Bölüm 166: Gelenek

avatar
4876 53

Desolate Era - Bölüm 166: Gelenek



Bölüm 166: Gelenek

 

Ji Ning Tao Bölgesi seviyesine ulaşmış durumdaydı ve Beş Element içinden en çok yatkın olduğu element de su elementiydi. Bu yüzden genç adamın [Akan Sukaynağı] tekniğini kullanması da zor olmamıştı. Her ne kadar ilk defa bu tekniğe çalışıyor olsa da tekniğin Zifu kısmını epeyi iyi anlamıştı ve hatta, Wanxiang kısmını bile çözmüş sayılabilirdi.

 

Diğer bir deyişle, genç adam tek bir nefeste Wanxiang Üstadı olabilirdi lakin tabii bunu başarmak için yeterli miktarda sıvılaşmış element özüne ihtiyacı olacaktı.

 

“Tırırırım…” Zifu Gölü’ndeki element Ki’si yavaşça dönüyordu. Göldeki sular yavaşa dönüyordu lakin dibe yaklaştığında, orta kısımdaki hortumun daha da hızlandığı seçilebiliyordu. Gölün en derin kısmında, Sukaynağı’ndaki hortum akılalmaz bir hızda dönüyordu. Zifu Gölü’ndeki element Ki miktarı artıkça, hortumun sahip olduğu güç de artıyordu.

 

 Buna ek olarak, Sukaynağı da derinliklere iniyordu. Ortaya çıkan element Ki’si de daha saf bir hale geliyordu!

 

Yaklaşık bir saate yakın pratik yapan genç adamın Zifu Mor Saray’ı titremeye başlamıştı. Sukaynağı’ndan çıkan geniş element Ki gölü bir kez daha dönüşüm geçirdiğinde, Ki saflığı da adeta zirve yapmıştı!

 

“Zifu’nun sınırlarındayım…”

 

Mor Saray bölgesinde, gölün kapladığı alan yavaşça artıyordu lakin kalite bakımından düşünüldüğünde, element Ki saflığı mümkün olan en yüksek raddeye ulaştığı için daha fazla artamıyordu.

 

……………

 

 Taş odanın içinde…

 

Parlak mücevherler odayı aydınlatıyordu. Yeşim yatağında, bağdaş kurmuş oturan Ning gözlerini açarak önündeki yeşim şişeye baktı. Başını hafifçe öne sallayarak konuştu. “Kırk kilogramlık element özüyle, Zifu’nun zirvesine ulaşmayı başardım lakin, Ki Arıtıcılığı’nda üst seviye bir teknikle, Zifu’dan Wanxiang’a geçiş yapmak için gereken sıvılaşmış element özü miktarı… Cidden akıl alacak gibi değil.”

 

Wanxiang “Maddeleşme” seviyesi öyle sıradan bir seviye değildi. Wanxiang Üstatları’nın bazıları sadece parlayan yıldızların ve gece ufkunun içerdiği Maddeleşmeler’e sahipti lakin Taoist Mu Xiao ya da Taoist Xu Li gibi figürlerin sahip oldukları Maddeleşmeler’de, yıldızların arasında devasa bir ay da bulunuyordu. Yani, kullandıkları Maddeleşme tekniğiyle devasa bir Ayışığı Eli yaratmayı başarabiliyorlardı!

 

Ancak…

 

Efsanelere göre üst seviye Maddeleşmeler; trilyonlarca yıldız, parlak bir ay ve etrafa ışıklar saçan bir güneşe sahiplerdi! Ve yalnızca Wanxiang’ın zirvesindeyken, en heybetli Maddeleşmeler’de Ay’dan Yeşim Tavşan ve Güneş’ten de Altın Karga beliriyordu!

 

 Yeşim Tavşan ve Altın Karga…

 

Sadece bu iki kavram bile kişinin ne denli sağlam temellere sahip olduğunu gösteriyordu. Aslında bundan “Kutsal Ölümsüz’ün temeli” diye bahsediliyordu. Bu seviyeye ulaşamayan kişilerin Kutsal Ölümsüz olmalarına imkân yoktu.

 

Lakin bu heybetli Maddeleşmeler nereden geliyordu? Aslen, bu kavramlar kişinin Zifu seviyesindeyken yarattığı Zifu Gölü’nün boyutlarıyla alakalıydı. Zifu Gölü, ölümsüzlük yolunda yürüyen kişilerin merkeziydi ve göl ne kadar derin olursa kişinin element Ki temeli de bir o kadar derin olacaktı. Ve tabii, element Ki temelinin derin olması demek, ortaya çıkacak Maddeleşme’nin de heybetli olması demekti.

 

“Bazı düşük seviye teknikler Zifu Gölü’nün ufak ve dengesiz olmasına yol açıyor. Zifu’nun zirvesine adım atıldığında, gölün boyutu geliştirilemiyor ve Wanxiang Üstadı olmak için de umut kalmıyor.” Ning iç çekerek konuştu. Bu söyledikleri Ji Klanı için geçerliydi. Klanın teknikleri çok zayıftı ve yaratabildikleri Zifu Gölleri de aynı şekilde, Wanxiang’a adım atamayacak kadar yetersizdi!

 

Yıldızların Maddeleşmesi en düşük Maddeleşme türüydü.

 

Parlak Ay’ın Maddeleşmesi biraz daha yüksek bir seviyeydi.

 

Güneş’in ve Ay’ın Maddeleşmesi en iyi Maddeleşme çeşidiydi.

 

Yeşim Tavşan ve Altın Karga’nın Wanxiang’ın Zirvesi’nde ortaya çıkmaları, kişinin mükemmel bir temele sahip olduğunu gösteriyordu.

 

“[Akan Sukaynağı] konusunda, Siyah Beyaz Okulu’ndaki öğrenci tecrübelerine göre.” Ning kendi kendine konuştu. “Zifu’nun zirvesinde, kişi 250 kilogram sıvılaşmış element özü emebilirse Güneş ve Ay Maddeleşmesi’ne sahip olabilir. Eğer Wanxiang’a adım atmadan önce 400 kilogram element özü emebilirse, o zaman Wanxiang Seviyesinde… Wanxiang’ın zirvesindeyken, Yeşim Tavşan ve Altın Karga Maddeleşmesi’ne sahip olabilir.”

 

Bir okula sahip olmanın en iyi artılarından biri de buydu daha önceki tecrübelerden yola çıkarak bazı şeyleri öğrenebiliyordunuz.

 

Şans bu ki, genç adamın elindeki Ölümsüz seviye bir Ki tekniğiydi. Eğer daha düşük seviyeli bir Ki tekniği olsaydı… Kişi ne kadar element özüne sahip olursa olsun, bunları emebilmesi mümkün değildi.

 

…….

 

 Genç adam Zifu’nun zirvesine adım atmak içi iki saat harcamıştı. Sıradaysa, [Düşük Beş Element Kılıcı] vardı.

 

Büyük okullarda meseleler böyle gelişiyordu. Özellikle de okulların önemsediği öğrenciler için bu durum geçerliydi. Pratik yapmak kolaydı. Belirli bir kavrayışa sahip öğrencilerin kısa zamanda pratik yapmaları ve Tao’ya odaklanmaları için okul epeyi uğraşıyordu.

 

“Kılıç sanatları!” Ning’in gözlerinde aç birer ifade yer etmişti. Genç adam Tao Bölgesi seviyesine ulaştığından beri Ji Klanı’ndaki kılıç tekniklerine olan ilgisini kaybetmişti zira sahip olduğu kavrayış, bu basit teknikleri işe yaramaz kılıyordu.

 

Gerçek bir Kılıç Ölümsüzü için… Sahip olduğu kılıç sanatı ne kadar derin ve heybetliyse ortaya çıkarabileceği güç de o kadar fazla olacaktı. Her ne kadar Ning henüz Tao Bölgesi seviyesinde olsa da kılıç sanatlarına odaklandığı takdirde, kendi kavrayışından üst bir konumda bulunan kılıç sanatlarını da anlayabilecekti.

 

“[Düşük Beş Element Kılıcı]! Koskoca Siyah Beyaz Okulu’ndaki en iyi beş kılıç sanatından biri! Ölümsüzler’in bile çalışmak istediği bir sanat!” Bu tekniğin bedeli, ilahi yeteneklerin bedellerine yakındı sadece bu durumdan bile tekniğin ne denli önemli olduğu anlaşılabiliyordu.

 

Ning nazikçe kitabın kapağını araladı. Parmaklarını uzatarak bir kılıç formuna sokan genç adam kitaptaki hareketleri deniyordu. Siyah Beyaz Okulu’ndaki bu taş ve sabit odalar resmi öğrencilerin pratik yapmaları için dizayn edilmişti. Büyük formasyonun ufak parçaları halinde oldukları için, kişi tekniklerini tam güç denese bile… Ölümsüz olmadığı sürece, odaya zarar verebilmesi mümkün değildi.

 

“Tak.”

 

“Kesik.”

 

 Ning okuduğu esnada bir yandan da hareketleri test ediyordu ve çok geçmeden kendini bu tekniğe kaptırmıştı. Adeta bir anlığına küçüklüğüne döndüğünü hisseden Ning, [Tanrılar’ın ve Şeytanlar’ın 108 Kılıcı]’nı öğrendiği zamanı hatırlıyordu. O zamanda, tekniği babasından öğrenmişti lakin artık her şeyi tek başına öğrenmek zorunda kalacaktı.

 

…………..

 

Kılıç tekniğini inceleyen genç adam kendini pratiğe kaptırmışken… Siyah Beyaz Okulu’ndaki farklı bir dağ tepesinde…

 

“Küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı, küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı.” Bir ses yankılandı. “Kıdemli öğrenci kardeşim Bu. Lütfen, içeri gel.”

 

Malikanenin içinden sakin bir ses yankılandı. Kaşla göz arasında mavi cübbeli, uzun saçlı bir adam içeriye gitmişti. Bu malikanede bir Zifu Öğrencisi ve bazı sıradan ölümlüler vardı. Gelen figürü herkes selamlıyordu.

 

“Acaba buraya neden geldiğini sorabilir miyim, kıdemli öğrenci kardeşim Bu?” Beyaz cübbeli genç adamın figürü, Kaniçen Kılıçtırpanı’ndan başkasına ait değildi.

 

“Küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı.” mavi cübbeli adam gülümsedi. “Duyduğuma göre, bu seneki öğrenci alımlarında, koruduğun koridoru geçmeyi başarmışlar, yanlış mıyım?”

 

Kılıçtırpanı’nın suratı düşmüştü. Aşağılanma! Öğrenci alımları esnasında, Ning bu adamı kılıç formasyonunu kullanmaya zorlamıştı. Gururlu bir yapıya sahip olduğundan, bu meseleyi unutmamıştı. Bu sebeple, Kuzeyoğul ve Ning’in katılım seremonisine de katılmamıştı.

 

“Evet.” Kılıçtırpanı konuştu. Mavi cübbeli adam gülümsüyordu. “Küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı, sinirlenmene gerek yok. Muhtemelen bilmiyorsun ancak… Ji Ning o kadar yetenekliymiş ki, okulumuzdaki Ölümsüz Diancai onu ilk öğrencisi olarak almış.”

 

Kılıçtırpanı’nın suratında şaşkınlık dolu bir ifade belirmişti. “Ölümsüz Diancai mi?” Ölümsüz Diancai bir Kılıç Ölümsüzü’ydü! Kılıçtırpanı’ysa Kılıç Taosu’nda ilerliyordu. Geçmişte, Ölümsüz Diancai’nin öğrencisi olmak istemişti lakin okuldaki resmi öğrenciler, genelde Kadim Taoistler’in öğrencileri oluyorlardı. Ölümsüzler’in bizzat öğrenci seçmeleri nadir rastlanan bir durumdu. Zaman geçtikte, herkes bu durumu alışmıştı ve Kılıçtırpanı da Ölümsüz Diancai’nin öğrenci almayışını normal karşılamaya koyulmuştu. Lakin bu Ji Ning ciddi ciddi Ölümsüz Diancai’nin ilk öğrencisi olmayı başarmıştı!

 

“Ne olacak ki?!” Kılıçtırpanı’nın suratında keskin bir ifade vardı. “Gelecekte ne kadar güçleneceği yine kendi yeteneğine bağlıdır.”

 

Mavi cübbeli adam onayladı. “Evet. Antrenman kişinin kendisine bağlıdır lakin küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı, geçen sefer Ning’e kaybetmiş olmanın sebebi, okulun sana yalnızca tek bir kılıç kullanma izni vermiş olmasıydı. Gerçek gücünü sergileyememiştin.”

 

Kılıçtırpanı tek bir kelime bile etmemişti. Güç bakımından, Ji Ning isimli çocuktan çok daha güçlü olduğunu düşünüyordu.

 

“Ayrıca küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı, bildiğin gibi,” sırıtan mavi cübbeli adam konuştu. “Siyah Beyaz Okulumuz’da sözlü bir gelenek vardır. Yeni gelen her öğrenciye, Tao Mücadele Sarayı’nda bir ders verilir.”

 

Kılıçtırpanı onayladı. Tao Mücadele Sarayı’ndaki karşılaşmalar akılalmaz derecede güvenli karşılaşmalardı. Siyah Beyaz Okulu’ndaki öğrenciler bu tür mücadelelere bayılıyorlardı!

 

“Buraya gelen her öğrenci, geldiği yerde rakipsiz görülen, heybetli birer figürdür ve bu yüzden kibirli davranmaya alışmış kişilerdir. Tao Mücadeleleri… Bu öğrencilerin gözlerini açmak için bire birdir. Şu prensibi herkese öğretmemiz lazım: göklerin de üstünde gökler vardır ve dehalardan da daha kişiler mevcuttur.” Mavi cübbeli adam gülümsedi. “Acaba, küçük öğrenci kardeşim Kılıçtırpanı… Şu Ji Ning adlı dehaya, gözlerini açmak ve Siyah Beyaz Okulu’nda kendisinin sıradan bir öğrenci olduğunu anlatmak için yardımcı olur musun?”

 

Kılıçtırpanı’nın gözleri parlıyordu. Biraz tereddüt ettikten sonra soğuk sesiyle konuştu. “Sadece Ji Ning’le mücadele edeceğim!”

 

“Mücadele etmek isteyen epeyi insan var.” mavi cübbeli adam gülümseyerek konuştu. “Şimdiyse bize lazım olacak tek şey, Mu Kuzeyoğul ve Ji Ning’i mücadeleye çağırmaktır…”

 

……………..

 

O esnada Kuzeyoğul Mavi Ejderha yapısıyla kendi malikanesine doğru uçuyordu. “Siyah Beyaz Okulu cidden söyledikleri kadar varmış.” Ellerinde tuttuğu gizli sanatları ne zaman hatırlasa, kalbinde akılalmaz bir alevin yandığını hissediyordu. Bu kitaplarda Yapı Taosu’yla ilgili çok sayıda ilginç bilgi yer alıyordu ve genç adam bu bilgilere adeta kapılmıştı.

 

Whoosh.

 

Mavi Ejderha yapısı alçalmaya başladı.

 

“Küçük öğrenci kardeşim İkizodun.” Mavi cübbeli, genç bir kadın ona doğru seslendi. “Kimsiniz, kıdemli öğrenci kardeşim?” Kuzeyoğul daha önce bu kadını Siyah Beyaz Okulu’ndaki öğrenci seremonisinde gördüğünü hatırlıyordu.

 

Mavi cübbeli kadın gülümsedi. “Benim adım Kışyağmuru. Bana kıdemli öğrenci kardeşim Kışyağmuru diyebilirsin.” Kuzeyoğul keyifle konuştu. “Henüz hizmetçim olmadığından, sizi kapıda beklettim. Lütfen kusuruma bakmayın, kıdemli öğrenci kardeşim.”

 

 Genç adamın nazik davranışını gören kadın, Kuzeyoğul’dan epeyi hoşlanmıştı. “Küçük öğrenci kardeşim Kuzeyoğul, seni Tao Mücadele Sarayı’na davet etmek için gelmiştim…”

 

“Tao Mücadele Sarayı!” Kuzeyoğul’un gözleri parlıyordu. Genç adam siyah beyaz kitapta okuduğu kadarıyla, bu Tao Mücadele Sarayı’nın güvenli bir yer olduğunu biliyordu. Element Ki’si, güç ve büyülü hazineler söz konusu değildi. Asıl mücadele edilen mesele, Tao’ya dair meseleler ve Tao uygulama yollarıydı. Zaten bu yüzden sarayın ismine “Tao Mücadele” adı verilmişti. Üstelik, bu “mücadeleler” genelde bahis üzerine yapılıyordu…

 

“Sizinle mücadele etmeyi dört gözle bekliyorum.” diye konuştu Kuzeyoğul. “O zaman gidelim.” Mavi cübbeli kadın onayladı.

 

“Tamam.” Kuzeyoğul’un gözlerinde beklenti dolu ifadeler yer etmişti. Dehalar onurlu kişilerdi. Geçmişte, rakipsiz gezen mutlak varlıklardı. Her ne kadar Siyah Beyaz Okulu’nun eski öğrencilerinin olağanüstü figürler olduklarını biliyorsalar da kalplerinde, yeni öğrenciler de mücadeleyi iple çekiyorlardı.

 

Swoosh! Swoosh!

 

İkili hızla Tao Mücadele Sarayı’na doğru ilerliyordu.

 

………

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44354 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr