Bölüm 512: Kaos Altıntaşı

.........

Xia İmparatoru ve milyonu aşkın Kayıp Ölümsüz mühür formasyonunun dışından olan biteni izliyordu.

Formasyonda, epey ünlü olan Ölümsüz Kuzeyyıldızı, yıldızlarla kaplı bir Taoist cübbelerine bürünmüştü ve yanında duran bin Kutsal Ölümsüz ile yüz bin Kayıp Ölümsüz’e talimatını veriyordu: “Sizi uğraştıracağım, Taoist dostlarım… Formasyonu kurun!”

Svoosh! Svoosh! Svoosh!! Bin Kutsal Ölümsüz ve yüz bin Kayıp Ölümsüz aynı anda havaya atıldı. Xia İmparatoru onları seçerken, ayrıca gruba büyük formasyondaki rollerini de vermişti. Aslında bu meseleye gayet basitti; her Kutsal Ölümsüz yüz Kayıp Ölümsüz’ü kontrol ediyordu ve onlara talimatlar veriyordu. Böylece bin Kutsal Ölümsüz de onları yöneten Ölümsüz Kuzeyyıldızı'nı takip edeceklerdi; yani Gökleri Cezalandıran Formasyon gayet dengeliydi.

 Ölümsüzler havada süzülüyordu… Hepsinin vücudundan kanlı semboller çıkıyor, etrafı savaşvari bir aura sarıyordu.

BOOM!

Aniden büyük mühür formasyonunun dışında kan kırmızısı bir aura fırladı, ancak formasyona zarar vermemişti.

Sayısız kanlı ışık huzmesi birleşiyor ve koyu kızıl bir devin formuna bürünüyordu.

Ardından… Adeta dünyanın renkleri de değişmeye başladı!

İmparatorluk başkentinin göklerinde devasa bir hortum belirdi. Hortum bir milyon kilometreye kadar uzanıyordu ve etraftaki doğal enerjiyi çılgınlar gibi çekiyordu. Neredeyse kaşla göz arasında bir milyon kilometrelik bir boşluk oluştu; bu boşluktaki bütün enerji mühür formasyonunun içindeki bulanık devin vücuduna çekilmişti. Göz açıp kapayıncaya dek devasa bulanık figür dengelenmeye başladı.

Dev yaklaşık otuz bin metre uzunluğundaydı ve devasa bir başa sahipmiş gibi görünüyordu; bir çift kaslı kolları ve güçlü bacakları vardı! Ancak… Dikkatle bakıldığında, o devasa başın aslen devin üst vücudu olduğu görülebiliyordu! Meme uçları gözler, göbek deliği ise ağızdı. Üst vücudun tamamı devasa, vahşi, sinsi bir suratı andırıyordu ve bu surat insanı şaşırtacak derecede Kutsal Ölümsüz Kuzeyyıldızı'nın suratına benziyordu.

“Demek bu Gökleri Cezalandıran Xingtian?”

Ning ve diğerleri hayranlık içerisinde iç geçirdiler.

Bin bir Kutsal Ölümsüz ve yüz bin Kayıp Ölümsüz’ün hepsi bu Gökleri Cezalandıran’ın vücudundaydı. Devasa Gökleri Cezalandıran tamamen etraftaki doğal enerjiden oluşmuştu ve aurası çoğu Semavi Tanrı’yı ve Gerçek Ölümsüz’ü bile gölgede bırakabilecek düzeydeydi.

“Güçlü görünüyor, ancak gücü pek fazla değil gibi.” Kutsal Ölümsüz Vahdet yorumladı. “Akılalmaz miktarlardaki doğal enerjinin mükemmel şekilde uygulanmadığı çok açık; biraz sızdırıyor.”

“O kadar doğal enerjiyi mükemmel bir şekilde kontrol etmek kolay iş değil. Kutsal Ölümsüzler’in en güçlüleri bile yalnızca bu kadarını yapabiliyor.” Ning devasa gücün ne denli yoğun olduğunu hissedebiliyordu. Eğer kişi böyle bir gücü mükemmel derecede kontrol edebilirse… Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler bile ondan kaçmak zorunda kalırdı! Lakin tabii bir Gerçek Ölümsüz bile bu formasyonu mükemmel derecede kontrol edemiyordu.

“Ölümsüz dostum Kuzeyyıldızı.”

Formasyonun dışındaki Xia İmparatoru konuştu.

Svish.

 Aniden ortaya bir beyaz cübbeli Xia İmparatoru çıktı. Beyaz cübbeli Xia İmparatoru büyük mühür formasyonuna doğru adım attı ve formasyon onu birazcık bile olsun engellemedi.

“Majesteleri.”

Devasa Kuzeyyıldızı Gökleri Cezalandıran saygıyla seslendi.

Gökleri Cezalandıran’ın vücudu baştan aşağıya koyu kızıldı. Üstündeki tek kıyafet bel bölgesini kaplayan bir kürk parçasından ibaretti. Kan kırmızısı aurası bütün vücudundan yayılıyordu; adeta bu devin savaş arzusu maddeleşiyordu.

“Önce biraz aşina ol.” Beyaz cübbeli Xia İmparatoru konuştu.

“Anlaşıldı.” Kuzeyyıldızı Gökleri Cezalandıran saygıyla cevapladı. Devasa vücudun etrafında doğal enerjiler dalgalamaya devam ediyor ve formasyon yavaşça dengeleniyordu. Öyle ki, Gökleri Cezalandıran’ın vücudu da gözle görülür derecede katılaşıyordu. Lakin etrafa yaydığı aurada tam tersine bir azalma vardı… Lakin ardından, her şey duraksadı. Görünüşe göre bu Gökleri Cezalandıran daha fazla güçlenemeyecekti.

Beyaz cübbeli Xia İmparatoru başını salladı. “Hazır ol.” Elini salladı ve aniden çok sayıda siyah taş ortaya çıkarak birbirlerine yapıştı ve ufak bir dağ misali oluşan sıkı katmanlar gökleri kapladı. Lakin siyah taşların içinden gelen bir de altın ışık huzmesi olduğu için bu yapı insana gizem dolu bir hissiyat yaşatıyordu.

“Bu gördüğünüz şey bir kaos altıntaşıdır.” Beyaz cübbeli Xia İmpatarotu konuştu. “Toplamda on parça çağırdım. Bütün gücünü kullanarak elinle bu taşlara saldıracaksın. Gökleri Cezalandıran’ın gücü ne kadar fazlaysa, o kadar fazla taşı yarabilirsin. Teste tabi tutulacak diğer Ölümsüzler de aynı şeyi yapacaklar.”

“Kaos altıntaşı mı? Lakin bize daha Gökleri Cezalandıran’ın kritik parçalarını öğretmediler; onları yarabilecek miyiz ki?” Kutsal Ölümsüz Vahdet, formasyonun dışındaydı ve endişeliydi.

“Söylemesi zor.” Ning de emin değildi.

Doğal olarak kaos altıntaşları hakkında biraz bilgiye sahipti. [Yıldızkavrayan El]’in Beşinci Halkası’na geçmek için çok sayıda Beş Element hazinesine ihtiyaç duyacaktı ve kaos altıntaşları da “metal” elementi için kullanılabilecek şeylerdi.

Gerçek Tanrılar ve Taobabaları bu taşları sonsuz kadim kaostan topluyorlardı. Çok sertlerdi ve genelde sadece Semavi Tanrılar ya da Gerçek Ölümsüzler bu taşlara zarar verebiliyordu. Semavi Tanrılar ve Gerçek Ölümsüzler için bu taşların değeri aslen sahip oldukları altın kaos özüydü. Taşlar tamamen siyahtı, ancak yüzeyleri altın ışık noktalarıyla parlıyordu. İşte bu altın ışık noktaları “altın kaos özü” olarak bilinen şeylerdi.

 Ortaya çıkarılan, on adet devasa kaos altıntaşı neredeyse üç bin metre uzunluğa sahipti… Eğer kişi bunları arıtır ve eritirse, ortaya çıkacak kaos altın özü muhtemelen yalnızca bir insanın tırnağı kadar olacaktı.

Kaos altın özü Gerçek Tanrılar’ın ve Taobabaları’nın bile zarar vermekte güçlendiği şeylerdi. Bunlar sadece eritilerek ve dövülerek kullanılabiliyorlardı ki bu işlemlerin yapılması için kişinin özel yapım aletlerine ve eritme aletlerine sahip olması gerekiyordu. Gerçekten de çoğu üst kademe Saf Yang’ın yapım aşamasında kullanılan bu taşlar değer bakımından çok nadir bulunan şeylerdi. Eğer karışıma ufak bir miktar kaos altın özü eklenirse, ortaya çıkacak ürün neredeyse yok edilemez bir hale geliyordu.

“Başla.” beyaz cübbeli Xia İmparatoru emir verdi.

Formasyonun dışındaki bir milyon Ölümsüz iç kısımdaki Kuzeyyıldızı Gökleri Cezalandıran’ın devasa elini kaldırışını izliyordu. O devasa el büyük bir baltadan farklı değildi, uç kısmı baltanın gövdesi haline bürünerek direkt aşağıya iniyordu! Elin etrafındaki uzayda dalgalar oluşuyor ve bu dalgalar iki ayrı tarafa itiliyordu. Lakin gücün bir şekilde geride tutulduğu açıktı; zira aksi takdirde uzayın çoktan yarılmış olması gerekiyordu.

BOOM!

Devasa el direkt on kaos altıntaşı parçasına indi. Aniden koskoca imparatorluk avlusu titredi. Lakin Büyük Xia Hanedanlığı’nda bu yer kadar sağlam ve güvenli bir başka yer yoktu; yani hasar almış değildi.

“Nasıl yaptı?”

“Parçaladı.”

“Parçaladı!”

“Dört tane parçaladı!”

Milyonu aşkın Ölümsüz şaşkına dönmüştü.

Dört parça kaos altıntaşını kırmak… Gerçekten de formasyonun kritik kısımlarını bilmemesine rağmen Kuzeyyıldızı Gökleri Cezalandıran’ın muazzam bir başarı sergilediğini gösteriyordu. Kendisi kesinlikle güç bağlamında Gerçek Ölümsüz ya da Semavi Tanrı seviyesine ulaşmıştı. Ning kabul etmeliydi; bu Gökleri Cezalandıran kendi asıl vücudundan daha güçlüydü ki kendi gerçek vücudu zar zor Semavi Tanrı seviyesine ulaşabiliyordu. Üstelik karşılaştığı manzara, henüz formasyonun kritik noktalarını bilmeyen bir adam tarafından yaratılmıştı!

“Dört parça kırıldı, beşinci dalgaya da biraz hasar verildi.” Beyaz cübbeli Xia İmparatoru başını salladı.

“Tamamdır. Sırada Ölümsüz Hepgerçek var.”

Büyük mühür formasyonu geçici olarak dağıldı.

Gökleri Cezalandıran Formasyon bozuldu. Yüz bin Kayıp Ölümsüz ve bin bir Kutsal Ölümsüz ortaya çıkmıştı. Kutsal Ölümsüz Kuzeyyıldızı önce beyaz cübbeli Xia İmparatoru’na doğru eğildi ve akabinde büyük mühür formasyonundan çıktı. Bunu yaptığı esnada uzun, zayıf, soluk suratlı bir üstat formasyona giriyordu.

………

359 Kutsal Ölümsüz de bu konuda test edilme şansına erişecekti.

Teste tabi tutulan Kutsal Ölümsüz Kuzeyyıldızı’nın aslen iyi bir performans sergilediği sonraları anlaşılmıştı; zira ardından gelen çoğu insan yalnızca iki ile üç parça kırabiliyordu.

“Taoist dostum Vahdet.” Beyaz cübbeli Xia İmparatoru dışarıya baktı.

“Bir deneyeyim.” Vahdet Ning’e doğru gülümsedi ve daha sonrasında büyük mühür formasyonuna döndü.

Ning dikkat kesilmişti.

Vahdet teste tabi tutulacak 192. kişiydi. Şu ana kadar test edilen Kutsal Ölümsüzler’den en güçlüsü altı parça kırabilmişti. Kendisi bir kadındı ve Gökçiftçi Klanı’ndan gelen bu kadının adı Kutsal Ölümsüz Yağmurçıkan’dı. Hap yapımı konusunda üstüne yoktu, ancak savaş yetenekleri bağlamında pek de tanındığı söylenemezdi. Buna rağmen şu ana kadar test edilen en güçlü adaydı.

“Kutsal Ölümsüz Vahdet nasıl bir performans sergileyecek acaba?” Yu Wei konuştu.

“Üstat Vahdet’in gücü etkileyicidir.” Ning konuştu. “Olağanüstü bir sonuç alacağına inanıyorum.”

Tırırım…

Bir Gökleri Cezalandıran formasyonun içinde belirdi.

Teknikle hafif bir aşinalık yarattıktan sonra Vahdet Gökleri Cezalandıran beyaz cübbeli Xia İmparatoru’na doğru bir onay verdi ve ardından o da sağ elini kaldırarak kaos altıntaşlarına doğru bir hamle yaptı.

BOOM! O tanıdık patlama seslerinden biri daha duyuldu. Şu ana kadar Büyük Xia’daki halk bu sese çoktan alışmıştı… Zira bu neredeyse iki yüzüncü patlama sesiydi.

Ning dikkatle baktığında, on taştan yalnızca dördünün sağlam bir şekilde durduğunu gördü.

“Altı parça!” Ning keyifle konuştu.

“Gerçekten de etkileyici. Kutsal Ölümsüz Yağmurçıkan’a denk.” Yu Wei de şaşırmış ve mutlu olmuştu.

“Gerçekten etkileyici. Olağanüstü!” Ölümsüz Diancai de heyecanlıydı. Burada çok sayıda Kutsal Ölümsüz vardı ve bazıları neredeyse Gerçek Ölümsüzler kadar güçlüydü. Ancak hangisinin bu formasyon aracılığıyla daha etkileyici bir güç sergileyebileceği soru işaretiydi.

Milyonu aşkın Ölümsüz de övgü dolu sözler söylüyordu.

Formasyondaki beyaz cübbeli Xia İmparatoru başını salladı. “Altı parça kırıldı, yedinci parçaya da hafifçe zarar verildi. Ölümsüz dostumuz Yağmurçıkan’a çok yaklaştın; sadece biraz zayıfsın, o kadar. Şu ana kadar çıkan 192 kişi içinde ikinci sırayı aldın.”

Formasyon dağıldı ve Kutsal Ölümsüz Vahdet keyifle dışarıya çıktı.

192 Kutsal Ölümsüz içinde ikinci sırayı almak, 359 Kutsal Ölümsüz içinde ilk dokuza girmek konusunda şanslı olduğunu gösteriyordu. Tabii gerçekten de şansı yaver gitmeyebilir ve daha sonraları gelen figürlerden bazıları akılalmaz güçler sergileyebilirdi. Eğer böyle bir durum yaşanırsa, yapacak hiçbir şeyi olmazdı.

Kutsal Ölümsüzler gidiyor, testler devam ediyordu.

“Neden hala sıra sana gelmedi, küçük öğrenci kardeşim?” Yu Wei biraz sabırsızdı.

“Acelesi yok. Her zaman için birileri önce ve birileri de sonra gelecektir.” Ning konuştu. Xia İmparatoru muhtemelen Ning’e dair büyük bir beklenti içerisindeydi ve bu yüzden onu büyük finale, sonlara saklıyordu.

Şimdiye kadar üç yüzü aşkın Kutsal Ölümsüz teste girmişti ve toplamda altı parça kıran Kutsal Ölümsüz sayısı beşti!

“Ölümsüz dostum Ji Ning, lütfen öne çık.” beyaz cübbeli Xia İmparatoru konuştu.

“Ji Ning mi?”

“Ji Ning’in sırası.”

“Ölümsüz Karakuzey, Ji Ning mi? Söylentilere göre gerçek vücudu, Boşluk seviyesi’nde olmasına rağmen dokuz Kutsal Ölümsüz’e tek başına karşı koyabilmiş. Ayrıca kendisi bir Taobabası’nın öğrencisi… Ve gördüğüm kadarıyla Kadimikizi de felaketini alt ederek bir Kutsal Ölmüsüz olmayı başarmış.”

“Aslında, Ölümsüz Kaderin Toplantısı’nda Ji Ning’i izlemiştim. Kendisi gerçekten canavarvari bir deha. Lakin… Taoist dostumuz Ji Ning kısa bir süredir çalışıyor. Böyle bir formasyonu iyi şekilde kontrol edip edemeyeceğini bilmiyorum.” Avluda Ning’e dair konuşmalar yankılanıyordu; sonuçta Ning, Kutsal Ölümsüzler arasında ünlüydü. Onlara göre, Ji Ning şimdi güçlü olmayabilirdi, ancak gelecekte kesinkes onları geçecekti.

….

Formasyonda.

“Taoist dostlarım, yardımınız için teşekkür ediyorum.” Ning bin Kutsal Ölümsüz ve yüz bin Kayıp Ölümsüz’e doğru konuştu.

“Formasyonu kurun.”

Ning hemen yukarıya atıldı ve diğerleri de onu takip etti. Yüz bin Kayıp Ölümsüz ise kendilerine ait Kutsal Ölümsüz liderlerinin yanındaydı. Çok sayıda kanlı sembol ortaya çıktı ve bu semboller birleşerek bulanık, koyu kızıl renkteki bir deve dönüştü. Etraftaki doğal enerji durmaksızın bu deve çekiliyordu. Ortaya çıkan otuz bin metrelik devin suratı Ning’e epey benziyordu.

“Bu his… Akılalmaz bir güç…” Ning hayranlıkla iç çekti.

Vücudunda süzülen güç gerçekten de kontrol edebileceğinin üstündeydi. Yapabileceği tek şey elinden geldiği kadarıyla kontrol etmeye çalışmaktı.

“Ölümsüz dostum Ji Ning, önce formasyona biraz aşinalık kazan.” Beyaz cübbeli Xia İmparatoru gülümsedi.

…….