Bölüm 112: Gizli Silah: Ji Ning!

 Ejderkuyruğun’daki pullar açık ve parlak renkliydi. Pullarla çevrili kuyrukta Ji Ning sessizce oturuyordu.

“Hmm?” Ning aniden patlama seslerini ve öfkeli kükremeleri duymuştu.

“Formasyonu oluşturun!” “Formasyon, bağlandı!” Şaşkınlık dolu kükremeler ve dehşet verici mücadele sesleri yankılanıyordu. Ning gülümsedi, “Başladı…”

 Karar verdikleri stratejiye göre, Ning Ji Klanı’nın en güçlü ve atik pozisyonunda yer alıyordu! Yalnızca kritik an geldiğinde harekete geçecekti… Şimdilik herhangi bir şey yapmasına gerek yoktu.

Dakikalar sonra…

“Whoosh!”

Mekâna figürlerden biri atıldı. Beyaz cübbeye bürünmüş figür Ji Yichuan’a aitti.

“Baba.” Ning ayağa kalktı.

“Al bakayım!” Yichuan aniden altı uçan kılıç çıkarmış, kılıçlar elinin üstünde süzülmeye başlamıştı, “Dört Zifu öğrencisini öldüren Dikduran Amcan’dan aldım bunları. Heriflerden biri çok sayıda uçan kılıç kontrol edebiliyormuş demek ki, sadece onun vücudundan bile beş kılıç çıktı. Dördü toplamda altı uçan kılıcı sahipmiş.”

Ning tereddüt etmeden kılıçları aldı.

“Mükemmel zamanlama.” Genç adam heyecanlıydı. Bu meseleden önce herkes büyülü hazinelerin değiş tokuşunu yapmıştı. Bazı hazineler onun için önemli olmasalar da… Başkaları için büyük önem arz ediyorlardı! Böylesine kritik, ölüm kalım zamanında kimse kimseden çekinmiyordu. Herkes direkt ve amaca yönelik hareket ediyordu. Örneğin Ning, Bei Zishan’dan elde ettiği zehirli böcekleri Dokuzateş’e vermiş ve Dokuzateş de Ning’in uçan kılıçlara ihtiyacı olduğu için ona beş adet kılıç toplayabilmişti.

 Bei Zishan’dan iki kılıç elde eden genç adam, Dokuzateş’ten beş kılıç aldıktan sonra toplamda yedi kılıca sahip olmuştu lakin bu sayı [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’ndaki formasyon merkezlerinden birini bile oluşturmaya yeterli gelmiyordu! Ancak artık altı kılıç daha elde ettiğine göre… Yeterli sayıya ulaşmıştı…

“Gördüğün altı kılıç da seviyeli büyülü hazinedir.” Yichuan konuştu.

“Tamam.” Ning onayladı, “Bu kılıçlarla birlikte gücüm ciddi derecede artacaktır. Karejderi Dağı’nın Zifu Öğrencileri’yle şöyle ‘küçük’ bir mücadele yapalım bakalım!”

 Yichuan’ın suratında nadir gülümsemelerden biri vardı. “Mesele beklediğimden de güzel geçiyor. Sahip olduğun Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu sayesinde tek bir saldırıda dört Zifu Öğrencisi öldürmeyi başardık! Bu formasyon olmasaydı, muhtemelen her saldırımızda birini yitirecektik.”

“Evet.” Ning onayladı.

Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu, Sualtı Malikanesi’nden çıkan bir formasyon olduğu için doğal olarak akılalmaz bir güce sahipti.

“Hazırlıklarını yap. Sana ihtiyacımız olduğunda, Patrik derhal seni haberdar edecektir.” Yichuan konuştuktan sonra ışık hüzmesine dönüşerek mekânı terk etti.

Ning çabucak kılıçları element enerjisiyle doldurmuş ve her birini bağlamaya koyulmuştu. Her ne kadar [Düşük Bin Kılıç Formasyonu] için en ideali aynı kaynaktan gelen uçan kılıçlar olsa da Ning’in bu konuda yapabileceği bir şey yoktu. Yeterli sayıda uçan kılıç elde etmiş olması bile büyük bir başarıydı.

………..

Karanlık sis, dört bir yanı kaplıyordu.

 Nong Zidao, Yeşimçocuk ve diğerleri dikkatle karanlık siste ilerliyorlardı. Peri Turnası ve Karayılanı insan formuna dönüşerek gruba katılmıştı.

“Bu karanlık sis formasyonundan bahsetmeye bile gerek yok.” Nong Zidao sessizliği bozdu, “Formasyonun sırlarını çözdüm. Ayrıca Dong Ziqi’nin grubunu da hissedebiliyordum. Şimdi, söylediklerime uyacaksınız… Ve yakında onlarla buluşacağız.”

“Seni dinleyeceğiz, kıdemli öğrenci kardeşim Zidao.”

“Kıdemli öğrenci kardeşim Zidao her zamanki gibi etkileyici.” Daha önce suratlarında ekşi ifadeler yer etmiş olan Zifu Öğrencileri keyiflenmişti.

 Formasyona girmeden önce, kükremelerine Dong Ziqi ve grubun geri kalanı cevap vermişti… Ve tartışmaların ardından, Yeşimçocuk ve Nong Zidao çoktan dört Zifu Öğrencisi’ni yitirdiklerini anlamışlardı! Tabii bu durum Yeşimçocuk ve Nong Zidao ikilisinin her zamankinden daha dikkatli ve öfkeli bir ruh haline bürünmesine sebep olmuştu.

Nong Zidao konuştu, “Küçük öğrenci kardeşim Ziqi, az sonra yanınızda olacağız.”

“Boom!”

“Geber!”

“Ji Klanı’ndaki yaşlı şerefsizi öldürün!”

 Havaya saçılan öfke dolu kükremeler, Yeşimçocuk ve Nong Zidao’yu şaşırtmıştı lakin ardından, savaş sesleri duraksadı…

Yeşimçocuk suratındaki ekşi ifadeyle kükredi, “Dong Ziqi, iyi misiniz?”

“İyiyiz.” Ses uzaktan geliyordu, “Sekizimiz de formasyondayız, rahatlama şansımız yok. Daha demin devasa bir ejder pençesi tarafından saldırıya uğradık… Üstelik bu seferki saldırı öncekinden daha güçlüydü. Dezavantajdayız lakin güçlerimizi birleştirerek dayanmaya çalışıyoruz.”

“Tamam. Hemen geliyoruz.” Yeşimçocuk konuştu.

“Acele edelim.” Yeşimçocuk, yanında duran Nong Zidao’ya baktı, “Bundan önce ejder başıydı, şimdiyse ejder pençesi. Ufacık Ji Klanı’nın aslen böyle bir tekniği varmış…”

Nong Zidao ciddi ses tonuyla konuştu, “Büyük ihtimalle, Ji Klanı binlerce yıllık tarihinde şans eseri böyle bir formasyonu ele geçirmiş. Güçlü görünüyor.”

Tam o esnada…

Whoosh!

Karanlık sis aniden kalınlaşmış ve sisin olduğu bölgede soğumaya başlamıştı.

“İleriye. Dur, sola dön… Dur.” Nong Zidao rahat bir şekilde grubu yönlendirirken aniden suratı değişmişti, “Eh?”

“Ne oldu?” Herkes ona bakıyordu.

“Değişti.”

Nong Zidao’nun suratında çirkin bir ifade vardı, “Çok sayıda formasyon var. Şaşkına dönmüş durumdayım.”

“Yoksa sen bile parçalayamayacak mısın?” Yeşimçocuk ona bakıyordu.

“Kolay olmayacak.” Nong Zidao etrafına baktı. Elini hafifçe sallayarak sisin içindeki insanın kemiğine işleyen soğuğu hissedebiliyordu.

“Ne kadar zamana ihtiyacın var?” Yeşimçocuk sordu.

“Bilmiyorum!” Nong Zidao başını iki yana salladı, “Eğer hızlı olabilirsem bir saat, olamazsam birkaç gün gün…”

Zifu Öğrencilerinin suratları değişmişti. Yeşimçocuk da şaşkına dönmüştü, “O kadar fazla mı?!”

……….

Ning bağdaş kurmuş, Yeraltıyılanı’nın devasa vücudunda oturuyordu. Etrafında süzülen yedi yüz uçan kılıçtan özellikle ortadaki dokuz tanesi dikkat çekiyordu. Beyaz ışıklarla kaplanan kılıçlar hızla Ning’in önünde bir kılıç ışığına dönüşüyordu.

“Güzel. Dokuz seviyeli uçan kılıcı merkez olarak kullandığım için [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun gücü de epeyi artacaktır.” Ning keyifliydi, “Yine de seviyeli büyülü kılıçların verdiği baskıyı küçümsememek lazım.”

 [Düşük Bin Kılıç Formasyonu] çoğunlukla seviyesiz büyülü hazinelerden oluşuyordu.

Seviyeli ve seviyesiz uçan kılıçların arasındaki fark… Gözle görülecek derecedeydi. Seviyeli kılıçları kontrol etmek daha zordu ancak ortaya çıkan güç de daha fazlaydı!

“Sadece dokuz seviyeli kılıç ekledim. Kılıç Bölgesi’ni kavradıktan sonra ruhum daha da güçlendi. Böylece [Düşük Bin Kılıç Formasyonu]’nun dokuzuncu seviyesini, seviyeli büyülü hazinelerle bile kullanabiliyorum.” Ning’in kalbindeki hissiyat ona… Eğer formasyona daha fazla seviyeli kılıç eklerse kontrol ettiği toplam kılıç sayısının epeyi düşeceğini söylüyordu!

“Ji Ning!” Güçlü bir ses yankılandı.

“Patrik.” Ning keyifliydi.

“Başımız belada.” Dokuzateş’in sesi yankılandı.

“Nasıl bir beladan bahsediyoruz?” Ning endişelenmişti.

“Karejderi Dağı’nın ikinci grubu formasyona girdi. İçlerinde, adını benim bile duyduğum Nong Zidao diye bir adam var! Bu herif formasyonlar konusunda akılalmaz bir yeteneğe sahiptir. Karanlık bulut formasyonunu parçalamayı başardığı için onu Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’yla aldatmak zorunda kaldım.”

Ning’in suratı değişmişti.

Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’nun ikinci etkisi de aldatıcı formasyon olarak işlemekti. Tabii bahsi geçen bu etki, Ji Klanı’nın sahip olduğu sıradan aldatıcı formasyonlara çok daha üstündü!

“Aralarında Yeşimçocuk diye biri de var. Adını duymamıştım ancak sahip olduğu gücü hafife almamak lazım.” Dokuzateş konuştu, “Ji Klanı’mızda, senin ardından en güçlü Ah Xing var. Daha demin, Ah Xing Dong Ziqi’nin grubuna saldırdığında, Dong Ziqi’nin grubu savunmayı başardı lakin daha Yeşimçocuk ve Nong Zidao’nun onlara katılmadığını fark ettim. Bu yüzden Ah Xing’e onlara saldırma fırsatını bulduğunda saldırıya geçmesini söylemiştim. Ancak… Saldırıya geçtiğinde, hamlesi sadece Yeşimçocuk tarafından karşılandı!”

“Tek başına mı karşılamış?” Ning şaşkına dönmüştü.

“Olağanüstü bir güce sahip. Ah Xing yaptığı gizli saldırının ardından hemen geri çekildi.” Dokuzateş konuştu, “Şu an için formasyona iki grup girmiş durumda ve ikinci grup ilkinden daha güçlü. Bu yüzden, ilk grubu bir an önce ortadan kaldırmamız lazım. Eğer birleşirlerse onlara bir şey yapamayız.”

Ning onayladı.

“Grubumuzdaki en güçlü insan sensin. Gidip Dong Ziqi’ye saldıracaksın. Seni yönlendireceğim. Emirlerimi dinlemeye hazırlan.” Dokuzateş konuştu.

Aynı esnada, Ning’in önünde karanlık sis dağılarak genç adama ufak bir koridor oluşturmuştu.

“Güzel! Zaten sabırsızlanıyordum!” Ning ayağa fırladığı gibi koridora atıldı.

………

Dong Ziqi ve diğer yedili dikkatle hareket ediyor, formasyonlarını bir an için bile bozmuyordu. Beyaz ışık hüzmesi, sekiz diyagrama dönüşerek etraflarını çevrelemişti.

“Öğrenci kardeşlerim, dikkat edin. Bu Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’dur!” Nong Zidao’nun telaşlı sesi yankılandı.

“Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu mu?” Dong Ziqi ve diğerleri meseleyi tam olarak anlayamamıştı.

 Mesafedeki Nong Zidao telaşlı, yüksek sesiyle konuştu, “Henüz Ejderpençesi tarafından saldırıya uğradık. Kıdemli öğrenci kardeşimiz Yeşimçocuk hamleyi karşılayınca formasyonu hemen tanıdım. Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu kadim, güçlü bir formasyondur! Bu formasyonun basit ve karışık olarak iki farklı çeşidi var. Efsanelere göre… Sakinsu Marki’si Gökyüzü seviye Yeraltıyılanı Gökyüzükilit Formasyonu’na sahiptir. Ji Klanı’nın kullandığı formasyon Ölümlü seviye, basitleştirilmiş hali olsa da… Akılalmaz bir güce sahip. Bu sefer gerçekten tehlikedeyiz. Gücümüzü korumazsak birer birer can vereceğiz.”

“Kıdemli öğrenci kardeşleriniz, ben ve Yeşimçocuk formasyonu parçalamaya odaklanacağız. Şimdilik dikkatimizi dağıtarak sizinle ilgilenmemiz mümkün değil. Sekiniz… Başınızın çaresine bakın.” Nong Zidao’nun sesi yankılandı.

Dong Ziqi ve diğer yedilinin suratlarında çirkin ifadeler belirmişti.

 Bu formasyona Yeşimçocuk ve Nong Zidao’nun odaklanması gerekiyorsa… Formasyonun ne kadar güçlü olduğu çok açıktı!

Dong Ziqi’nin suratında çirkin bir ifade vardı.

“Elimizden geleni yapacağız.” Dong Ziqi yedi öğrenci kardeşine baktı, “Ölüm kalım mücadelesindeyiz. Ya Ji Klanı yok olacak ya biz! Dostlarım, eğer yaşam kurtaran hazinelere sahipseniz kullanmaya başlayın!”

 Herkesin ruh hali değişmişti.

İlk başlarda, insanlar gayet keyifliydi. Dört öğrencinin ani ölümü onları şaşkına çevirmişti lakin Yeşimçocuk ve Ning Zidao’nun onlara katılmak için geldiğini duyan grup sakinleşmişti. Ancak şimdiyse bu sakinlik kaynakları da ortadan kaybolmuştu.

“Eğer hayatımın riske gireceğini bilseydim Kırlangıç Dağı’na gelmezdim.” Bu tür konuşmalar yaşanıyordu.

Onlardan üç yüz metre uzakta…

Devasa bir Ejderkuyruğu dalgalanıyordu. Kuyruğun ortasında duran Ning, yedi yüz uçan kılıcıyla katliama hazırlanıyordu.

“Ji Ning, saldır!” Patrik Dokuzateş’in emri kulaklarında yankılandı.

“Geberin!”

Ji Ning’in gözlerinde vahşi ışıklar belirmişti.

Swooosh!

Aniden, koskoca Yeraltıyılanı’nın kuyruğu ileriye atıldı!

.................