Bölüm 823: Beş Parasız Kalmak

Gümüş gözlü kadın konuşmayı bitirir bitirmez salondaki gelişimciler seslenmeye başladı. “İki yüz yirmi küp!”

“İki yüz otuz.”

“İki yüz kırk!”

Fiyat hızla artıyordu.

Ji Ning ise üçüncü kattan yaşananları sessizce izliyordu, zırhı istiyor olmasına rağmen şimdilik sessizliğini koruyordu. Salonda bu zırha ilgi duyan, ama teklif sunmakta aceleci davranmayan Dünya Tanrıları da vardı. İlk teklifler genelde zırhı ucuza kapatmayı umut eden tiplerdi, zira “normal” üst kademe Tao Zırhları genelde en azından üç yüz küplük bir fiyata satılıyordu.

 Suyansıması özelliğine sahip üst kademe Tao Zırhları’nın ise daha pahalı olduğunu söylemeye gerek yoktu.

“Üç yüz yirmi.”

“Beş yüz!” Aniden, derin bir ses yankılandı. Sesin sahibi kıpkırmızı pullarla kaplı bir vücuda sahip, kaslı ve uzun bir uzaylı Dünya Tanrı'ydı. Teklifi aniden beş yüze kadar çıkardı.

Salon iyice sessizleşti.

Çoğu büyülü hazine için belirli fiyatlar mevcuttu. Örneğin sıradan üst kademe Tao Zırhları normalde üç yüz küp civarına satılırdı, Kadimsu Zırhı gibileriyse genelde altı yüz küp civarında alıcı bulurdu.

“Beş yüz on.”

“Kemdiyar Salonu'nun müritleri gerçekten etkileyici.” Çoğu gelişimci üçüncü kata döndü. Bu müzayede boyunca Kemdiyar Salonu'nun müritleri şimdiye kadar sessiz kalmışlardı; teklif yapmaya başladıklarında ise herkesi şaşırtmayı bilmişlerdi. Sonuçta, burası onların bölgesiydi ve üçüncü kattan yapılan teklifler dikkat çekiyordu. Genelde asıl amaç, teklif yaparak yüz kazanmaktı.

“Altı yüz küp!” Büyük salonda oturan ve vücudu tamamen gri cübbelerle kaplı bir Dünya Tanrısı soğuk sesiyle kükredi.

“Altı yüz on.” Teklifi direkt beş yüze çıkaran pullu uzaylı Dünya Tanrısı hırladı.

“Altı yüz yirmi.” Gri cübbeli Dünya Tanrısı karşılık verdi.

Uzaylı Dünya Tanrısı tereddüt etti, devam edip etmemesi gerektiği konusunda kararsızdı.

“Altı yüz doksan!” Ning yeniden teklif verdi.

Bu teklif tereddüde düşen diğer ikiliyi anında susturdu. Ning'in verdiği teklif bu ikilinin fikrini değiştirmişti. Kadimsu Zırhı nadirdi, ama her müzayede bir iki tane buna benzer zırh satışa çıkarılıyor ve genelde de altı yüz küp civarına satılıyordu. Bazı zamanlar fiyat biraz artıyor, bazı zamanlardaysa biraz azalıyordu. Altı yüz doksan küp yüksek sayılabilecek bir fiyattı.

“Unut gitsin. Daha sonraları geri döner ve formasyonda kullanılabilecek bazı Dünya Seviye golemler alırım. Aynı fiyat aralığına sahipler ve bu zırhtan daha çok işime yararlar.”

“Boş ver.”

 Bir hayli Dünya Tanrısı kendi arasında konuşuyordu. Sonuçta, ortadaki fiyat öyle küçük bir miktar değildi. Ning'in Ölümsüz Kanhavuzu ve Ölümsüz Menşe'den aldığı hazineler bile bu zırh kadar etmiyordu. Ning'in bu zırhı alacak paraya sahip olmasının tek sebebi, Dünya Tanrısı İnçığlık'tan aldığı hazinelerdi.

“Altı yüz doksan küp. Var mı artıran?” Gümüş gözlü kadın konuştuğu sırada zırh seti alçalmaya başladı. Nihayetinde, zırh kadının ellerine indi. “Kadimsu Zırhı satılmıştır. Teklifler kapanır.”

“Oh.” Ning rahat bir nefes çekti, oturdu ve şarap dolu bir kadehi eline aldı. Minik bir yudum alarak rahatladı. Daha demin o kadar gerilmişti ki farkına bile varmadan ayağa fırlamıştı. Taolordu Saltsema olmasaydı böyle bir servet kazanamazdı. Kim bilir, eğer Saltsema'ya rastlamasaydı genç adamın bu serveti elde etmesi ne kadar sürerdi?

“Tebrikler, efendim.” Üstün Tanrı Vahşiköpek kutladı.

“Böyle bir hazineyi alabilecek fazla Dünya Tanrısı'nın olduğunu sanmıyorum.” Su Youji konuştu.

Ning gülümsedi.

Ciddi manada konuşacak olursak, bu zırh seti genç adama yedi yüz küp değerindeki böcekyaratıkları ya da golemler kadar yararlı olmayacaktı. Örneğin, Ning sattığına benzer otuz altı günahabisi alabilirdi! Genel bağlamda, çoğu Dünya Seviye üstat golem ya da böcekyaratığı satmayı tercih ediyordu.

Sonuçta, golemler formasyonlara bürünebilen büyülü hazinelerdi. Beş altı golemin oluşturacağı bir formasyonun olağanüstü güce ulaşması zor değildi.

“Taoist dostum.” Dışarıdan nahif bir ses geldi.

“İçeri gel.” Ning konuştu.

 Kapı açıldı ve elinde zırh setini tutan bir kadın içeriye girdi. Gülümseyerek zırhı uzattı. “Kadimsu Zırhı, altı yüz doksan küp.”

“Evet.” Ning kadına bir depo tipi hazine uzattı.

Kadın hazineyi aldı, içine baktı, ardından zırh setini masaya bırakarak odadan çıktı.

Ning gümüş zırhın yüzeyine nazikçe dokundu, bir yandan da zırhı ilahi gücüyle dolduruyordu. Kolayca bağladı. Vhoosh. Zırh anında vücudunda belirdi ve Ning'in daha önce giydiği üst kademe Tao Zırhı ise kayboldu.

 “Silah olarak Mormücevher'e ve zırh olarak da Kadimsu Zırhı'na sahibim. Çeviklik ve atlatma konularındaysa Işıkgök Gürültüsü Kanatları'na bel bağlayabilirim.” Ning başını salladı. “Kılıç sanatlarımın Kemdiyar Salonu'nda geçirdiğim süreç boyunca geliştiğini de hesaba katarsak… Bahse varım sadece usta seviye Dünya Tanrılar beni bastırabilir.”

Ning elindeki Kaos Nektarı miktarının yarısını harcamıştı. Artık başka bir teklif yapmakta o kadar da aceleci olmayacaktı.

Müzayede devam ediyordu ve çok sayıda mucizevi eşya satışa çıkarılıyordu. Ning'in ufku gerçekten genişlemişti. Artık genç adam Sonsuz Diyarlar'da ne kadar fazla hazinenin olduğunu anlamıştı! Daha önce karşılaştığı Dünya Seviye üstatlar, yani Tanrı İmparatoru Karanilüfer gibi tipler, aslında sadece başarısız örneklerden ibaretlerdi. Gerçek güce sahip kişiler kendi hazineleriyle korkunç şeyler yapabiliyorlardı.

Müzayedenin yedinci gününde, Ning bir hazine daha aldı. Beşliyıldırım'ın Sukabağı!

Beşliyıldırım'ın Sukabağı, adından da anlaşılacağı üzere beş çeşit ilahi kaos yıldırımını barındırıyordu. Aslında, bu beş çeşit yıldırımdan biri bile Dünya Seviye gücün altındakilere yıkım getirmeye yeterdi, ancak Dünya Tanrıları ve Kaos Ölümsüzleri'ne karşı pek işe yaramazdı. Öte yandan Beşliyıldırım'ın Sukabağı, içindeki kaos yıldırımlarını birleştirebiliyordu. Bu birleşim, zayıf Dünya Seviye üstatların hayatlarını tehdit edecek bir heybete sahipti ve daha güçlü olanları da yavaşlatıp engelleyebilirdi.

“Beşliyıldırım'ın Sukabağı'yla toplu saldırılar yapabilirim. Rakiplerimi öldüremesem de onları yavaşlatabileceğimi sanıyorum.” Ning başını salladı.

 Beşliyıldırım'ın Subakağı Ning'e 180 küplük Kaos Nektarı gibi bir fiyata satıldı.

Müzayedenin sekizinci gününde.

“Bir sonraki hazinemiz üç golemden oluşan bir set.” Gümüş gözlü kadın elini salladı ve elinde üç kıpkırmızı golem belirdi; ardından golemler yavaş yavaş yükselme başladı. “Lakin bu üç golem sıradan golemler değil! İçlerinde hazine ruhları yok, ancak bir alana sahipler; bu alan sayesinde bir gelişimci goleme girebilir ve golemi kontrol edebilir.”

“Üç golem bir formasyona büründüğünde, savunma güçlerinin ciddi ölçüde artacağı da aldığımız bilgiler dahilinde.

“Açılış fiyatı üç yüz küp olacaktır. Açık artırma başlasın!” Gümüş gözlü kadın duyurdu.

 Gelişimcilerin teklif sunması çok uzun sürmedi.

 İçinde bir gelişimci barındırabilen golem setleri özellikle de Kaos Ölümsüzleri arasında çok popülerdi. Kaos Ölümsüzleri'nin kırılgan vücutları vardı, ancak goleme girdiklerinde kendilerini bir hayli güvende hissediyorlardı! Ayrıca, genelde kendi başlarına dövüşebilen golemlerin savaş tarzları pek de düzgün olmuyordu. Gelişimcilerin Tao'ya dair öngörüleri sıradan hazine ruhlarından çok daha fazlaydı; bizzat bir golemi yönettiklerinde, golemin daha büyük güç sergilemesi gayet doğaldı.

Lakin burada da dikkat edilmesi gereken bir zayıf nokta vardı!

Bir savaşta, taş devi Ning'e eşlik edebiliyordu; yani Ning ve taş devinden oluşan ikili grup rakibi sarabiliyor, ona birlikte saldırabiliyordu. Öte yandan, Ning bir goleme girecek olursa, savaş ikiye bir değil, bire bir olacaktı.

“Üç yüz altmış küp.”

“Üç yüz yetmiş küp.”

Ning biraz gergindi. On iki saat önce, bunlara benzer beş golemlik bir set satışa çıkarılmıştı. Ning birden fazla teklif vermesine rağmen fiyat sekiz yüz küplere kadar çıkınca, genç adam istemeye istemeye pes etmişti; zira elinde sadece altı yüz küp civarı kaos nektarı vardı!

“Bu kez kazanmalıyım.” Ning mırıldandı. Eğer emrindeki güçlü Üstün Tanrılar'a ya ada Atasal Ölümsüzler'e bu golemleri verirse, golemlerin gücü taş devini bile aşabilirdi. Böylece Ning tehlikeli bir duruma karşı daha güvende olurdu.

Aslında, Ning bir Küçük Bin Üstün Tanrı Formasyonu almak istiyordu.

Müzayedelerde bu formasyonlardan birini almak için sadece iki yüz küp vermek yeterliydi! Formasyonu kullanmak için gereken bin Üstün Tanrı köleyse yüz küp civarı bir fiyata alınabilirdi. Diğer bir deyişle, verilecek üç yüz küp Kaos Nektarı ile kişi formasyona bürünebilen bin kişilik bir Üstün Tanrı ordu edinebilirdi; lakin üç golemlik set, fiyat konusunda biraz pahalı olmalarına rağmen Ning'in daha çok tercih ettiği bir setti.

“Beş yüz küp.”

“Beş yüz on.”

Fiyat arıyordu.

“Altı yüz küp!” Ning kükredi. Genç adamın elinde sadece altı yüz küp civarı kaos nektarı vardı.

Kısa bir sessizlik yaşandı.

Gümüş gözlü kadın etrafına baktı ve ardından konuştu. “Altı yüz küp Kaos Nektarı. Var mı artıran?” Havadaki üç golem yavaş yavaş kadının ellerine doğru alçalıyordu.

“Altı yüz on!” Aniden, yeşil cübbeli bir Kaos Ölümsüzü dişlerini sıkarak teklif verdi.

“Altı yüz yirmi küp!” Ning anında fiyatı yeniden yükseltti.

Yeşil cübbeli Kaos Ölümsüzü başını kaldırıp Ning'e baktı ve bir şey söylemedi.

Gümüş gözlü kadın bir kez daha teklifleri sordu ve üç golem de bu esnada inmeye devam etti. Nihayetinde, golemler kadının eline indi. “Üçlü golem seti altı yüz yirmi küp Kaos Nektarı’na satılmıştır!”

Ning pencerede duruyor, salona bakıyordu. Sırıtmaya başladı.

Yeterliydi.

Taolordu Saltsema ona yardım edebilecek durumda değildi. Ning'in tek başına maceralara çıkması gerekiyordu ve elindeki bütün Kaos Nektarı’nı ihtiyaç duyduğu şeyleri almak için harcadı. Bu müzayededen istediğini almıştı.

“Artık hiç param kalmadı.” Ning oturdu ve izlemeye koyuldu. Müzayede artık genç adam için bir anlam ifade etmiyordu.

……..