Bölüm 671: Üç Alemin Bir Numaralı Kılıç Sanatı

Siyah cübbeli Tanrıkral surlarda durmuş, Nuwa İttifakı'nın ordusunun en önünde hücum eden Rahu Ning'i izliyordu. Öte yandan Ji Ning de başını kaldırıp ona baktı.

Gözleri kesiştiğinde siyah cübbeli Tanrıkral'ın kalbi bir anlığına sıkıştı.

“İlginç. Gücü biraz artmış gibi görünüyor.” Siyah cübbeli Tanrıkral soğukça güldü. “Ne yazık ki, nefret aklını bulandırmış gibi görünüyor. Savaştayken müttefiklerinin gücüne güvenmen gerektiğini bilmiyor musun? Düşmana bir başına hücum etmek, kendini ölümcül bir tuzağa atmakla aynı şeydir. Sen kendini ne sanıyorsun? Her Şeyin Elçisi mi? Cidden herkesi ayaklarının altına alabileceğini mi sanıyorsun?”

Zaman geçtikçe iki ordudakiler de Rahu Ning'in savaşın ön saflarına hücum ettiğini fark etmişti.

“Delirdi mi bu?”

“O Ji Ning değil mi? Geçmişte, Üç Alem'de dolaşıp Kusursuz Yol'umuzdan Gerçek Ölümsüzler ve Semavi Tanrılar'dan bayağı katletti. Savaş alanında bu kadar pervasızca davranmaya nasıl cüret eder? Hadi etrafını sarıp şunu öldürelim. Onunla başa çıkmak sorun olmayacaktır.”

“Cidden ölümüne susamış.”

Kusursuz Yol'un büyük ordusu Rahu Ning'in üstlerine hücum ettiğini görünce hepsi ünlü Semavi Tanrı Karakuzey'in çıldırdığını düşündü. Arada sırada savaş alanında çileden çıkan bazı insanlar oluyordu; örneğin, Semavi Tanrı Gümüşay geçen savaşta aynı duruma düşmüştü.

“Dost Taoist Karakuzey, bu kadar aceleyle ilerlememelisin!”

“Yavaşla.”

“Düşmanların seni kuşatmasına izin verme!”

Ning'in arkasındaki Nuwa İttifakı'ndan Gerçek Ölümsüzler ve Semavi Tanrılar endişe içinde seslendi... Fakat Ning çok hızlıydı ve ona yetişmelerine imkân yoktu.

Fussssst.

Rüzgâr kulaklarında uğuldarken önündeki uzay dalgalandı. Rahu Ning elinde ikiz kılıcıyla ıssız çölde ilerliyordu.

“İkiniz, gidin şunu yavaşlatın.”

“Sonsuz Habistanrı, git Ji Ning'i öldür.”

Taoannesi Şeytaneli neredeyse hemen emir verdi. Ning savaşın ön saflarına hücum etmişti ve Taoannesi Şeytaneli kuvvetlerine yolunu kestirip onu öldürtebilirdi.

Boom! Boom!

En yakındaki iki mor ışık golemi anında Ning'e hücum etti. Ağır adımları yeri adeta yeri sarsıyordu. Golemlerden biri öfkeyle bağırdı, “Karakuzey, ölümüne susamışsın!”

“Embesiller.” Rahu Ning, uluması havada yankılanırken onlarla çarpıştı.

Kılıç ışığı parıltısı!

Karakuzey'in iki kılıcı da aynı anda savruldu. Savruldukları anda savaşın iki tarafındaki büyük güçlerin yüzlerindeki ifade tamamıyla değişti. Taoannesi Şeytaneli, siyah cübbeli Tanrıkral, Subhuti, Xuan Yuan, Taoist Üç Saflık, Shennong... Her birinin yüzündeki ifade değişti. Hepsi tecrübeli kişilerdi ve doğal olarak Ji Ning'in kılıç sanatlarının ne kadar korkunç olduğunu söyleyebilirlerdi.

“Ne kadar da korkunç bir kılıç sanatı.” Siyah cübbeli Tanrıkral şaşkına döndü.

“Bu kılıç sanatı...”

Gurrrr...

İki kılıç ışığı uzayı delip beraberlerinde durdurulamaz bir kuvvet taşırken çakan iki şimşeği andırıyordu.

Mor ışık golemlerini kontrol edenler önceden bayağı bayağı kendilerine güveniyordu çünkü bu golemler büyü hazineleri kadar sağlamdı ve düşmanları bağlamak için mükemmel bir araçtı. Bir Taobabası saldırsa dahi onları yaralaması zor olurdu. Golemlerin [Sekiz Dokuz Saklı Sanat]ın Dokuzuncu Döngüsü'ne ulaşmış bir beden kadar sağlam bedenleri vardı.

Ancak iki kılıç ışığı parladığında... Golemleri kontrol eden iki Gerçek Ölümsüz tamamıyla şaşkına döndü. Kalpleri tir tir titremeye başladı.

“Cennetleri aş”

BOOM! BOOM!

Saldırıyı engellemeye çalıştılar ama kılıç ışıkları golemlerine isabet etti. Mor ışık golemleri geriye uçtu ve neredeyse bir anda Kusursuz Yol'un saflarına ulaştı. Ama orada durmadılar; kontrolsüzce geriye doğru takla atmaya devam ettiler. Çok geçmeden ana ordusunun arkalarına vardılar.

Mutlak sessizlik! Ölüm durgunluğu!

Savaş alanının hepsi taş kesmişti.

Herkes şaşkına dönmüş ve sessizliğe gömülmüştü... Ama Ning sanki iki küçük çakılı tekmelemiş gibi davrandı. Hiç duygu göstermeden korkunç bir hızda Kusursuz Yol'a doğru hücum etmeye devam etti.

“Olamaz.” Surlardaki Taoannesi Şeytaneli'nin yüzünde çirkin bir ifade vardı. “Çok güçlü. Aşırı güçlü. Muhtemelen güç bakımından üst düzey bir Taobabası'na yakın! Savunma açısından konuşulacak olursa, ‘İkiz Alem Felaket Ejderhaları'nın Ölüm ve Yaşam Formasyonları buna kıyasla zayıf kalıyor. Ordunun ve formasyonların içine girmesine izin verilirse muhtemelen onları kırabilir. Sonsuz Habistanrı'ya gelince, hala ondan biraz uzakta.”

Beyaz saçlı, kızıl gözlü Sonsuz Habistanrı'nın oraya varması için yeterince zamanı olsun diye Ning'i bağlaması için iki goleme emir vermişti.

Sonsuz Habistanrılar, Her Şeyin Elçisi'yle beraber ordunun tam merkezinde bulunuyordu. Bu yüzden Ning'den bayağı uzaktaydılar.

“Kusursuz Sonsuz Formasyon! Çabuk, Ji Ning'i durdurun. Onu bağlayıp Sonsuz Habistanrı'yla el ele verip öldürün!” Taoannesi Şeytaneli hemen emir verdi.

“Evet.” Ning'in en yakınında bulunan Kusursuz Sonsuz Formasyon hemen ona doğru uçtu.

Boom!

Engin ve göz alıcı Kusursuz Sonsuz Formasyon bir ilkel kaos bölgesince sarılıydı. Ayrıca etrafa sonsuz kara bulut katmanı yayıyordu. Hepsi Ning'e akın etti. Kusursuz Sonsuz Formasyon hiç korkmadan Gerçek Tanrılar ve Taobabalarına karşı bile savaşabilirdi.

Kusursuz Sonsuz Formasyonlar'ın her biri 289 Semavi Tanrı ve Gerçek Ölümsüz'den oluşuyordu. Bu tekniği yaratan Kusursuz Kaos Dünyası'nın ‘kralı'ydı ve bunu Semavi Tanrılar ile Gerçek Ölümsüzler'in Gerçek Tanrılar ve Taobabalarına karşı savaşabilmesi için yapmıştı. Gücü, kuvvetli düşmanları tuzağa düşürmekteydi!

“Cidden delirmiş. Doğrudan formasyona gidiyor.” Surların üstündeki siyah cübbeli Tanrıkral gördükleri karşısında başını iki yana salladı.

Engin ve göz alıcı Kusursuz Sonsuz Formasyon Ning'in üstüne çöktü. Ning'in altı kolu artık birer kılıç tutuyordu ve dümdüz hücum ederken bir yıldırım gibi koşuyordu.

Nuwa İttifakı'nın ana ordusu hala çok gerideydi ve çılgınca ona yetişmeye çalışıyordu. Kusursuz Yol'un ana ordusu ise arkalardan izliyordu.

İki ordu da bu manzarayı izliyordu. Rahu Ning Kusursuz Sonsuz Formasyon'la çarpışmak üzereyken ona bakakaldılar.

“Beni engellemek mi istiyorsunuz?” Upuzun Rahu Ning sonsuz kara bulutların ona gittikçe yaklaşmasını izledi. Kara bulut içindeki Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler'in silueti az çok görülebiliyordu ve hepsi buz gibi bakışlarla Ning'i izliyordu.

Ning bir kez daha kılıcını savurdu.

Tek bir kılıç darbesi.

Kılıç, Kaos Seviyesi Karakuzey Kılıcı’ydı.

Fussssst.

Adeta bir yıldırım cennet ve yeryüzünü örtmüştü! Hayır... Bir yıldırımdan daha hızlıydı! ‘Düşmanları tuzağa düşürmekte mükemmel’, ‘yıkılmaz’ Kusursuz Sonsuz Formasyon... Bu saldırı karşısında iğneyle delinip patlayan bir hava baloncuğu gibiydi! Semavi Tanrılar'dan biri kılıç ışığından darbe alıp anında dağıldı ve tüm Kusursuz Sonsuz Formasyon parçalara ayrıldı.

Boom! Siyah hava kabarcığı tamamıyla paramparça oldu.

Bu kılıç sanatı, Ning'in eline geçen en hızlı, en delici kılıç tekniğiydi... [Parlakay] kılıç sanatının Kan Damlası duruşu!

“Bu nasıl olabilir?!” Formasyonun lideri Semavi Tanrı Tongxun resmen panik atak geçiriyordu. “Kusursuz Sonsuz Formasyon tek bir kılıç darbesiyle parçalandı mı? B-bu imkânsız...”

“Cennetler aşkına...”

“Bizi kurtarın! Kurtarın bizi!”

“Kaçın!”

288 Semavi Tanrı ve Gerçek Ölümsüz saldırı karşısında zihnen çökmüştü. Kusursuz Sonsuz Formasyon bile kılıca dayanamıyorsa... Formasyon da gittiğine göre karınca gibi katledileceklerdi. Şu anda, en büyük pişmanlıkları Rahu Ning'in aslında altı kolu olduğu gerçeğiydi!

Altı kolun her biri bir kılıç savuruyordu. Kılıç ışığı dört bir yanda parlıyor, onları inanılmaz bir hızda katlediyordu. Rahu Ning formasyonun bir ucundan diğer ucuna kadar önüne çıkan herkesi katletti; 180 Semavi Tanrı ve Gerçek Ölümsüz'den daha fazlası oracıkta can verdi! Hayatta kalanların olmasının tek sebebi Ning'in hepsini öldürmeyi amaç edinmemesiydi... Çünkü dikkati tamamen ona hücum eden beyaz saçlı, kızıl gözlü Sonsuz Habistanrı'daydı.

“Güzel!”

Surlardaki Taobabası Subhuti, uzakta bir yıldırımdan çok daha korkunç göz alıcı kılıç saldırısını görünce heyecanla bağırdı. O kadar heyecanlıydı ki önündeki taş korkulukları dövüyordu.

“Ne kadar da güçlü bir kılıç sanatı. Ne kadar da hızlı ve korkunç bir kılıç sanatı!” Sarı İmparator Xuan Yuan'ın yüzü tamamen değişmişti. “Göksel Tao'nun sınırlarını aşan bir kılıç. Hayır, öyle değil. Kılıç sanatında daha hızlı ve daha delici gücü olmasını sağlayan garip bir girdap var. Böylesi dehşet verici bir kılıç sanatı cidden Üç Alem'de var mı?”

“Güzel kılıç sanatı.”

“[Beş Hazine]de ustalaştı mı?”

“Kılıç saldırısı tek başına Ning'in gücünün üst düzey Taobabası'na eşit olduğunun kanıtı. Her Şeyin Elçisi'ne rakip olabilecek yeteneğe kesinlikle sahip.”

Savaş başladığından beri Nuwa İttifakı'nın büyük güçleri bayağı gergindi. Artık hepsi rahatça seviniyordu. Belki de sıradan Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler bunu söyleyemezdi ama onlar söyleyebilirdi; Ji Ning'in kılıç sanatları ‘öylece’ Göksel Tao'nun sınırlarını aşmıyordu. Ayrıca akılalmaz derecede yüce derin gizemler barındırıyordu. Bunun gibi bir kılıç sanatı kesinlikle Üç Alem'deki bir numaralı kılıç sanatı olarak tanımlanabilirdi.

“Üç Alem'in bir numaralı kılıç sanatı.” Suiren'in sesi derin ve çakıllıydı fakat gözlerindeki coşku belirgindi.

“Katılıyorum.”

“Bu kılıç sanatı cidden Üç Alem'in en iyisi.”

Üç Hükümdar'ın hepsi bu konuda hemfikirdi. Budist Lord ve Taoist Üç Saflık bile onaylarcasına başını salladı.

Yakındaki Taobabası Subhuti'ye gelince, eski dostlarının öğrencisini bu şekilde övdüğünü görünce sırıtmadan edemedi.

Aynı zamanda, Kusursuz Hisar'ın surlarındaki siyah cübbeli Tanrıkral ve Taoannesi Şeytaneli de aynı şekilde şaşkına dönmüştü. Siyah cübbeli Tanrıkral göz alıcı ve korkutucu kılıç darbesini gördüğünde kalbi bir anda sıkışmıştı. “Bu sorun olacak!”

“Başımız belada.” Siyah cübbeli Tanrıkral paniklemeye başladı.

Taoannesi Şeytaneli'nin beti benzi atmıştı fakat çabucak Sonsuz Habistanrı'ya bir zihinsel mesaj yolladı. “Dikkatli dövüş ve savunmaya odaklan. Onu oyala. Elçi hemen yardıma gelecek.”

Beyaz saçlı, kızıl gözlü Sonsuz Habistanrı üst düzey bir Taobabası'nın gücüne sahipti. Önceki savaşlarda ikisi güçlerini birleştirdiğinde Gerçek Ölümsüz Jimin'in Pangu Tanrısı'nın gücüne karşı koyabilmişlerdi, ki bu da büyük güçlerinin kanıtıydı.

“Peki, Taoannesi.”

…

Altı kollu Rahu Ning ve beyaz saçlı, kızıl gözlü Sonsuz Habistanrı ordularının önündeydi. Birbirlerine saldırdılar ve yaklaşırken Ning'in Karakuzey Kılıcı hareket etti.

Fissst!

Garip, anlaşılmaz bir kılıç ışığı aniden titreşti.

Fissst!

Beyaz saçlı kellesi havaya uçtu.

Bu Ning'in en öngörülemez, en akılalmaz kılıç duruşuydu... [Parlakay] kılıç sanatının Gölgesiz duruşu!