Bölüm 752: Üç Alem'in Kaderi

Mesafedeki Tanrıhabisi Çürükdiken'in yapay vücudu, birbiri ardına yükselen güneşleri gördüğünde, o bile güneşlerden yayılan kederi hissedebilmişti. Bazı antik hatıraları açığa çıkıyordu ve iç çekmeden edemedi. “Ben bile Zihin Efendisi'ni öldürmelerini umut ediyorum. Belki de Zihin Efendisi, o yerlilerin ellerinde can verip gidebilir.”

Ebediodun'un Koruyucusu öldü.

Taoist Üç Saflık ve 3600 Gerçek Ölümsüz'ü öldü.

Siyah cübbeli Ji Ning öldü.

“Geberin, yerliler! Hepiniz geberin!” Yaşlı Adam Yuan çok sinirliydi. Bu savaşı kazansa bile, yara alan ruhunu iyileştirmek için ne kadar zaman harcayacağını bilmiyordu. Üç devasa kolunu Tathagata'ya doğru gönderdi.

Efendi Buda hafif sesiyle konuştu, “Eğer cehenneme ben gitmeyeceksem kim gidecek? Dostlarım, benimle birlikte cehenneme gelmeye razı mısınız?”

“Razıyız.”

“Razıyız.”

Yanındaki Semavi Tanrılar, hayatlarındaki en unutulmaz anıları hatırlarken gülüyorlardı. Hepsinin korumaya yemin ettiği şeyleri vardı ve görevlerinden çekilmeyeceklerdi… Bu, hayatlarını feda etmelerini gerektirse bile görevlerinden çekilmeyeceklerdi.

Üç devasa el onlara indi.

Efendi Buda ve 5800 Semavi Tanrısı çok sakin, huzurluydu.

BOOOM!!

Bir kez daha parlak güneş yükseldi.

Efendi Tathagata'nın sağlam bir vücudu vardı, ancak Tathagata hala bir Gerçek Tanrı olduğunu biliyordu. Eğer vücudunu patlatmasaydı Yaşlı Adam Yuan onu bastırabilir ve ardından mühürleyebilirdi. Nihayetinde her yol ölüme çıkıyordu ve ikinci yolda Yaşlı Adam Yuan'a zarar veremeyecekti! Bu yüzden, Efendi Buda hiç tereddüt etmemişti. Kendini infilak ettirmiş ve yaşanan patlama Yaşlı Adam Yuan'ın ellerini sarsmıştı.

Yaşlı Adam Yuan'ın yüzünde çirkin bir ifade vardı.

“Geberin!” Kendisi çoktan herkesi gebertmeyi aklına koymuştu. Sıradaki hedefi Buda Jueming'di. Buda Jueming'in koruyucu ilahi yeteneği bir hayli etkileyiciydi. Ayrıca kendisi bir Üstün Tanrı'ydı… Bu özellikleri Yaşlı Adam Yuan'ın canını sıkıyordu.

“Amitabha. Kuzeykalan, bana fırsat veren kişi… Bu rahip Genişgök Sarayı'na gelemeyecek.” Buda Jueming sessizce mırıldandı, kendisine doğru gelen üç devasa eli sakin bir gülümsemeyle izliyordu.

BOOOM!!!

Buda Jueming de parlak bir güneşe dönüştü, patlamanın gücü Yaşlı Adam Yuan'ın ilahi gücünü öfkeyle emiyordu. Lakin Yaşlı Adam Yuan bir Kalpgücü Gelişimcisi olduğu için geriye gerçekruhundan ufacık bir parça kalsa bile yaşayabilirdi! Dünya Tanrısı Kuzeykalan kaçarken hem vücudunu hem de ruhunu yitirmişti. Geriye sadece gerçekruhu kalmıştı ve gerçekruhu da kayboluyordu. Bütün bunlara rağmen uzunca bir süre yaşamayı başarmıştı.

Tabii Yaşlı Adam Yuan'ın Kuzeykalan kadar etkileyici biri olmadığı açıktı; ancak ilahi gücünden ve ruhundan birazını yitirmiş olsa da, akılalmaz gücüyle saldırılar yapabiliyordu.

İşte Şeytankalp'le arasındaki fark buydu. Kendisi Tanrı İmparatoru Karanilüfer'in Dokuz İlahi Generali'nden birisiydi!

“Hala ölmedi?!”

“Bu nasıl olur!”

Nuwa İttifakı'nın ve Kusursuz Yol'un büyük güçleri, yaşadıkları kayıplardan dolayı acı çekiyorlardı; ancak bütün bunlara rağmen her nasıl olduysa Yaşlı Adam Yuan hala hayattaydı!

“Ji Ning, geber.” Yaşlı Adam Yuan beş kolunu Ji Ning'e savurdu. Ji Ning'in gerçek vücudu [Dokuzboynuz Yıldırım Yılanı] tekniğine sahipti, bu yüzden Yaşlı Adam Yuan onu sadece bir iki eliyle öldüremeyeceğini biliyordu; ancak Yaşlı Adam Yuan'ın kolları Gökyüzü Taoları'nın sınırlarına çıkan bir hıza sahipti. Böyle hıza sahip beş kol aynı anda saldırıya geçince, Ji Ning'in kaçacak yeri kalmıyordu.

Ayrıca… Ji Ning zaten kaçmayı hiç düşünmemişti.

 Diğer büyük güçlerden biri bile genç adam gibi klonlara sahip değildi, buna rağmen hepsi, Yaşlı Adam Yuan'ın ilahi gücünü tüketmek umuduyla kendi canlarına kıymıştı. Ning klonlara sahipti. Nasıl kaçabilirdi?

O esnada, bütün düşüncelerini bir kenara bıraktı. Tek bir şeye odaklandı… Yaşlı Adam Yuan'ı elinden geldiğince yaralamak istiyordu. Belki de bardağı taşıran son damla olabilir ve Yaşlı Adam Yuan'ı öldürebilirdi.

Ebediodun ölmüştü.

Taoist Üç Saflık ve 3600 Gerçek Ölümsüzü yitip gitmişti.

Siyah cübbeli Kadimikiz artık yoktu.

Buda Tathagata ve 5800 Semavi Tanrısı gülümseyerek bu dünyaya veda etmişti.

Buda Jueming artık nefes almıyordu.

Şimdiyse, Ning'in gerçek vücudu bile ölecekti.

“Taoist dostlarım… Ölümden korkmuyorum, ancak Kusursuz Yol'un yaşamaya devam etmesini istiyorum. Eğer hepimiz burada ölecek olursak bizim için canlarını veren Ölümsüzler'in ve Habistanrılar'ın hayatları boşa gitmiş olur.” Her Şeytanın Efendisi kaçmaya karar verdi

“Gidelim.”

“Üç Alem'i terk ediyoruz.”

Her Şeytanın Efendisi, Kusursuz Yol'a ait büyük güçleri toplamaya başladı.

Sonsavaş başlamadan önce, bütün büyük güçler yakın dostlarını ve sevdiklerini Her Şeytanın Efendisi'ne emanet etmişti. Onun yeteneklerine güveniyorlardı. Hayatlarını riske atmalarının tek sebebi ise sevdiklerine bir gelecek bırakabilmekti.

“Gidelim. Gidiyoruz.” Subhuti Nuwa İttifakı'nın tarafında belirdi.

“Gidelim.” Sun Wukong'un gözleri kıpkırmızı kesildi, herkes aynıydı.

“Gidelim.”

Savaşa devam etmenin anlamsız olacağını biliyorlardı. Savaşmalarının tek amacı ruhkölelerini durdurmaktı, böylece Yaşlı Adam Yuan'a destek veremeyeceklerdi! Lakin şimdiyse, geriye hiçbir şey kalmamıştı. Her şey Ji Ning'e bağlıydı.

Diğer Gerçek Tanrılar ve Taobabaları fazla zayıftı; Yaşlı Adam Yuan'a bir şey yapabilmeleri söz konusu değildi. Yaşlı Adam Yuan kaçmak istediği takdirde bunu yapabilirdi. Sadece Ji Ning, Her Şeytanın Efendisi ve diğer hükümdarlar onunla savaşabiliyordu.

Her Şeytanın Efendisi Kusursuz Yol'u topluyor, Subhuti de Nuwa İttifakı'nı topluyordu. İki taraf da hazırdı.

Eğer Ji Ning'in fedakarlığı Yaşlı Adam Yuan'ı öldüremezse, o halde Üç Alem'i terk edecek ve sonsuz kadim kaosa gireceklerdi.

Eğer Ji Ning'in fedakarlığı Yaşlı Adam Yuan'ın ilahi gücünü tüketebilir ve onu çaresiz kılarsa… O halde saldırabilir ve kazanabilirlerdi!

Her şey genç adama bağlıydı!

Beş el Ning'e beş farklı yönden yaklaşıyor, boşluğu adeta fırtına bulutları gibi kaplıyorlardı. Hepsi ışık hızındaydı, Ning'in kaçma şansı yoktu.

“Üç Alem yok olmanın eşiğinde mi?”

“Hayır…”

“Ufak da olsa hala şansımız var.”

Ning daha önce olmadığı kadar sakindi. Diğer hükümdarlar da o ufacık şansı gördükleri için kendilerini feda etmişlerdi.

“O vakit, gel.” Ning'in kalbi su kadar sakindi.

Boom! Boom! Boom! Boom! Boom! Yaşlı Adam Yuan'ın beş eli acımasızca Ning'in gerçek vücuduna çakıldı. Her Şeytan Efendisi kaçtığı için, Üç Alem artık ona bir şey yapamazdı. Buda Maitreya ya da Sun Wukong gibileri ise çok zayıftı. Onlarla savaşmak isterse savaşabilir; onlardan kaçmak isterse kaçabilirdi.

Ji Ning ona tehdit oluşturabilecek son kişiydi.

“Geber.” Yaşlı Adam Yuan'ın gözleri soğuk bir vahşetle kaplanıyordu. Adam Ji Ning'in kendini patlatacağını biliyordu. “Bir tanesine daha dayanabilirim.”

Her Şeytanın Efendisi uzaklardaydı, izliyordu.

Patrik Subhuti de kaçmıştı ve yanında Buda Maitreya, Buda Amitabha, Sun Wukong, Yeşim Kazan ve diğerleri vardı. Onlar da izliyordu.

Tanrıhabisi Çürükdiken'in yapay vücudu da izlemekteydi.

Üç Alem'in kaderi bu dengeye bağlıydı ve herkes dengenin ne yöne kayacağını merak ediyordu. Gökyüzü Taoları bile titremekteydi. Kritik bir anın geldiğini fark etmişlerdi… Ancak hiçbir şey yapamıyorlardı.

Üç Alem'deki sayısız canlı ise sıradan, huzur dolu hayatlarına devam ediyordu. Bazıları politik güç için mücadele ediyor, bazıları âşık oluyor, bazıları şiir okuyor, bazıları çalışıyor ve bazıları da kendi savaşlarında mücadele ediyordu…

Haberleri yoktu… Üç Alem'in kaderi o kısacık anda belirli olacaktı.

“… Neler oluyor?” Her Şeytanın Efendisi, Patrik Subhuti, Tanrıhabisi Çürükdiken ve diğerlerinin akılları karıştı.

Çünkü Yaşlı Adam Yuan'ın devasa elleri Ji Ning'e inmiş, onu tamamen kavramıştı.

Ancak…

Bir patlama yoktu!

“Kendisini patlatmadı mı?!” Her Şeytanın Efendisi hırladı.

Subhuti ve diğerleri de şoke olmuştu. Tanrıhabisi Çürükdiken'in yapay vücudu bile yaşananlara inanamıyordu.

 Ji Ning'in ölümden korktuğunu biri bile düşünmüyordu. Ji Ning de biliyor olmalıydı; eğer Yaşlı Adam Yuan onu yakalar ve mühürlerse sonu yine ölüm olacaktı. Üstelik amaçsız bir cinayet kurban gidecekti. Yaşlı Adam Yuan'ı yaralayamayacaktı.

Şoke olmuşlardı. Yaşlı Adam Yuan da şaşkındı. Ji Ning'in fedakarlığına hazırdı, ancak parmaklarıyla genç adamı sardığında bile herhangi bir patlama yaşanmamıştı.

“Üç Alem'in kaderi bu anda belirli olacak.”

Ning ona yaklaşan elleri görünce, kendini patlatmaya karar verdi.

O esnada, kalbi hiç olmadığı kadar sakindi. Orada tek başına duruyordu, dostları ve ittifakları uzaktaydı. Ruhu kimsesiz, sükûnet halindeydi… Aniden, ilahi vücudundaki o ilham kıvılcımını keşfetti.

“Sonsuz sükunette bulunabilecek tek bir ilham kıvılcımı…” Ölüm inerken, Ning aniden kendini patlatma fikrini bir kenara fırlattı. Aksine, [Kimsesiz Dünya Tanrısı] tekniğini aktif ediyordu.

[Kimsesiz Dünya Tanrısı]'nda ilerlemek için, kişinin ilahi vücudundaki ilham kıvılcımını bulması gerekiyordu.

Son seferde, Gerçek Tanrı seviyesine ulaştığında, Göklerin Altınyıldız Boncukları'nı kavramasıyla bunu başarmıştı; lakin bu kez, Üç Alem'in kader anında, ruhunun olağanüstü bir sükunete ve sakinliğe erişmesi, genç adama o ufacık ilham kıvılcımını bulma fırsatı tanımıştı.

Vhoosh. Yaşlı Adam Yuan'ın parmakları Ji Ning'i sardı.

Ji Ning vücudunu patlatmadı.

“Bitti.” Her Şeytanın Efendisi başını iki yana salladı.

“Bitti.” Nuwa İttifakı'nın büyük güçleri de aynı tepkiyi verdiler, yüzlerinde keder dolu ifadeler vardı. O kadar denemişlerdi… Ancak bir nedenden ötürü, Ji Ning vücudunu patlatmamıştı. Üç Alem'in son umudu da yitip gidiyordu.

“Hayır.” Patrik Subhuti dikkat kesilmiş durumdaydı. İnanmayacaktı. Öğrencisinin ölümden korkan bir adam olduğuna inanmak istemiyordu.

Tırırım…

Aniden dalgalar halinde kaos enerjisi toplandı. Oluşan devasa kaos girdabının merkezinde… Ji Ning vardı.

“Bitmedi. Üç Alem'in sonu gelmedi.” Aniden o girdabın oluştuğunu gören Subhuti, boğuk sesiyle kükredi. “Üç Alem'in işi bitmedi!”

……..