Bölüm 287: Kadim Taoist

Kadimsu’yun Nihai Ki İncisi doğal yollardan gelişen ve ruhu yetiştirmek için muazzam bir ruh hazinesiydi.

Ölümsüzlük yoluna adım atan kişilerden bazıları, Zifuları zarar gördüğünde diğerlerinin vücutlarını çalışıyordu. Lakin, bu durumun büyük bir sorunu ortaya çıkardığı biliniyordu. Sonuçta farklı bir vücuda giren ruhun, yeni vücutla kurduğu bağ zayıf olacaktı. Genel bağlamda, çoğu vücut yüksek kalite olmuyordu. Bazı kişiler, güzel bir vücut bulduklarında hemen harekete geçiyordu. Uygunluk belirli bir seviyeye ulaştığı takdirde tatminkâr bir sonuç elde ettiklerine inanıyorlardı.

Lakin Karavadi İncisi, Kadimsu’yun Nihai Ki İncisi ve buna benzer diğer ruh hazineleri asıl muazzam araçlardı. Çünkü bu hazineler daha önce herhangi bir ruha bağlı olmadığı için, bir ruhla karşılaştıklarında ortaya mükemmel bir uyum çıkıyordu. Kalite bakımından, doğal yollardan oluşan ruh hazineleri üst seviyeydi.

“Gençateş Nong’un böyle bir şeye sahip olması… Şanslıydım. Kendi başıma arayacak olsaydım, kim bilir nereden başlamam gerekecekti?” Ji Ning arıtma aşamasına başladı ve bu süreçte incinin ne kadar mükemmel bir hazine olduğunu anlamıştı. İç çekerek demeden edemedi. “Gençateş Nong bu inciyi kendisi için hazırlamış olmalı; lakin nihayetinde, onca çabası bana yaradı.”

Kadimsu’yun Nihai Ki İncisi zaten element özüyle kaplı bir hazineydi, yani dünyadan enerji emmeye gerek yoktu. Kişi sadece içindeki Ki’yi arıtmak durumundaydı. Ning o esnada gitgide güçleniyordu.

BOOM!

İncinin içindeki dünya aniden varlığa dönüştü. Bir Zifu bölgesi büyüyor ve çok sayıda su element özü dönüşerek Zifu’yu büyütüyordu.

Yıldızlar... Ay… Altın Karga… Üç büyük Maddeleşme ortaya çıkıyordu… Ve vücut kaşla göz arasında Wanxiang seviyesine adım attı.

“Bu ‘eğitim’ yöntemi gerçekten harika.” Yaşlı boğa iç çekmeden edemedi. “Şu hıza bakın.”

“Aslen bu durum, hatıralarını kazanan bir reenkarne Ölümsüz’e benziyor. Zaten yeterince kavrayışa ve güçlü bir Tao Kalbi’ne sahipti. Kadimsu’yun Nihai Ki İncisi’nin içinde su element özü olduğunu da düşünürsek, direkt Kadim seviyeye kadar yükselse bile pek şaşırmam.” Devasa ayı konuştu. İçinde element özü bulunduran bu tür hazineler, genelde kişiyi Kadim seviyeye kadar taşıyabiliyordu. Doğanın gebe kaldığı hazinelerin muazzamlığına diyecek yoktu.

“Sınırlarını aşmak üzere.” Yaşlı boğa aniden konuştu.

Aradan yalnızca bir saat geçmiş olmasına rağmen, Nihai Ki İncisi çoktan Xiantian seviyesini geride bırakarak Wanxiang seviyesine kadar ulaşmıştı. O esnada, Kadim Taoist seviyesine doğru hızla ilerliyordu.

İncinin içinde…

Burada geniş bir boşluk vardı. Zifu Gölü neredeyse sınırsızdı ve bu dünyanın göklerinde, binlerce yıldız, Yeşim Tavşan ve bir de Altın Karga vardı. Bu dünyadaki auranın gücü ve miktarı Ning’in asıl vücudunu bile geride bırakmıştı. Çünkü bu vücut artık Wanxiang’ın zirvesine gerçek manada ulaşmak üzereydi!

“Yüksel!”

Ning’in ruhu binlerce yıldızın üstünde, Zifu bölgesinin en merkezindeydi. Tek bir düşüncesiyle… Zifu’daki element enerji denizi trilyonlarca ışık hüzmesine dönüşerek yükselmeye, yıldızlara, güneşe ve aya doğru gizemli bir ritimle hareket etmeye başladı. Bu cennet gibi vücutlarla birleştiklerinde yıldızlar, Yeşim Tavşan ve Altın Karga gibi limitlerine çoktan ulaşan varlıklar, aniden ışık hüzmelerine dönüşerek aşağıya inmeye başladı.

BANG! BANG! BANG! BANG! BANG! BANG!

On binlerce ışık hüzmesi, kimisi ince, kimisi kalın… Yıldızlardan oluşan ışık hüzmeleri ince görünüyordu ve Altın Karga ile Yeşim Tavşan’ın oluşturduğu ışık hüzmeleriyse epeyi kalındı.

Sayısız ışık sütunu Zifu’nun merkezine odaklanarak, devasa bir yaratık oluşturmaya başladı.

Bu yaratık yavaş yavaş şekilleniyordu. Altın Karga’nın ışık hüzmeleri baş kısmına odaklanıyor ve ortaya kaplumbağa gibi bir yaratık çıkıyordu. Yeşim Tavşan’ın ışık hüzmeleri de diğer taraftaki çalışmasıyla, yılan başı oluşturuyordu. Yıldızlardan oluşan sayısız ışık hüzmesiyse vücut kısmına odaklanmış durumdaydı. Devasa yaratık gitgide şekilleniyordu; bu yaratık adeta bir yılanın bir kaplumbağayla birleşimine beziyordu.

İşte bu, efsanevi yaratık Kaplumbağa Yılan’dı!

Yaşayan her canlı, Kadim seviyeye adım atarken Kadim Kaplumbağa Yılan’ı oluşturuyordu.

Tırırım…

O esnada, devasa Kaplumbağa Yılan adeta harekete geçmiş gibiydi. Boşluğun içinde sürünerek element denizine ulaştı. Geniş element denizinin içinde, o devasa, ada gibi Kaplumbağa Yılan yavaş yavaş yüzmeye başladı.

“Kaplumbağa Yılan oluşturuldu. Kadim ruh insin!”

Aniden, bunca zamandır gökyüzünde süzülen Ning’in ruhu direkt Kaplumbağa Yılan’ın vücuduna indi. Yaratığın vücuduna giren ruhun yaşadığı his muazzamdı. Adeta Kaplumbağa Yılan’ın vücudu ruhları yetiştirmek için mükemmel bir araçtı; Ning kendi ruhunun da ciddi bir hızda güçlendiğini hissediyordu.

“Ne hız ama! Ruhumun şu an yaşadığı gelişim, hasarı onarmaya çalıştığım esnada Anne Nuwa’nın görüntüsünü hayal ettiğim zamandan bile daha hızlı.” Ning hayranlık dolu figürüyle iç çekti. Nihayet ölümsüzlük yolunda yürüyen insanların, Kadim Taoist seviyesine adım attıklarında neden ilahi hisse sahip olduklarını anlamıştı.

İşte bu yüzdendi. Kadim Kaplumbağa Yılan’ın içinde, ruh akılalmaz bir seviyede gelişiyordu! Adeta çamurun içinden çıkan bir ota benziyordu.

Tırırırım….

Kaplumbağa Yılan yüzmeye devam ediyordu. Yaratığın sırtında Yin Yang birleşmesi seçilebiliyordu ve aslen bu birleşme yaratığın kabuğunu oluşturuyordu. Aniden altın bir ateş ortaya çıktı, akılalmaz bir sıcaklığa sahip olsa da Kadim Kaplumbağa Yılan’a ufacık bile zarar vermiyordu. İşte bu her Kadim Taoist’in kullanabildiği “Kadim Ateş”di.

Vhooooooooosh. Devasa Kaplumbağa Yılan keyifle element denizinde yüzüyordu. Kaplumbağa başının ve yılan başının gözleri canlıydı ve akıllı görünüyordu. Adeta ikisi de gerçek birer canlıydı.

Binlerce yıldız, Altın Karga ve Yeşim Tavşan ise yoğunlaşmış element özlerini yollamaya devam ediyordu. Bu özlerle yıkanan Kaplumbağa Yılan’ın büyümesi durmuş değildi.

Aradan geçen uzun zamanın ardından yıldızlar, Altın Karga ve Yeşim Tavşan nihayet enerji özü yollamayı bıraktı.

“Alt seviye Kadim Taoist!” Devasa Kadim Kaplumbağa Yılan insan diliyle konuşuyordu. “Kadimsu’yun Nihai Ki İncisi’ndeki enerji gerçekten akıl alacak gibi değil. Alt seviye Kadim Taoist olana ve temelimi sağlamlaştırana kadar dayandı.”

……

Genç adam Kadim Taoist olduğunda, yeraltı malikanesindeki element ki aurasında büyük bir değişim gerçekleşmişti. Üstelik, kadim Tao’nun ebedi aurası bile göklerden iniyordu.

“Başardı.” Devasa ayı ve yaşlı boğa gülümsedi. Çok geçmeden, incinin içinden bir sis hüzmesi çıktı ve sis hüzmesi süzülmeye başladı… Ardından, sis bulutu yoğunlaşarak siyah cübbeli Ji Ning’e dönüştü.

“Saygılar, üstatlar.” Siyah cübbeli Ji Ning gülümsedi.

“Asıl vücuduna bak.” Devasa ayı sırıttı.

Siyah cübbeli Ning başını çevirdi. Orijinal Ning de başını çevirmişti. İkilinin bakışları buluştu.

“Hahaha…” İkisi de kahkaha atmaya başladı.

Aslında, iki vücudunda da anıları birleşikti; durum adeta sağ ve sol kollar arasındaki bağa benziyordu. Birbirlerine baktıklarında, bütün düşünceleri aynıydı; işte bu, gerçekten de muazzam bir hissiyattı.

“Selamlar, Taoist dostum.” Siyah cübbeli Ning konuştu.

“Selamlar, Taoist dostum.” Diğer Ning konuştu.

Ardından, ikisi de gülmeye başladı. Birbirleriyle aynı hatıralara ve düşüncelere sahip oldukları için, birbirlerine “Selamlar, Taoist dostum.” Demek adeta kendi kendine mırıldanmaya benziyordu.

“Nasıl hissediyorsun?” Devasa ayı sordu.

“Çok iyi.” Siyah cübbeli Ning başını öne salladı. “Kadim seviyesine adım atmak gerçekten farklı hissettiriyor. Ruh Kadim Kaplumbağa Yılan’la birleştiği için ortaya çıkan hissiyat çok rahat. Üstelik hala daha gelişmeye devam ediyor.”

“Evet. Genel bağlamda, Kadim seviyesine adım atıldığında ruhun gelişimi bir süreliğine artar. Ardından, yavaşlar ve hatta aradan yüz yıl geçse dahi ruhun pek bir gelişme yaşamaz.” Devasa ayı konuştu.

Siyah cübbeli Ning onayladı. “Her ne kadar Kadim Kaplumbağa Yılan’ı ruh konusunda muazzam bir yardım sunuyor olsa da her şeyin bir sınırı var. Sonuçta, ruh bu hızda sürekli ilerleyecek olsaydı, yaşanacakları düşünmek bile istemiyorum!”

“[Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nu Kadimikiz’le deneyelim de bakalım.” Siyah cübbeli Ning, tek bir düşüncesiyle yedi yüzden fazla kılıcı çağırdı. Kılıçardan dokuzu Soğuktoprak kılıçlarıydı, 360 tanesi yüksek kademe ateş tipi Yeryüzü seviye uçan kılıç ve diğer 360 tanesi de yüksek kademe su tipi Yeryüzü seviye uçan kılıçtı.

Genç adam bu uçan kılıçları Ölümsüz Cadınehir’in sarayından almıştı. Ning on altı binden fazla hazine çıkardı. Uçan kılıçlar en yaygın hazine tipi olduğu için, ona uygun birkaç tane bulmakta zorlanmamıştı.

“Düşük Bin Kılıç Formasyonu!”

Siyah cübbeli Ning hemen formasyonu aktif etti. Daha önceleri formasyonu aktif ederken, Ning her zaman Soğuktoprak kılıçlarını önce kullanmış, ardından diğer 720 Ölümlü seviye uçan kılıcı bu dokuz kılıçla kontrol etmişti! Lakin artık bütün kılıçlar Yeryüzü seviye hazineler oldukları için, kılıçları kontrol etme zorluğu da yüz kat artmıştı. Sonuçta, genç adam çok sayıda kılıç değiştirmişti.

“Eh?!” Siyah cübbeli Ning’in suratı ekşidi.

“Nasıl?” Yaşlı boğa gülümsedi.

“Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun dokuzuncu seviyesini aktif etmeye çalıştım, ancak başaramadım.” Siyah cübbeli Ning başını iki yana salladı, ardından seviyeyi düşürmeye başladı. Sekizinci seviye? Yedinci seviye?

Vhooosh!

Nihayetinde başarıyla tekniği aktif etti. Beş yüzden fazla uçan kılıç genç adamın etrafında dönüyordu. Ning’in Kadim seviye element Ki’si bu kılıçları kaplıyor, ruhu da kılıçları kontrol ediyordu. Göğsünün hemen önünde muazzam bir kılıç ışığı beliriyordu.

“Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun yedinci seviyesi.” Siyah cübbeli Ning başını iki yana salladı. “Kadim Seviyesi’ne adım attım ve element Ki konusunda muazzam bir gelişme yaşadığım; lakin şu anda, ikiye bölmeden önce sahip olduğum ruhtan biraz daha zayıf bir ruha sahibim. Tao’ya dair yüksek bir kavrayışım olsa da… Yedinci seviye sınırım.”

“Sonuçta bunların hepsi Yeryüzü seviye büyülü hazine ve çoğu da yüksek kademe. Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun yedinci seviyesi bile daha önce Ölümlü seviye kılıçlarla kullandığın dokuzuncu seviyeden güçlüdür.” Devasa ayı konuştu.

Siyah cübbeli Ning başını öne salladı.

“Evet. Daha demin, diğer hazinelere baktım.” Devasa ayı konuştu, tiplerine göre ayrılan hazinelere işaret ediyordu. “Bazı keselerin içinde golemler var.”

Siyah cübbeli Ning onayladı. “Onlar Cadınehir Ölümsüz Malikanesi’ndeki golemler. Habistanrı onları yakalamıştı.”

“O zaman şu golemleri ayarlayayım. Aksi takdirde, seni dinlemeyeceklerdir.” Devasa ayı konuştu. “Doğru ya, elli bin kilogram sıvılaşmış element özün yok muydu senin? Hadi çabuk, hepsini kullan. Sonuçta sadece alt seviye Kadim seviyedesin, yanlış mıyım? Gücünü biraz daha artır. Böylece, element Ki’n daha saf olacak ve büyülü hazineleri de daha kolay kontrol edebileceksin. Sanırım bu aşamanın ardından Düşük Bin Kılıç Formasyonu’nun sekizinci hatta dokuzuncu seviyesini bile kullanabilirsin.”

Siyah cübbeli Ning onayladı. “Tamam.”. Element özlerini kullanmamak için bir sebep yoktu; en iyisi kendi gücünü artırmaktı. Elli bin kilogram? Kadimikiz bu miktarla ciddi derecede güçlenebilirdi.

“Gelecekte, Düşük Bin Kılıç Formasyonu’na odaklanmam lazım.” siyah cübbeli Ning kendi kendine konuştu. Her ne kadar çok sayıda gizli yazıt okumuş olsa da Ki Arıtıcıları için gördüğü teknikler arasında ona en uygun olanı Düşük Bin Kılıç Formasyonu’ydu ve en güçlüsü de bu teknikti. Kadimikiz’i Ki Arıtıcısı’ydı; doğal olarak ilahi yeteneklere çalışması mümkün değildi ve bu yüzden Düşük Bin Kılıç Formasyonu’na odaklanması gerekecekti.

 Kadimikizi’nin gelecekte akılalmaz derecede güçlü bir Ki Arıtıcısı Kılıç Ölümsüzü olacağı kesindi!

…….