Bölüm 6: Ölümsüzlük Yolu

“Bilmiyorum. Lütfen bana öğretin, baba.” Ning saygıyla babasına baktı.

Aslında Ning okuduğu kitaplardan meseleyi öğrenmişti ancak dört yaşında bir çocuk olarak akılalmaz bir zekaya sahip olduğunu göstermek istemiyordu.

“O zaman sana anlatayım.” Yichuan’ın sesi adeta soğuk kış rüzgarlarını andırıyordu: “İlk olarak yedi büyük evreden bahsedelim.”

“İlk evre, Houtian. Yüz yıllık bir ömür.”

“İkinci evre, Xiantian. İki yüz yıllık bir ömür.”

“Üçüncü evre, Zifu (Mor Saray). Bu evreye adım atanlara Zifu Öğrencisi denir. Beş yüz yıllık bir ömür.”

“Dördüncü evre, Wanxiang (Maddeleşme). Bu aleme adım atanlara Wanxiang Üstadı denir. Sekiz yüz yıllık bir ömür.”

“Beşinci evreyse Kadim. Aynı zamanda Kadim Taoist olarak da söylenebilir.”

“Altıncı evre olan Boşluk evresine ‘Toprak Ölümsüzü’ ya da ‘Yeryüzü Ölümsüzü’ adı verilir. Boşluk evresinin ilerleyen dönemlerinde kişiler Cennetin Istırabı tarafından test edilirler. Başarısız olurlarsa hayatlarını kaybederler. Lakin olur da testi geçmekte başarısız olan Kadim Taoistler ruhlarını bir şekilde kurtarabilirlerse ‘Kayıp Ölümsüz’ adlı bir seviyeye ulaşabilirler. Güç bakımından ‘Kayıp Ölümsüzler’ az çok ‘Toprak Ölümsüzleri’ne denktir.’’

“Yedinci evre, Kutsal Ölümsüz. Yalnızca bu seviyeye ulaşan kişiler Üç Alem’in zirvesine ulaşmış olarak görülür ve artık Beş Element’in zincirleri tarafından kontrol edilemez!”

Lafını bitiren Yichuan, Ning’e bir bakış attı. Oğlunun suratında şaşkın bir ifade oluşmasını bekliyordu; ancak… Ning gayet sakindi.

“Ölümsüz olmak istediğin için bunun ne kadar zor olduğunu bilmeni istiyorum.” Ji Yichuan söylendi “Karşılaşacağın ilk engel Houtian Alemi’nden Xiantian Alemi’ne geçiştir!”

“Xiantian ne anlama mı geliyor? Yalnızca cennetin ve yeryüzünün doğal oluşumlarıyla doğan varlıklar Xiantian yaşam formları olarak adlandırılırlar. Habistanrı Çağı’nda, doğanın elementlerinden doğan güçlü ve akılalmaz özelliklere sahip Habistanrılar yaşıyordu! Üstelik, aynı zamanda dünyaya Cennet Alemi’ndeki ‘Devalar’ ve ‘Asuralar’ olarak gelen varlıklar da mevcuttu. Bahsettiğim Devalar ve Asuralar doğanın kendi elementlerinden doğan varlıklar oldukları için doğdukları an itibariyle Xiantian yaşam formları arasına katılırlar. Bu sayede diğerlerinden daha hızlı gelişerek ölümsüz olma konusunda büyük bir şans yakalarlar!”

“Ancak normal bir ölümlünün ‘ölümsüz’ olmasına imkân yoktur… Yine de Gökyüzü bizlere bir umut ışığı bahşetmiştir. Böylece, geçmişte yaşayan üstatlar normal insanlara Xiantian yaşam formlarının sahip olduğu vücutları elde etmeleri için birkaç çeşit teknik yaratmıştır. Bu teknikler sayesinde normal insanlar ölümsüz olabilme umuduna kavuşmuştur!”

“Lakin normal bir insanın Xiantian yaşam formları arasına katılması evrenin doğal kanunlarına aykırı olduğundan, bu öyle kolay kolay elde edilebilecek bir başarı değildir! Her on bin insandan yalnızca biri bu başarıya ulaşabilir! Söyle bakalım, zor muymuş?”

Ning dinlemeye devam ediyordu.

Xiantian yaşam formu mu? Eğer Yeraltı Krallığı’nda bir sorun çıkmamış olsaydı, çoktan Cennet Alemleri’nden birinde Deva olarak doğmuş olacaktı. Doğal olarak böyle bir durumda hayatına Xiantian yaşam formu olarak başlayacaktı ancak şu an için sıradan bir ölümlüydü… Gerçekten de ölümlü bir insanın Xiantian Alemi’ne adım atması kolay iş değildi.

“Ölümsüzlük yolundaki bir diğer engel, Xiantian Alemi’nden Zifu Seviyesi’ne geçerken karşına çıkacaktır!”

“Yalnızca Zifu’yu, aynı zamanda ‘Mor Saray’ olarak da bilinen bu kavramı oluşturduğun takdirde ölümsüzlük yolunda ilerleyebilirsin. ‘Mor Saray’ı oluşturmak, adeta ev yaparken temel atmaya ya da tarlalara tohum serpmeyi de örnek verebiliriz. Mor Saray bir ölümsüzün temelidir. Ölümsüzlük yolunun en önemli noktalarından birisidir! Yalnızca ‘Mor Saray’ı oluşturarak ölümsüzlük yoluna devam edebilirsin ve sadece bu kavramı oluşturmayı başardığında Zifu Öğrencisi unvanını elde edebilirsin! Xiantian Alemi’nde olan varlıkların ‘Mor Sarayı’ oluşturma olasılığı…” Bir an düşündü ve devam etti “Belki de yalnızca binde bir civarlarındadır. Söyle bakalım, zor muymuş değil miymiş?”

Ning başıyla onayladı.

Gerçekten de zordu.

Dinlemeye devam ediyordu. Batı Vilayeti’ndeki Ji Klanı’nın kütüphanesinde yer alan kitaplar yalnızca bu iki engelden bahsediyordu. Diğer engeller konusunda ciddi bir bilgi bulundurmuyorlardı.

“Zifu’yu oluşturup ölümsüz olabilmek için kişinin akılalmaz bir güce sahip olması gerekir!”

“Lakin ölümsüz olmak aslen evrenin kanunlarına karşı çıkan bir kavramdır. Bu yüzden ölümsüzlük yoluna adım attığında, yani Zifu’nu oluşturmayı başardığında her üç yüz yılda bir teste tabi tutulacaksın. Her dokuz yüz yılda bir büyük ıstıraba maruz kalacaksın. Eskilerin dediği gibi “Üç yüz yılda bir felaket, dokuz yüz yılda bir kıyamet. Felaketlerden kurtulabilirsin ancak kıyametten kaçamazsın!”

“Her üç yüz yılda bir test ve her dokuz yüz yılda bir ıstırap… Ölümsüzlük yoluna adım attığında, Kutsal Ölümsüz olana dek bunlarla mücadele etmek zorunda kalacaksın. Aksi taktirde, Kutsal Ölümsüz olamazsan kaderin ‘Üç Felaket, Dokuz Kıyamet’e kapılacaktır.”

Üç Felaket, Dokuz Kıyamet mi?

Üç yüz yılda bir felaket, dokuz yüz yılda bir ıstırap. Felaketlerden kaçması kolaydır ancak kıyametler kaçınılmaz mıdır?

Ning duyduklarından sebep şoke olmuştu. Kişi Kutsal Ölümsüz olmadığı takdirde, her üç yüz yılda bir bu teste tabi tutuluyordu.

….

Ji Yichuan ve Yuchi Kar oğullarına bakmaya koyuldu. Şu an için oğullarının suratında şoke olmuş bir ifade yer etmişti. Yichuan hafifçe başını öne doğru salladı. Nihayet bu ufaklığı şaşırtmayı başarmıştı.

“Oğlumuz daha çok küçük, neden ona bunları anlatıyorsun ki?” Kar meseleden hoşnut değildi.

“Anne.” Ji Ning başını kaldırıp gülümsedi “Sorun yok.”

Ji Yichuan şaşkın bir ifadeyle oğluna bakıyordu.

“Baba.” Ji Ning gülümsedi “Ölümlü bir insandan Xiantian’a, Xiantian’dan da Zifu’ya geçmek… Bu ikisi başlı başına zor engeller. ‘Üç Felaket, Dokuz Istırap’ henüz bana oldukça uzak şeyler olduğundan bunlara kafa yormama şu an için gerek yok.”

“Mm.” Yichuan başıyla onayladı “Fena değil, haklısın. Şu an için Zifu Öğrencisi olma meselesini kafana takmana gerek yok. Bu henüz başarabileceğin bir değil. Kırlangıç Dağı’nın geniş bölgesinde, sayısız kabilenin ve Ji Klanı’nın arasında en fazla güce sahip olan şahıs Zifu Öğrencisi seviyesindedir. Ölümsüzlük yolu zordur evlat, belki de devasa Büyük Xia Hanedanlığı bile bir milyon yılda bir Kutsal Ölümsüz eğitmeyi başarıyordur. Üç Alem’in zirvesine ulaşmak ve Beş Element’in kısıtlamalarından kurtulmak öyle kolay bir iş değildir.”

“Bunları duyduğuna göre, hala daha ölümsüz olmak istiyor musun?” diye sordu Yichuan.

“Evet.” Ning başıyla onayladı.

Yichuan da aynı şekilde başını öne sallamıştı. Eğer oğlu yalnızca bu kadar şey yüzünden korksaydı, babası olarak hayal kırıklığına uğramadan edemeyecekti. Yine de adamın bilmediği bir konu vardı: Nasıl olur da Ning bu kadar şey yüzünden korkabilirdi? Risk almadan başarıya ulaşmak diye bir gerçek söz konusu değildi. Sokakta yürürken bile rastgele başınıza düşen bir taştan dolayı hayatınızı kaybedebilirdiniz. Yemek yerken bile yanlışlıkla boğulup ölme riskiniz vardı. Doğal olarak ölümsüzlük yoluna adım atmak bunlardan çok daha fazla bir risk içerecekti. Zaten içermeseydi, durum fazla saçma olmaz mıydı?

“Lakin…” Yichuan’ın suratı ekşidi “Çok gençsin ve geliştirme teknikleri de karmaşık şeylerdir. Eğer sana üst seviye bir ölümsüz tekniği verirsem ve yanlış bir yönde kendini geliştirirsen, vücuduna zarar verebilirsin, öte yandan normal ölümsüz tekniklerinde çalışmanın da bir anlamı yok…”

“Baba.” Ning söylendi “Habistanrı Vücut Geliştirme Tekniği’ni öğrenmek istiyorum.”

“Oh? Vücut Geliştirme’yi biliyor musun?” Yichuan oldukça şaşırmış, Kar gülmeye başlamıştı.

 “Görünüşe göre oğlumuz birkaç kitap karıştırmış. Ölümsüzlük yolunun iki farklı seçeneğe sahip olduğunu biliyor, baksana.”

Ölümsüz olmak için iki ana yol mevcuttu.

İlk yol Ki Arıtıcısı olarak enerjiyi manipüle etmekti! Ölümsüz olanların %99’u bu yolu tercih ediyordu; zira bu yola adım atan insanlar birçok gizemli ölümsüz hazinesi kullanabiliyor, karmaşık golemler yapabiliyor, akılalmaz sayıda büyülü yaratıkları kontrol edebiliyor, kadim formasyonları yönetebiliyor ve aynı zamanda aklın almakta zorlandığı vahşi teknikleri öğrenebiliyordu. Uzun lafın kısası bu yol uzun, heybetli ve kadim bir yoldu.

Diğer yol ise Vücut Geliştirme’ydi.

Söylenenlere göre Üç Alem zamanında birçok Habistanrı’ya gebe kalmıştı. Doğanın kendi elleriyle yarattığı bu canlılar doğdukları andan itibaren akılalmaz bir güce sahip oluyorlardı! Evrenin yaratıcısı olan Pangu’ysa, türünün en heybetlisi Kadim Kaos’un Habistanrısı’ydı! Akılalmaz bir vücuda sahipti. Buradan yola çıkan yaşlı üstatlar da insanlara Habistanrılar’ın sahip olduğu vücutları bahşedebilen “Habistanrı Vücut Geliştirme” tekniklerini yaratmışlardı. Böylece insanlar zarar verilemeyen vücutlara, akılalmaz bir güç seviyesine, üç başa ve altı kola, bir damla kandan tekrar doğmaya, ölümsüzlüğe ve ebediyete… İşte bütün bu özellikler Habistanrı Vücut Geliştirme metoduna özgüydü.

En önemlisi de aynı seviyede olan rakipler arasında Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğinde ustalaşan taraf kesinkes büyük bir avantaja sahip oluyordu!

“Vücut Geliştirme Ki Arıtıcılığı’ndan yüz kat daha zordur.” diye ciddi bir ses tonuyla söylendi Yichuan. “Habistanrı Vücut Geliştirme tekniği kişiye Habistanrı gücünü bahşeder. Bunun ne kadar güçlü olduğunu biliyor musun sen? Zor, çok zor…”

“Baba, ilk olarak vücudumu geliştireceğim. Ardından da Ki konusuna odaklanmayı düşünüyorum.” diye açıkladı Ning “Bildiğim kadarıyla kişi iki yolda da kendini geliştirebiliyor. Durum ilerleyince en fazla yeteneğe sahip olduğum yolu seçip o yola odaklanacağım. Ayrıca, henüz küçük olduğum için Ki’nin damarlarıma zarar vereceğinden korkmuyor muydun zaten? Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğinin böyle bir riski yok.”

Yichuan ve Kar birbirlerine baktı.

Görünüşe göre oğulları meseleyi iyice irdelemişti. Gerçekten de Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğinin asıl odaklandığı kısımlar vücudun organları ve kaslarıydı. Kan damarlarına geldiğindeyse, bu konuyla pek alakadar olmuyordu. Bilinmelidir ki doğuştan Habistanrı olan varlıkların kendilerine özgü kan damarları oluyordu yani insanların sahip olduğu kan damarlarıyla aralarında geniş bir fark vardı. Habistanrılar’ı örnek alarak bu tekniği geliştiren yaşlı üstatlar da bu sebepten kan damarlarını görmezden gelmişti.

“Tamamdır” Yichuan başıyla onayladı: “Habistanrı Vücut Geliştirme teknikleri paha biçilemez şeylerdir. Ji Klanı’mızda yalnızca on dokuz Habistanrı Vücut Geliştirme tekniği bulunuyor. İstediğini seçmene izin vereceğim!”

“Tamam.” Ning heyecanlanmıştı.

“Siyah Kardeş.” Yichuan dışarıya doğru bağırdı.

Siyah saçlı, orta yaşlı bir adam mekâna girmişti. Gözlerinde zayıf bir kızıl ışık hüzmesi seçilebiliyordu ve ayrıca gözleri normal insanlara kıyasla daha ince ve uzundu. Tabii bu orta yaşlı adam, insan formuna bürünen devasa siyah pitondan başkası değildi.

“Siyah Amca.” Ning hemen söylendi. Doğduğu zaman, karşısında duran bu adamın “Xiantian yaşam form” seviyesine ulaşmayı başaran bir Yabaniyaratık olduğunu öğrenmişti. Genel bağlamda, belirli bir bilinç seviyesine ulaşan hayvanlara “yaratık” deniyordu. Doğanın enerjisini emmeye başladıklarında, insanların sahip olduğu özel tekniklerden haberdar olmadıkları için gelişimleri de bir hayli zorlu oluyordu. Yalnızca Xiantian Alemi’ne adım attıkları taktirde dönüşüm yapabiliyorlardı!

Siyah saçlı gülümsedikten sonra başıyla onayladı “Yichuan, bir şeye mi ihtiyacın var?”

“Seni kütüphaneye kadar yoracağım.” Yichuan söylendi “Habistanrı Vücut Geliştirme tekniklerinin özetlerini buraya getirebilir misin? Ning onlara bakmak istiyor.”

“Bakmak mı istiyor?” Siyah saçlı adam Ning’e bir bakış attıktan sonra gülümsedi “Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğinde ustalaşan kişiler Habistanrılar’ın gücünü elde edebilir. Görünüşe göre Ning oldukça hırslıymış.”

Hua!

Siyah saçlı adam bir anda kaybolmuştu.

Beklemeye koyulan Ning derin bir nefes çekti. Siyah Amcası doğruyu söylemişti; zira kendisi gerçekten de hırslıydı. Bunun ilk sebebi henüz ufak olduğu için babasının Ki Arıtıcılığı konusunda çalışmasına izin vermemesiydi. Peki ya kendi başına çalışsaydı? Ning’in bu konuda kendine güveni yoktu. İkinci sebepse Habistanrı Vücut Geliştirme Tekniği’nin olağanüstü özellikleri vardı.

Örneğin, Habistanrı yolunu seçen kişileri öldürmek, Ki Arıtıcılığı’nı seçen kişileri öldürmekten bin kat daha zordu! Aynı seviyede olan Habistanrı Vücut Geliştirme ustaları ve Ki Arıtıcılığı konusunda ustalaşmış olan kişiler içinde Habistanrılar’ın rakiplerine karşı büyük bir üstünlüğü vardı!

Sağlam vücutlara ve muazzam bir güce sahiplerdi. Sadece bu iki özellik bile Ning’in ilgisini çekmeyi başarmıştı

Hu!

Hafif bir rüzgâr mekâna ulaşmış ve bir anda siyah saçlı adam salonun ortasında belirmişti “On dokuz Habistanrı Vücut Geliştirme tekniğinin özetleri.”

“Ning.” Yichuan oğluna baktı “Özetlerde her tekniğin ilk kısmıyla genel açıklamalar bulunuyor. İncele bakalım hangisi dikkatini çekecek.”

Siyah saçlı adam Ning’in önüne on dokuz kitap koydu.

Kitapların her biri oldukça inceydi. Sonuçta, bunlar genel özetlerden başka hiçbir şey değillerdi. Bahsi geçen bu özetler çalınsa bile Ji Klanı bu konuda endişelenmezdi. Doğal olarak paha biçilemez ölümsüz teknik kopyalarını kütüphaneye yerleştirecek halleri yoktu lakin bu özetler bile herkesin ulaşabileceği kaynaklar değildi. Bu yüzden Yichuan özetleri getirmesi için siyah saçlı adama istekte bulunmuştu.

“On dokuz kitap.”

Ning heyecanla okumaya koyuldu.