Bölüm 831: Dünya seviye Takipçi

Ji Ning, Su Youji ve Dünya Tanrısı Ejderkuşak yeni geçidi takip ederek dağın farklı bir yanına çıktılar. Ardından üçü de yıkılan hazineliğe döndü.

“Kardeşim Ji Ning, tebrikler! Hazineleri aldın.” Dünya Tanrısı Ejderkuşak konuştu.

“Her zamanki gibi etkileyicisiniz, efendim.” Su Youji, Ning'i takdir ediyordu.

“Kardeşim Ji Ning, tam olarak anlayamadım… Ateşperisi de ben de imtihana girdik, ancak ikimiz de başarılı olamadık; lakin sen…” Dünya Tanrısı Ejderkuşak sormadan edemedi. Ji Ning'in kılıç konusunda yetenekli olduğunu biliyordu. Söz konusu olan şey bir Kılıç Taosu imtihanı olsaydı sıkıntı çıkmazdı; ama o imtihan Ateş Taosu’yla alakalıydı!

Ateş Taosu’nu takip eden ve Kaos Ölümsüzü olmasına ramak kalan Ateşperisi bile imtihanı geçememişti. Ji Ning bunu nasıl başarmış olabilirdi?

“Taolordu Daimtanrı'nın bıraktığı hazinelik imtihanlarını geçmek için birtakım sırlar ve numaralar kullanılabiliyor.” Ning cevapladı.

Ejderkuşak ve Su Youji ikilisi anladı. Asıl cevap muhtemelen Ji Ning'in özel sırlarını içeriyordu ve bu yüzden ikili meseleyi üstelemedi. Gelişimciler bazen hayatözü yemini etmek durumunda kalıyordu ve bazen de en güçlü, hayat kurtaran tekniklerine dair konuşmaktan kaçınıyordu. Bu yüzden, bir kişi bazı şeylerden bahsetmek istemiyorsa, karşı taraf onu bu konuda zorlamazdı.

 “Hazinelikten bir hazine aldım.” Ning elini sallayarak kıpkırmızı bir put çıkardı.

“Bu nedir böyle?” Ejderkuşak'ın gözleri bir anlığına rüyavari bir hale büründü ve adamın dikkati puta odaklandı.

Ateşperisi ise daha enteresan bir tepki veriyordu. Ateş putuna baktığı sırada başka hiçbir şeyi görmüyordu.

Bir usta seviye Dünya Tanrısı olan Ejderkuşak çabucak kendine gelebilmişti. Ning'e takdir dolu bir şekilde baktı. “Kardeşim Ji Ning, bu hazineyi bize böyle rastgele bir şekilde göstermen beni şaşırttı. Putun barındırdığı ateş tipi teknik gerçekten inanılmaz. Putun sekiz yüzü var ve her yüz büyük sırlar barındırıyor. Sadece teknik içeren bir parşömene kıyasla, bu put daha değerli. Yeşim parşömenlerde sadece tekniğe dair bilgiler oluyor; tekniği anlamak istiyorsan yavaş yavaş meditasyon yapmak zorunda kalıyorsun. Öte yandan bu put, sekiz farklı auraya ve iradeye sahip; gelişimciyi doğru yola sokabilecek bir teknik.”

“Usta seviye Dünya Tanrısı olduğum için artık kendi yolumu bulmalı ve bu yolu takip ederek bir Samsara Taolordu olmalıyım! Puttaki teknikler işime yaramaz, ama Ateşperisi'nin çok işine yarayacaktır.” Ejderkuşak açıkladı. “Gördüğüm kadarıyla bu putun değeri bin küp Kaos Nektarı’ndan fazladır. Genelde, böyle bir putu sadece ‘ödünç’ almak için bile kişiler yüz küp vermeye razı gelir. Gerçekten de bu takipçine karşı cömert davranıyorsun.”

“Benim işime yaramıyor, ama onun işine yarıyor. Doğal olarak ona vereceğim, zira kendisi benim takipçim! Güçlenirse takımım da güç kazanacaktır.” Ning güldü.

“Ahahah…” Ejderkuşak başını salladı.

Farklı gelişimciler takipçilerine karşı farklı davranıyorlardı. Bazıları, kendi seviyelerine yakın olan takipçilere daha çok arkadaş ve dost gibi bakıyordu; lakin arada devasa bir güç farkı varsa, takipçiler genelde köle olarak görülüyordu! Taolordu Rüzgarkaynağı öldüğünde bırakın takipçilerini, öğrencilerinin bile bir kısmını yanında götürmüştü.

Ning, Kemdiyar Salonu'nda geçirdiği zamanda bir hayli insanla mücadele etmişti. Kılıç sanatları o kadar derindi ki Kemdiyar Salonu'nda ona denk olan tek bir Üstün Tanrı ve Atasal Ölümsüz bile yoktu. Sadece bu mesele bile Ji Ning'in bir Dünya Tanrısı'na denk olduğunu gösteriyordu! Doğal olarak Ejderkuşak gibi biri bunu gözden kaçırmamıştı. Su Youji ile Ning'in arasında ciddi bir güç farkı vardı. Kadına karşı biraz iyi davranması anlaşılabilirdi, ancak ona böyle değerli bir mirası direkt sunması farklıydı. Böyle kişilere nadiren rastlanıyordu.

“Eh?” Ning, Su Youji'ye baktı. Dünya Tanrısı Ejderkuşak'ın gözlerinde de enteresan bakışlar belirdi.

Su Youji çoktan gözlerini kapatmıştı ve vücudunu ateş dalgaları sarıyordu.

“Ani aydınlanma mı?” Dünya Tanrısı Ejderkuşak konuştu.

“Evet.” Ning başını salladı. Daimtanrı Malikanesi'nde, yani tehlikeli bir yerdeydiler. Genelde, kimse burada meditasyona kalkışmazdı. Eğer Su Youji tek başına olsaydı ve prajna halinde ani bir aydınlanma yaşasaydı, muhtemelen bu aydınlanmadan anında çıkardı. Önce kalıntıları terk eder, güvenli bir yer bulur ve ardından meditasyonlarına yeniden başlardı; ancak bunu yaptığı için ani aydınlanma fırsatını kaçırmış olurdu. Neyse ki Ji Ning ve Ejderkuşak'ın yanındaydı. İkilinin onu koruyacağına güvenerek ani aydınlanmaya dalmıştı.

“Gel bakalım.” Ning elini salladı ve Su Youji'yi malikane dünyasındaki bir adaya gönderdi.

Genç adam iradesini yayarak o adayı malikane dünyasının geri kalanından ayırdı. Malikane dünyasının efendisi olduğu için Ning, Su Youji'nin ani aydınlanma sırasında rahatsız edilmeyeceğinden tamamen emindi.

“Görünüşe göre Ateşperisi nihayet Kaos Ölümsüzü olacak.” Ejderkuşak etkilenmişti.

“Evet.” Ning başını salladı. “Youji zaten yetenekliydi; lakin geçmişte iyi bir öğretmene denk gelmemişti. Büyük kardeşim Saltsema ona birkaç öneride bulunsa da bunu rastgele bir şekilde yapmıştı; öte yandan bu idol, içinde gerçek bir sistemsel incelik ve bir teknik barındırıyor.”

“Evet. Bu putla usta seviye Kaos Ölümsüzü olması mümkün. Haha, Ji Ning… Görünüşe göre yakında bir Dünya Seviye takipçin olacak.” Dünya Tanrısı Ejderkuşak güldü.

“Şimdiden baskıyı hissedebiliyorum.” Ning de güldü.

“Senin de elini çabuk tutman lazım. Kılıç sanatların tanıdığım Dünya Seviye Kılıç Ölümsüzleri'nden aşağı kalır gibi değil.” Dünya Tanrısı Ejderkuşak konuştu.

“Mm.” Ning “Büyük Gökler” duruşunda bir sınıra tosladığını hissedebiliyordu; ancak bu sınırı aşmasına çok kalmamıştı. [İsimsiz] kılıç sanatı olağanüstü derinliğe sahipti; bir sonraki seviyeyi kavradığı takdirde genç adam diğer Kılıç Ölümsüzleri'nin çoğundan daha heybetli bir Kılıç Dünyası oluşturacaktı! Ning'in kendine has “Karapus” duruşu ise güç konusunda “Büyük Gökler” duruşuna yakın olan bir duruştu.

“Ufacık bir adım kaldı, ancak o ufacık adım yüzünden sayısız Üstün Tanrı ve Atasal Ölümsüz bir sonraki seviyeye geçemiyor.” Ning iç çekti.

“Doğru diyorsun.” Ejderkuşak usta seviye Dünya Tanrısı olarak kaldığı ve bir türlü ilerleyemediği için iç çekmeden edemedi. “Tek bir adım, bazen yeryüzü ile gökyüzünü ayıran boşluk kadar uzun olabiliyor.”

 En zor adım, atılan son adımdı.

Çok sayıda usta seviye Dünya Tanrısı vardı. Sistaşı'nın Yıldızefendisi gibi kısa süredir çalışan figürler bile usta seviye Dünya Tanrısı olabiliyordu; ancak bunlardan kaçı Samsara Taolordu seviyesine geçebiliyordu?

“Diğer yerlere bakalım.” Ning konuştu.

……..

Ning ve Dünya Tanrısı Ejderkuşak güçlü figürlerdi, On Bin Dağları ise Daimtanrı Malikanesi'nin en dış katmanıydı. Aslında burada çok az Dünya Seviye üstat bulunuyordu; dağlara gelen figürler genelde Üstün Tanrı ve Atasal Ölümsüz seviyesindeydi. Bu yüzden ikili istedikleri her yere gidebiliyor, kimse onlara bulaşmaya cüret edemiyordu.

Kaşla göz arasında iki yıl geçip gitti.

Ning ve Ejderkuşak dış bölgede herhangi bir sorunla karşılaşmadı. Özellikle de usta seviye Dünya Tanrısı olan Ejderkuşak için bu durum geçerliydi; onun gibi biri elbet Sis Denizi'ne girecekti! Ancak Ateşperisi'ni korumaları gerektiği için, adam Sis Denizi'ne gitmek yerine Ning'in yanında kalmıştı.

“Seni de uğraştırdık, kardeşim Ejderkuşak. Burada bir hayli zaman kaybettin.” Ning elindeki şaraptan bir yudum aldı; taşın üzerinde oturuyordu.

“Birkaç yılın lafı olmaz; ayrıca yeni bir Kaos Ölümsüzü'nün doğuşunu görebileceğim. Mesele değil. Uh… Vay be, ne şarap ama. Yüce gökler, kardeşim Ji Ning… Bu şaraba kaç para verdin?” Ejderkuşak şaraba gömülüyordu.

“On küp.” Ning konuştu.

“Güzel, güzel.” Ejderkuşak gerçekten de şaraba bu kadar para verecek bir figür değildi.

Ning Rüzgarkaynağı Kalıntıları'ndan çıktığında çok sayıda hazineye sahipti. Bu yüzden, on küp harcayarak bir hayli şarap almıştı. Kemdiyar Salonu'nda yaşıyor ve sık sık figürleri ağırlıyordu. Şarap konusunda eksiklik çekebilir miydi hiç? Satın aldığı şarap çok sayıda değerli malzemeden üretilmişti. İçildiği takdirde kişinin Ölümsüz Ki'sini bile yenileyebiliyordu.

Aniden…

Tırırırım…

Göklerden bir ses yankılandı.

Oturmakta olan Ning ve Ejderkuşak aynı anda göklere döndü. Kaos enerjisinden oluşan bir girdap gökyüzünde dönüyordu.

“Daimtanrı Malikanesi'nde olmamıza rağmen kaos girdabını görebiliyoruz. Dış dünyada devasa bir kaos enerjisi dalgası olmalı.” Ejderkuşak keyifliydi… Ve doğru söylemişti. Daimtanrı Kaosdünyası'nın göklerinde devasa bir kaos enerji girdabı vardı.

“Ateşperisi sonunda adımını atıyor.” Dünya Tanrısı Ejderkuşak konuştu. “Bırakalım her şey geldiği kadim kaosa geri dönsün. Bırakalım Tao tohumu büyüsün ve her şey yenilensin…”

 Ning de heyecanlıydı.

Taolordu Saltsema'dan bazı şeyler öğrendiği için Dünya Seviyesi’ne geçildiğinde kişinin ciddi bir değişim yaşadığını biliyordu. Su Youji'nin dönüşümünü düşündükçe kendi geleceğine dair beklentiyle doluyordu. Genç adam [Taowu On Sekiz Habistanrı], [Tek gerçek Vücut] ve gizemli mavi çiçek enerjisine sahipti. Üstün Tanrı olmasına rağmen Dünya Tanrıları'na denk bir güç taşımasının sebebi bunlardı.

Dünya Tanrısı olduğunda ne muazzam değişimler yaşayacağını hayal etmek bile mümkün değildi! Tamamen farklı bir güce ulaşacaktı!

Uzunca bir zaman geçti, ama Ning ve Ejderkuşak'ın acelesi yoktu.

Vhooosh.

Aniden insanın nefesini kesen, ateşlerle kaplı bir güzellik ortaya çıktı. Ning'e doğru diz çöktü ve minnetle konuştu. “Youji ona gösterdiğiniz bu iyiliği asla unutmayacak, efendim.”

“İyiliklerin karşılığını ödemek önemlidir, bunu biliyor olman güzel.” Ejderkuşak başını salladı. Bazı takipçiler daha üstün bir güç seviyesine ulaşır ulaşmaz efendilerini küçük görüyorlardı. Hayatözü yeminleri biter bitmez hemen gidiyorlardı.

“Artık bir Dünya Seviye üstatsın. Hadi, kalk bakayım.” Ning, Ateşperisi'ni kaldırdı. Kaos Ölümsüzü'ne ait enerji dalgalarını hissedebiliyordu ve iç çekmeden edemedi.

…….