Cilt 2 Bölüm 12: Talimatlar

avatar
6793 14

Coiling Dragon - Cilt 2 Bölüm 12: Talimatlar


 

Zaman su gibi akıp geçti, göz açıp kapayıncaya kadar aylar geçti. Topraktan yeni sivrilen pek çok fidan Wushan`da gelen baharın habercisi oldu.

                                    

Bir çam ağacının altında…

 

Linley bağdaş kurmuş, büyü­gücü üretmek için meditasyon yapıyordu.

 

Meditatif transa geçtikten sonra, Linley açıkça etrafında dolanan toprak renkli ve yeşil renkli ışık hüzmelerini hissedebiliyordu. Sayısız ısık noktacığı bir girdap gibi dönerek, kollarından, bacaklarından geçiyordu ve arıtılıp göğsündeki enerji merkezinde depolanıyordu.

 

Enerji merkezinde puslu; toprak renkli sis ile yeşil renkli sis birbirine karışıyordu.

 

Toprak renkli olan doğal olarak toprak elementinin büyü gücünü, yeşil sis ise rüzgâr elementinin büyü gücünü gösteriyordu.

 

“Whew.“ Linley yavaşça nefesini bırakarak, meditasyondan çıktı.

 

Doehring Cowart ay­ışığı beyazı bir elbise giymiş, o da bağdaş kurmuş bir şekilde Linley`nin yanında oturuyordu. Yüzünde bir gülücük, manzaranın tadını çıkarıyordu. Linley`nin uyandığını görünce, gülerek, “Linley, yarın Ernst Enstitüsüne gideceksin, yine de bu gün sıkı çalışmaya devam ediyorsun?“

 

Linley dudaklarını kıvırarak hafiften güldü, “Büyük Baba Doehring, sanirim güçlü savascilarin hic durmadan, her gün calismasi gerektiğini söyleyen sendin. Sadece uzun suren calismalar sonucunda inanilmaz güçler elde edebilirsin.“

 

“Küçük velet, benden aldıklarını bana mı satıyorsun?“ Doehring Cowart gülerek mırıldandı.

 

“Hehe.“ Linley kikirdadi.

 

“Woosh!“ Siyah bir gölge hızla onlara yaklasti, kaşla göz arasinda Linley`nin omuzunda belirdi. Gelen tabii ki golgefare `Bebe` idi. Küçük `Bebe` Linley`e yaslanmış durumda, ağzıyla cigneme hareketi yaparken bir yandan da yakındaki ölü tavsani gösteriyordu.

 

Sadece Bebe`nin yüzüne bakarak Linley neler olduğunu anladi.

 

“Pişirmemi mi istiyorsun?“ Linley konuşurken gülüyordu.

 

Bebe onaylar sekilde küçük kafasini salladı.

 

“Linley.“ Yanindaki, Doehring Cowart zihinsel olarak Linley`e seslendi. “Bu küçük Gölgefare gerçekten cok garip. Aylar oldu, fakat boyutuna bakilirsa sanki hic büyümedi. Bir bebek Gölgefare`nin çocukluk yillarindaki ilk döneminin büyüme hizi epey hizli olmasi gerekirdi.“

 

“Benim de hiçbir fikrim yok.“ Linley kafasini salladı.

 

Gölgefare Bebe boyut olarak büyümemiş olsada, hizi kayda değer derecede artmisti.

 

“Gercekten tuhaf.“ Doehring Cowart Bebe`ye bakti. Bebe`nin şuanda bir ruhun onu değerlendirmekte olduğundan haberi bile yoktu.

 

“Gec oluyor, zaman kaybetmeden savasci eğitimine başlasam iyi olur.“Linley ayağa kalktı ve yerdeki tavşanı kapıp dağdan asagi yürümeye basladi. Doehring Cowart`ta yanında süzüldü ve mutsuz bir sesle, “Linley, gelecekte bir büyücü olacaksin. Neden hala savasci eğitimi yapıyorsun?“

 

Linley gülerek, “Büyük Baba Doehring. Savasci eğitiminin dayanıklılığımı ve ayni zamanda ruhsal esansi geliştirdiğini fark ettim.“

 

Doehring Cowart memnuniyetsiz bir şekilde, “Bunu tabii ki bende biliyorum, ama nasil olurda ruhsal esansi artirma konusunda bu basit yöntemlerle meditasyonu karşılaştırırsın?“

 

Linley ağzını kapattı ve daha konuşmadı.

 

Savasci eğitimi gerçekten de bir kişinin ruhsal esansini geliştirmekte ise yariyordu, ama gerçek neden bu değildi.

 

Linley`nin savasci eğitimine devam etmek istemesinin nedeni: “Gelecekte, ejder kani içme sansim olursa, Gizli Ejderkan Egitim Kitabini`na gore eğitim yapabileceğim. Fiziksel eğitimime devam etmek zorundayim. İşin temellerine ne kadar erken baslarsam gelecekte Gizli Ejderkan Egitim Kitabina gore eğitime basladigimda kendimi geliştirme hızım o derece fazla olur.“

 

Aslinda, Linlley`nin elemental esans yatkinligini düşünürsek, büyü gücü toplamak için cok zaman harcamasina gerek yoktu.

 

Zamaninin cogunu meditasyon yaparak, ruhsal esansini geliştirmekte harcıyordu.

 

Fakat ruhsal esansi geliştirmek için asiri zaman harcamak inanilmaz yorucuydu. Savasci eğitimi bir dinlenme zamani, altenatif egzersiz olarak düşünülebilirdi.

 

……

 

Ertesi sabah, Wushan sehrindeki bütün halk ana yola toplanmisti. Amac tabii ki Linley`i ugurlamakti. Wushan sehrinin Ernst Enstitusune gidecek birini cikarmasi, kesinlikle gurur duyulacak bir olaydi.

 

Her yil Ernst Enstitüsü, bütün Yulan kitasindan yalnızca yüz öğrenci kabul ediyordu.

 

Şuanda Linley hala Baruch maliknesindeydi, Hillman ve diğerleri ise disarida bekliyordu. Malikanede sadece Hogg, Linley, küçük Wharton ve Kahya Hiri vardi.

 

“Linley, bu gün Ernst Enstitusune gideceksin ve resmi olarak Ernst Enstitüsünün bir öğrencisi olacaksin. Oradan mezun olduğunda ise güçlü bir büyücü olacaksin. Ayrılmadan once, baban olarak… “ son günde Hogg`un Linley ile konuşmak istediği kucak dolusu sey vardi.

 

Fakat uzun bir sure durakladıktan sonra, Hogg sadece bir kac cümle söyledi. “Linley, Baruch klanının yuzyillardir var olan gayretli arzusunu ve utancini unutma !“

 

Hogg`un yüzü aniden hafif yeşilleşti.

 

“Mezun olduğunda, en azindan altinci seviye bir büyücü olacaksin. Eger sıkı calisirsan yedinci seviyeye ulaşman cok zor olmayacaktır. Ve ek olarak sen dual­element magussun. Yedinci seviye Dual­element bir magus Fenlai Kralliginda kesinlikle önemli bir güçtür. Gelecekte atalarimizin yadigarini alabilecek duruma kesinlikle gelmiş olacaksin. Eger almazsan, ben ölmüş olsam bile, seni asla affetmem!“ Hogg sabit, hic kipirdamadan Linley`e ölümcül bir bakis atti.

 

“Ölsem bile, seni asla affetmem!“

 

Bu sözler Linley`nin kalbini titretti.

 

Bunlar ayrılırken babasinin ona verdiği talimatlardi.

 

“Baba, için rahat olsun. Ben yaşadığım sürece, atalarimizin yadigarinin Baruch klaninin elinde olduğundan emin olacagim. Burada buna yemin ediyorum!“ Linley söz verdi ve babasinin gözlerine bakti. Linley`nin gözlerindeki kararlılık belli oluyordu.

 

Hogg`un gözleri parladi ve güçlü sekilde Linley`nin omuzunu sivazladi.

 

“Sana inanıyorum, oğlum!“

 

….

 

Wushan`in doğusuna giden yolda, Linley, babası önden giderken, küçük kardeşi Wharton`la yan yana yürüyordu. Yürürken, kafasini çevirdiği gibi onu uğurlamaya gelen yüzlerce tanidik yüz gördü.

 

“Abi, bay bay!“ Küçük Wharton hizla ellerini sallamaya başladı.

 

Babasiyla kardeşini görünce Linley de onlara el sallamaya basladi. Gozleri yavaştan kirmiziya dönüyordu.

 

“Baba, Wharton.“ kalbi yavaşça hasretle doldu.

 

Doğduğundan beri, evi uzun süreliğine hic terk etmemişti, fakat bu sefer cok uzun süreliğine gidiyordu. Suanda küçük Gölgefare sanki Linley`nin duygularını sezmiş gibi, uysalca Linley`nin omuzlarında hic ses çıkarmadan uzaniyordu. Yan tarafta duran, ruh formundaki Doehring Cowart cesaret verici bir bakisla Linley`e bakıyordu.

 

“Linley, gidelim.“ Hillman Linley`e seslendi. Ona, haydutlarla karşılaşma ihtimaline karsin, Enstitüye kadar korumasi olarak eşlik edecekti.

 

Linley gönülsüz bir şekilde ailesine son bir kez bakti ve kendini dönüp diğer yöne, Ernst Enstitüsüne doğru yürümeye zorladı.

 

“Hoş çakal, ailem. Hoş çakal, evim.“

 

Yulan takvimi, yıl 9991. Dokuz yaşındaki Linley, küçük Gölgefare `Bebe` ve Baruch klanının korumalarının kaptani Hillman eşliğinde Wushan”dan ayrıldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44252 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr