Bölüm 276: Soykırımdan Doğan Nefret

...............

“Yuchi Klanı’nın hayatta kalan üyeleri demek?” Gençateş Nong kalbinden yükselen öldürme isteğini hissediyordu. “Yuchi Klanı’ndan tek bir kişiyi bile bağışlamamak lazım ve Yuchi Klanı’ndaki Rüzgarkanat Atlatması’nı öğrenen insanlar daha da ölümü hak ediyor. Rüzgarkanat Atlatması… Sadece Gençateş Klanıma aittir. Başkaları tarafından öğrenilemez!!”

Klanlara özel gizli sanatların ve ilahi yeteneklerin başkalarına öğretilmesi mümkün değildi. Bu teknikleri öğrenen her yabancı kovalanacak ve sonuna kadar ölümün kıyılarına hapsedilecekti!

“Fang Amca, ilk önce şu golemleri halledelim.” Gençateş Nong’un artık rahatlayacak bir hali yoktu. Hayatında ilk defa, ilk defa Ning’i öldürmek istiyordu.

Vhoosh! Vhoosh!

Xiangliu Fang’ın iki eli göklere uzanıyor ve Qiongqi golemlerini yakalıyordu. Herif kükredi. “Golemleri durdurun. Kaçmalarına izin vermeyin, kaçarlarsa ileride bize sorun çıkarabilirler.” Bunu söyleyen adam golemleri yakalayarak kesesine atıyordu.

Herkes golemleri durdurmak ve kaçmalarını engellemek için uğraşıyordu. Öte yandan Xiangliu Fang durdurulan golemleri birer birer yakalıyordu.

“Cidden ölmek istiyorlar.” Ning’in sırtındaki siyah kanatlar kayboldu. Genç adam yerdeki kanlı cesetlere baktı. Bu Ölümyemin askeri olan Zifu Öğrencileri formasyon kurmuş olsalar da… Kadim seviye golemlere karşı koyabilecek güce ulaşmaları mümkün değildi. Qiongqi golemleri ilk saldırılarında neredeyse bütün Zifu Öğrencileri’ni katletmiş ve geriye yalnızca on civarı insan kalmıştı.

“Yazık. Zifu Öğrencileri olmalarına rağmen… Golemlere karşı hiçbir şey yapamadılar. Ve buna rağmen, Gençateş Nong onları dış halkaya koydu; ölüp ölmemeleri onu ufacık bile ilgilendirmiyor.” Mu Kuzeyoğul zihinsel yoldan konuştu. “Gençateş Nong cidden soğukkanlı bir adam.”

Bu Ölümyemin askerleri, Kuzeydağ Yin’in ve diğerlerinin ona hediye ettiği insanlardı. Yine de Gençateş Nong başka klanlarda yetiştirilen bu Ölümyemin askerlerine biraz bile güvenmiyordu. Onları klana götürmesi söz konusu bile olamazdı! Tabii aynı şekilde, askerleri Kuzeydağ Yin’e de geri veremezdi. Bu yüzden, onları ölüme gönderecek en iyi yolu seçmişti. Tabii bazıları hayatta kalmayı başarırsa, bu insanların ne kadar şanslı oldukları göz önünde bulundurulacak ve belki de klana götürüleceklerdi.

………

 Hayatta kalan birkaç şanslı Zifu Öğrencisi salonu temizlemeye başladı, cesetleri kaldırıyor ve salona eski fiyakalı havasını kazandırıyordu.

Gençateş Nong salonun ön kısmındaydı. Suratındaki soğuk ifadeyle Ji Ning’e baktı, ve kükredi. “Ji Ning!”

Herkes şoke olmuştu.

Kuzeyoğul, Yu Wei, Dokuznilüfer, Üstat Genişnehir, ve Xue Hongyi şaşkına dönmüştü; Gençateş Nong’un suratındaki dehşet verici ifadeyi görüyorlardı ve o soğuk, öfke dolu kükremesinde bariz olan bir hissiyat vardı. Daha demin, Ning masayı kırdığı için Gençateş Nong’u sinirlendirmişti.

“Genç efendi Gençateş.” Ning başını çevirdi. “Ne oldu? Konuşun.”

“Gençateş Nong.” Bu sefer, diğer tarafta oturan Dokuznilüfer’in öfkeli sesi duyuldu. “Ji Ning benim Tao Eşim. Daha önceleri, sizi gücendirdi; ancak bu ufak bir meseleydi. Böyle davranmanız… Biraz dar kafalı olduğunuzu gösteriyor.”

 Her ne kadar büyük klanlara ait genç efendiler kendi aralarında çeşit çeşit davranış sergiliyor olsalar da herkesin belirli bir sınırı vardı. Sonuçta, Ji Ning genç kadının Tao Eşi’ydi ve Gençateş Nong’a bu yolculuğunda yardım etmişti. İkilinin ufak bir çatışma yaşaması farklı bir durumdu, ancak Gençateş Nong’un bu davranışı gerçekten de sınırları aşıyordu.

“Dokuznilüfer, söylediklerimi dinleyince anlayacaksın.” Gençateş Nong soğuk sesiyle konuştu.

“O zaman sizi dinliyorum.” Dokuznilüfer de öfke dolu sesiyle cevapladı.

“Ji Ning, söyle bana.” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu. “Daha demin, Rügzarkanat Atlatması adlı ilahi yeteneği mi kullandın?”

Ning şaşkına dönmüştü.

Rüzgarkanat Atlatması mı? Gençateş Nong bu yeteneği nereden biliyordu? Ning’in annesinin klanı, Yuchi Klanı, neredeyse tamamen katledilmişti, muhtemelen Ning’in dışında bu klandan geriye bir tek dayısının kızı kalmıştı ve Ning kuzeninin hayatta olup olmadığını bile bilmiyordu. Ning de aslen Yuchi Klanı’nın üyelerinden biri olarak sayılabilirdi… Ancak Yuchi Klanı başlı başına Rüzgarkanat Atlatması konusunda gizli davranan bir klandı.

“İnkar etmene gerek yok. Rüzgarkanat Atlatması’nı kullandın.” Gençateş Nong soğuk gülümsemesiyle konuştu. “Fang Amca, göster şuna.”

Vhoosh.

Xiangliu Fang aniden ortadan kayboldu. Kendisi devasa bir Anka Kuşu gibi, bir anda salonun ortasında belirmişti. Ardından, tek bir hareketle Gençateş Nong’un yanına geri çekildi.

Bunu duyan Ning’in kalbi titriyordu. Siyah Beyaz Okulu’ndan gelen diğer öğrenciler durumu kavrayamıyordu; ancak bizzat kendisi Rüzgarkanat Atlatması’na çalıştığı için… Xiangliu Fang’ın gerçek Rüzgarkanat Atlatması’nı kullandığını biliyordu! Üstelik, herif bu tekniği Ning’den daha iyi sergilemişti! Lakin bu durum gayet mantıklıydı; sonuçta, Ning sadece bir Habistanrı Vücut Geliştirme Ustası’ydı ve Xiangliu Fang ise gerçek bir Habistanrı’ydı.

“Suçlular!”

“Klanımı katleden onlar!”

Ning’in aklında bu düşünceler yankılanıyordu. “Yoksa Yuchi Klanı’nı katledenler Gençateş Klanı mıydı? Yoksa daha önce hiç tanışamadığım insanları, büyükannemi ve büyükbabamı katledenler Gençateş Klanı mıydı?”

“Evet?” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu. “Aynı teknik mi?”

“Söylediğiniz gibi Rüzgarkanat Atlatması’na çalışıyorum.” Ning yalan söylemenin anlamsız olduğunu biliyordu. Suratı ekşiyen genç adam konuştu. “Öyleyse ne olmuş?”

Dokuznilüfer, Yu Wei, Üstat Genişnehir ve Kuzeyoğul oracıkta duruyor, gergince olanları izliyordu.

Gençateş Nong soğuk bir kahkaha patlattı. “Rüzgarkanat Atlatması adlı bu teknik aslen Doğuada Eyaleti’ndeki Yuchi Klanı’na aittir.”

Bunu duyan Ning’in kalbi titriyordu.

“Yuchi Klanı uzun, upuzun bir zaman boyunca bu yeteneği eline bulundurdu; lakin, kanat tipi büyülü hazineler kullanarak bu tekniği gizlemeye çalışmışlardı; lakin, Gençateş Klanımız bu meseleyi çok önceleri çözmüştü. Uzun bir hazırlığın ardından, tek hamlede Yuchi Klanı’nı katlettik… Ancak [Rüzgarkanat Atlatması]’nın asıl yazıtını bulmayı başaramadık! Gençateş Klanım’daki güçlü Ölümsüzler bizzat araya girerek Yuchi Klanı’ndaki insanların ruhlarını aradı ve bu hatıra parçalarından yola çıkarak [Rüzgarkanat Atlatması]’nı sıfırdan yarattı.” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu. “Şu anda, [Rüzgarkanat Atlatması] adlı ilahi yetenek sadece Gençateş Klanıma özeldir ve yabancılara öğretilmesi kesinkes yasaktır. Rüzgarkanat Atlatması’nı Gençateş Klanı’nın izni olmadan öğrenmiş olman bile… Senin için ölüm cezası anlamına geliyor. Üstelik senin, hayatta kalan Yuchi Klanı üyelerinden biri olduğunu düşünüyorum!”

“KONUŞ! Yuchi Klanı’nın hayatta kalan üyelerinden biri misin?” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu.

Artık herkes durumu anlamıştı. Demek mesele böyleydi! Klanlar arasındaki savaşlarda… Doğru ya da yanlış yoktu! Gençateş Klanı Yuchi Klanı’nı katlettiğine göre ve Yuchi Klanı’nın Rüzgarkanat Atlatması tekniği Gençateş Klanı’na geçtiğine göre… Gençateş Klanı’nın Yuchi Klanı’ndan geriye kalan herkesi yok etmek istemesi gayet doğaldı. Sonuçta, iki klan arasında, soykırımdan doğan bir nefret vardı.

“Ji Ning.” Dokuznilüfer Ning’e zihinsel yoldan konuştu, telaşlıydı. “Ne olursa olsun, Yuchi Klanı’na üye olduğunu kabul edeyim deme. Kabul edersen, klanlar arasındaki soykırımdan doğan nefret yüzünden Gençateş Klanı seni sağ bırakmayacaktır. Sadece şans eseri [Rüzgarkanat Atlatması]’nın asıl kopyasını bulduğunu ve meselenin geçmişine dair hiçbir şey bilmediğini söyle. Böylece, seni suçlamayacaklardır. Dongyan Klanı’mla konuşup senin için Gençateş Klanı’yla anlaşmaya başlar ve meseleyi çabucak hallederim.”

Ning Gençateş Nong ve Xiangliu Fang’a bakıyordu. Kalbindeki öfkenin haddi hesabı yoktu. Gençateş Klanı’nın Ölümsüzleri, Rüzgarkanat Atlatması’nı tekrar yaratmak için çok sayıda Yuchi üyesinin ruhunu aramıştı.

 Genelde, ruhu aranan kişilerin ruhları yok oluyor ve parçalanıyordu.

“Lanet olsun. Kahretsin!!!” Ning gerçekten de annesinin klanı için intikam almak istiyordu.

“Hayatta kalan Yuchi Klanı üyelerinden biri misin? Yuchi Klanı’yla bir bağlantın var mı?!?” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu, kalbindeki öldürme isteği göklere yükseliyordu. Daha önceleri, kutlama esnasında Dokuznilüfer’le biraz flört etse de aslen Ning’le herhangi bir sorunu yoktu. Sonuçta, Gençateş Klanı’nın yüzünü ve itibarını korumak zorundaydı; ancak eğer Ning gerçekten de Yuchi Klanı’yla bir bağlantıya sahipse Gençateş Klanı’nın Patrikleri bile burada oldukları takdirde onu öldürmeye çalışırdı.

O esnada kendisi, koskoca Gençateş Klanı’nı temsil ediyordu!

“Değilim.” Ning Gençateş Nong ve Xiangliu Fang’a bakıyordu. Zar zor öfkesini bastırarak konuştu. “Gençateş Nong, eğer beni gerçekten öldürmek istiyorsan böyle saçma sapan bahaneler bulmana gerek yok.”

“Kıdemli öğrenci kardeşimin söylediği gibi; Yuchi Klanı’yla herhangi bir bağlantısı yok.” Kuzeyoğul sinirliydi. “Genç efendi Gençateş, buraya size yardım etmek için gelmiştik; bize böyle mi davranacaksınız?”

“Genç efendi Gençateş, küçük öğrenci kardeşim Yuchi Klanı’yla bir alakası olmadığını söylüyorsa, gerçek böyledir. Muhtemelen büyük bir tesadüf eseri bu ilahi yeteneği öğrenmiştir. Gençateş Klanı’yla iletişime geçip Gökyüzü Taoları’na bu tekniği başkasına öğretmeyeceğine dair yemin edebilir.” Üstat Genişnehir konuştu.

Yu Wei de konuşuyordu. “Genç efendi Gençateş, küçük öğrenci kardeşim Ji Ning’i böyle bir şeyle suçluyorsanız… Korkarım ki haberler yayıldığında insanlar sizin, onu öldürmek için bir bahane üretmeye çalıştığınızı düşünecektir.”

“Gençateş Nong.” Dokuznilüfer Gençateş Nong’a bakıyordu. Öfkeliydi. “Ji Ning benim Tao Eşim!”

Herkes konuşuyor, Gençateş Nong dört bir yandan baskı altına kalıyordu; ancak adam her şeye rağmen geniş bir kahkaha patlattı.

“Hahaha… Merak etmeyin.” Gençateş Nong gülümsedi. “Madem Ji Ning buraya kadar bana yardım etmek için geldi, ona bir yaşama şansı vereceğim.” Konuştuğu esnada, antik altın sembollerle dolu siyah bir zincir seti çıkardı. Seti direkt Ning’e fırlatmıştı. Tink! Zincirler genç adamın önüne düştü.

“Bunlar Tanrıkilit Zincirleridir.” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu. “Zincirlendiğinde, sıradan bir ölümlüye dönüşeceksin. Habistanrılar bile bu zincirlere karşı koyamaz. Kendini zincirle ve emirlerimi bekle. Bu meseleye dair yemin de edebilirim; Yuchi Klanı’yla herhangi bir alakanın olmadığı kesinleşirse, seni kesinkes öldürmeyecek ve sana zarar vermeyeceğim. Bu meseleyi araştırmam gerekiyor. Lakin, olur da Yuchi Klanı’yla bir bağlantın olduğunu düşünürsem, seni öldüreceğim. Eğer değilsen, özgürlüğünü kazanacaksın.”

Ning’in kaşları çatıldı.

Yu Wei yüksek sesiyle konuştu. “Genç efendi Gençateş, Gençateş Klanı’nın ne kadar güçlü olduğunu bir düşünün; böyle zavallı yöntemler kullanmanıza gerekli var mı? Küçük öğrenci kardeşim Ji Ning’i bırakıp ardından araştırmalara başlayabilirsiniz; sonuçlar ortaya çıktığında gerekli durumu halletmeye başlayabilirsiniz. Gençateş Klanı gibi heybetli bir gücün, küçük öğrenci kardeşim Ji Ning’i yakalaması kolay bir meseledir.”

“Ji Ning, kabul ediyor musun etmiyor musun?” Gençateş Nong Ning’e bakıyordu. “Sana tek kurtuluş yolunu söylüyorum.”

Ning Gençateş Nong’a bakıyordu. “Kendimi zincirleyip, hayatımı sana vermemi mi istiyorsun? Sence böyle bir şey mümkün mü?”

Gençateş Nong’un suratında soğuk bir ifade belirdi.

Ne olursa olsun, Ning kendi isteğiyle zincirleri takmayacaktı; lakin tam o esnada…

“Genç efendi Gençateş!” Yan taraftaki Xue Hongyi aniden soğuk kahkahasıyla Ning’i gösterdi. “Yalan söylüyor. Bu Ji Ning’in babası Ji Yichuan adıyla biliniyor, annesinin adıysa Yuchi Kar!”

“Rüzgarkanat Atlatması’nı biliyorsun ve annenin adı da Yuchi Kar mı?” Gençateş Nong’un suratında vahşi bir ifade belirdi, sesi buz parçaları kadar soğuktu. “Demek gerçekten de Yuchi Klanı’yla aranda bir bağlantı var! Öleceksin! Buna engel olmaya çalışan herkes, Gençateş Klanı tarafından katledilecek!!”

…….