Bölüm 198: Wanxiang Seviyesine Doğru

avatar
4230 49

Desolate Era - Bölüm 198: Wanxiang Seviyesine Doğru



Bölüm 198: Wanxiang Seviyesine Doğru

 

.........

 

Ji Ning ve Mu Kuzeyoğul, öldürdükleri dört Wanxiang Üstadı’nın depo tipi büyülü hazinelerini incelemeye devam ediyordu. Ölümsüzlük yolunda yürüyen insanlar, genelde yanlarında en önemli büyülü hazinelerini taşıyorlardı! Çünkü kişi yalnızca bu hazinelere sahip olduğu takdirde güvenliğini garanti altına alabilirdi ve aynı şekilde öldükleri takdirde, zaten bu hazinelerin bir önemi kalmayacaktı.

 

“Hepsini bağladık.” Kuzeyoğul derin bir iç çekti. “Hepsi de doluymuş.” Ning gülümseyerek konuştu. “Ölümsüzlük yolunda yürüyen tek bir insanı öldürmek, Wanxiang seviye yaratıkları öldürmekten daha karlı.” Her ne kadar Wanxiang yaratıkları formasyonlara ve kurtuldukları ittifaklara bel bağlayarak, ölümsüzlük yolunda yürüyen insanları öldürebiliyor olsalar da o insanlardan aldıkları büyülü hazineleri, sıvılaşmış element özleriyle ya da ihtiyaç duydukları bazı malzemelerle değiştiriyorlardı. Bu yüzden Ning’in grubu üç Wanxiang yaratığı öldürdüğünde, pek bir şey elde edememişti.

 

“Kuzeynehir Zhou, Xu Manquan, Nongsan, Jihe.” Kuzeyoğul iç çekti. “Çoğu formasyon tipi hazinelere sahip. Kuzeynehir Zhou’nun sahip olduğu dokuz Yeryüzü seviye uçan kılıcın… Yüksek kademe olduklarını düşünüyorum.”

 

“Evet.” Ning onayladı. “Öldürdüğümüz bu insanlar sıradan Wanxiang Üstatları değillerdi. Büyülü eşyaları olağanüstü.” Ning’in geçmişte öldürdüğü Üstat Xu Li’nin Yeryüzü seviye büyülü hazineleri sıradan eşyalardı. Zaten bu adam Wanxiang Üstatları arasında düşük bir konuma sahipti ve ona kıyasla, Kuzeynehir Zhou gibi figürler daha yüksek rütbelere sahiplerdi.

 

“Toplamda 33 tane Yeryüzü seviye büyülü hazine… Ölümlü seviye hazineleri saymaya gerek yok. Bu hazineler muhtemelen 1000 1500 kilo sıvılaşmış element özü eder…” Kuzeyoğul heyecanlıydı. “Ayrıca Düşük Işınlanma Tao Mührü ve formasyonlar, ruh hapları gibi eşyalara da sahipler… En önemlisi de sıvılaşmış element özleri! Toplamda 900 kilo sıvılaşmış element özü var! Kıdemli öğrenci kardeşim, hala daha Zifu’nun zirvesinde olduğun için element özleri senin olsun. Bu sayede direkt Wanxiang seviyesine adım atabileceğini düşünüyorum.”

 

Ning konuştu. “Acelesi yok. Küçük öğrenci kardeşim, senin de gücünü artırman lazım.” Ama Kuzeyoğul başını iki yana sallayarak cevapladı. “Bana 900 kilogram versen bile üst seviye Wanxiang’a adım atıp atamayacağımın garantisi yok.”

 

Ning şaşırmış, ardından meseleyi düşününce başını hafifçe öne sallamıştı. Gerçekten de genç adamın söylediği gibiydi. Ölümsüzlük yolunda yürüyen insanlar başka bir seviyeye adım attıklarında, bir sonraki seviyeye geçmek için ihtiyaç duydukları element özü miktarı da on katına çıkıyordu ve hatta onlarca katına bile çıkabiliyordu. Her ne kadar alt seviye Zifu seviyesinden alt seviye Wanxiang seviyesine adım atmak için yaklaşık 500 kilogramlık element gerekiyor olsa da kişi alt seviye Kadim Taoist seviyesine adım atmak için on binlerce kilogramlık element özüne ihtiyaç duyabiliyordu!

 

Tabii aynı şekilde alt seviye Kadim Taoist olan kişiler Yeryüzü Ölümsüzü olmak için yüz binlerce kilogram sıvılaşmış element özüne gereksinim duyuyordu!

 

On binlerce kilograma karşılık yüz binlerce kilogram… Bu ne muazzam bir farktı öyle! Büyük okullar ve tarikatlar bile Zifu Öğrencileri’ne yalnızca düşük miktarlarda element özü vermeye istekli oluyorlardı. Öğrenciler Wanxiang ya da Kadim Taoist seviyesine ulaştıklarında… Yavaş yavaş çalışmak zorunda kalıyorlardı. Bazı canavarvari, rakipsiz dehalar bile klanlarından pek yardım alamıyordu. Klanların on binlerce kilogram element özü vermesi cidden nadir rastlanacak bir durumken, yüz binlerce kilogram sıvılaşmış element özü? Ölümsüzler bile bu miktarı karşılayabilecek kişiler değillerdi!

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim, eğitime başla.” Kuzeyoğul konuştu. “Alt seviye Wanxiang Üstadı olduğunda, element Ki’yi emme oranın en azından on katına çıkacak. Böylece tek bir yılda yapacağın eğitim, yüzlerce kilogramlık element özünü emmekle aynı duruma gelecek.”

 

“Öyle olsun madem.” Ning onayladı. “Sıvılaşmış element özünü kabul edeceğim ancak büyülü hazineler senin olacak.” Kuzeyoğul keyifliydi. “Tamam tamam, kabul edeceğim.”

 

İkili basit bir ayrım yapmıştı. Çeşit çeşit büyülü hazineler Kuzeyoğul’a, sıvılaşmış element özü de Ning’e verilecekti. Tao Mührü, ruh hapları gibi eşyalarsa eşit dağıtılmıştı.

 

Her ne kadar meseleden karlı çıkan taraf Kuzeyoğul’muş gibi görünse de o esnada Zindan Dağları’nın vahşi bataklıklarında yaşıyorlardı doğal olarak böyle bir bölgede sıvılaşmış element özü takasına girişmeleri mümkün değildi. Bu yüzden… Konuya dair Ning daha avantajlı sayılabilirdi. Bu meseleyi aklına kazımıştı.

 

“Hemen önümüzde Yağmurejderi Korumaları yer alıyor.” Ning ejder başlı geminin ucuna yürüyerek mesafedeki toprağı inceledi. “Köleleri onlara verdikten sonra, sessizce element özünü emebileceğim bir yer bulalım.”

 

“Tamam.” Kuzeyoğul onayladı.

 

…….

 

Zindan Dağları’nın vahşi bataklıklarındaki Yağmurejderi Korumaları’nın kampında… Devasa bir dağ ve dağda da mağaralar bulunuyordu. Bölgede epeyi Yağmurejderi Koruması yaşıyordu.

 

Havada süzülen ejder başlı gemi bu dağa yaklaşıyordu.

 

“Geri dön.” Havada süzülen siyah cübbeli yaşlı adam, geminin hemen önünden kükrüyordu. “Buraya Yağmurejderi Koruması olmak için geldiniz, girmeniz yasak. Buraya girerseniz testi geçemediğinizi onaylamış olacaksınız.”

 

Ning ve Kuzeyoğul saygıyla eğildi. Siyah cübbeli adamın etrafa yaydığı aura… Siyah Beyaz Okulu’ndaki Kadim Taoistler’in auralarına benziyordu.

 

“Ji Ning [Mu Kuzeyoğul] sizi selamlıyor, üstat.” İkili saygılıydı.

 

“Saygılı davranmanıza gerek yok. Çabuk, gidin buradan.” Siyah cübbeli adam elini havaya savurdu.

 

Ning ısrarcıydı. “Üstat, buraya kampa girmek için gelmedik. Buraya geldik zira Wanxiang yaratıklarıyla uğraştığımız esnada, dağa hapsedilmiş bir grup insanı bulduk. Köle olarak yetiştirilen bu insanlar, yaratıkların bizzat yetiştirdiği zavallı canlılardı. Bu yüzden, Yağmurejderi Korumaları’nın bu insanları alacağı umuduyla buraya geldik.”

 

Siyah cübbeli adam şaşırmıştı. Suratındaki öfke dolu ifadeyi görmemek mümkün değildi. “Yaratıklar… Asla ne yapmaları gerektiğini öğrenemiyorlar.” Yaşlı adamın Ning ve Kuzeyoğul’a fırlattığı bakışların yumuşadığı bariz bir gerçekti. “Köleleri çıkarın. Bir bakayım.”

 

“Tamam.” Ning ve Kuzeyoğul saygıyla konuştu. Aniden kapıları açılan gemideki köleler dışarıya dehşet dolu ifadelerle bakmaya başlamışlardı.

 

İnsanların ne halde olduğunu gören siyah cübbeli adamın suratında çirkin bir ifade vardı. Uzunca iç çektikten sonra konuştu. “Kölelerin çoğu umutsuz vaka… Belki çocukların bazıları kurtulabilir. Bu insanlar yaratıklar tarafından ‘et’ olarak görülmüş kişiler… Yaşadıkları korkunç hayatlar kim bilir ne zamandır devam ediyor. Artık kurtulduklarına göre, Yağmurejderi Korumaları olarak tabii onları yanımıza alacağız. Bana verin. İkiniz bataklıklara geri dönecek ve üç ay geçtikten sonra buraya geleceksiniz.”

 

“Anlaşıldı.” Ning ve Kuzeyoğul keyifliydi. Daha önceleri Yağmurjederi Korumaları’nın grubu kabul etmeyeceğini düşündükleri için endişe duyuyorlardı lakin görünüşe göre Yağmurejderi Korumaları bu tür insanlara nazik davranıyordu.

 

Çok geçmeden siyah cübbeli Kadim Taoist köleleri almıştı. Ning ve Kuzeyoğul’un konuştuğu ufaklık ayrıldığı süre zarfında onlara bakmış ve adeta suratlarını zihnine kazımıştı.

 

“Ona ne olacak acaba.” Kuzeyoğul’un suratında karmaşık bir ifade vardı. “Herkesin kendi kaderi var.” Ning konuştu. “Gidelim.”

 

“Tamam.” Kuzeyoğul onayladı.

 

İki öğrenci, bir kez daha ejder başlı gemiye atlayarak vahşi bataklıkların yolunu tutmuştu.

 

…..

 

Yarım gün sonra, akşam vakti…

 

Ning ve Kuzeyoğul yaratıkların olmadığı bir dağı seçtikten sonra bölgedeki derin bir mağaraya girmişlerdi.

 

Mağaranın içinde yeraltından akan bir nehir bulunuyordu. Bölgeye giren yabancıları tespit edebilecek bir formasyon yerleştiren ikiliden Kuzeyoğul bölgeyi korumaları için birkaç yapıyı da çıkarmıştı.

 

“Kıdemli öğrenci kardeşim, eğitimine odaklan. Kalan her şeyi bana bırak, karıncaların bile girmesine izin vermeyeceğim.” Kuzeyoğul konuştu. Gülümseyen Ning cevapladı. “Kusuruma bakmazsın, küçük öğrenci kardeşim.”

 

Ardından, aklını boşaltan Ning bağdaş kurduğu gibi yeşim şişeyi çıkardı. Bu şişede öldürdükleri Wanxiang Üstatları’ndan topladıkları 900 kilogramlık sıvılaşmış element özü yatıyordu.

 

“Hadi bakalım.” Ning ağzını açtı, element özü hemen genç adamın ağzına akın etmeye başlamıştı.

 

 Ning’in Zifu Sarayı’nda… Element enerjisi telaşla ve hızla değişmeye başlamıştı. Genç adamın Zifu Denizi dönüyor, çevreleniyordu zira Zifu Denizi’nin orta yerindeki Sukaynağı’ndan element Ki’si akıyordu. Zifu Denizi… Dört bir yana genişleyerek bölgeyi kaplamaya başlamıştı.

 

50 kilogram. 150 kilogram. 250 kilogram. 300 kilogram!

 

Ning emdikçe emiyordu.

 

“Eh? Daha önceleri, okuldayken 400 kilogram emmiştim. Ardından üç yıl pratik yaptım ve bu pratik süresi de yaklaşık 50 ila 100 kilogram arasına denk bir element özüne tekabül ediyor olması lazım. Yani şu anda vücudum 500 kilograma yakın bir element özü emmiş durumda. Üstüne bir de demin emdiğim 300’ü eklediğimde sayı 800’e çıkıyor ve buna rağmen henüz sınıra ulaşabilmiş değilim.”

 

“Neyse, bekleyip göreceğiz…” Ning tereddüt etmeden element özünü emmeye devam ediyordu. Vücudundaki Zifu Gölü genişliyor ve boşluktaki bölgeyi kaplıyordu. Zifu Sarayı da sağlamlaşıyordu.

 

350 kilogram. 400 kilogram. 450 kilogram…

 

Ustamın söylediklerine göre yaklaşık 800 900 kilogramlık bir miktarı emmem gerekiyordu ancak çoktan… Wov, bin kilograma ulaştım.” Ning’in önceki Zifu Denizi yaklaşık 500 kilogramlık sıvılaşmış element özünü barındırıyordu lakin artık bu sayıya 500 kilogram daha eklenmişti. Buna rağmen genç adam sınırına ulaşabilmiş değildi.

 

“Devam.”

 

Yavaş yavaş Zifu Denizi’nin ilerleyişi azalmış ve adeta sınırlara yaklaşılmaya başlanmıştı. Bölgedeki dirençten dolayı Zifu Denizi daha fazla büyüyemiyordu.

 

Tırırım…

 

Mor Saray titremeye başladı. Zifu Denizi tek bir santim bile ilerlemeyi başaramıyordu. Mor Saray hiç olmadığı kadar sağlam bir duruma gelmişti.

 

Genç adam sınırına ulaştığını biliyordu. Toplamda emdiği enerji miktarı… 1250 kilogramdı!

 

“Ne olursa olsun, artık Zifu’nun gerçek zirvesindeyim.” Ning konuştu. “Wanxiang’a adım atabilirim.” Aslında, genç adam üç yıl önce de bu seviyeye adım atabilirdi ancak temeli yeterince sağlam değildi. Ning hırslı bir adamdı ve bu hırsından sebep en iyi koşulları elde etmek istiyordu.

 

Ning aklından [Akan Sukaynağı]’ndan Wanxiang sözlerini geçirmeye başladı.

 

Tek bir düşüncesiyle… Zifu Denizi değişmeye başlamıştı…

 

……

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44265 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr