Bölüm 441: Hazine Dağı'ndan Gitmek

 Ji Ning’in çıkardığı Saf Yang hazine seti, Nihai Ki Dokuz Element İncileri, genç adamın Hazine Salonu’ndan seçtiği hazinelerdi. Ning’in ona sunulan Saf Yang hazineler arasından seçebileceği en değerli hazineler bunlardı. Taoist Üçhayat’ın Hazine Salonu’na bıraktığı hazinelerden hepsi etkileyiciydi; en ucuzu bile yüksek kademe Saf Yang hazinelere denkti.

Lakin… Sonuçta pek fazla Saf Yang hazine yoktu. Taoist Üçhayat bile bu hazinelerden fazla toplayamamıştı. Savaştanrısı Salonu’nun dokuzuncu seviyesini geçen Ning, sadece on sekiz Saf Yang hazine arasından seçim yapmıştı.

Bu yüzden…

Genç adam hazinelerden en değerli olanlarını, Nihai Ki Dokuz Element İncileri’ni seçmişti. Bu incilerden dokuzu yüksek kademe Saf Yang hazineydi, ortadaki merkez inci ise üst kademe Saf Yang hazineydi! Üstelik, bu hazine seti diğerlerine kıyasla daha değerli olan “dünya tipi” hazinelerden biriydi. Kişi bu hazineleri kullanarak rakiplerine küçük bir dünyanın gücüyle saldırabiliyor ya da bu gücü kullanarak rakiplerini bağlayabiliyordu. Bu hazine Binboğa Kılıcı’nın içindeki Kadim Gecenehri’nden bile daha güçlüydü. Bu tür dünya tipi Saf Yang hazineler zaten başlı başına nadir ve değerli olan eşyalardı; muhtemelen bu set sıradan beş adet üst kademe Saf Yang hazinelere denkti!

“Fuxi Asa Formasyonu, ilk listedeki eşyalar ve oklar önemsiz şeyler.” Göktilki çaresizce söyledi, “Efendim sana yirmi adet üst kademe Saf Yang ruh hapı da verebilir; ancak yay isteğin… Çok fazla. Bu tür yay telleri kolay üretilmez.”

“İstediğim hazineler ve Saf Yang ruh hapları muhtemelen arkadaşlarına soracak her Gerçek Ölümsüz ya da Semavi Tanrı tarafından bulunabilir. Listedeki en önemli şey ise yay telidir. O yay teli olmasaydı, zaten karşılığında bu Saf Yang hazine setini de vermezdim.” Ning söyledi. “Xia İmparatoru Kadim İmparatorluk Klanı’nın bir üyesi; sıradan Gerçek Ölümsüzler ve Semavi Tanrılar belki bu yay telini bulamayabilir, ancak Xia İmparatoru’nun bulabileceğine inanıyorum.”

İçkalp Dağı’nda yaşadığı süreçte, Ning bu bahsi geçen Kadim İmparatorluk Klanı’nın ne kadar güçlü olduğunu öğrenmişti.

Pangu’nun Dünyası…

Zamanında, üç bin büyük dünya ya da sayısız küçük dünya diye şeyler yoktu! Sadece tek bir dünya vardı ve buna Pangu’nun Dünyası deniyordu! O zamanlar, Kadim İmparator Klanı koskoca insan ırkına hükmediyordu! Taobabası seviyesinde epeyi büyük güçlere sahiplerdi. Pangu’nun Dünyası parçalanmış olsa da ve Kadim İmparatorluk Klanı eskisi kadar kadim olmasa da ve Xia İmparatoru ile Xiamang Klanı bu ana soyun sadece yan soylarından biri olsa da… Xia İmparatoru’nun kökleri, öyle sıradan Gerçek Ölümsüzler ya da Semavi Tanrılar’dan daha derindi!

…….

Karanlık boşlukta…

Siyah cübbeli Xia İmparatoru bağdaş kurmuş oturuyordu. Gözlerini açtı. “Nihai Ki Dokuz Element İncileri mi? Bunlar ciddi ciddi Ji Ning’in ellerindeymiş! Onun gibi daha Gökyüzü Felaketi’ni bile alt etmemiş genç bir adam, böyle hazineleri nereden çıkarıyor? Garip, çok garip…”

 Bu tür garip şeyler sadece tek ve yegâne bir sözcükle açıklanabilirdi. Bu sözcük… Şanstı!

Sadece çok şanslı olan bir kişi böyle sonuçlara ulaşabilirdi!

“Fırtına gelmek üzere. Nihai Ki Dokuz Element İncileri gibi değerli Saf Yang hazineler… Çoğu Gerçek Ölümsüz ve Semavi Tanrı tarafından talep edilecek şeylerdir.” Siyah cübbeli Xia İmparatoru bir süreliğine düşündü. “Bir ok… Görünüşe göre amcamı görmeye gitmem lazım.”

Xia İmparatoru çok önceleri Kadim İmparatorluk Klanı’ndan ayrılarak kendi yolunu takip etmeye başlamış ve Xiamang soyunu oluşturmuştu. Bu yüzden Kadim İmparatorluk Klanı’nın diğer üyelerini nadiren görmeye gidiyordu.

………

“Efendimden haber geldi.” Göktilki Ning’e baktı, Ning onu pürdikkat dinliyordu.

“Kendisi diğer isteklerini kabul etti, o yay teli için ise biraz zaman istedi.” Göktilki açıkladı, “Efendim şu anda bu yay telini nasıl alabileceğini düşünüyor. İstediğin yay telinin Üç Alem’deki en kadim yay tellerinden biri olduğunu biliyorsun.”

Ning başını öne salladı, “Acelem yok.”

 Sıradan bir durum olsaydı, Nihai Ki Dokuz Element İncileri’ni istediği hazinelere karşılık takas edemeyebilirdi; ancak şu anda Üç Alem’e bir fırtına yaklaşıyordu ve bu inciler direkt kullanılabilecek hazinelerdi; buna kıyasla yay teli… Sadece kadim bir yay olduğu sürece işe yarardı! Üç Alem’in kadim ilahi okçuları ise zaten kendi yaylarına sahipti. Bu yüzden, Ning böyle bir zamanda Xia İmparatoru’nun ona yardım edeceğine inanıyordu.

“Kadim İmparatorluk Klanı’nın bir üyesi ve Taobabası Parlakızıl’ın öğrencisi ve söylentilere göre Taobabası Yağmurejderi’nin hayat boyu dostu olduğu için… Böyle bir yay telini bulmak zor olsa da, Xia İmparatoru başaracaktır.” Ning beklemeye karar verdi.

Göktilki geçici olarak bölgeyi terk etti.

Zaman geçiyordu.

Dört saatin ardından gece vakti gelip çatmıştı. Göktilki bir kez daha ortaya çıktı.

“Suratınızdaki ifadeye bakılırsa, üstat Göktilki, sanıyorum ki… Yay teli bulunmuş,” Ning gülümseyerek söyledi.

“Efendim biraz enerji sarf etse de, senin için bir yay teli bulmayı başardı.” Göktilki gülümseyerek Ning’e altın bir sukabağı uzattı. “İstediğin bütün eşyalar bu kabaktadır. Bak bakalım.” Büyük Xia’nın imparatorluk başkentinde oldukları için Ning’in eşyaları alıp kaçacağından endişe duymuyordu.

Bırakın Ji Ning’i, Kusursuz Yol’un ve Sonsuz Şeytan Mağarası’nın Gerçek Ölümsüzleri ve Semavi Tanrıları bile Büyük Xia’nın imparatorluk başkentinde Xia İmparatoru’na meydan okumaya cüret edemiyordu!

“Cömert! Bu kabak içinde ufak bir boyuta sahip olan bir üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazine.” Ning gülümsedi.

“Bir hediyedir.” Göktilki rahatça söyledi.

Ning altın kabağı tutuyor, içindekileri dikkatle inceliyordu. Altın kabağın içinde güçlü auralara sahip ruh hapları süzülüyordu, hepsi mutlak saflığa sahip element Ki’yle doluydu. Bunlar Saf Yang seviye ruh haplarıydı. Ayrıca kabakta süzülen başka eşyalar da vardı, Beyaz Amcası’nın istediği formasyon aletleri de bulunuyordu. Fuxi Asa Formasyon asaları gelmişti! Fuxi Asa Formasyon asaları ne kadar güçlü olursa, formasyonun heybeti de gayet tabii bir o kadar fazla olacaktı.

“Yay teli… Oklar…” Ning gördüklerinden tatmin olmuş durumdaydı.

 Altın kabağın içinde simsiyah bir yay teli süzülüyor ve yanında da toplamda yüz adet kızıl ok bulunuyordu. Doğal olarak bu oklar sadece yüksek kademe Ölümsüz seviye hazinelerdi.

Yeraltı malikanesinde.

“Ahahaha, yay teli geliyor!” Siyah cübbeli genç çok heyecanlıydı, “Efendim, cidden süpersiniz. Daha Kutsal Ölümsüz bile olmamanıza rağmen böyle bir yay telini bulabildiniz. Her ne kadar burada sadece yay telinden bahsediyor olsak da… Bu yay teli sıradan üst kademe Saf Yang ruh hazinelerinden bile daha pahalıdır.”

Ning gülümsedi, yay telini bizzat yayın gövdesine takıyordu.

İkiliyi birleştirdikten sonra…

Tırırım…

Büyük yay anında havada süzülmeye başladı. Vücudunu kaplayan ışık hüzmeleri adeta simsiyah kara sulara benziyordu. Yayın gövdesi siyah, suya bebzer bir ışıkla parlıyordu, ancak ışık yay teline ulaştığında rengi kızıla dönmüştü.

“Ahahahaha… Bu yay teliyle birlikte, artık Kadim Çağ’daki gücüme tekrar kavuştum.” Siyah cübbeli genç gerçekten heyecanlıydı.

Gülümseyen Ning başını öne salladı.

Rahu Yayı yüksek kademe Protokozmik ruh hazinesiydi; mantıken, böyle bir hazinenin normal koşullarda hasar görmemesi gerekiyordu! Lakin yay teli kopmuştu; çünkü yayın gövdesi ve yay teli… Güç farklılıklarına sahipti. Yay teli daha zayıf ve narindi; hatta bazı Gerçek Tanrılar bu büyük yayın yay telini paramparça edebilecek güçteydi! Aniden güçlerini sergiler ve yay telini tam güç çekerlerse, tel kopabilirdi! Bunu yaptıktan sonra kopan telin yerine daha iyisini yerleştirmeleri gerekiyordu! İşte bu yüzden, yayın teli parçalandığında, Rahu Yayı her şeye rağmen gökyüzü ve yeryüzü güçlerini kullanarak Ning’e saldırmayı başarmıştı.

“Artık iyi bir tanrıyayı ve oklara sahibim, [Yıldızkavrayan El]’im Dördüncü Halka’ya ulaşmış durumda. Her ne kadar [Houyi’nin Okçuluğu]’nda temel bir ustalığa sahip olsam da, ciddi bir güç sergilemek için bu kadarı yeterli gelecektir.” Ning beklenti doluydu.

 Kendisi okçulukta sadece temel seviye bilgilere sahipti…. Lakin bu “temel” seviye koskoca [Houyi’nin Okçuluğu]’ndaki temel seviyeydi. Üç Alem’deki diğer figürlere kıyasla, Ning çoktan usta bir okçu olarak görülebilecek seviyeye ulaşmıştı; sonuçta kendisi kalp gücünü bile kullanabiliyordu.

Kalp gücü gerçekten gizemli ve derin bir kavramdı!

Diğer güç çeşitlerinden farklı olarak, kalp gücünü sezmek ve dokunmak çok ama çok zordu… Ancak bu kavram gerçekten çok güçlüydü. Kalp gücü kullanabilme yeteneği, kişinin Üç Alem’deki ilahi okçulardan biri olup olamayacağını kararlaştıran ana faktördü. Ning bu “kapıyı” aralamıştı ve [Houyi’nin Okçuluğu]’ndan bazı ilahi güç kullanım yöntemlerini de öğrenmişti.

 Artık bu yeteneklerine bir de yüksek kademe Protokozmik tanrıyayı eşlik edecekti… Üstelik genç adamın [Yıldızkavrayan El]’i de vardı!

“[Houyi’nin Okçuluğu]’nda daha derin bir seviyeye ulaştığımda, rakiplerimi bir milyon kilometre öteden rahatça öldürebileceğim.” Ning beklenti doluydu.

……..

Böylece, Ning bir kez daha yeraltı malikanesine girdi, [Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]’na çalışmaya hazırlanıyordu. Daha önceleri, Habistanrı Kızılkar’la yaptığı mücadelede, Ning bu vücudun parçalanamaz olarak görünse de, aslen bir Gerçek Ölümsüz ya da Semavi Tanrı karşısında pek bir anlam ifade etmeyeceğini anlamıştı. Bu yüzden, genç adam kısa sürede gücünü artırmak zorundaydı. Sonuçta, bir fırtına yaklaşıyordu ve bu fırtına Üç Alem’i sarsabilecek düzeydeydi.

 Gençateş Klanı’na karşı topyekûn bir mücadeleye tutuşacağı için… Kendi gücünü artırması gerekiyordu.

“Gug.” Ning ruh haplarını yutmaya başladı. Yuttuğu haplar vücudunda çözülüyordu.

[Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]’nın Üçüncü Halkası’na çalışmak için Ning toplamda yüz adet üst kademe Ölümsüz seviye ruh hapı kullanmıştı.

[Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]’nın Altıncı Halkası için genç adamın ihtiyaç duyacağı miktar bin kat daha fazla olacaktı; yani bu sayı yüz bin üst kademe Ölümsüz seviye ruh hapına tekabül ediyordu! Bu yaklaşık yüz adet üst kademe Saf Yang ruh hapı demekti! Eğer bunları almak isteseydi, ek bir Nihai Ki Dokuz Element İncileri seti yeterli gelmeyecekti; bu sefer Ning yalnızca yirmi adet üst kademe Saf Yang ruh hapı elde etmişti.

Tırırırım…

[Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]: Dördüncü Halka…

[Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]: Beşinci Halka, başarılı!

“Sonunda.” Ning duraksadı.

“Hapların yarısını kullandıktan sonra Beşinci Halka’ya ulaştım. Geriye kalanları da şimdilik saklayacağım. Bir ölüm kalım mücadelesinde element Ki çok hızlı harcanıyor; bu hapları kullanarak enerjimi yenileyebilirim. Mmmm… İlahi vücudum şu anda yüksek kademe Ölümsüz seviye hazinelere denk.” Ning adeta tekmelerinin ve yumruklarının dehşet verici bir heybete ulaştığını hissediyordu.

İlahi vücudu gerçekten bir büyülü hazine gibiydi! Hızı da ciddi derece artmıştı.

…..

Ning Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nı terk etti. Genç adam burada sadece iki gün geçirmiş olsa da gücü akılalmaz bir şekilde artmıştı! [Yıldızkavrayan El]’in Dördüncü Halkası’na, [Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]’nın Beşinci Halkası’na ulaşmıştı, Rahu Yayı’nı tamir etmişti… Ayrıca Beyaz Amcası da formasyonlar konusunda yepyeni bir seviyeye adım atmış durumdaydı.

“Kral Yan’ın Malikanesi.”

Ning Kral Yan’ın Malikanesi’ne ulaştı. Bu sefer, Gençateş Klanı’yla başa çıkmayı düşünüyordu; Gençateş Klanı’ndan en çok nefret eden ve onları yok etmek için her şeyini feda etmeye razı olan kişiyi… Kuzeni Yuchi Xiyue’yi nasıl unutabilirdi?

 Herhangi bir şey söylemesi gerekmiyordu; direkt malikaneye girdi ve çabucak Yuchi Xiyue’yi buldu.

“Kuzen.” Ning ve Xiyue bir veranda da buluştu. Ning tek bir düşüncesiyle etrafı kilitledi.

“Ne oldu?” Ning’in nasıl davrandığını gören Xiyue sormadan edememişti.

“Gençateş Klanı’nın aramızdaki kan borcunu ödeme zamanı geldi.” Ning hafifçe söyledi.

Xiyue tamamen şoke olmuştu. Hemen ayağa fırladı.

……….