Cilt 2 Bölüm 10: Gizli Ejderkan Eğitim Kitabı

avatar
7020 13

Coiling Dragon - Cilt 2 Bölüm 10: Gizli Ejderkan Eğitim Kitabı


 

Wushan şehri, Baruch klanı malikânesi…

 

Hogg daha yeni öğle yemeğini bitirmiş ve şuanda rahatlamış, sakin bir sekilde koltukta kitabini okuyordu.

 

Iki tane karaltı malikâneye girdi. Bunlar Fenlai`den buraya tüm yolu aceleyle gelmiş, Linley ve Hillman`di. İkisi de şuan heyecandan titriyordu. Linley uzaktan bağırmaya başladı, “Baba, biz döndük!“

 

“Lord Hogg.“ Hillman`de seslendi.

 

Hogg kafasini kaldırdı. Linley ve Hillman`in heyecan dolu yüzünü görünce, iyi bir şeyler olduğunu anladı. Hemen ayağa kalktı ve Hillman`le Linley`e doğru bakti. Titrek bir sesle “Büyücülük testi nasıl geçti?“

 

Baruch klani uzun zamandır sürekli kötüye gidiyordu. Bu antik klana, onu eski zaferlerle dolu günlerine yükseltecek güçlü biri lazımdı.

 

“Lord Hogg, Ernst Enstitüsü! Ünlü Ernst Enstitüsü! Linley Ernst Enstitüsüne kabul edildi.“ Hillman heyecanla bağırıyordu.

 

Hogg sanki bir heyekele dönüşmüş gibi yerinde kaldi. Beynine giden oksijen durmuşçasına, bi anda bütün dünya durdu.

 

“Ernst… lord? Lord?“ Hillman iki kez seslendi.

 

Hogg, yavaşça beyin aktivitelerini geri kazandi, aniden hizla Linley ve Hillman`e doğru yürüdü. İnanamayan bir tonla, “Ernst, az önce Ernst Enstitüsü mü dedin?“ Hogg`un gözleri kocaman olmuş, sanki yuvalarından fırlayacaklardı.

 

“Baba, al Ernst Enstitüsünün kabul ediş belgesi burada.“ Linley direkt zarfı babasına verdi. Hogg bir anlığına dondu, sonra hemen kırmızı zarfı alıp açtı. Dikkatlice inceledi.

 

Acık kırmızılı renkli pek cok isim kendini gösteriyordu­ `Ernst Enstitüsü“ “Linley“

 

“Hah, hahahahahaha! Baruch klanının ataları, klanımız için yeniden umut var.“ Hogg aniden elini gökyüzüne doğru kaldırdı ve sesli bir kahkaha atti, o kadar şiddetli güldü ki bütün vücudu titriyordu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. “Baruch klanımız için yeniden umut var!“

 

O gürültülü kahkaha ve göz yaşları Linley`i şaşırttı.

 

“Baba…“ Linley yumuşak bir sesle, babasını rahatsız etmekten korkarcasına.

 

Linley babasını böyle davranırken daha önce hic görmemişti ve babasının gozyaslari Linley`nin kalbini titretti.

 

Evin kâhyası Hiri de geldi. Hogg`un hareketlerini görünce o da dondu kaldı. Hiri`nin ne olduğunu hakkında en ufak bir fikri yoktu.

 

Hogg derin bir nefes aldi ve Linley`e bakti, gözleri heyecan doluydu. “Güzel, güzel.“

 

“Hillman, Hiri amca.“ Hogg ikisine bakti. “Bu gece, bu gece bir ziyafet veriyorum. Çabuk ayarlamaları yapın. Bu gece cok mutluyum, aşırı mutlu. Böyle bir çocuğum olduktan sonra, ölsem bile Baruch klanının atalarıyla gururla yüzleşebilirim.“

 

“Tamam, Lord Hogg.“ Hillman ve Hiri hemen karsilik verdi.

 

“Cyak cyak!“ aniden küçük Gölgefare `Bebe` Linley`nin kıyafetlerinden dışarı fırladı. Linley`nin omuzuna çıkıpö dik dik Hogg`a bakti, gözleri sinirle doluydu.

 

Ruhsal olarak Gölgefare`nin duygularını sezen Linley, gülse mi, ağlasa mı karar veremedi.

 

Görünüşe göre küçük Gölgefare Linley`nin kiyafetleri içinde uyuya kalmis, Hogg da narayi basinca onu, odünü kopartıp, uyandirmisti. Bebek bir Gölgefare zamaninin çoğunu uyuyarak geçirir ve uyandırılmaktan hic hoşlanmaz. Şuanda doğal olarak aşırı kızgındı.

 

“Golgefare. Büyülü yaratik Goglefare?“ Gölgefare”yi Linley`nin omuzunda görünce Hogg`un suratı bir anda değişti.

 

“Baba.“ Linley babasının saldirmasindan korktuğu için aceleyle, “Bu küçük Golgefare ve ben çoktan ruh bagiyla baglandik.“

 

Hogg yildirim carpmisa döndü. Uzun bir süre aval aval baktı. “Sen, sen bir büyülü yaratık, Golgefare mi evcilleştirdin?“

 

Büyülü yaratiklari evcilleştirmenin iki yolu vardi 1) Zorla kendine itaat ettirmek ve 2) Ruh bağlama büyü formasyonu kullanmak.

 

Hogg doğal olarak Linley`nin gücünün zayif olduğunu biliyordu. Ve en zayıf Golgefare üçüncü seviye oluyordu. Ek olarak Linley`nin ruh bağlama büyü formasyonu kurmasına imkân yoktu, yani bu ihtimal birincisinden bile zordu.

 

“Evet, baba, ben evcilleştirdim.“ Linley ciddi bir ifadeyle cevap verdi.

 

Hogg oğlunun sanki tamamen değiştiğini hissetti.

 

“Lord Hogg, Linley gerçekten de Golgefare`yi evcilleştirdi. Ben bizzat şahit oldum. Ayni zaman da Linley`nin son günlerde<`sevimli bir hayvan` beslemek için avladigi hayvanlarin sebebi de bu.“ Hillman hemen aciklama yapti.

 

“O bu `hayvani` mi besliyordu?“ Hogg bir anligina düşündü, sonra kuşkuyla Linley`e bakti. “Büyülü yaratik Golgefare. Bana arka bahcede besledigini söylediğin `sevimli hayvan` bu mu?“

 

Linley kafa salladı.

 

Hogg ağlasa mı gülse mi sasirmisti. `Sevimli hayvan` aslinda bir büyülü yaratik miydi?

 

Kafasinda Linley`nin küçük Golgefare ile nasil ruh bagi kurduğu hakkında pek cok soru olsada, Hogg cok kafasini takmadi. Şuanda harika bir ruh hali içindeydi.

 

“Pekâlâ, bu konuyu daha uzatmayalım. Hiri amca, Hillman, korumalari hemen ayarlamalari yapmalari için yönlendirin. Bu gece, harika bir ziyafet vereceğim.“ Hogg yüksek sesle gülmeye devam etti. Kaygisiz dolu dolu bir kahkaha attı.

 

Linley babasina bakti. Onu hic bu kadar neşeli gördüğünü hatirlamiyordu.

 

……….

 

Ayni gece…

 

Baruch malikânesi inanilmaz gürültülüydü, Ondan fazla koruma ve aileleri, hepsi davet edilmişti. Malikânenin önünde üstü tamemen donatilmis bes masa vardiç Bütün Baruch malikânesi gülüşmeler ve sevinç cigliklariyla doluydu.

 

“Nam, nam.“ Küçük Wharton her şeyden biraz alarak heyecanla yiyordu.

 

“Genc efendi Linley, Ernst Enstitüsüne kabul edildiğiniz için tebrikler. Gelecekte, genç efendi Linley`nin güçlü bir büyücü olacağına şüphe yok.“ klan korumalarindan biri Linley`nin serefine içerken nazikçe, gülerek söyledi.

 

Ziyafet boyunca, ana konu Linley oldu.

 

Linley`nin Ernst Enstitusune kabul edildiğini duyunca, orada olan herkes heyecanlanmıştı. Ernst Enstitüsüne giren birinin belli bir kadere de ayni anda adım attığını az cok herkes tahmin edebilirdi. Gelecekte, Linley kesinlikle bu küçük sehir Wushan`la sınırlı kalmayacaktı.

 

“Abi, hepsi senin şerefine içiyor. Bende istiyorum.“ Küçük Wharton kendi meyve suyu bardagini kapti.

 

Küçük Wharton`ın yağlı ellerini görünce Linley önce ne yapacagini sasirdi ve sonra yinede kendi meyve suyu bardagini kaldirdi.

 

“Gel, biz kardeşiz.“ Linley kikirdayip bardagini yukari kaldırıp Wharton`in bardagiyla tokuşturdu

 

….

 

Gece gec saatlerde Baruch ailesinin atalarının salonunda, sadece Linley ve babasi vardı.

 

Salonun kapisi kapaliydi ve sira sira, salon boyunca yanan mumlar salonu ısıtıyordu. Şuanda Hogg salonun ortasında duran ruh tabletine bakıyordu. Alçak sesle, “Linley, besinci Ejderkan Savascisi doğduktan sonra, Baruch klanimiz zayiflamaya basladi, nesilden nesile, hatta atalarimizin yadigârını kaybedene dek. Ne zaman bunu düşünsem, utancımdan yerin dibine giriyorum. Güya asil Ejderkan Klaniyiz!“

 

Linley ses cikarmadan babasinin arkasinda duruyordu.

 

O da bu utancı paylaşıyordu.

 

Bes bin yil hayatta kalmis anti bir klan. Ejderkan Savascisi klani. Linley kalbinde gurur hissetti. Fakat atalarının yadigârı kayıptı.

 

“Linley.“ Hogg aniden dönüp, ciddi bir yüzle Linley`e baktı. “Bu günden itibaren, sana artik bir çocuk olarak davranmayacağım. Seni Baruch klaninin gelecekteki en dayanikli direği olarak göreceğim! Klanımızın gelecekteki bütün umutları şuan senin üstünde.“

 

“Tamam, baba.“ Linley kararli bir sekilde kafa salladı.

 

“Bekle biraz, bir şey alacağım.“ Hogg aniden dönüp, atalarin salonunun yanindaki gizli bir odaya girdi. Kisa bir sure sonra, elinde kalin bir kitapla geri geldi. “Linley, al bunu ve iyice oku. Herseyi aklına kazı.“

 

“Bu?…“

 

Linley eline aldigi kitaba şüpheyle bakti. Kapağının üstünde hic birsey yazmıyordu, fakat açtığında, ilk sayfaya kazınmış dört büyük kelime vardı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44246 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr