Bölüm 40: Suateş Nilüferi

avatar
5414 73

Desolate Era - Bölüm 40: Suateş Nilüferi



Bölüm 40: Suateş Nilüferi

 

Demirağaç Zhan ve Bi’an Kaplanı şaşkına dönmüştü. Zhan alelacele İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu’nu aktif etmiş ve kükremeye koyulmuştu, “Dikkatli ol, ateş ve suyu kontrol edebiliyor. Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı’nı kullanarak Xiantian’a adım atan Habistanrılar’ın ateş ve su üzerindeki kontrolleri akılalmaz boyutlara ulaşabiliyor. Aynı anda ortaya çıkacak su-ateş ikilisi en heybetli Xiantianlar’ı bile öldürebilecek güçtedir!”

 

Kükremesinin tek sebebi, Bi’an Kaplanı’nın gerçek vücuduna dönüşerek bölgeden uzaklaşmasıydı. Aralarındaki mesafe arttığı takdirde zihinsel iletişimleri de kopacaktı lakin burada ciddi bir sıkıntı mevcuttu! Nasıl olur da Bi’an Kaplanı’nın hızı, ateş ve suyun hızına denk olabilirdi ki?

 

“Boom…” Devasa bir su ejderi, Bi’an Kaplanı’nın vücudunu çevrelemiş ve yaratığın vücudunda buz parçaları belirmeye başlamıştı. Aynı esnada, diğer ateş ejderi de Bi’an Kaplanı’nı sarmalamaya koyulmuştu. Su ejderi ve ateş ejderi yaratığın vücudunu sarıyor, yaratık bir yandan soğuğa maruz kalırken diğer bir yandan akılalmaz bir sıcaklığın etkisinde kalıyordu…

 

Sıcak ve soğuk

 

Pa! Pa! Pa!

 

Bi’an Kaplanı’nın kürkü çatlamaya başlamış, yaratığın vücudundaki kaslar ve kırmızı et parçaları ortaya çıkmıştı.

 

“Groooooooooowl.” diye kükredi Bi’an Kaplanı.

 

“Hala ölmedin mi sen!” Ji Ning’in suratında soğuk bir ifade vardı.

 

 Bi’an Kaplanı’nı sarmalayan su ejderi aniden geri çekilmiş ve başkalaşım geçirerek devasa bir nilüfere dönüşmüştü. Aynı esnada, alev ejderi de buna benzer bir değişim geçirmeye başlamıştı.

 

Su nilüferi altta…

 

Ateş nilüferi üstteydi…

 

Ortada kalan Bi’an Kaplanı çaresizce debelenmeye çalışsa da çabaları sonuç vermiyordu. Yaratık nereye giderse gitsin, iki devasa nilüfer onu kovalıyordu.

 

“Suateş Nilüferi, birleş!” Ning’in aklından geçen bir düşünceyle iki devasa nilüfer dönmeye başladı. Adeta devasa iki değirmentaşının dönerek aşağıya atılmasına benziyordu. Daha önce Ning sadece, farkına bile varmadan nilüferleri vücudunu korumak için çağırmıştı. Aslen, bahsi geçen bu nilüferler çocuğun Tao’nun sınırlarına ulaşmasından sebep ortaya çıkmıştı lakin buna rağmen olağanüstü bir güç barındırdıklarına şüphe yoktu. Şimdiyse, Ning bir Xiantian yaşam formu olduğundan suyu ve ateşi kontrol etme yetisine ulaşmıştı. Buna ek olarak Ning’in kazandığı ufak Tao bilgisi de göz önünde bulundurulduğunda…ortaya çıkan güç bir öncekine kıyasla yüz kat daha fazlaydı.

 

 Suateş Nilüferi’nin yaprakları dönmeye koyuldu. Arada kalan Bi’an Kaplanı yalnızca sıcaklığı ve soğukluğu hissedebiliyordu ve yaratık oracıkta, çaresizce acı dolu çığlıklar atıyordu! Vücudunu hissetmemeye başlamıştı! Aynı esnada, su ve ateş birleşmeye başlamışken nereden geldiği belli olmayan bir rüzgâr da yükselmiş ve akılalmaz bir güç barındıran bu rüzgâr, Bi’an Kaplanı’na doğru atılmıştı.

 

“Ka…” Bi’an Kaplanı’nın kavrulan vücudu adeta porselen bir bebek gibiydi. Oracıkta binlerce parçaya ayrılmış ve yaratığın gözlerindeki ışık solmuştu.

 

Uzun lafın kısası…Bi’an Kaplanı öteki dünyayı boylamıştı!

 

“Bu kadar güçlüymüş yani.” Ning’in kalbinde şaşkınlık ve keyif duyguları yeşeriyordu: “Kontrol ettiğim suyu ve ateşi temel olarak kullanıp, geliştirdiğim Suateş Nilüferi’ni ortaya çıkararak orta seviye Xiantian Yabaniyaratık’ı kolayca öldürebiliyorum demek…”

 

Her ne kadar yaşananları açıklamak belirli bir zamanı gerektiriyor olsa da, aslında mesele kaşla göz arasında gerçekleşmişti.

 

Ning’in Suateş Nilüferi’ni oluşturması ve ardından Bi’an Kaplanı’nın ölmesi yalnızca bir nefeslik sürede gerçekleşmişti.

 

“Boom…” İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu tam gücüyle çalışmaya koyulmuş ve siyah-beyaz enerji iplikleri Ning’e doğru atılmaya başlamıştı.

 

Demirağaç Zhan, genç çocuğun kolayca Bi’an Kaplanı’nı öldürdüğünü görür görmez şaşkına dönmüştü. Ardından, suratına takındığı vahşi ifadeyle kükredi: “İkiz Yin Yang Enerji Formasyonum sayesinde, Kırlangıç Dağı’nın bin yılda bir gördüğü canavarca bir yeteneğe sahip olsan dahi, kesinlik öleceksin! Gebereceksin!”

 

 Siyah-beyaz enerji demetleri Ning’e doğru ilerliyordu.

 

“Hmph!”

 

Tek bir düşüncesiyle ateşi ve suyu çağıran genç adamın suratında ciddi bir ifade vardı. Çağırdığı ateş ve su ikilisi nilüfer yapraklarına dönüşmüş ve genç adam önünde süzülen nilüfer yapraklarıyla siyah-beyaz enerji demetlerini beklemeye koyulmuştu. Demetler ona ulaştığında…Ning tek bir düşüncesiyle yaprakları birleştirmişti!

 

Tomurcuklanan çiçekler gibi, yukarıya bakan nilüfer yaprakları birleşerek devasa bir nilüfer tomurcuğu oluşturmuş, on metrelik tomurcuk Ning’in vücudunu sarmalamıştı.

 

“Pengpengpeng…” Siyah-beyaz enerji demetleri genç adamın üzerine atılmıştı.

 

Suateş Nilüferi tomurcuğa dönüşmüş olsa da yavaş yavaş dönmeye başlamıştı. İç katman alev nilüferi yapraklarından yapılmış, dış katmansa su nilüferi yapraklarından oluşmuştu. Hala daha iki katman ters yöne dönmeye devam ediyordu. Siyah-beyaz enerjileri ne kadar saldırırsa saldırsın, bazen dış katmandaki birkaç su nilüferi yaprağını parçalamayı başarıyor olsalar da yapraklar tekrardan yeşeriyor ve enerji demetleri saldırı konusunda bir türlü başarılı olamıyordu.

 

 Sonuçta su ve ateş her zaman için birbirinden ayrılan, birleşebilen kavramlardı ayrıca en başında zaten bu kavramların katı bir halleri yoktu. Arada sırada parçalanıyor olsalar da Ning’in tek bir düşüncesiyle tekrar birleşiyorlardı!

 

“Ne?!” Demirağaç Zhan şoke olmuştu: “Bu nasıl mümkün olabilir? İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu…öyle sıradan bir formasyon değil. Ayrıca kendi gücümü hesaba katarsam, rakibim Xiantian’ın zirvesinde olsa bile ondan korkmama gerek kalmayacaktır. Peki ya o zaman niye bu veledin oluşturduğu koruyucu nilüferi aşamıyorum? Ayrıca o nilüfer de neyin nesi öyle? Neden daha önce öyle bir şey duymadım?!”

 

Demirağaç Zhan, Ning’in daha önce “Dünya’yla Bir” seviyesine ulaştığını nasıl bilebilirdi ki? Bir önceki gecede yaşadığı aydınlanmadan kazandığı en önemli şey…içinde Tao kırıntısı bulunduran bu koruyucu nilüferdi.

 

Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı’nın yarattığı bir Xiantian yaşam formu başlı başına güçlü bir canlıydı ve bunun üstüne su-ateş kontrolünün diğer canlılara kıyasla daha kuvvetli olduğu da bilinen bir gerçekti. Tao kırıntısını Suateş Nilüferi’ne kattıktan sonra bir formasyon parçasını karşılamak da lafı edilecek bir mesele sayılmazdı.

 

“Demirağaç Zhan, onca zamandır beni kovalıyorsun. Sana bu emeklerinin karşılığını vermek istiyorum. Gel bakalım, seni başka bir maceraya yollayayım!”

 

Ning nilüfer tomurcuğunun içinden, akan su yapraklarının ve kavrulan ateş yapraklarının arasından uzakta belli belirsiz duran figüre bakıyordu. Ayrıca, zihnen “Dünya’yla Bir” seviyesine ulaştığından…yakındaki canlıların aurasını hissedebiliyor ve Zhan’in nerede durduğunu anlayabiliyordu.

 

“Geber.”

 

Ning’in tek bir düşüncesiyle…

 

Demirağaç Zhan’in durduğu bölgede bir ateş-su nilüfer ikilisi daha belirmişti. Nilüfer yapraklarından biri herifin üstünden, diğeriyse altından onu sıkıştırıyordu.

 

“Formasyon, bana yardım et!” Demirağaç Zhan durumu görür görmez adeta aklını kaçırmıştı. Daha demin bu hamleye Bi’an Kaplanı’nı kaybetmişti. Alelacele kontrol etmeye çalıştığı siyah-beyaz enerji demetlerini vücuduna dolayarak ona doğru gelen Suateş Nilüferi’ni karşılamaya karar vermişti. Bu yöntemle zar zor da olsa hamleyi karşılamayı başaran Zhan, arada sırada formasyonun kısımlarını delen enerjilere kendi Xiantian enerjisiyle karşılık veriyordu.

 

“Aynı anda iki ayrı nilüfer yaprağını nasıl yaratabiliyor?” Zhan şaşkına dönmüştü. “Böyle olağanüstü bir saldırıyı yapmak için bütün konsantrasyonunu odaklanması lazım.”

 

Nasıl bilebilirdi ki Ning’in daha dört yaşındayken ruh bakımından neredeyse bir Zifu Öğrencisi seviyesine ulaştığını? O esnada, genç adamın ruhu çoktan Zifu Öğrencisi seviyesinin sınırlarını aşmıştı. Zihnini ikiye ayırarak, iki farklı Suateş Nilüferi oluşturmak onun için çocuk oyuncağıydı.

 

“Ciddi ciddi ölmedin yani!” Nilüfer tomurcuğunun ortasında dikilen Ning, anında Demirağaç Zhan’e doğru atıldı.

 

“Geriye.” Demirağaç Zhan o kadar korkmuştu ki herifin suratı solmuş ve dişlerini sıkarak başını çevirmişti.

 

Kaç!

 

Herif bu kararı çabucak vermişti. Sonuçta kendisi Demirağaç klanında doğmuş bir adamdı. Kişinin Dokuz Gökler’in Parlakızıl Diyagramı’nı kullanarak Xiantian’a adım attığında, sıradan Habistanrı Vücut Geliştirme Ustaları’ndan yüz kat daha güçlü olacağını biliyordu. Her ne kadar Ning o esnada Xiantian’a yeni adım atmış olsa da güç bakımından diğer üst seviye Xiantian Habistanrılar’a denkti!

 

 Öte yandan Demirağaç Zhan ise üst seviye Xiantian Ki Arıtıcısı’ndan başka bir şey değildi. Aynı seviyedeki Habistanrı Vücut Geliştirme ustasıyla yakın mücadeleye girmek mi? İntihar etmek istemiyordu!

 

 Bundan önce, Ning’in yanında büyülü hazine olmayışına güvenmişti lakin herifin sahip olduğu İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu bile Ning’e zarar veremiyorken onunla savaşmaya devam etse kendi canını kenara fırlatıyor olmayacak mıydı?

 

“Xiantian’a yeni adım atmasına rağmen zirve Xiantian’a denk bir güce sahip, ne canavar ama… Ji Klanı gerçekten böyle bir canavar yetiştirmiş. Kesinkes Ata’mıza haber verip çocuğun bir an önce öldürülmesini sağlamam lazım. Aksi takdirde gelecekte başımıza bela olacaktır!” Demirağaç Zhan baştan aşağıya korkmuş ve özellikle de o Suateş Nilüferleri’ni aklından çıkarmayı bir türlü başaramamıştı.

 

Formasyonlar önceden hazırlanması gereken şeylerdi lakin Ning’in Suateş Nilüferi tek bir düşünceyle ortaya çıkmakla kalmıyor, aynı zamanda güç bakımından herifin formasyonunu bile geride bırakıyordu….

 

“Kesinkes öldürülmesi lazım.” Demirağaç Zhan’in aklındaki tek düşünce klana dönüp meseleyi Ata’sına bildirmekti.

 

Demirağaç Klanı ve Ji Klanı…Kırlangıç Dağı’ndaki altı hükümdar arasında bulunan bu iki klanın da başlarında onları koruyan Zifu Öğrencileri yer alıyordu. Bu yüzden Büyük Xia Hanedanlığı tarafından vekil olarak atanmışlardı.

 

“İlahi Hareket Mührü!” Zhan elini havaya savurduğu gibi siyah, yaprağa benzer bir mühür ortaya çıkmıştı. Kâğıt mührün üstünde kanla yazılmış yazılar ve kadim, gizemli auralar saçan karakterler bulunuyordu. Demirağaç Zhan, Xiantian enerjisini mühre aktardı.

 

Hua!

 

Mühür anında bir kelimeye dönüşerek Demirağaç Zhan’in vücuduna yapışmıştı.

 

“Kaç!” Demirağaç Zhan bir ışık hüzmesine dönüşerek uzağa, İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu’nun flamalarını almaya bile yeltenmeyerek çok uzaklara kaçmıştı.

 

Bunun sebebi, bir kilometre karelik alanın içinde olan Zhan’ın hala daha Suateş Nilüferleri’ni savuşturmak için İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu’na bel bağlıyor oluşuydu. Ayrıca, sekiz formasyon flamasını toplamak için zamana ihtiyacı olacaktı. Bunu yapmaya kalkarsa, o ucube genç adama arayı kapatması için fırsat vermiş sayılacaktı. Kendi hayatıyla sekiz flama arasındaki seçimi doğal olarak kendi hayatı kazanmıştı!

 

“Kaçtı mı?” Ji Ning herifi kovalıyordu. Xiantian Habistanrı vücuduna “Dünya’yla Bir” ayak oyunu eklenince hızı akılalmaz bir seviyeye ulaşmıştı. O da Zhan gibi bir ışık hüzmesine dönüşerek herifin peşine takılmıştı.

 

“Benden birazcık mı yavaş?” Demirağaç Zhan şoke olmuştu. “Daha önce, Xiantian’a adım atmadığında bile ondan hızlıydım. Ama şimdi, İlahi Hareket Mührü’nü kullanıyor olsam bile başa baş sayılırız.” Demirağaç Zhan mührü kullandığı için üzülüyordu ancak dişlerini sıkarak bir Tao mührü daha çıkarmış ve mühre Xiantian enerjisini aktarmıştı.

 

Bir kelime daha vücuduna yapışmıştı.

Hafif Vücut Mührü!

 

“Swooosh!” Demirağaç Zhan’in hızı aniden artmıştı.

 

“Yakalayamayacağım.” Ning’in gözlerinde, meseleyi kabullenmek istemeyen bir bakış vardı. Habistanrı Vücut Geliştirme ustası olarak hız konusunda akılalmaz bir üstünlüğü vardı ancak Demirağaç Zhan iki Tao mührü kullandıktan sonra aradaki mesafeyi açmıştı.

 

Ning’in üstüne herhangi bir Tao mührü bulunmuyordu. Üstelik, mühürlere sahip olsaydı bile onları kullanması mümkün olmayacaktı zira büyülü hazineleri kullanmak için Xiantian Ki’sine ihtiyaç duyuluyordu.

 

Swoosh!Swoosh!

 

Demirağaç Zhan İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu’nun kapladığı bölgeden çıkmış, Ning’le arasını açtığı için çocuğun Nilüferi kullanmasına imkân bırakmamıştı. Sonuçta Xiantian Habistanrıları ateş ve suyu kontrol edebiliyor olsalar da aradaki mesafe arttığı sürece bu kontrolleri de zayıflıyordu.

 

“Haha…” Demirağaç Zhan rahat bir nefes çekti. Suateş Nilüferi’nin tehdidinden kaçtığı için rahatlamıştı lakin hemen ardından bu rahatlık yerini nefrete bıraktı. Ji Ning’den nefret ediyordu zira İkiz Yin Yang Enerji Formasyonu’nu kaybetmişti.

 

“Ji veledi, şimdilik mutlu olabilirsin. Bu meseleyi Ata’ya kesinkes ileteceğim ve Karejder Dağı’na da söyleyeceğim! Ji Klanı, Demirağaç Klanı’nın olduğu kadar Karejder Dağı’nın da düşmanıdır. Senin gibi canavarsı bir yeteneği bir an önce yok etmemiz lazım.” Demirağaç Zhan’in kalbi nefretle kaplıydı.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr