Bölüm 578: Kılıçgücü

 Aniden Ji Ning ve Dokuzdiş'e doğru üç ışık huzmesi atıldı.

“Eh?” Ning dikkatli bakınca bunlardan birinin Gerçek Ölümsüz Taosuz olduğunu gördü. Daha önce diğer ikiliyi hiç görmemişti.

“Taoist dostum Ji Ning?” Biraz çirkin görünen adam seslendi.

“Küçük öğrenci kardeşim Taosuz'dan Taoist dostum Ji Ning'in buraya geleceğini duymuştuk. Uzun zamandır bekliyorduk, ancak seni bulamadık. Sabırsızlıktan ölecektim.” Yakışıklı bir genç gülümseyerek konuştu.

Ning güldü, “Üçünüzü bu kadar beklettiğim için utanmış durumdayım Taoist dostlarım.”

“Zaten burada yaşıyoruz. Seni beklemeyecek olsak dahi burada bulunacaktık.” Genç gülümsedi.

Ning de gülümsedi. “Taoist dostum Taosuz'la tanışmıştım. Kaslı arkadaşımız Semavi Tanrı Gizlisöğüt olmalı, siz de ‘Dış Gökler'in Kılıç Ölümsüzü’ Taoist Jimin olmalısınız. Taoist Jimin'in namını duymuştum. Bugün, nihayet sizinle tanışma fırsatım oldu.”

Taobabası Fuju öldükten sonra, onu takip edenlerin çoğu farklı farklı yerlere dağılmıştı. Bu günlerde, Kılıç Okulu'nda sadece üç Semavi Tanrı ve Gerçek Ölümsüz vardı.

Bunlar Gerçek Ölümsüz Taosuz, Semavi Tanrı Gizlisöğüt ve Gerçek Ölümsüz Jimin'di.

Gerçek Ölümsüz Jimin okula katılan ilk kişiydi. Semavi Tanrı Gizlisöğüt daha sonraları gelmişti ve en son katılan kişi de Gerçek Ölümsüz Taosuz'du. Gerçek Ölümsüz Jimin'in gerçekten olağanüstü bir gücü vardı. Üç Alem'de bütün [Beş Hazine] kılıç sanatını kavramayı başaran sadece iki kişi vardı; bunlardan bir Tanesi bir Taobabası'ydı ve diğeri de Gerçek Ölümsüz Jimin'di. Sanatı kavradıktan sonra Gerçek Ölümsüz Jimin'in gücü anında Lu Dongbin gibilere denk bir hale yükselmişti ve bu yüzden ona “Dış Gökler'in Kılıç Ölümüsüzü” diyorlardı.

“Demek Taoist dostumuz Ji Ning burada?”

“Taoist Dostum Karakuzey buraya gelmiş.”

“Duyduğum kadarıyla Taoist dostumuz Karakuzey, Parlakızıl Alem Savaşı'nda terör estirmiş. Kılıcıyla bir Taobabası golemini bastırmış…”

“Taoist dostum Ji Ning!”

Aniden, birbiri ardına gelen seslerle birlikte ışık huzmeleri de belirdi.

Geçek Ölümsüz Taosuz hemen açıkladı, “Bunlar [Beş Hazine] kılıç sanatına çalışmak için buraya gelen Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler. Doğal olarak bizden yanalar. Fırtınadan önce, Kılıç Ölümsüzü dünyasında binlerce Semavi Tanrı ve Gerçek Ölümsüz toplanırdı, arada sırada bir Taobabası da çıkıp gelirdi; lakin fırtına başladıktan sonra, buraya artık pek gelen olmuyor. Üçümüz ve siz ikinizin dışında, Taoist dostum Ji Ning, burada otuz dokuz Gerçek Ölümsüz ve Semavi Tanrı var.”

Bu figürler Nuwa İttifakı'na aitti ve hepsi Ning'i tanıyordu. Doğal olarak, Ning'i büyük görüyorlardı. Ning'in yaptığı gibi bir Alem Savaşı'nı etkileyebilecek çok ama çok az kişi vardı. Kızıkar gibi figürler bile böylesine bir güce ulaşabilmek için yedi Semavi Tanrı'nın gücüne bel bağlamak durumundaydı. Ning'in sadece bir milyon Ölümsüz'le Taobabası golemini bastırdığına göre… Hangi Semavi Tanrı ya da Gerçek Ölümsüz ona saygısız davranmaya cüret edebilirdi?

 Gerçek Ölümsüz Jimin gibi figürler bile Ning'e saygıyla yaklaşıyordu.

Biraz konuştuktan sonra kalabalık dağıldı. Sonuçta herkes buraya kılıç sanatlarını incelemeye gelmişti; asıl mesele buydu.

“Henüz tanışmadığın diğer Taoistler de var; şu anda meditasyonlarına kapılmış olmalılar.” Gerçek Ölümsüz Jimin gülümsedi. Kılıç Okulu'nun üç lideri Ji Ning ve Dokuzdiş'e eşlik ediyordu.

“Evet.” Ning başını salladı. “Onları görebiliyorum.”

 Mesafedeki beş dağ tepesini görebiliyordu. Dağ tepeleri, vadiler, dağ gölleri… Bu yerlerde oturmuş meditasyon yapan Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler vardı. Hepsi rastgele dağılmıştı ve normalde kimse kimseyi rahatsız etmezdi.

“Oradaki Taoist dostumuz Yeşimgök'tür.” Gerçek Ölümsüz Jimin ilk dağ tepesini gösterdi. Orada, büyük bir kayanın üstünde oturan siyah cübbeli bir adam vardı.

“Şuradaki de Taoist dostumuz Buzyaprağı'dır.” Bir dağ mağarasının derinliklerinde oturan ve zar zor seçilebilen beyaz cübbeli bir genci gösterdi.

Hepsi bağdaş kurmuş oturuyor ve kayalar kadar hareketsiz duruyordu. Ne kadar zamandır burada olduklarını söylemek zordu.

“O ikisi her şeylerini bırakarak [Beş Hazine] kılıç sanatına odaklandı.” Gerçek Ölümsüz Jimin iç çekti. “Diğerleri çoğunlukla inceleyip gözlem yapmak için geldiler. Arada sırada öngörü kazanıyorlar, ancak gerçekten çalışıyor sayılmazlar.”

“Her şeylerini bırakarak mı?” Ning şaşırmıştı. “Yoksa [Beş Hazine] kılıç sanatı gerçekten de efsanelerdeki kadar dehşet verici mi?”

Gerçek Ölümsüz Taosuz gülümsedi. “Bazı efsaneler abartı, ancak bazıları da yeterince derine inemiyor.”

“Oh?” Ning ve Dokuzdiş merakla dinliyordu. [Beş Hazine] kılıç sanatına dair efsaneler çoktu. Söylentilere göre, Taobabaları bile bu sanata rastgele çalışamıyordu.

“[Beş Hazine] kılıç sanatı gerçekten de inanılmaz derecede gizemli ve mucizevidir.” Gerçek Ölümsüz Taosuz gülümsedi. “Üç Alem'deki diğer kılıç sanatlarına hiç benzemez.”

Ning başını salladı. Bu kısmı o da biliyordu.

“Diğer kılıç sanatları Gökyüzü Taoları dahilinde yaratılmıştır, ancak [Beş Hazine] kılıç sanatı farklı bir yolda yürür.” Gerçek Ölümsüz Taosuz konuştu. “Eğer sadece sıcaklığına bakmak için suya ayağını batırır gibi çalışırsan… Muhtemelen arada sırada öngörü kazanmaktan öteye gidemezsin; ancak [Beş Hazine] kılıç sanatının ilk kısmından başlayacak olursan… Efsanelerde söylenen bazı şeyler gerçekleşecektir.”

Ning'in suratı değişti.

Gerçek Ölümsüz Taosuz konuştu, “Öngörü kazandığın diğer Taolar… Gökyüzü Taoları, Büyük Taolar, sıradan Taolar… Onları yavaş yavaş unutmaya başlarsın. Zihninden tamamen silinirler.”

“[Beş Hazine] kılıç sanatına ne kadar çalışırsan o kadar Tao'yu unutursun.”

“[Beş Hazine] kılıç sanatının üçüncü kısmına çalışmaya başladığında, Kılıç Tao'sunun dışında diğer Taolar'ın tamamını unutmuş olursun!” Gerçek Ölümsüz Jimin Ning'e baktı.

Ning yavaşça başını salladı. “Demek öyleymiş.”

Yan taraftaki Gerçek Ölümsüz Jimin konuştu, “[Beş Hazine] kılıç sanatının dört parçası vardır. İlk parça birinci dağın duvarlarında bulunur ve aynı şekilde diğerleri de ikinci, üçüncü, dördüncü dağlardadır. Beşinci dağ ise… Ustamın, Taobabasu Fuju'nun zamanında yaşadığı yerdir. İçinde ufak bir mağara malikanesi bulunur.”

“İlk parçaya çalışmaya başladığında, diğer Taolar'a dair öngörülerin etkilenecektir; yavaş yavaş kaybolmaya başlayacaklar. [Beş Hazine] kılıç sanatına dair ne kadar derin öngörülere ulaşırsan diğer Taolar'a dair öngörülerinden de bir o kadarını yitirirsin.”

“Üçüncü kısmı bitirdiğinde, diğer bütün Taolar'ın yok olacak. Geriye sadece Kılıç Tao'su kalacak!”

“Dördüncü parçası ise en zorudur. En dehşet verici sonuç… Üçüncü parçayı kavramayı başarır, ancak dördüncüyü kavrayamazsın.”

“Tabii dördüncü parçayı kavramayı başarırsan [Beş Hazine] kılıç sanatının tamamını kavramış olacaksın ve işte bunu başardığında, bu kılıç sanatının ne kadar ilahi ve mucizevi olduğunu anlayacaksın.” Gerçek Ölümsüz Jimin duygusal figürüyle iç çekti.

Ning'in aklı karıştı. “Peki diğer Taolar'ı geri kazanmak mümkün mü?”

“Mümkün, ancak…” Gerçek Ölümsüz Jimin başını iki yana salladı. “Diğer Taolar'da çalışmaya başlarsan, zamanla [Beş Hazine] kılıç sanatına dair öngörülerini kaybedersin.”

“Ne?!” Ning şoke oldu.

“Bu yüzden, bir karara varman lazım; ya diğer Taolar'da çalışacaksın ya da sadece [Beş Hazine] kılıç sanatına çalışacaksın.” Gerçek Ölümsüz Jimin gülümsedi. “Lakin tabii, eğer [Beş Hazine] kılıç sanatını tamamen kavrayabilirsen, bu sanat aklına mükemmel şekilde kazınacaktır. Yani bunu başardığında diğer Taolar'a tekrar çalışmaya başlayabilirsin ve herhangi bir sıkıntı yaşamazsın.”

Yan taraftaki Semavi Tanrı Gizlisöğüt araya girdi, “Lakin dördüncü kısım çok zordur. İlk parçayı kavramak için en azından kılıçgücünde birinci seviyeye ulaşmış olmalısın. Diğerleri için de aynı şekilde. Dördüncü parçayı kavramak için dördüncü seviye kılıçgücüne ihtiyacın var… Ve bu sadece koşullardan yalnızca biri! Yani o seviyeye ulaşsan dahi başarılı olamayabilirsin.”

Ning başını salladı. Bununla ilgili daha önce hikayeler duymuştu.

Ancak [Beş Hazine] kılıç sanatı gerçekten çok güçlüydü. Bu sanatı kavradıktan sonra, kişinin kılıcı Gökyüzü Taoları'nın sınırlarını bile alaşağı edebiliyordu! Örneğin, Gerçek Ölümsüz Jimin, Üç Alem'in en üstün Gerçek Ölümsüzleri'nden biriydi. Taobabası seviyesine adım attığında, [Beş Hazine] kılıç sanatı sayesinde en kadim Taobabaları'ndan biri olacaktı ve üstelik bu durum, diğer öngörülerde başka Taobabaları'nın dengi olmamasına rağmen geçerliydi.

Çünkü kılıcı her şeyden daha hızlı olacaktı.

Zaten bu yüzden [Beş Hazine] kılıç sanatı böylesine çekici bir sanattı.

“[Beş Hazine] kılıç sanatını tamamen kavradığında, ustamın beşinci tepede bıraktığı mağara malikanesine girebilirsin.” Gerçek Ölümsüz Jimin mesafedeki en yüksek dağ tepesine işaret etti. “Ustam kadim kaosta öldü, ancak oraya girmeden önce bize bazı talimatlar verdi. Eğer ona beklenmedik bir şey olursa, [Beş Hazine] kılıç sanatı herkese açılacaktır. [Beş Hazine] kılıç sanatını kavramayı başaran herhangi bir Habistanrı Vücut Geliştirme Ustası mağara malikanesine girerek en önemli mirasını alabilecektir.”

“Oh?” Ning şaşırdı.

“Ustam öleli sayısız yıl geçti ve buraya gelen Semavi Tanrılar'ın Gerçek Ölümsüzler'in sayısını ben bile unuttum. Gerçek Tanrılar ve Taobabaları bile buraya geliyordu! Lakin çok ama çok azı sahip oldukları Taolar'dan vazgeçerek tamamen Kılıç Tao'suna odaklanmaya yanaşabiliyordu! Bu özellikle de Ki Arıtıcıları için geçerliydi. Tao'ya dair öngörülerini kaybettiklerinde Ölümsüz enerjilerini kontrol edemedikleri için çıldırmaya başlıyorlar ve sızan enerjilerden ötürü can veriyorlar.”

Ning başını salladı.

“Örneğin, Ki Arıtıcısı olan Taobabaları; bir Gökyüzü Taosu'nu kavradıkları için Taobabası olmayı başarmış kişilerdir; peki ya o Gökyüzü Taosu'nu unuturlarsa? Vücutlarındaki heybetli Taobabası enerjisi, Gökyüzü Taosu olmadan tamamen kontrolden çıkacaktır. Hatta ruhlarını bile parçalayabilir.”

“Bu yüzden, Ki Arıtıcıları arasından sadece Kılıç Ölümsüzleri bu sanata çalışabilir ve bu kişilerin de en azından Saf Yang Gerçek Ölümsüz seviyesinde olmaları gerekir.”

“Peki ya Habistanrılar? Enerji sızıntısından ölme konusunda endişe duymaları gerekmiyor, doğru; ancak yüce Gerçek Tanrılar'dan… Çoğu sayısız yıldır çalışan ve Taoları'na dair derin öngörülere sahip kimselerdir. Kim onca yılın emeğini kenara atmak ister ki? Kadim Çağ'dan modern güne kadar buraya [Beş Hazine] kılıç sanatını gerçekten çalışmaya gelen Gerçek Tanrı sayısı yalnızca üçtür.”

“Lakin Habistanrılar kavrayış konusunda doğuştan gelen bir zayıflığa sahiptir. Özellikle de gelen o Üç Gerçek Tanrı Kılıç Tao'suna dair pek yetenekli değillerdi. Zorla öngörü kazanmak çok zordur ve bu yüzden hepsi nihayetinde pes etmiştir.” Gerçek Ölümsüz Jimin konuştu.

Aslında, o üç Gerçek Tanrı kendi seviyelerindeki figürler arasında çok zayıf oldukları için her şeyi bir kenara bırakıp [Beş Hazine] kılıç sanatına çalışmaya cüret edebilmişlerdi! Eğer Gökyüzü Taoları'nın hızını aşabilen bu sanatı kavrayabilirlerse, hemen en güçlü Gerçek Tanrılar arasına girebileceklerini düşünmüşlerdi; lakin bu konuda yetenekleri olmadığı için gayet tabii başarılı da olamamışlardı.

Örnek olarak Ji Ning'i alalım. Kendisi Kılıç Tao'sunda oldukça hızlı ilerliyordu, ancak peki ya Büyük Zaman Tao'suna çalışırsa? Muhtemelen inanılmaz derecede yavaş ilerleyecekti.

“Bu sanatı kavramayı başaran iki kişi var ve ikisi de Ki Arıtıcısı. Biri benim. Diğeri ise Taobabası Kutsalalev. İkimiz de Ki Arıtıcısı olduğumuz için ustamın mirasını alamadık; lakin Taobabası Kutsalalev şu anda Üç Alem'in bir numaralı Kılıç Ölümsüzü sayılabilir.” Gerçek Ölümsüz Jimin gülümsedi.

Ning başını salladı.

Taobabası Kutsalalev iyi yetişmişti. Annesi Prenses Demir Yelpaze olarak bilinen bir Kutsal Ölümsüz'dü ve babası da Boğa İblis Kralı olarak bilinen ve Kadim Çağ'ın Yedi Büyük Yabaniyaratık Azizleri'nden biriydi. Kendisi bir Semavi Tanrı'ydı. Taobabası Kutsalalev'in ateşe dair muazzam bir yeteneği vardı ve kendisi “Kızıl Çocuk” olarak biliniyordu. İnanılmaz yeteneği sayesinde Kutsal Ölümsüz seviyesine kolayca ulaşmıştı ve vücudunda yetiştirdiği Samadhi Gerçakateşi de özellikle çok güçlüydü.

Nihayetinde, kendisi Budist Guanyin'in öğrencisi olmuş ve onu takip etmeye başlamıştı.

Zamanla, Kadim Çağ sona ermiş ve Üç Alem doğmuştu. Bir Saf Yang Gerçek Ölümsüz olmayı da o zamanlar başarmıştı. Taobabası Fuju öldükten sonra [Beş Hazine] kılıç sanatına çalışmak için gelmiş ve eğitiminde gerçek bir yaratık olduğunu göstermişti. Budizm? Ebeveynleri? Her şeyi unutmuştu ve ciddi ciddi tek seferde başarılı olmuştu! [Beş Hazine] kılıç sanatını kavradıktan sonra gücü anında tavan yapmıştı. Ardından yüz yıllar boyunca unuttuğu Büyük Taolar'ı tekrar çalışmıştı.

 [Beş Hazine] kılıç sanatını kavrayalı otuz bin yıl geçtikten sonra Gökyüzü'nün Ateş Tao'sunu kavrayarak bir Taobabası olan bu figür, Toababası Kutsalalev adını almıştı!

Evinde bizzat Demir Yelpaze'yi, yani annesini karşılamış; ancak Boğa İblis Kralı'na pek dikkat etmemişti.

Ayrıca, kılıcı artık Üç Alem'in en hızlısıydı. Çoğu figür onun Üç Alem'in bir numaralı Kılıç Ölümsüzü olduğunu düşünüyordu; lakin Taobabası Kutsalalev'in temelleri biraz zayıftı ve kendisi sadece Gökyüzü'nün Ateş Tao'sunu kavramıştı! Kılıçgücü bile yalnızca dördüncü sevideydi ve henüz beşinci seviyeye ulaşamamıştı. Bu yüzden, herkes onun bir numaralı Kılıç Ölümsüzü olduğunu düşünmüyordu!

 Lakin etraftaki en üstün Taobabaları'ndan biri olduğu kesindi.

 Kadim Çağ'da ondan daha güçlü olanlar artık ona saygı duyuyordu. İşte zamanın mucizelerinden bir tanesi de buydu. Belki de gelecekte… Şu anda zayıf olan genç bir figür öyle bir güce erişecekti ki Kutsalalev bile ona saygıyla davranmak zorunda kalacaktı.

“[Beş Hazine] kılıç sanatının artılarını ve eksilerini öğrendin. Artık çalışıp çalışmama kararı sana ait.”

Ning başını salladı.

Bu efsaneleri daha önce duymuştu; şimdiyse meseleyi daha iyi biliyordu. Aslında, diğer ufak dünyalarda dolaştığı bir yıllık süreç Ning'in kararını açıklar nitelikteydi! Genç adam bir Kılıç Ölümsüzü'nün yolunda yürüyordu ve sadece o yolda yürüyecekti! [Beş Hazine] kılıç sanatı için Ning Büyük Sudamlası Tao'su ve diğer Taolar'a dair öngörülerinden vazgeçmeye çoktan karar vermişti. Şu anda, bu kadar güçlü olmasının asıl sebebi kalpgücü ve ilahi yetenekleriydi. Yani, [Beş Hazine] kılıç sanatına çalıştığı sürede bunlardan birini bile unutmayacaktı.

Tek unutacağı şey Taolar'a dair öngörülerdi!

“Seni daha fazla rahatsız etmeyeceğiz.” Jimin ve diğer ikili hemen bölgeyi terk etti.

“Dokuzdiş, [Beş Hazine] kılıç sanatına bakmaya gideceğim. Acil bir şey olmazsa beni rahatsız etme.” Ning konuştu ve Dokuzdiş onayladı.

Genç adam uçuyordu, [Beş Hazine] kılıç sanatının ilk kısmına doğru ilerliyordu.

…….