Bölüm 453: Kutsal Ölümsüzleri Yok Eden Kılıç

 Mesafedeki koruyucu formasyonlarda toplanan bazı Kayıp Ölümsüzler vardı.

“Rüzgarakan, kontrolüm altındaki bölgede yaşayan Ölümsüz geliştiricileri ve ölümlüleri bu Qiankun incisine topladım.” Yeşil saçlı bir Ölümsüz elindeki siyah inciyi gösterdi. Ardından elini salladı ve inciyi kaldırdı. Dışarıya bakarak gülümsedi, “Lakin görünüşe göre hepsini toplamama gerek yokmuş; Habistanrılar gitti, geriye sadece Ji Ning kaldı.”

“Aynen öyle.” Gülümseyen Rüzgarakan başını öne salladı.

Dokuz yüzü aşkın Habistanrı’dan çekindikleri için klan üyelerini topluyorlardı.

Artık Habistanrılar Xia İmparatoru’nun Tanrıkatleden Korumaları tarafından kovalandığı için… Geriye sadece Ji Ning kalmıştı.

……..

“Efendim, efendim! Kaçmayacak mıyız?” On bin kilometrelik bölgede duran Ufak Qing çok telaşlıydı. “Dokuz yüzü aşkın Habistanrı bile o sekiz Kutsal Ölümsüz’ün savunmasını geçemedi. Burada tek başına durmanın ne anlamı var ki? Çabuk, kaç!”

“Kıdemli öğrenci kardeşim!” Kuzeyoğul da endişeliydi.

“Paniklemeyin. Oğlum Ning işleri en ince detayına kadar düşünen biridir.” Beyaz Amca mesafeye bakıyordu. Kendi kendine konuştu, “Ning, dikkatli ol.”

……

Havadaki dokuz Kutsal Ölümsüz artık kendilerine daha çok güveniyordu. Gençateş Klanı’nın Atası konuştu, “Daha önceleri, hepiniz o Habistanrılar’ın saldırılarına maruz kaldınız; yaralarınız hafif değil. En iyisi formasyon kurup bana destek olun ve… Ji Ning’i bana bırakın. Sadece destek olsanız yeterli.”

“Tamam.”

“Yaralanmış olsak da, gücümüzün yaklaşık yüzde otuz kırkını kullanabiliyoruz. Sekizimiz güç birliği yaparsak ortaya çıkacak güç az olmayacaktır. Ji Ning’e karşı ‘Sekiz Ölümsüz’ün Deniz Zapteden Formasyonu’nu kullanmaya gerek yok. ‘Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu’nu kullanmamız daha mantıklı.” Kutsal Ölümsüz Altınsaat mutlak bir özgüvenle konuştu.

“Mm.”

“Tamam.”

“Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu bu Ji Ning’i durdurmak için fazlasıyla yeterli gelecektir.” Aralarından en dikkatlisi, Kutsal Ölümsüz Meftun bile onayladı.

Farklı formasyonların farklı güç seviyeleri vardı.

Sekiz Ölümsüz’ün Deniz Zapteden Formasyonu tamamen savunmaya odaklıydı; herhangi bir saldırı tekniğine sahip değildi; ancak savunma konusunda çok güçlüydü.

Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu ise dengeli sayılırdı; saldırıları ve savunması eşitti. Sonuçta, Kutsal Ölümsüzler artık Ning’in ne kadar güçlü olduğunu biliyordu; ona karşı savunma yaparak gereksiz enerji harcamayacaklardı.

Daha önceleri, dokuz yüzü aşkın Habistanrı’yla karşılaşmışlardı ve bu gruptan altı yüzü aşkını Boşluk seviye Habistanrı’ydı. Aslında, Boşluk seviye Habistanrılar genel bağlamda Ölümsüz Kuzeyürüyen gibi figürlere denk güce sahip oluyorlardı; Ning’in Zindan Dağları’nda karşılaştığı o Habistanrı da zamanında Ölümsüz Kuzeyürüyen’in öfkesine maruz kalmıştı. Her ne kadar Boşluk seviye Habistanrılar’ın farklı yetenekleri bulunuyor ve bu yetenekler sayesinde Kutsal Ölümsüzler’e denk seviyelere çıkabiliyor olsalar da…. Tao kavrama yetenekleri çok zayıftı. Bir sınıra ulaştıklarında, o sınırda milyonlarca yıl geçirebiliyorlardı.

İçkalp Dağı’nda bile dokuzuncu golemi yenemeyen epeyi Habistanrı vardı.

 En büyük zayıflıkları Tao kavrama hızlarıydı!

Bu yüzden, altı yüzü aşkın Boşluk seviye Habistanrı olsa da…. Gençateş Klanı’nın en zayıf Kutsal Ölümsüz’ü olan Patrik Arcanum bile milyon yıl yaşamış Kayıp Ölümsüzler’den yani Ölümsüz Kuzeyürüyen gibi figürlerden çok daha güçlüydü! Kutsal Ölümsüzler Altınsaat, Ölüodun ve Ateşbalığı ise daha da güçlüydü. Bütün bunlara karşılık, Kutsal Ölümsüz Meftun üst düzey bir figürdü.

Bu yüzden… Gençateş Klanı’nın Kutsal Ölümsüzler’ine denk olmak için kişi başına on civarı Boşluk seviye Habistanrı gerekiyordu.

Buna karşılık, Gençateş Klanı’na karşı harekete geçen Habistanrı birliği yaklaşık Gençateş Klanı’nın otuz kırk Kutsal Ölümsüzü’ne denkti.

Sekiz Kutsal Ölümsüz tamamen savunmaya odaklandığında, çoğu zaman, kısa da olsa otuz kırk Kutsal Ölümsüz’e karşı hayatta kalabiliyordu; lakin o Habistanrılar çok çılgındı. Mücadele kısa sürmüş olsa da Gençateş Klanı’ndaki sekiz Kutsal Ölümsüz de ciddi derecede yaralanmıştı. Vücutlarındaki altın küre, Jindan ağır hasar aldığı için hepsi çok sayıda ruh hapına, ilaca ve iyileşmek için zamana ihtiyaç duyuyordu. Şimdiyse ağır yaralı vaziyette Ji Ning’e karşı koyacaklardı… Aralarından en zayıf olan Patrik Arcanum, muhtemelen asıl gücünün yüzde onunu bile zar zor kullanabilecekti. Heybetli Kutsal Ölümsüz Meftun ise gücünün yüzde altmışını kullanabilecek durumdaydı. Genel bağlamda ise grup asıl güçlerinin yüzde otuz ile kırk arasında bir kısmını kullanabilecekti.

Tırırım…

Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu oluşuyordu.

Aniden, sekiz diyagramdan oluşan altın bir sembol seti ortaya çıktı. Sekiz heybetli Kutsal Ölümsüz bu sekiz diyagramın olduğu bölgelerde bulunuyordu. Etraflarında altın, yükselen bir ejderha vardı.

Sekiz Kutsal Ölümsüz de aşağıya baktı.

“Altınsaat, bu Ji Ning’i yakaladığımızda, onu hemen büyük saate çekeceksin.” Boynuzlu, altın cübbeli adam ilahi gücüyle konuştu. Suratında gülümsemesi, kalbinde kendine duyduğu mutlak bir özgüveni vardı.

“Anlaşıldı, ata!” Kutsal Ölümsüz Altınsaat çok heyecanlıydı; çok sayıda Habistanrı’yla karşılaşmak zorunda kaldıkları için büyük baskı yaşamışlardı, ancak tek bir kişi olan Ji Ning’e karşı herhangi bir sıkıntı yaşayacaklarını düşünmüyordu. Ayrıca, zaten daha önce Ning’le mücadele ettikleri için bu adamın ne kadar güçlü olduğunu biliyorlardı. Bu bilgileri ise onlara daha da güven veriyordu.

Yerde.

Ning’in kalbinden yükselen kılıç iradesi durmaksızın güçleniyordu. Ning başını kaldırarak gökyüzüne baktı. Dokuz heybetli Kutsal Ölümsüz gökyüzündeydi. Çirkin, boynuzlu, altın cübbeli figür bir atkuyruğu püskülü çıkardı ve önünde üç devasa anormalite duruyordu. Diğer sekiz Kutsal Ölümsüz ise formasyon kurmuştu.

“Sekiz Kutsal Ölümsüz daha demin dokuz yüzü aşkın Habistanrı’nın saldırısına maruz kaldı… Zar zor dayandıklarını görmüştüm. Muhtemelen hepsi ağır yaralanmıştır, ancak buna rağmen geri çekilmek yerine bana meydan okuyorlar. Muhtemelen gücümü umursamıyorlar.” Biraz düşünen Ning karşı tarafın nasıl bir ruh halinde olduğunu çözmüştü.

Lakin… Ning o Boşluk seviye Habistanrılar’a benzemiyordu!

Genç adamın özel ilahi yeteneği Kadim Kaos’un Gerçek Tanrılar’ı ya da Semavi Tanrıları’nın yarattığı çoğu yetenekten daha heybetliydi. [Yıldızkavrayan El] ki Taoist Üçhayat’ın zamanında Kadim Çağ’ı domine etmesini sağlayan bir yetenekti. Kaçan Boşluk seviye Habistanrılar bu Büyük Xia dünyasıyla birlikte doğmuştu; yani sahip oldukları ilahi yeteneklerde daha zayıftı.

 Ning’in elleri kadim Saf Yang hazinelere denkti!

Tao’ya dair kavrayışı ise… Daha öncelerde Patrik Altınsaat’in seviyesine yakındı, ancak artık onu tamamen geçerek yepyeni bir seviyeye ulaşmıştı.

……………

“Dikkatli olun. Bu Ji Ning sıradan bir Habistanrı Ustası değil; kendisi üst düzey kılıç sanatlara sahip ve akılalmaz, canavarvari bir yeteneği var. Daha önceleri beşimize karşı koyabiliyordu ve şimdi güç birliği yapmış olsak da, gücümüzün sadece bir kısmını kullanabileceğiz. Dikkatli olalım. Bırakın atamız ana saldırı rolünü üstlensin, biz destek verelim.” Kutsal Ölümsüz Meftun uyardı.

“Merak etme, Meftun. Daha önce Beş Element’in Sağlamdağ Formasyonu’nu kullanırken bile Ji Ning’in saldırılarını kolayca karşılayabiliyorduk. Artık sekizimiz Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu’nda olduğumuza göre… Gücümüzün sadece yüzde otuz kırkını kullanabiliyor olsak da, toplam gücümüz Beş Element’in Sağlamdağ Formasyonu’nun en güçlü haline denktir. Yani onu kesinkes karşılayabiliriz.” Kutsal Ölümsüz Altınsaat kendine güveniyordu.

“Öldürün!” Boynuzlu, altın cübbeli adam emri verdi.

Boom! Boom! Boom!

Aniden, üç devasa anormalite aşağıya atıldı.

BOOM! Yerde duran Ning aniden bir ışık hüzmesine dönüşerek gökyüzüne fırladı.

 Kıyaslayacak olursak, Ning o üç devasa böceğimsi anormalitelere karşı ufacık bir noktaya benziyordu.

“[Dokuz Gökler’in Müphem Rüzgarı]!”

Vhoosh! Bir rüzgâr dalgası yayıldı. Gençateş Klanı’nı şaşkına çeviren bir hızda ilerleyen Ning, ciddi ciddi üç anormaliteyi de geçip gitmişti. Bu atlatma ilahi yeteneği Patrik Subhuti’nin bizzat ve sadece Ji Ning’e özel yaptığı bir yetenekti. Her ne kadar Üç Alem’de sadece üst seviye ilahi yetenek olarak söylenebilse ve [Garuda’nın Kanatları] gibi kadim ilahi yeteneklerin seviyesine yaklaşamasa da, Ning aslen [Garuda’nın Kanatları]’nı kullanarak şu anki hızına ulaşamazdı. Sonuçta… Ning o yeteneği geliştiren altın kanatlı Anka Kuşu’yla uzaktan yakından bağlantılı değildi; kendisi bir insandı. İnsanların kuşlar için tasarlanmış bir ilahi yeteneğin yüzde otuzunu kullanabilmesi bile etkileyiciydi.

“Çok hızlı.” Boynuzlu, altın cübbeli adam şaşırmıştı.

“Durdurun.”

“Herkes dikkatli olsun.” Sekiz Kutsal Ölümsüz Ning’in atlatma yeteneğini kullandığını görüyordu, Ji Ning onlara doğru geliyordu.

 “Durdurun, ben de böceklerimi yollayacağım.” boynuzlu, altın cübbeli adam hemen konuştu. Ning’i durdurması gerekiyordu. Aksi takdirde, Ning’in hızına bakılırsa… O üç böceğimsi canlının Ji Ning’e yetişmesi mümkün değildi. Savaşa gerçekten başlayacak olsalar, üç böceğimsi canlı Ning’i oyalayabilecek ve durdurabilecek kapasiteye sahipti. Ardından da Ji Ning’i büyük saatin içine çekeceklerdi!

Anlaşılmalıdır ki üç böceğimsi anormaliteden, kanatlı gergedan yaratığı bile tek başına, sadece güç konusunda Ning’e denkti. İşte bu yaratıklar sayesinde Ölümsüz Zehirucubesi koskoca Üç Alem’de ünlü olmuştu; bu yaratıklar küçümsenemezdi.

Vhoosh.

[Dokuz Gökler’in Müphem Rüzgârı] ilerliyor ve Ning hızla sekiz Kutsal Ölümsüz’e ilerliyordu.

“Geber!” Sekiz Kutsal Ölümsüz uzaktan Ning’e bakıyordu. Kurdukları devasa, altın ejderha yerleri sarsan bir kükreme savurdu ve direkt Ning’e atıldı.

Ning’in gözlerindeki bakış okyanus dibi kadar derin ve ulaşılmazdı. Altı kolu anında ortaya çıkmıştı ve o altı elin parmakları, altın ışık hüzmeleriyle birlikte kılıç parmaklarına dönüştü ve Ning’in bu zamana kadar oluşturduğu en güçlü kılıç sanatını sergilemeye başladı. Derinlik bakımından Ning’in daha önce öğrendiği diğer kılıç sanatları henüz yarattığı bu sanata denk olsa da… Sonuçta kendi yarattığı duruş, kendisine en uygun olacak duruştu. Sadece bir tekniği yaratan kişi bu tekniğin tüm potansiyelini sergileyebilirdi.

Ning’in kılıç parmakları üç yüz metre uzunluğundaydı!

Devasa kılıç parmakları… Adeta yüce bir varlığın ellerine benziyordu.

Aynı esnada, kılıç parmaklarının önünde üç yüz bin metre uzunluğunda ilahi siyah kılıçlar da belirmişti.

Gözün görebildiği kadar…

Toplamda, üç bin metre uzunluğunda altı ilahi siyah kılıç vardı ve kılıçlar göklerin, yerlerin gücünü topluyordu. Kılıçlardan biri direkt altın ejderhanın vücuduna atıldı ve darbeyi alan ejderha titreyerek sönmeye başladı. Altın ejderha da kükrüyordu, öfkeyle kılıca direnmeye çalışıyordu… Ancak diğer beş kılıç tam da o esnada harekete geçmişti.

BOOM! Sekiz Diyagram sembolleri titredi ve bir patlama sesiyle tamamen paramparça oldu.

“Hayır!”

“NE?!”

Sekiz Kutsal Ölümsüz de şoke olmuştu.

“Sıkıntı.” Boynuzlu, altın cübbeli adam onlardan çok uzak değildi. Şoke olmuş bir vaziyette elindeki atkuyruğu püskülünü uzattı… Ancak, uzaktaki su kişinin susuzluğunu gideremezdi.

Ji Ning’in saldırı hızı muazzamdı!

Genç adamın ilahi siyah kılıç formuna giren beş kılıç parmağı ise Sekiz Diyagram’ın Yükselen Ejderha Formasyonu’na saldırıyordu; kılıçlardan ikisi aniden yön değiştirerek Kutsal Ölümsüz Altınsaat’in göğsüne atıldı. Altınsaat dehşete düşmüştü; kaçma şansı yoktu ve yapabileceği tek şey en güçlü hazinesini, üst kademe Saf Yang ilahi büyük saati kullanmaktı. Altın küresine, yani Jindanı’na aldığı yaraları umursamadı ve hemen telaşla, vakit kaybetmeden bütün enerjisini harcayarak direnmeye koyuldu.

BOOM! İlk ilahi kılıcın darbesiyle büyük saat havaya savrulmuştu. İkinci ilahi siyah kılıç ise Kutsal Ölümsüz Altınsaat’in vücuduna saplandı… Adamın vücudu, sonsuz görünen bir kılıç ki denizine maruz kaldığı için anında toza dönüşmüştü.

İlahi siyah kılıcı savuran altın el hemen havaya savrulan altın büyük saati kavradı. Saat artık sahipsizdi.

BOOM! Diğer iki siyah kılıç ışığı ise yakınlardaki Kutsal Ölümsüz Ateşbalığı’na ilerliyordu. Ateşbalığı da Jindanı’ndan çekebildiği kadar güç çekiyordu; ancak… Ning, daha [Yıldızkavrayan El]’i Dördüncü Halka’ya çıkardığında bile güç konusunda Kutsal Ölümsüz Meftun’a denkti; artık daha güçlü bir kılıç tekniği geliştirdiği için, eskiye kıyasla akılalmaz bir güç artışı yaşadığı açıktı. Üstelik, kılıç parmakları kadim Saf Yang hazinelere denkti; Kutsal Ölümsüz Ateşbalığı gibi kişiler ona nasıl karşı koyabilirdi ki?!

İki kılıç ışığı parladı ve Kutsal Ölümsüz Ateşbalığı da tozlara dönüştü.

Keng!

Keng!

Diğer altı Kutsal Ölümsüz ellerinden ne geliyorsa yapıyordu ve birlikte yaptıkları bu direniş sayesinde Ning’in yolladığı son kılıç ışığını karşılamayı başarmışlardı.

Ning’in gönderdiği bu ilk saldırı sekiz Kutsal Ölümsüz’den ikisini yok etmişti!

“LANET!!” Mesafedeki Gençateş Klanı Atası’nın gözleri o kadar açıktı ki, neredeyse gözleri yuvalarından fırlayacaktı. Kan çanağına dönen gözleriyle Ning’e bakıyordu. Öfkeliydi!

………