16.Bölüm

avatar
357 0

ÇILGIN CANAVARLAR DİYARI - 16.Bölüm


                    16.Bölüm

“Ahhm”

Leon yavaşça gözlerini açtı ‘Ahh vücudum çok acıyor ne oldu? Neredeyim ben?’

Sonunda uyandın.” Tam o anda Antinin sesini duydu.

“Anti neler oluyor? Neredesin?” Leon etrafına baktı ama Anti’yi göremedi.

Şu güçsüz bir durumdayım bu yüzden senin zihin alanında gücümü topluyorum. Sen bayıldığında, Patron seni yakaladı ve helikoptere bindirdi. Sanırım seni helikopterden aşağıya atmak istemiş olmalı ama seni aşağıya atamadan helikopter bir nedenden dolayı düştü ve biz buradayız.” Anti soluk olmadan anlattı.

“Anladım. Peki sana ne oldu neden güçsüzleştin?” Leon dikkatini başka bir yöne çekti.

Sence bu kimin suçu? O kadar çok duygusal krize girdin ki eğer yardım etmeseydim ruhun parçalarına ayrılırdı. Bana minnettar olsan iyi olur.” Anti soğuk bir şekilde homurdandı.

“Ben, anlıyorum teşekkürler.” Leon tekrar sessizleş ti “Onlar gerçekten öldü değil mi? benim yüzümden.”

Leon tekrar kendini suçlamaya başladıkça içinde tarif edilemez bir keder ve pişmanlık ateşi yanmaya başladı. O kadar sıcaktı ki onu içten dışa doğru yakıyordu bu da tarif edilemez bir acı hissetmesini sağlıyordu.

Kapa o lanet çeneni! Sıkıldım senin o kendine acıma durumlarından! Her zaman aynı şeyi yapıyorsun! Senin kendine bunu yaptığını görseler ne hissederlerdi! Bunu hiç düşündün mü? Aynen böyle pes edip sadece kendine acıyarak! O zaman zavallı adamlar bir korkak yüzünden hayatlarını feda ettiler! Ne kadar acınasılar!” O anda Leonun içinde öfkeli antinin sesi yankılandı.

“Sen! Ne biliyorsun? Neden her zaman sevdiklerimi kaybetmek zorundayım? Neden herkes beni terk ediyor? Bunu hak edecek ne yaptım? Bu lanet canavarların ortasında tek başıma ne yapmamı bekliyorsun? Onu çok özledim ama bunun hakkında hiçbir şey yapamıyorum. Acıtıyor çok acıtıyor, artık Dayanamıyorum.” Leon o anda dayanamadı ve haykırdı. İçinde onu yıllarca yiyip bitiren düşüncelerini ve umutsuzluğunu haykırdı.

Sanki çokta umurumda! Al o lanet düşüncelerini ve içine göm ama sakın unutma! Yaptığın hataları tekrar etme! Eğer yeterince güçlü değilsen tek yapman gereken daha güçlü olmak! Seni yarım akıllı salak!” Anti tekrar sert bir şekilde bağırdı.

“Güçlü olsam ne fark eder! Onları çoktan kaybettim! tekrar geri gelmeyecekler! Sadece ölsem daha iyi.” (Leon)

Seni salak! Nedir şimdi bu? Hayatını bir köşeye atıp senin için hayatından vazgeçmiş iki zavallıyı hayal kırıklığına mı uğratmak istiyorsun? O ikili eğer seni bu şekilde görseydi kesin acırlardı. Sana değil kendilerine!” (Anti)

“Bu kadar yeter! Benim hakkımda istediğin şekilde konuşabilirsin ama kardeşlerime hakaret etmene izin vermeyeceğim!” (Leon)

Hou, peki bu konuda ne yapabilirsin ha? Senin gibi küçük bir karınca bana ne yapabilir ki?” Anti alay ederek konuştu.

“Sen! Bir gün bu söylediğine pişman olacaksın?” Leon öfkeden kızarmış bir yüzle bağırdı.

O zaman göster bana! O pişman olacağım günü. Ya da burada korkak bir şekilde öl ve haklı olduğumu bana kanıtla.” Anti alaycı tavrını sürdürdü.

“Merak etme! Bir gün bu söylediğin kelimeleri sana geri yutturacağım!” Leon kararlı bir şekilde ağrıyan vücudunu yavaşça kaldırdı.

Sabırsızlıkla bekliyorum.” Antinin ilk defa hiçbir duygu göstermeyen yüzünde hafif bir gülümseme oluştu ama bunu kimse göremeden kaybolması yazık oldu.

Leon ayağa kalktı etrafına göz attı.

*Guuuuuu

*Squuuuik

Gelen iki yüksek çığlık Leonun içini sarstı ve tüm vücudunu titretti.

Hemen sonraki anda, Leonun karşısındaki bina, yüksek bir gürültü ile parçalarına ayrıldı ve içinden iki tane devasa yaratık çıktı.

*Gah

Leon kendini hemen bir helikopter parçasının arkasına attı ve kendisine gelen bina parçalarından korundu.

“Bu şeylerde ne böyle?” Leon yavaşça kafasını çıkardı ve onları inlemeye başladı. Karşısındakileri görünce şoktan dondu.

Bir tanesi, kanatları olan ve en az 4m büyüklüğünde dev bir kartal, diğeri ise 3m büyüklüğünde dev bir fareydi. Bu ikisi birbirlerine saldırıyor ve etrafı tahrip ediyordu.

“Lanet olsun! Bu canavarlarda nereden çıktı böyle?” Leon küfür etti ve ikisi arasındaki savaşa baktı.

Demek sonunda başladı.” Anti sakin bir sesle konuştu ve iç çekti.

“Başladı? Ne demek istiyorsun?” Leon kafası karışmış bir şekilde sordu.

“Hey!”

“Bana cevap ver! Ne demek istiyorsun?” Leon, Antinin cevap vermediğini görünce dayanamadı ve bağırdı.

Bağırma salak! İkisini üzerimize çekeceksin!

“O zaman bana söyle!”

Henüz vakti gelmedi. Zamanı gelince her şeyi açıklayacağım, şu anda daha büyük sorunlarımız var! Bu ikisine karşı hiç şansımız yok! Buradan çıkmanın bir yolunu bulsan iyi olur.” Anti sakin ve soğuk bir sesle konuştu.

Leon, bir şeyler söylemek istedi ama düşününce hiçbir şey söylememeye karar verdi.

“Bir önerin var mı?”

Pekâlâ, tek bir şansımız var o da buradan sessizce çıkmak. İlerideki binaların arasına, görünmeden ulaşabilirsek kurtuluruz. Başaramazsak...” Anti sustu ve Leon, bu olasılığı düşününce ürperdi.

“Sanırım haklısın.” Leon hala savaşmakta olan iki canavarın arkasından sessizce yürümeye başladı.

‘Aman tanrım ne kadar korkunç yaratıklar!’ Leon birbiriyle savaşan yaratıkların arkasından geçerken bunu düşündü.

Dev fare, kartalın kanadını ısırdı ve kartal, farenin göğsüne pençelerini soktu. Bu manzara hem muhteşem hem de korkunçtu.

Odaklan Leon.” Anti, Leonun iki devin savaşına daldığını görünce onu uyardı.

“Tamam.” Leon itaatkâr bir şekilde başını salladı.

‘Neredeyse başardık biraz daha.’ Leon kurtulmaktan sadece birkaç metre uzaktaydı ki olanlar oldu.

Leonun, önünden geçtiği dükkânın camı yüksek sesle parçalandı ve içinden diğer zombilere kıyasla biraz daha iri bir zombi, Leonun üstüne atladı.

‘Lanet olsun! Bu da nereden çıktı şimdi. Çok az kalmıştı.’ Leon karşısındaki zombiye öfkeyle baktı.

Salak salak durma! Leon koş!” Antinin zihninde yankılanan çığlığıyla birlikte Leon koşmaya başladı.

Gürültüyü duyan iki canavar savaşmayı bıraktı ve koşan Leon ve zombiye keskin bir bakış atıp peşine düştü.

*Squuuuiiik

*Guuuuuu

“Oh, hayır, tanrım neden?” Leon arkasına baktı ve peşinden koşan, iki devasa yaratığı ve zombiyi görünce daha hızlı koşmaya başladı.

Leon sağdaki ev, oraya gir! Bu iki canavar çok büyük içeri giremez!” Antinin sesini duyan Leon hemen sağa baktı ve 3 katlı bir ev gördü, tereddüt etmeden evin içine daldı.

*Guuuuuuu!

*Squuuuiiiik!

Dev canavarlar içeriye sığmadı. Geriye kalan iri zombi ise bu ikisine yemek oldu.

İçeriye giren Leon, hızlı adımlarla Merdiveni çıkmaya başladı.

Sonun ikinci kattaki eve ulaşan Leon, hiç düşünmedi ve kapıyı tekmeyle kırarak içeriye girdi.

Neyse ki binada başka bir zombi yoktu.

Leon, rahat bir nefes aldı ve yorgun bir şekilde yere oturdu.

“Onlardan Kurtulduk mu?” Leon soluk soluğa konuştu.

İçeriye giremezler bu yüzden güvende sayılırız. Birkaç gün burada saklanalım. Sonra yolumuza devam ederiz.” Anti sakin bir şekilde öneride bulundu.

“Bu iyi, son birkaç gün çok yoruldum biraz dinlenmem lazım.” Leon anlaşarak başını salladı.

Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsun?” Anti, Leonun kendini toplaması için bir süre bekledi ve sordu.

“Sanrım ilk yapacağım şey Lily ve diğerlerini bulmak. Onların güvende olup olmadığını öğrendikten sonra Patron denen adamı bulup intikamımı alacağım.” Leon, sürekli kendine bakarken sırıtan piçi düşündüğünde öfkeyle dişlerini gıcırdattı.

Bu güzel bir plan.” Anti de bu plana onay verdi.

“Ben acıktım acaba yiyecek bir şeyler var mı?” Leon yerden kalktı ve mutfağa gitti.

Bir süre aradıktan sonra birkaç konserve yemek buldu ve idareli bir şekilde karnını doyurdu.

Evde Lily ile yalnız kalan Jack, Lily’nin odasına yöneldi ve kapıya vurdu.

“Lily, içeri giriyorum.”

Jack kapıyı açtı ve odaya girdi.

Oda; duvarları sarı renkte, birkaç dolap ve tek kişilik bir yatağın olduğu sıradan bir odaydı.

Lily yatağın üzerinde oturmuş ve oyuncak ayısını ruhsuz gözlerle sıkıca kucaklıyordu.

Lilynin bu halini gören Jack, iç çekti ve yavaşça yatağın kenarına oturdu.

“Bugün nasıl hissediyorsun?” Jack gülümseyerek konuştu.

“…” ama Lily cevap vermedi.

“Acıktın mı? sana yiyecek bir şeyler getireyim ister misin?”

“…”

“Ya da biraz oyun oynayalım mı?”

“…”

Bir süre bekledikten sonra bile Lily’den cevap alamayan Jack, çaresiz ve biraz öfkelenmiş hissetti.

“Yeter artık!” Jack sonunda dayanamadı ve kükredi.

“Daha ne kadar kendini odana bu şekilde kapatacaksın?”

“…”

“Bana cevap ver!”

Jack ne kadar bağırsa da Lily hiçbir tepki vermedi.

“Neden? Leona neden bu kadar bağlısın?” Leonun adını duyan Lily sonunda ufak bir tepki verdi.

“Biliyorum, o senin için bir abi gibiydi ama senin bu halini görseydi ne düşünürdü? Kendine bu şekilde eziyet ettiğini düşündüyse yaptığı feda-“  Jack sözlerini bitiremeden Lily başını ona çevirdi ve bağırarak konuştu.

“Sakın o kelimeyi söyleme! O hala yaşıyor!” Lily gözlerinde yaşla öfkeli bir şekilde.

“Sen! Hala neden anlamıyorsun? Neredeyse 3 ay geçti ve hala ondan bir haber yok o çoktan-“

“Sana onun hakkında böyle konuşma dedim! O geri dönecek! Bana söz verdi! Sonsuza kadar benim yanımda olacağını ve koruyacağını söyledi! O yaşıyor geri dönecek!” Lily dayanamadı ve patladı.

“Yeter bıktım bu saçmalıktan! Sen ve kızlar neden anlamıyorsunuz? Leonu benim hayatımı kurtardı. Onu kısa süredir tanımama rağmen ona yakın olduğumu hissetim ama bu sonsuza kadar kendimi onun için suçlamaya ve kendimi harap etmeye devam edeceğim anlamına gelmez. Uyan artık Leon öldü!” Jack çok fazla söylediğini anladığında biraz pişman hisseti “Bekle, ben bunu söylemek”

“Defol! Çık dışarı senin yüzünü bile görmek istemiyorum! Senden nefret ediyorum!” Lily yatağın yanındaki saati aldı ve jacka fırlattı.

*Tak

Saat Jack’ın kafasına vurdu ve kafasının kanamasını sağladı.

*Pa

O anda odada yüksek bir sesle birlikte Lily yüzünü tuttu.

Aslında Jack, Lilye tokat atmıştı.

“Sen!” Lily karşılık vermeye çalıştı ama ağzından hıçkırık dışında hiçbir ses çıkaramadı.

Oyuncak ayısını kucakladı ve evden dışarıya çıktı.

“Lily! Bekle!” Jack, kaçan Lilynin arkasından koşarken bağırdı ama Lily insan kalabalığının içinde kayboldu.

Ve tam o anda kampın sirenleri ötmeye başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44675 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr