Bölüm 60: Göle Girip Yılankanadı'yla Savaşmak

avatar
5121 64

Desolate Era - Bölüm 60: Göle Girip Yılankanadı'yla Savaşmak



Bölüm 60: Göle Girip Yılankanadı'yla Savaşmak

 

Ji Ning yalnızca uzay zamanın değiştiğini hissetmiş ve hemen ardından her şey sakinleşmişti…

 

“Huh?” Ning yuvadaki karanlık tünele bir bakış attı. Daha önce yeraltı malikanesine bu bölgeden ışınlandığı için gülümsemeden edememişti.

 

Yaşadığı tecrübeden gerçekten zar zor kurtulmuştu.

 

Yine de, nihayetinde hayatta kalarak akılalmaz bir güç artışı yaşamıştı.

 

“Oraya bir sonraki girişimde, ilk önce kontrol tılsımını bağlamam lazım.” Ning elini uzattı ve özensiz yapıldığı her halinden belli olan, üstünde Habistanrı karakteriyle “Sağ” yazan tılsıma bir bakış attı. Ning daha önce tılsımı bağlamaya çalışmıştı lakin ne yazık ki Xiantian Ki’si tılsıma girebilmeyi başaramamıştı. Görünüşe göre gerçekten de bunu yapabilmek için Zifu seviyesine ulaşmayı beklemek zorundaydı.

 

“Sağ mı?” Ning kendi kendine konuştu. “Neden tılsımın üstünde ‘Sağ’ yazıyor? Ne tür bir geçmişi var acaba, gerçekten merak ediyorum.”

 

 Ardından Ning tılsımı yerleştirmiş ve zıpladığı gibi bir rüzgâr edasıyla koridorun çıkışına yönelmişti.

 

———————

 

Yılankanadı Gölü, sade bir odanın içinde Ji Yichan ve eşi yaşıyordu…

 

Yuchi Kar o esnada gölün yanına kurulmuş, elinde tuttuğu sıcak su dolu bardaktan yavaş yudumlar alıyordu.

 

“Kar, Kar.” Aniden, heyecan dolu bir ses yankılandı. Yuchi Kar anında başını çevirip sesin geldiği yöne bakmıştı. Normalde bir buz parçasını andıran Yichuan’ın suratı o esnada heyecan ve mutlulukla kaplıydı. Göğsünde birkaç su damlası ve hafif bir şarap kokusu seçilebiliyordu.

 

Yuchi Kar eşinin garip hareketlerini görür görmez ne olduğunu hemen anlamıştı: “Ne oldu?”

 

“Hissedebiliyorum.” diye alelacele konuştu Yichuan “Yeşim kılıcı hissedebiliyorum. Zarar görmemiş! Düşündüğümüz gibi Ning kesinkes gizli, ufak bir boyuta ya da dünyaya girmiş olmalı. O alandan kurtulmayı başarmış.”

 

Kadim kalıntılara rastlamak tamamen kişinin şansıyla alakalıydı lakin aynı zamanda bu kalıntılar akılalmaz tehlikeleri de barındırıyorlardı! Ning gideli bir ay bile geçmediği için ikili gitgide endişeleniyor ve telaşlanıyordu…

 

Yuchi Kar gözlerini kapadı. Göz pınarları hemen akmaya başlamış ve genç kadın kendi kendine konuşmuştu: “Göklere ve yeryüzüne şükürler olsun. Göklere ve yeryüzüne şükürler olsun…”

 

“Şu anda Yılankanadı Gölü’nün ortasında, muhtemelen adanın üstünde…” Yichuan hemen konuştu.

 

“Gidelim.” Kar ayağa kalktı.

 

“Tamam.” Yichuan kendini böyle kaybedeli uzun bir zaman olmuştu. Oğlunun Xiantian’a adım attığını duyduğunda bile bu kadar heyecanlanmamıştı. Anında eşinin elini yakalayarak suyun üstünde, adeta bir toprak parçasıymış gibi ilerleyerek bir mavi ışık hüzmesine dönüştü.

 

Mavi Ateşkuşu’nun sürekli gölün üstünde süzülmesi mümkün değildi. Sonuçta bu kuş Ji Kızılçiçek’in ruh yaratığıydı! Son zamanlada Kar ve Yichuan ikilisi gölde yaşamaya başlamışlar ve Mavi Ateşkuşu evine dönmüştü.

 

Aniden…

 

“Yabaniyaratık Yılankanadı, ben Ji Ning, tekrar geldim! Hala çıkmamakta ısrarcı mısın?” Geniş bir kükreme dört bir yana saçılmış ve Yichuan Yuchi ikilisi de suda koştukları esnada bu sesi duymuşlardı.

 

“Ning, o…” Yuchi Kar’ın adeta gözleri gülümsüyordu. “Kadim kalıntıdan çıkar çıkmaz tekrar Yılankanadı’na meydan okuyor.”

 

Yichuan onayladı. “Ji Ning Xiantian olmak için [Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı]’nı kullandığı için zaten Yılankanadı’na yakın bir güce sahipti. Bu sefer, kadim kalıntının içinde belki de bazı olaylar yaşamıştır…ayrıca yerini sezebildiğim için artık endişelenmemiz gerek yok.”

 

“Doğru diyorsun.” Kar onayladı.

 

İkili tam gaz ilerlemeye devam ediyordu.

 

Çok geçmeden…

 

“Bak!” Yichuan uzaktan, ayrılan dalgaların arasından gölün derinliklerine ilerleyen genç adamı görmüştü. “Bizimki ciddi ciddi suyu yararak, gölün altına ilerliyor.”

 

“Gölün dibine mi gidiyor?” Kar şaşkına dönmüştü.

 

Yichuan başını iki yana doğru salladı: “Merak etme. Ning’i doğduğu günden beri tanımıyor musun zaten? Yoksa nasıl bir kişiliği olduğunu unuttun mu? Eğer kendine güveni olmasaydı, aşağıya iner miydi?”

 

“Tamam tamam.” Kar onayladı.

 

“Gidelim, ama suyun yüzeyinde kalacağız.” Yichuan konuştu. “Meseleyi yukarıdan izleriz. Herhangi bir sorun olursa anında müdahale ederim.”

 

———————–

 

“Yabaniyaratık Yılankanadı, ben tekrar geldim! Hala dışarı çıkmamakta ısrarcı mısın?!” Suyun üstündeyken kükreyen Ning uzunca bir süre beklemesine rağmen Yılankanadı’nın çıkmaya yeltenmediğini anlayınca, suyu ve ateşi kullanmasına izin veren yeteneğiyle suyu yarmaya başlamıştı.

 

Huhuahuahua….

 

Göl suyu görünmez bir el tarafından yarılıyor ve yarıldıkça ortaya bir koridor çıkıyordu.

 

Ning direkt olarak gölün dibine doğru yürümeye başladı. Derinlere indikçe su basıncı da artıyordu. Ning direkt olarak yardığı koridoru kontrol ediyor ve on metrelik bir mesafeye indirgiyordu.

 

“Ji Ning isimli insan.”

 

“Evet, o.”

 

Düşük su yaratıkları uzakta yürüyen insanı görür görmez meseleyi bildirmeye gitmişlerdi.

 

Yılankanadı’nın yuvasında…

 

Yılankanadı çoktan insan formuna bürünmüş, sandalyeye kurulmuştu. Öfkesini kontrol etmekte güçlük çekiyordu. “Bu Ji Ning bir ay önce bana meydan okumaya gelmişti ve şimdi yine gelmiş, bağırıp duruyor! Gölün devasa bir boyutu var. Eğer etrafa birkaç Xiantian yaşam formu saklandıysa bundan kimin haberi olabilir ki? Tuzak kurduğunuzu biliyorum ancak tuzağınıza düşecek kadar salak mıyım sanıyorsunuz?”

 

“Heybetli kral, heybetli kral.”

 

“Heybetli kral.”

 

Düşük su yaratıkları hemen yuvaya akın etmeye başlamışlardı…

 

“Ne oldu?” Yılankanadı hafiften kükredi.

 

Üç düşük su yaratığının lideri olan iri karides hemen konuştu: “Heybetli kral, o Ji Ning şu anda suları yararak gölün derinliklerine ilerliyor.”

 

“Göle mi girmiş?” Yılankanadı ayağa fırlayıp hemen sormuştu: “Suları ayırırken hangi yöntemi kullanıyordu?”

 

“Xiantian Ki ya da başka özel bir şey göremedik. Sular adeta kendi kendilerine ayrılıyorlardı.” İri karides hemen cevapladı.

 

Yılankanadı şaşkına dönmüştü, “Ji Ning’in bana meydan okumasını şimdi anlıyorum…Demek çocuk Xiantian’a ulaşmak için Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğini kullanmış. Merak ediyorum da acaba hangi tekniğe çalışıyor? Neyse canım, kimin umrunda. Batı Vilayet Şehri’ne gittiğimde daha Houtian Alemi’ndeydi. Şimdi Xiantian’a adım attığına göre en fazla alt seviye Xiantian gücüne sahiptir!”

 

“Buna rağmen göle girmeye cesaret ediyor demek!!” Yılankanadı’nın uzun, kısık gözlerinde vahşi birer ışık belirmişti. “Cehennem’in kapıları yoktur evlat, buna rağmen girmek için şansını zorluyorsun. Doğal olarak bendeniz, Yılankanadı bu isteğini geri çevirmeyecek ve seni Cehennem’in derinliklerine yollayacağım!”

 

Yılankanadı anında yuvasından fırladı.

 

Eğer mesele suyun yüzeyinde geçiyor olsaydı, Yılankanadı potansiyel bir pusudan korkacağı için doğal olarak dışarıya çıkmayacaktı lakin gölün dibi kendi bölgesiydi. Buraya gelen insanlar sahip oldukları gücün onda birini bile kullanamıyorlardı ve hatta Ji Yichuan bile bizzat göle girseydi, adamın gücü en fazla Yılankanadı’nı yaralamaya yeterdi.

 

“Ji Ning bu kadar salakmış demek? Ama düşününce mantıklı geliyor, sonuçta on bir yaşındaki bir çocuktan bahsediyoruz burada. Gücü yüksek olduğu için kendini rakipsiz bir usta sanıyor ve diğerlerini önemsemiyor. Kızıluç’umu, oğlumu öldürdün. Kesinkes seni geberteceğim.” Yuvasını terk eden Yılankanadı vakit kaybetmeden devasa yaratık formuna bürünmüş, son hızda yüzmeye başlamıştı.

 

“Demek gerçekten sensin!”

 

Yılankanadı aniden duraksadı. Mesafeye baktığında, uzaktan Ning’in gölün dibine yaklaştığını ve attığı her adımda etrafında bir koridorun oluştuğunu görebilmişti.

 

“Gerçekten gölün dibine gelmiş.” Yılankanadı’nın kızıl gözlerinde öldürme isteği bulunuyordu. “Ölmek istiyor desene…”

 

Hua…

 

Çabucak yüzmeye başladı.

 

——————————

 

Ning elinde Karakuzey Kılıcı’nı tutuyor, Yılankanadı Gölü’nün dibine yürüyordu. Attığı her adımda sular yarılıp doğal bir koridor oluşturuyordu.

 

“Hmm?” Ning ona doğru gelen devasa gölgeyi fark etmişti.

 

“Yılankanadı!” Ning hemen bu gölgenin kime ait olduğunu anlamıştı. Devasa gölge yaklaştıkça figürü de ortaya çıkıyordu. O kızıl gözler Ning’e öfke dolu bakışlar fırlatıyordu.

 

“Ji Ning!” diye kükredi Yılankanadı. “Oğlumu öldürdün. Bugün, onun intikamını alacağım!”

 

Ji Ning de kükreyerek cevapladı: “Yaşlı yaratık, binlerce insanı öldürdün. Bahar Çimeni’nin ölümüne sen sebep oldun ve bugün, seni kendi ellerimle seni geberteceğim!”

 

 Yaşanan onca şeyin sebebi!

 

Hayatını kaybeden onca insan…Ölen Bahar Çimeni…İşte bu yaşananlar Yılankanadı ve Ji Ning arasındaki nefretin kaynaklarıydı!

 

“Hahah, beni gebertecek misin? Ufak velet, gerçekten sınırlarını bilmiyorsun. Suyun dibine gelmeye cesaret ettiğini görüyorum…suya bir kez girdiğine göre artık yukarıya çıkmayı unutsan iyi edersin!” Yılankanadı kendine oldukça güveniyordu. “Baban beni birkaç kez yaralamayı başarmıştı ancak ona evladını kaybetmenin ne denli acı verici bir şey olduğunu öğreteceğim!”

 

 Lafını bitiren Yılankanadı direkt olarak Ning’in oluşturduğu koridora atılmıştı.

 

“Hua…” İlk olarak, yılana benzeyen kuyruğu koridora atılmış ve Ning’e doğru ilerlemeye koyulmuştu. Yılankanadı’nın o anki gücü ve hızı…Mavi Gökyılanı’ndan epeyi daha fazlaydı!

 

“Gerçekten Xiantian’ın zirvesinde olan bir Yabaniyaratık olmayı hak ediyor.” Ning şaşırmıştı. Sadece hız bakımından bile üst seviye Yılankanadı aslen Mavi Gökyılanı’ndan biraz daha zayıftı lakin güç bakımından kesinkes Mavi Gökyılanı’ndan güçlüydü. Lakin artık, Xiantian’ın zirvesine adım attığı için hızı Mavi Gökyılanı’nı sollayıp geçmişti!

 Tabii asıl güvendiği yanı olan güç bakımından da akılalmaz bir seviyeye ulaşmıştı.

 

“Yaşlı yaratık, ölmeye hazır mısın!?!” Ning anında Rüzgarkanat Atlatması’nı aktif etmiş ve bir sis bulutuna dönüştüğü gibi hız konusunda Yılankanadı’nın kuyruğunu geçerek yaratığın vücuduna zıplamıştı.

 

“Raaaaaaaaaa!!!” Yılankanadı başını çevirir çevirmez Ning’i ısırmaya çalıştı.

 

Ellerinde Karakuzey Kılıçları’nı tutan Ning hemen zıplamış ve kılıçları Yılankanadı’nın yılana benzer başına savurmuştu!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44244 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr