Bölüm 400: Tek Ok

Proofreader: Wias

Aslında Prenses Xiyue, bu genç efendi Yunpeng’in iyi biri olmadığını anlayabiliyordu. Her ne kadar Ji Ning onun için bu duruma katlanmış olsa da, genç adam gururlu bir insandı; eğer burada fazla kalırsa muhtemelen sorun çıkacaktı. Prenses Xiyue hemen onayladı. “Tamam Ji Ning, gidebilirsin. Sonra görüşürüz.”

“Gökyüzü’nün Hazine Dağı mı?” Genç efendi Yunpeng kaşlarını kaldırdı, Ning’e baktı ve hemen konuştu. “Xiyue, Gökyüzü’nün Hazine Dağı’na gitmeyeli uzun zaman oluyor. Madem Kardeş Ji Ning gidiyor, o zaman biz de ona eşlik edelim. Yungu, geliyor musun?”

Feng Yungu bunca zamandır kenarda sessiz sessiz oturuyordu. Genç efendi Yunpeng’in sözlerini duyar duymaz hemen başını öne salladı. “Tabii, tabii…”

Bunu gören Ning’in suratı ekşimişti. Kuzeninin evlenmek istediği bu adam fazla korkaktı.

“Xiyue!” Genç efendi Yunpeng Prenses Xiyue’ye baktı ve Prenses başını salladı. “Peki, birlikte gidelim.”

……

Ji Ning, Prenses Xiyue, genç efendi Yunpeng ve Feng Yunge doğal olarak çok sayıda hizmetçiyle birlikte gidiyordu. Ölümsüz seviye uçan gemiye bindikten sonra heybetli bir şekilde imparatorluk başkentine doğru açılmışlardı.

“Bu yüksek kademe Ölümsüz seviye olan aracımda ‘Mavi Polaris Ruhu’ bulunuyor; sadece hız bakımından konuşacak olursak, üst kademe Ölümsüz seviye uçan hazinelere denktir,” genç efendi Yunpeng kendini beğenmiş tavrıyla konuştu.

Ning ona yandan bir bakış attı.

Bu genç efendi Yunpeng’in gerçekten birkaç tane hazinesi vardı; böyle bir gemi almak için beş milyon kilogramlık sıvılaşmış özü bile yeterli olmayabilirdi.

“Küçük kardeşim, şimdilik dişini sık,” Prenses Xiyue zihinsel yoldan Ning’e konuştu. “Her ne kadar bu genç efendi Yunpeng yetenekli biri olsa da kibirli ve baskıcı da bir insandır. Yine de… Rüzgarkilit Adaları ve Büyük Xia Hanedanlığı ittifak olduğu için burada fazla sorun çıkarmaya cüret edemiyor. Saçmalıklarını görmezden gel.”

“Kuzen, böyle bir adamın Kral Yan’ın malikanesinde kalmasına niye izin veriyorsun?” Ning sordu. “Kral Yan ondan gitmesini isterse kesinkes kalacağını düşünmüyorum.”

“Her ne kadar kibirli ve baskıcı olsa da, beni tavlamaya çalışıyor; doğal olarak sürekli bana hediyeler alıyor,” Prenses Xiyue konuştu. “Gelecekte Yuchi Klanı’nı kurmak için biraz hazine biriktirmem lazım.”

“Kuzen, sen…” Ning şaşkına dönmüştü.

“Yoksa beni küçük görmeye mi başlıyorsun, kuzen?” Prenses Xiyue sakince yolladı. “Bu şeyleri umursamıyorum; uzun zaman önce babamın isteklerini yapacağıma dair yemin ettim. Yuchi Klanı’nı tekrar kuracağım! Yuchi Klanı için her şeyi yapmaya razıyım… Buna hayatımı vermek de dahil! Şu anda yapmam gereken tek şey bu genç efendi Yunpeng’in saçmalıklarına katlanmak ve ona biraz umut vererek bana hediye almaya devam etmesini sağlamaktır.”

Ning gerçekten ne diyeceğini bilemiyordu.

“Merak etme. Benden yararlanmasına izin vermeyeceğim; bu dünyadaki en iyi şey ele geçiremediğin şeydir. Eğer benden yararlanmasına izin verseydim, beni bu kadar telaşla tavlamaya çalışmazdı. Hazineleri? Onları alacağım. Peki ya kendisi? Nihayetinde gözümden kaybolmak zorunda kalacak!” Prenses Xiyue konuştu.

Ning kuzeninin kalbindeki kararlılığı hissedebiliyordu. Endişe içinde demeden edemedi. “O Feng Yungu… Sanki ikiniz…”

“Beni hak etmediğini düşünüyorsun, değil mi? Zaten böyle bir korkak olduğu için onunla evlenmek istiyorum. Aksi takdirde… Onu nasıl kontrol edebilirim ki?” Prenses Xiyue zihinsel yoldan yolladı. “Merak etme. Büyükbabam bana yardım ediyor, böyle ufak meseleler sorun değil.”

“Kuzen, eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana mesaj yolla. Unutma, ben de Yuchi Klanı’na üyeyim,” Ning cevapladı.

“Evet. Sana sahibim, küçük kardeşim.”

Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nın merkez üssü…

 Uzun, lüks bir şölen salonunda bir ziyafet gerçekleşiyordu. Salonun dışındaki sütunlar o kadar uzundu ki bu sütunlara çıkan biri Büyük Xia’nın imparatorluk başkentini baştan aşağıya görebilirdi.

“Genç efendi Yunpeng, yine ufak kardeşimiz Xiyue’yi getirmişsin. Görünüşe göre Gökyüzü’nün Hazin Dağı daha fazla işe kavuşacak gibi…” Beyaz cübbeli Peri Mavisöğüt konuştu.

“Hahaha! Xiyue için bunları yapmak hoşuma gidiyor!” Genç efendi Yunpeng geniş bir kahkaha attı, yandan Ning’e bir bakış da fırlatmayı unutmamıştı.

Yol boyunca, Ning ve Yuchi Xiyue sürekli birbirlerine zihinsel mesajlar yollamıştı. Genç efendi Yunpeng bu ikilinin arasındaki ilişkinin… Normal arkadaşlıktan daha yakın olduğunu düşünüyordu! Bu durumdan memnun değildi. “Hmph, sadece Büyük Xia Hanedanlığı’nda yapılan bir Toplantı’nın şampiyonu, o kadar! Bugün, Gökyüzü’nün Hazine Dağı’na ona patron kimmiş göstereceğim!”

“Kardeş Ji Ning, Gökyüzü’nün Hazine Dağı’ndan ne almaya geldin?” Genç efendi Yunpeng gülümseyerek konuştu.

Ning sakince cevapladı. “Sadece birkaç malzeme alacağım.”

O esnada, Ning’in yanındaki Beyazsu Tazısı insan formuna büründü. Beyaz Amca elini salladı ve iki kapalı parşömen Ning’e doğru uçtu. Beyaz Amcası zihinsel yoldan konuşuyordu. “Ning, burada Kutsal Ölümsüzleri bile engelleyebilecek formasyonların malzemeleri yer alıyor.”

“İkinci listede İçkalp Dağı’nda bulduğum üç dehşet verici formasyon mevcut. Üstelik, bu üç formasyon birbiriyle bağlanabiliyor… O kadar güçlüler ki bana kalırsa Gerçek Ölümsüzler ve Semavi Tanrılar bile bu formasyonlara kolay kolay yaklaşamaz. Ayrıca bu üç formasyonu zorla parçalamaları da mümkün değil; sadece formasyon konusunda usta olan Gerçek Ölümsüzler ve Semavi Tanrılar bu formasyonları parçalayabilir.”

“O kadar inanılmaz mı yani?!” Ning şoke olmuştu.

“Lakin… İkinci listedeki hazineler nadir olmamalarına rağmen epeyi değerlidir.” Beyaz Amcası konuştu. “Yeterli miktarın yoksa sadece ilk listedekileri al.”

……

Ning iki parşömeni de Peri Mavisöğüt’e uzattı. “Peri Mavisöğüt, bu iki parşömendeki malzemelere bir bakın. Acaba Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nda bunları bulabilir miyim?”

“Burası merkez üssü; Kutsal Ölümsüzler bile buraya alışveriş için geliyor ve bu değerli malzemeleri geçin, bizler onları bile memnun edebiliyoruz.” Gülümseyen Mavisöğüt kağıtları aldı; lakin ilkini görür görmez surat ifadesi değişmişti. Ning’e şaşkın bir bakış attı ve ardından ikinci listeye baktı.

Bu sefer gerçekten şoke olmuştu!

 İlk listeyi gördüğünde şaşırmıştı, ancak ikinci liste onu tamamen şoke etmişti… Çünkü ikinci listedeki malzemeler tek kelimeyle muazzamdı!

“Bu konuyu dair yeterli bilgilere sahip değilim. Lütfen biraz bekleyin,” Mavisöğüt konuştu.

“Peki.” Ning başını öne salladı.

“Peri Mavisöğüt, sen bile yeterli bilgilere sahip değil misin?” Yan taraftan olayı izleyen Genç efendi Yunpeng gülümsedi. “Burada sadece birkaç malzemeden bahsediyoruz, konumuz Ölümsüz seviye büyülü hazineler değil ya! Yoksa Kardeş Ji Ning’in seçtiği malzemeler çok nadir ve garip mi?”

Vhoosh.

Aniden salonda gümüş saçlı bir adam belirdi. Beraberinde taşıdığı görünmez baskı ve iradesi… Bu adamın Kutsal Ölümsüz olduğunu herkese gösteriyordu!

“Patrik.” Mavisöğüt parşömenleri adama iletti. “Ji Ning’in istediği malzemelerin listeleri burada. İki liste var.”

Gümüş saçlı adam başını öne salladı, listeleri aldı ve ilkine bakarak sakince konuştu. “İlk liste 4.3 milyon sıvılaşmış element özü kadar değere sahip!”

Yuchi Xiyue, Feng Yungu ve diğerleri baskı altında istiyordu.

Dört milyondan fazla mıydı?

“Epeyi pahalıymış,” Yan taraftaki genç efendi Yunpeng gayet kayıtsızdı.

Gümüş saçlı adam ikinci listeye baktı. Suratı değişmeden edememişti. Listeye uzunca bir süre baktıktan sonra başını kaldırıp Ning’e odaklandı, suratında karmaşık bir ifade vardı. “Genç dostum Ji Ning… Bizimle dalga geçmediğine emin misin?”

“Listeyi yazdığıma göre, doğal olarak o eşyaları da almak istiyorum,” Ning sakince konuştu.

“İkinci liste ne kadar element özü istiyor?” Genç efendi Yunpeng sordu. Kendisini zengin ve heybetli biri olarak görüyordu; üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazine bile alabilirdi.

“Sıvılaşmış element özü mü?” Gümüş saçlı adam başını iki yana salladı. “Böyle hazineleri… Sıvılaşmış element özüyle alamazsın.”

Genç efendi Yunpeng’in suratı değişti.

Mavisöğüt, Prenses Xiyue, Feng Yungu ve diğerleri şoke olmuştu. Hepsi tecrübeliydi ve element özünün… Kutsal Ölümsüz seviyesinin altında olanlar için gayet kullanışlı olduğunu biliyordu; lakin Üç Alem’in üstatları için bu element özü pek önemli değildi. Örneğin, Ning [Sekiz Dokuz Gizemin Sanatı]’nı çalışmak için Ölümsüz hap kullanmak zorundaydı.

Gerçek Ölümsüzler ve Taobabaları akılalmaz miktarlarda element Ki emebiliyorlardı; bu yüzden sıradan sıvılaşmış element özleri onlar için sudan farklı değildi; çok yaygındı.

Gerçek hazineler sadece diğer hazinelerle takas edilebilirdi!

“Ne kadar?” Ning sordu.

“En azından on üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazine,” Gümüş saçlı adam konuştu. “Ya da düşük kademe Saf Yang büyülü hazine.”

“Saf Yang mı?”

Herkes şaşkın olmuştu.

Lakin Ning gayet sakindi. Bu malzemelerle formasyon kuracaklardı ve kuracakları bu formasyonlar formasyon sanatında usta olmayan Gerçek Ölümsüzleri ve Semavi Tanrılar’ı bile engelleyebilecek seviyedeydi! Bu kadar güçlü ve akılalmaz bir formasyon silsilesini kurmak için sadece tek bir düşük kademe Saf Yang büyülü hazine ödemek… Gerçekten de gayet uygundu.

“En azından on üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazine mi? Sıradan Kutsal Ölümsüzler’de bile o kadar yoktur. Muhtemelen üstümdeki bütün hazineleri toplasam en fazla birkaç tane üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazine eder.” Genç efendi Yunpeng’in omuzlarına devasa miktarlarda basınç dalgaları iniyordu. Kendisi ne kadar zengin olduğunu ve ne kadar hazineye sahip olduğunu insanlara gösteren ve bununla gurur biriydi; ancak o esnada tamamen şoke olmuş durumdaydı. “Bu kadarını karşılaması mümkün değil. İmkânsız.” Gözleri Ning’e odaklıydı.

Herkes Ning’e bakıyordu.

“Bu hazine yeterli olur mu?” Ning elini salladı ve aniden bir ateş dalgası bölgeyi kapladı. Ning’in avucunda tek bir kızıl ok duruyordu!

Bu ok Ning’in Nehirdiş Dağları’ndaki geçitte elde ettiği oktu. Habistanrı cesedindeki en değerli hazineler yüksek kademe Protokozmik hazine olan “Rahu Yayı” ve iki kızıl oktan oluşuyordu.

Gerçekten güçlü olan ilahi okçuların hepsi özel yapım oklar kullanıyordu ve bu okların hepsi akılalmaz derecede pahalıydı. Ning daha önce Rahu Yayı’yla konuşmuştu ve Rahu Yayı ona şunları söylemişti. “Bunlar ‘Ateşingerçeği Oku’ olarak bilinirler, her ne kadar değer bakımından bana denk olmasalar da en azından düşük kademe Saf Yang hazinelerine denktir.”

Bunu duyan Ning o zamanlar hayranlıkla iç çekmişti.

Her ok düşük kademe Saf Yang hazine değerindeydi. Bu kadar ok kim bilir insanın kalbini ne kadar acıtırdı?

Tırırım… Alevli okun ortaya çıkmasıyla etrafa heybetli bir aura saçıldı.

“Bu…?” Gümüş saçlı adamın suratı değişti. Oku dikkatle inceliyor, hatta merkez hissini bile kullanıyordu.

“Tek bir ok mu?” Genç efendi Yunpeng gizli gizli başını iki ana salladı.

“Yoksa tek bir ok on adet üst kademe Ölümsüz seviye büyülü hazineye denk mi?” Hem prenses Xiyue hem de Mavisöğüt şaşırmıştı. Tecrübeli olsalar da Üç Alem’in okçularına dair pek bir şey bildikleri söylenemezdi.

Oku uzunca bir süre inceleyen gümüş saçlı adam Ning’e baktı. Sesini alçaltarak konuştu. “Yeterlidir!”

“Ayrıca anlaşma dahilinde ekstra on beş milyon kilogram sıvılaşmış element özü de istiyorum!” Ning sakince konuştu.

Prenses Xiyue ve diğerleri şaşkına dönmüştü.

Gümüş saçlı adam tereddüt ettikten sonra başını öne salladı. “Tamam. Gökyüzü’nün Hazine Dağı olarak anlaşmaya on beş milyon kilogram sıvılaşmış element özü katabiliriz!”

Genç efendi Yunpeng’in suratı değişti. Ağız dolusu salya yutmadan edememişti. Daha önceki kibri, kendini beğenmiş tavrı ve kaba davranışları üstüne üstüne geliyordu. Gururunun en büyük kaynağı servetiydi, ancak aniden Ning’in çıkardığı tek bir ok onu bu konuda paramparça etmişti. Peki ya arka plan konusunda? Ning otuz yıl boyunca ortada gözükmediğine göre, muhtemelen ustası en azından Gerçek Ölümsüz ya da Semavi Tanrı’ydı; bu konuda da Ning’in ondan aşağı kalır yanı yoktu.

…….