Cilt 7 Bölüm 12: Kurtarma

avatar
6739 7

Coiling Dragon - Cilt 7 Bölüm 12: Kurtarma


 

Issız bir yolda seyehat ederken,Shaq, Fenlai’nin ikinci prensi,acılı bir lanetli sihirli yaratık gibiydi.Mesafeyi kapatınca, Linley sessizce hareket ederken  mekanlar arası yüzük onun  parmaklarında ve parmakları da cebindeydi.



“Royal* Klanı ne zaman Fenlai’den kopmuş birkaç gruptan birisi oldu.Onlar, şüphesiz önce nerede buluşacaklarını düzenlemeler yaptılar.“

(ÇN: Royal Klanı özel isim olduğu için böyle bırakcam haberiniz ola :))

 

Linley Clayde’yi nerede bulabileceği ile ilgili endişeleniyordu.Ama şimdi cennet ona Shaq’ı ve grubunu teslim etmişti,nasıl memnun olmazdı ki ? İlave olarak,Linley tahmin edebiliyordu…Clayde’ye suikast düzenlediğinde ve Kilise tarafından yakalandığında Kilise orijinal plana sadık kalmıştı ve böylece büyük ihtimal Clayde düzgünce sessiz kalmıştı.

 

“Belki de Shaq “Şeytan” ı ve babasına suikast düzenleyenin ben olduğunu henüz bilmiyordur.“

 

Bunları düşünmeye devam ederken,Linley Shaq’ın yönüne doğru yürümeye başladı.

 

Linley’in başka bir düşüncesi daha vardı.”Shaq eğer babasını öldürmeye çalışanın ben olduğumu biliyorsa,onlardan hiçbiri kurtulamayacak!“Shaq’ın adamları büyülü yaratıklarla karşılaştırıldığında daha güçlülerdi,ama Linley ve Bebe ikilisiyle karşılaştırıldığında,yeterince güçlü değillerdi.

 

“İkinci Prens! Ekselansları!“

 

Linley yüksek ve dostça bir sesle seslendi.

 

Shaq yaratıkların kavrulmuş etlerini yerken Linley’in bağırışını duydu.Linley’e bakmak için kafasını çevirdi.Bunu yaptıktan sonra Linley’de Bebe’de dikkatlice onu izledi.Yüzünün her ifadesine dikkatlerini vererek gözlerini diktiler.

 

“En ufak (şüpheli) birşey bile görünürse,ilk biz saldıracağız,ve onları öldüreceğiz.” Linley dikkatlice Shaq’ın gözlerine ve yüzüne baktı.

 

Shaq,Linley’i görmesi üzerine ayakları üzerinde heyecanlı bir şekilde zıpladı.Onun iki metrelik iri vücudu enerjiyle doldu.Hemen Linley’i ağırca çekti ve ona sarıldı.Aşırı sevinçli bir sesle ” Lord Linley, aslında güvendeymişsin.Bu harika,harika!

 

“Bende burada sizi gördüğüme sevindim.İkinci Prens!” Linley Shaq’ın gözlerinde ve ifadesinde sahtelik saptamadı.Ona kafa salladı.

 

Linley’in tahmini kesindi.Clayde Kilise’nin talimatlarına uymuş ve sessiz kalmıştı.Ne olduğu farketmez,”Şeytan“ın Linley olduğuyla yada suikast ile ilgili hiçbir şeyi açığa vurmaya teşebbüs etmemişti.Clayde’nin buna nasıl cesaret ettiği önemli değildi, Kilise’den gelen direk emirlere uymamak için cesaret edemeyecekti.

 

“Lord Linley yemek yedin mi ? Gel,gel bizimle ye.” Shaq sıcakça söyledi.

 

Şu an,Shaq’ın yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgide yürüdüğüyle ilgili bir fikri yoktu.Ama eğer yüz ifadesinde küçücük bir yanlışlık olursa, ölecekti.

 

“Lord Linley, lütfen seni kurtaramadığı için babamı suçlama.Yaratık orduları çok hızlı geldi.Babamın seçim şansı yoktu.Hatta kraliyet eşlerini bile getiremedi.Sadece en önemli olanı getirebildi.” Babası adına durumu açıkladı.

 

“Anlayabiliyorum.” Linley kamp etrafında yürürken kafa salladı.

 

Tüm bu elit şövalyeler Linley’e Whild Thunder alayını hatırlattı.Linley saldırırken Clayde onların arkasında kalmıştı.Şövalyelerin karşısında eski şövalyelerinkine (saraydaki) benzeyen bir aura vardı. Bu belirsizce hemen hemen 30 şövalyenin kenarındaki bir yaşlı bayandan ve yanındaki kimine göre 5 kimine göre 6 yaşında olan bir kızdan geliyordu.

 

“Saygılarımla Kraliyet Eşi (kraliçe).Saygılarımla Prenses.“

 

Linley hemen kenardaki iki kadına doğru eğildi.

 

Çok güzel,zarif görünümlü kraliyet eşi 40 yaşlarındaydı ancak sadece 30’lu yaşlarda görünüyordu.Çekici,cazip bir bayandı.Kraliyet Eşi hemen güldü.”Linley,Majestelerinin solu (ÇN: Sol başbakanı demek istemiş sanırım :D) .Korkunç bir acele içerisindeydi.Yanında tek bir magus bile getirmedi. O Kilise’nin seni kurtaracağından emindi, böylece…“

 

Shaq’da Kraliyet Eşi’de hemen Clayde için açıklamalar yapmaya başladılar.

 

İkiside bunun Linley ile olan ilişkilerinin iyi olması için çok önemli olduğunu hissettiler.Linley ve Clayde arasındaki gerçek ilişkiyi bilmiyorlardı.

 

“Anladım.” Kalbinin içinde Linley soğukça gülüyordu.Önceden,Clayde’nin adamlarıyla sarayda mücadele ederken zaten farklı bir şekilde gardiyanlar sadece şövalyelerden oluşuyordu.Aynı şekilde Shaq’ın takımında da büyücü yoktu.

 

Açıkça,kaçarken Clayde’nin büyücü arayacak zamanı olmamıştı.

 

Büyücülerin savaşın içinde çok işe yarar olmasına rağmen,bu kez uçuş yapanlardı.Büyülü yaratıklarla savaşanlar değillerdi.Bir büyücü getirmek aslında onları yavaşlatırdı.Bir büyücünün seyehati güçlü bir savaşçı kadar hızlı mıydı? Eğer bir ata sahip olmaz ise güçlü bir savaşçı rüzgar gibi koşabilirdi.Ama bir büyücü?

 

——————————————————

 

Issız yolda,Shaq ve ekibi durmaksızın aceleyle ilerlediler.Eskiden şehirlerinde ferah ve güzel,küllerden arındırılmış yollar vardı ve çürümüş cesetler her yere yayılmamıştı.Ama bu boş arazide büyülü yaratıkların sik sik tekli ve çiftli halde baskınları görülüyordu.

 

Bu şanslı insanları kim yönetiyorsa ilk katliamdan sonra kaçmayı başarmışlar,sonunda sadece kovalanmış,kendilerine baskın yapan ve onları kovalayan büyülü yaratıklar tarafından yenmemişlerdi.

 

“Bizim Fenlai Krallığımız bitti.“

 

Shaq,Linkey’in yanında atlarını sürerken önündeki uzaklığa baktı ve bir iç çekişle beraber söyledi.Bazen, büyülü yaratıklar karşı saldırı başlatıyorlardı.ama Wild Thunder şövalyeleri onları kolayca bertaraf ediyorlardı.Linley ve Shaq’ın konuşmaları hiç kesintiye uğramıyordu.

 

“Büyük ihtimalle Fenlai Krallığı’nın 10’da 9’u şuan ölmüştür.” Linley’in suratı üzüntü ve umutsuzluk içindeydi.

 

Shaq hafifçe kafa salladı.

 

Kalbinin içinde, aynı yas vardı. Krallığın imha edilmesi, klanının da ömrünün uzun olmayacağı anlamına geliyordu. Krallık yokken,klanın nasıl hayatta kalabilirdi ki?

 

“Neyse ki…“Çantasındaki 5 büyülü kristal kartına baktı.Bu kartlarla birlikte klanı var olabilirdi.Hatta tekrar güçlü bir klan olmaları bile çok zor olmamalıydı.Bunlar için klanının yüzyıllardır biriktirdiği servetine teşekkür etmeliydi.Linley aniden konuştu, “İkinci Prens,majesteleri ile buluşmaya nereye gideceğiz?“

 

Linley’in amacı,seyehat eden Shaq’tan Clayde’nin yerini öğrenmekti.

 

Shaq boyun eğerek konuştu,”Lord Linley,babamla buluşacağımız yerin, yolumuz kesilmezse çok geniş bir alanı kapsamamasını umuyorum.Böylece buluşacağımız yer krallığın sınırları içinde olacağını belirtmekteydi ama şimdi işe yaramaz.
Şuan,tek yapabileceğim orijinal planımızı takip edip kuzeye doğru devam etmek.Devam ederken bir şehrin birinde babamla karşılaşınca ve eğer o şehir güvenliyse,o şehirde kalacağız.“

 

Linley anında anladı.

 

Shaq ve Clayde birden fazla şehirde buluşma noktaları belirtmişlerdi.Büyük ihtimalle bu şehirler Fenlai’nin kuzey kısmında bir dizi şeklinde belirtilmişti.Ve bu şehirlerden hangisi güvenli olursa o şehirde duracaklardı.

 

“Majesteleriyle ilgili belirlediğiniz bir sonraki buluşma noktası neresi?” Linley gülerek sordu.

 

Shaq hiç şüpheli değildi.Hemen söyledi. “Epeyce şehir vardı.Bazıları ise Fenlai Krallığı’nın içindeydi.Bazıları ise kuzeydeki düklüklerde ve krallıklardaydı.Düzenlediğimiz bir sonraki şehir O’Brien İmparatorluğunun içinde.“

 

“O’Brien İmparatorluğu mu ?” Linley gülmeye başladı.

(ÇN: Abi kardes kombosu mu geliyor yoksa :D)

 

Shaq biraz utanarak konuştu.”Babam büyülü yaratıkların Kutsal Birlik’in ele geçireceğinden endişeleniyordu,bu durumda zorunlu olarak O’Brien İmparatorluğuna kaçmak zorunda kaldık.O’Brien İmparatorluğu çok güçlü bir askeri güce sahip.Kesinlikle onları durdurmaya güçleri yetecektir.“

 

Linley Shaq’ı daha da fazla anladı.

 

O’Brien İmparatorluğu sadece güçlü bir askeri güce sahip değildi,Savaş Tanrısı O’Brien’e de sahiptiler.

 

Onlar Savaş Tanrısı’na sahip olduğu sürece,Büyülü Yaratıkların O’Brien İmparatorluğunu menzilleri içine almaması ve saldırmaması,cidden iyi bir fikirdi.

 

“Daha fazla düşünmemize gerek yok,ileriye doğru yolumuza devam edeceğiz.Ne zaman güvenli bir yer bulursak,ne zaman babamla buluşursak, o zaman dinleneceğiz.Ve Lord Linley hadi hızlanalım,Deh!Deh!“.ded Shaq ve hızlıca devam etti.Toynak sesleri hızlanırken,gruptaki şövalyeler onları düz alandan geçirmeye çalışıyorlardı.

 

Shaq ve ekibi yola devam ederken Linley yaratıklara saldırmak için pek kendini yormadı.Şövalyeler yaratıklarla başa çıkıyorlardı.

 

3 gün sonra

 

2 krallık ve 3 düklük çökmüştü.

 

Shaq ve Linley Fenlai’yi,Hanmu Krallığını ve bunlar kadar kötü 2 düklüğü geçmişlerdi.Sonra da Ligaode Düklüğü’ne girmişler burasının diğerleri gibi olduğunu,insanların görülmediğini gördüler.

 

Böyle bir terör,insanları orakla biçilmiş ekin yığını gibi biçmişti.Bu şaşırtıcıydı.

 

Sonuçta girdikleri kutsal birliğin 6 krallığı,15 düklüğü vardı.

 

“Growl“


“Growl“

 

Büyülü yaratıkların sesi uzaktan geliyordu.İnsanların bağırışlarıyla karışıyordu.Shaq ve Linley hemen gitmeleri gerektiğini anladılar.

 

“Büyülü yaratıklar ve insanlar arasında bir savaş oluyor ?“Shaq kaşlarını çattı.Çenesi sürtüldü,Herkese seslendi “Herkes dikkatli olsun.Hadi gidelim buradan.” ” Evet” Wild Thunder üyeleri saygıyla cevapladılar.

 

Önemli olan kişinin,Shaq’ın etrafını daire şeklinde sardı askerler. (ÇN: Linley yetim tabi :D) Dairedekiler iyice yaklaşınca Shaq aniden savaş alanını başlattı.”Prens Louis ?“

 

Linley’de dikkatlice savaş alanına doğru döndü.Başka bir elit şövalye buradaydı.Ne yazık ki, takım çok kötü bir şansa sahipti,bir Ateş Aslanı sürüsünün içine koştular.

 

Ateş Aslanları 7. Seviye ateş elementi yaratıklardı.Ateş Aslanları ağızlarından ateş topu atabiliyorlardı,ayrıca vücutları ateşle çevriliydi.

 

Büyülü Yaratıklar ‘sadece‘ 7.seviye olmasına rağmen, bir büyülü yaratık aynı seviyede olan bir insandan daha güçlüydü.8.Seviye savaşçıların 7.seviye ateş elementi büyülü bir yaratığı öldürmek için biraz çaba harcamaları gerekiyordu.Ama açıkça,bu elit takımda bir kaç tane 8. Seviye çoğunluk olarak 7. Seviye savaşçı vardı.

 

Savaşın sonucunda şövalyelerin yarısından fazlası öldü. Baskın gelen neredeyse 20 Ateş Aslanı idi. Sadece 3 tane Ateş Aslanı katledildi.

 

Ama takımın yarısının katledilmesine rağmen,takımda 8. Seviye savaşçı kalmamıştı.Ama gerçekte,takımın toplam savaş potansiyelinin üçü kaybedilmişti.(ÇN: Yüzde 3 ü demek istemiş olabilir emin değilim)

 

“Durun” Shaq emir verdi.

 

Şövalyelerin hepsi kafa salladı.Wild Thunder‘in gücü Prenses’in kuvveti de eklenince,Ateş Aslanları ile başa çıkmak onlar için çok sorun olmamalıydı.Ama savaşın bu şekilde gitmesi savaşmaya izin veren Shaq için sürpriz oldu.

 

Prens Louise’nin adamlarının bir diğer yarısı da ya ölü ya yaralı idi.8. Seviye 2 tane savaşçı kalmıştı.Ateş Aslanları’nın da yarısı orada öldü.Shaq,ancak şimdi emir verdi.


“Hadi,Prens Louis’i kurtaralım.” Shaq aniden emir verdi.


“Evet“

 

Hızlıca dinlenmeye/enerjilerini yenilemeye başladılar.Ekipte eklenenlerle birlikte 3+ savaşçı,10 tane 8. Seviye,5 tane Ateş Aslanını hemen öldürdüler.Dinlenince duvarın üstünde yazılan birşey göründü,hızlıca kuyruğuyla döndü.(?)(ÇN: Burayı yanlış çevirmiş olabilirim :))

 

“Prens Shaq,teşekür ederim teşekkür ederim!“

 

Prens Louis çok genç ve yakışıklı bir adamdır,ama şimdi, devlete çok üzgün bir şekilde baktı.Bunun üstüne Shaq’ı gördü, Louis ona çok minnettardı yanına koştu ve ona sarıldı.

 

“Prens Louis,yazık,şövalyelerinin çok uzakta savaştığını gördüm.Ama kendimi korumak için,bir süre tereddüt ettim.Ancak sen olduğunu anladıktan sonra adamlarıma gitmeleri için emir verdim.Umarım bunun için beni suçlamazsın“.Ve üzülerek ekledi,”Ama birazcık daha erken gelseydim,daha az adam kaybederdin.“

 

Önce Shaq ve adamları bir süreliğine beklediler.Nasıl Louis gibi bir uzman bunun farkında olmazdı?

 

Kalbinde,Louis karşısındaki adama,Shaq’a kin tutmuştu.Ama şimdi, duyduklarından sonra,ona biraz olsun inanmıştı.

 

Mantıklıydı.

 

Meydana gelen böyle bir afetten sonra,kim hiçbir ilişkisi olmayan birini kurtarmaya gider?

 

“Prens Shaq,böyle düşüncelere gerek yok,size zaten son derece minnettarım.Eğer siz olmasaydınız,büyük ihtimalle 2 yada 3 kişi kalacaktık.Hey,gerek yok,kendi insanlarımın cesetlerinin çaresine bakabilirim.“Shaq’ın adamlarının,kendi adamlarının cesetlerini torbalara koyduğunu gören Louis,istemsizce cevap verdi.

 

En kısa süre Ateş Aslanları kaçtı,hayatta kalan Louis’in birkaç şanslı askeri merhumların cesetlerini kaldırıp,daha sonra da onları koruyorlardı.

 

Bu doğal olarak Shaq’ın şüphelerini ortaya çıkarıyordu.

 

Neden merhumların çantasını getiriyorlardı ? Bunun üstüne,Shaq bir adamına gidip bazılarını hareket ettirmesi için emir verdi.Gerçekten, Prens Louis rahatsız oluyordu.” Tamamdır, şimdi git.” Shanq’ın askeri hemen çantayı teslim etti.Asker bunu yapınca,Prens Louis sinirli bir şekilde askere dik dik baktı.

 

Bunu gören Shaq,kalbinde soğukça güldü.

 

“Bunu tahmin etmek çok kolay oldu.“

 

Birçok krallık klanları,mekanlar arası yüzüğü kullanırdı.Fenlai’nin Royal Klan’ı büyük şans yoluyla yönetmeyi kazanmayı başarmıştı.Şimdi bu afet geldi,doğal olarak diğer hazineleri almak isteyecekti.Mekanlar arası yüzük olmadan,tek seçenek bunları torbalarda taşımak olurdu.Bunun için Prens Louis çok tedirgindi,ve bu büyük olasılıkla Hanmu Krallığı’nın hazinesinin,o çantalarda taşındığı anlamına geliyordu.

 

Çok erkek(ceset) bırakmadı.Başarı,%100 şans.

ÇEVİRMEN NOTU

Arkadaşlar ilk çevirim çok fazla hatam olduğuna eminim :) Kusuruma bakmayın :D

DÜZENLEYİCİ NOTU

Çevirmen arkadaşa teşekkürler.Çok temiz bir çeviriydi,hiç yorulmadım düzenlerken.Bol bol bölüm atıp şu garipleri sevindirmesini bekliyoruz :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44226 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr