fazla mavi çiçek sıvısı yoğunlaştırmaya devam edip tüm kutsal gücüyle Ölümsüz enerjisini bu bölgeye aktardı. Aynı zamanda, dış dünyadan çılgınca kaos enerji çekti.

Biri atılım yaparken sınırsız miktarda kaos enerjisini doğrudan kullanma yeteneğine sahip olurdu! Atılım yapan yetişimci alabildiği kadar enerjiyi emebilirdi. Artık ememeyecek duruma geldiğinde doğal olarak bu anomali son bulurdu.

“Niçin bu kadar uzun sürüyor?”

“Ji Ning nasıl oluyor da o kadar çok kaos enerjisi emiyor?”

Su Youji, Ejder Bağlayıcısı, Daimtanrı Malikanesi'nin formasyon ruhları, Arroyo, Fukai... Hepsi Ji Ning'in kaos enerjisi emerken geçirdiği zaman karşısında şaşkına döndü.

Ancak, fark etmedikleri şey Ning'in bedenine giren kaos enerjinin eşi benzeri görülmemiş bir hızda olmasıydı. Aslında hayal ettiklerinden çok daha fazla emiyordu.

108 damla!

Bu, mavi çiçek bölgesinin barındırabileceği en fazla çiçek damlasıydı. Her bir su damlası ezici miktarda enerji barındırıyordu; Ning, tek bir damla yaratmak için neredeyse kutsal gücünün ve Ölümsüz enerjinin tümünü kullanmak zorunda kalmıştı. Başka bir deyişle, mavi çiçek bölgesinin az önce emdiği enerji Ning'in ‘normalde’ Dünya Seviyesi yetişimcisi olmak için atılımından sonra emdiği enerjinin yüz katıydı!

Tabii, genel süreç için daha iyi bir hissiyat elde etmek adına atılım yaptıklarında enerji emme sürecini kasten yavaşlatan bazı yetişimciler yok değildi. Bu yüzden, Ning elinden geldiğince çılgın bir şekilde kaos enerjisi emerken Su Youji ve diğerleri onun sadece elindeki zamandan faydalandığını düşündü. Tam olarak ne kadar kaos enerjisi emdiği konusunda hiçbir fikirleri yoktu.

“Bu his...”

Ning Kılıç Salonu'nda dururken yüzünde şaşkın bir ifade vardı. Yavaştan yumruğunu sıktı. BOOM! Parmaklarında bir kaos yıldızını kolayca parçalara ayrılabilecek bir güç olduğunu hissediyordu.

“Bu saçmalık. Mavi çiçek sis enerjisi nasıl bu kadar güçlü olabilir?”

Ning, [Taovu On Sekiz Habistanrı] tarafından yaratılan on yedi klonu birleştirmişti. Artık Dünya Tanrısı olmak için atılım yaptığından yarım adım Tao Lordu'nun gücüne sahipti. Ancak, mavi çiçek sis enerjisini aktifleştirdiğinde bedeni yeri göğü sarsan bir değişim geçirdi.

Mavi çiçek sis enerjisinin gücü bedenini doldurduğunda vücudu, uzun bir süre kuraklıktan sonra yağmur gören toprak gibi hunharca onu içti. Mavi çiçek sis enerjisi onu yaşam enerjisi ve canlılıkla doldurup tüm vücuduna onu bile korkutan dehşet verici miktarda enerji verdi.

Ning kendi kendine “Mavi çiçek sis enerjisinin vücudunu güçlendirmesiyle bir Samsara Tao Lordu kadar hızlı olmalıyım.” diye mırıldandı. “Bu Dokuz Kaos Mühür nereden geldi? Çok güçlüler!”

Bu teknik sadece Üstün Tanrılar ve Ata Ölümsüzler için büyük bir fayda değildi, ayrıca Dünya Seviyesi yetişimciler için de faydalıydı. Bu teknik resmen olağanüstüydü. [Bin Beden Sutrası]nda ustalaşmış birinin vücudu yeni yükselmiş bir Samsara Tao Lordu'na eşdeğer olurdu... Ning'in mavi çiçek mührü ise bu sutra kadar etkileyiciydi!

“Taoist Üç Saflık bunu ilkel kaosta bulduğunu söyledi. Görünüşe göre İlkel İkiz'imi Üç Alem'in çevresindeki ilkel kaosu gezmesi için göndermeliyim. Acaba orijinal Dokuz Kaos Mührü'nü bulabilir miyim?” Ning'in içinde bu dokuz saçmalık derecesindeki güce sahip kaos mühürlerinin olağanüstü geçmişlerinin olduğunu hissetti. İlkel İkiz'i çoktan Üç Alem'in dışındaki ilkel kaostaydı ve yapacak bir şeyi yoktu. Bunun yerine onu keşfe gönderebilirdi.

Atılım yaptığı anda İlkel İkiz'i de atılım yapmıştı. Artık o da mavi çiçek sis enerjisince destekleniyor ve güçlendirilmişti. Bu ona Ning'in gerçek bedenine çok yakın bir güç seviyesi veriyordu. Tek zayıflığı Ebedi Silah’ının olmamasıydı.

“Yine de çok ukala olamam. Sonsuz ilkel kaos birçok gizemle dolu. [Bin Beden Sutrası], Dokuz Kaos Mührü... Böylesi inanılmaz derecede güçlü teknikler çok nadir olsa da yine de varlar. Birini bulduğum için şanslıyım fakat çok kibirlenemem. Eskilerin dediği gibi, hep daha güçlü biri vardır. Tao Lordu Daimtanrı, Ebedi İmparatorlar'ı öldürebilen biriydi!” Ning çabucak sakinleşti ve heyecanını bastırdı.

Sonsuz ilkel kaosta çok fazla acayip güçlü figür vardı. Hatta Aeonianların tüm ırkı hayatta kalmak için Samsara Tao Lordları'nı yiyordu! Tao Lordu Çorak Topraklar'a gelince, tüm Sonsuz Topraklar'ın üç numaralı uzmanıydı.

İnanılmaz güce sahip bir sürü kişi vardı. Ning'in artık birazcık gücü olabilirdi ama onlara kıyasla hala gururlu ve küstahça davranacak niteliğe sahip değildi.

Tısss. Pop. Bir lav havuzu kaynayıp köpürüyordu ve yanı başında Su Youji oturuyordu. Alev Perisi hala bekliyordu.

“Atılım yapan Efendim olmalı. Yakında çıkar, değil mi” Su Youji hevesle bekliyordu.

“Su Youji.” Lavın üstünde bir anda bir figür belirdi. Neredeyse çıplak, yalınayak bir kızdı. “Gel, gitme zamanı geldi.”

Su Youji “Atılım yapan efendim miydi?” diye sordu.

“Evet.” Kız başını salladı.

Uzay büküldü ve gözlerinin etrafında çarpıklaşıp onu bir kez daha zorla ışınladı.

“Eh?” Etrafındaki her şeyi bulanıklaşıp çarpıldı. Her şey tekrar keskinleştiğinde, Samsara Öğütücüler sınavının gerçekleştiği İlahiyat Kermeni'nin büyük plazasının önünde döndüğünü fark etti.

“Efendim.” Su Youji hemen yakında duran beyaz cübbeli genci gördü.

Ning, sırtında bir kılıç ve vücudunda yayılan görkemli aurayla orada öylece duruyordu. Bu bir Dünya Tanrısı'nın aurasıydı.

“Tebrikler, efendim!” Su Youji sevinçle “Daimtanrı Malikanesi ikimiz için cidden kutsanmış bir yer. İkimiz de burada Dünya Seviyesi’ne ulaştık.” dedi.

“Evet, burası cidden kutsanmış bir yer.” Ning kendine engel olamayıp Kılıç Salonu'nu ve oradaki bin kılıç sanatını düşündü. Orası ona cidden çok yardımcı olmuştu.

“Kıdemli.” Ning yakındaki formasyon ruhu kızına baktı.  Formasyon ruhunun bir yetişim temeli olmasa da birçok Samsara Tao Lordu'ndan çok daha uzun süre yaşamıştı. Daimtanrı Malikanesi'ndeyken muhtemelen çoğu Samsara Tao Lordu'nu kolayca yenebilirdi. Ruha ‘kıdemli’ olarak hitap etmek en uygun olandı.

“Lütfen beni ve Su Youji'yi Sis Denizi'ndeki Tektaş Korusu'na gönderin.” dedi Ning.

“Önce Sis Denizi'ne mi gideceksin?” Kızın kafası karıştı.

“Evet.” Ning başını salladı.

“Hmm. Sanırım Sis Denizi'ne gitmişken temelini sağlamlaştırabilirsin.” Kız başını salladı. “Gidin bakalım.” Konuştuktan sonra parmağını sallayıp Ji Ning ve Su Youji'nin etrafındaki uzayın bükülüp çarpılmasına sebep oldu. Adeta etraflarında bir girdap oluşmuş ve onları yutup kaybolmalarına sebep olmuştu.

…

Sis her yerde esiyordu. Burası Daimtanrı Malikanesi'nin Sis Denizi bölgesiydi.

Issız topraklardan bir anda uzamsal dalgalar yayıldı ve beraberinde hiç yoktan Ji Ning ve Su Youji belirdi.

“Mm.” Ning yakındaki Kar Aynası Resmi'nden gelen dalgacıkları hissedebiliyordu. Kendine engel olamayıp güldü. “O böcek hala Tektaş Korusu'nda saklanıyor. Birkaç bin yıl oldu ama hala orada gizli.”

Tektaş Korusu tehlikeli bir yerdi fakat Ning artık oradan korkmuyordu. Daimtanrı Malikanesi'ne gelmesinin asıl nedeni Kar Aynası Resmi'ni elde etmekti!

“Efendim, böceği korkudan kaçırdınız. Dünya Tanrısı Tilki Alevi ve arkadaşları bize karşı gelmeseydi böcek uzun zaman önce ölmüş olurdu. İzini sürecek bir yöntemimiz olduğunu bildiğinden korudan çıkmak istemiyor.” dedi Su Youji.