Bölüm 17: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 9

avatar
1060 1

Chikyuu Tenseisha no Koroshikata - Bölüm 17: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 9


Bölüm 17: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 9

 

Çevirmen:Ratelnim

Editör:Kurogane / Extacy12

 

Ruby dışarı çıkmaya başladığından beri, romanının kalitesi de yükselmeye başlamıştı.

 

Daha gerçek hissettiriyordu, olay temposu ve hikâye gelişimi daha da iyiye gidiyordu.

 

Ancak —

 

“Hm–. Hala bir şeyler yanlış. Sonuncusunda biraz da uh, yanan dokunaklı şey vardı ama nasıl bakarsan bak, bunda, bilirsin, öyle.”

 

//ÇN:Liu yine saçmalıyor,.

.

Liu kollarını göğsünde birleştirdi ve kafasını eğdi.

 

“‘Öyle’ demen bana bir şey ifade etmiyor, ama ne demeye çalıştığını anlayabiliyorum.”

 

Kafamı salladım.

 

Ruby’nin romanında tutku eksikti.

 

Sebebi muhtemelen hikayedeki ana karakterin kişisel özellikleriydi.

 

Kitabın ana karakteri aynı Ruby’ye benzeyen bir kızdı.

 

Aynı yazar gibi, kız da aşırı miktarda pasifti.

 

Kendi başına hiçbir şey yapmıyordu.

 

Başına gelenleri kabulleniyor, bundan keyif alıyor ya da üzülüyordu.

 

Ana karakterin desteği olmadan bir hikayenin kalitesini arttıramazsınız.

 

“Devam kitabının iyi ya da kötü olması tamamen Motoki’nin emeklerine bağlı, ha. Ne kadar ağır bir yük. Ortaya güzel bir kitap çıkmazsa seni sopalarım herif!”

 

“Kesinlikle tehlikeli bir takipçiye dönüşüyorsun …”

 

Ama evet, bu problem hakkında bir şeyler yapmalıydım.

 

Eğer Ruby kendi ayakları üzerinde duran bir yazar haline gelmezse, planım da başarısız olurdu.

 

***

 

“Hey, Ruby, sana bir şey sormak istiyorum. Neden ana karakter kendi başına hiçbir şey yapmıyor?”

 

Elf Shuka’ya dönüştüm ve Ruby’yi odasında ziyaret ettim.

 

“……”

 

Sorumu duyan Ruby sessizleşti ve gözlerini yere indirdi.

 

“Hayır, seni bir şeyle suçlamıyorum.”

 

“Bu sadece benim tahminim, ama bunun nedeni yazar olan senin bir şeyler yapmaya korkman ve bunu kitabındaki ana karaktere aktarman değil mi?”

 

“…”

 

Ruby daha da derin bir sessizliğe büründü.

 

“Söylesene, kendi başına bir şeyler yapmakla ilgili bir travman mı var? Sorun olmazsa bunu benle paylaşır mısın? Sana yardımcı olmak istiyorum.”

 

“… Ben …”

 

 

Sonra, Ruby hikayesini anlatmaya başladı.

 

Nasıl şu anki duruma geldiğini, nasıl hiç girişken olmayan birine dönüştüğümü anlattı.

 

***

 

Ruby küçük yaştan itibaren kitap okumayı hep sevmişti.

 

Kitapların içinde bir fantezi dünyası bulmuş ve bunun dışarı çıkmaktan daha eğlenceli olduğunu düşünmüştü.

 

Bununla birlikte, Ruby hiç de içine kapanık bir çocuk değilmiş.

 

Diğerlerinden çok daha meraklı hayat dolu bir çocukmuş.

 

Dışarıda eğlenceli bir şey bulduğu her seferinde, onu takip eder hava kararana kadar dışarıda oynarmış.

 

Ancak….

 

Her şey üç yıl önce bir gün değişivermiş.

 

O gün, Ruby öğle yemeğinden sonra ailesiyle dışarıdaymış.

 

Lezzetli yemekler yedikten sonra dolu bir mideyle mutlu bir şekilde evlerine dönerlerken …. aniden bir grup Ork şehre akın etmiş.

 

İnsan şehri Coura bir Ork ordusunun saldırısı altındaymış.

 

Orklar duvarlara merdivenlerini dayayıp şehrin içine girmişler, insanları katletmeye ve yağma yapmaya başlamışlar.

 

Ruby ve ailesi hızla yakınlardaki bir ara sokağa dalıp nefeslerini tutarak saklanmışlar.

 

Şanslarına, Orklar onları fark etmemiş.

 

Bu saldırıyı hayatta atlatacak gibi görünüyormuş.

 

Tam o anda, Ruby ara sokağın baktığı caddedeki bir şeyi fark etmiş.

 

Arkadaşı ve ailesi Orklar tarafından kovalanıyormuş.

 

….Onlara yardım etmeliyim!

 

Dalgalanan adalet duygusuyla, saklandığı yerden fırlamış.

 

Grimoire dükkânı sahibinin kızı olarak, birkaç büyü biliyormuş.

 

‘Arkadaşıma bununla yardım etmeliyim’, diye düşünmüş.

 

Ancak, bu tek bir büyü ile kazanılabilecek bir savaş değilmiş.

 

Arkadaşı ve ailesi katledilmişler ve Ruby’nin anne babası kızlarını korumaya çalışırken hayatlarını kaybetmişler.

 

Tam Ruby’nin de öldürülmesine ramak kalmışken, kasabanın savunma güçleri yardımına yetişmiş.

 

 

Anne ve babasının ölü bedenlerinin önünde Ruby düşünmüş:

 

…. ‘Eğer hiçbir şey yapmamış olsaydım.’

 

O zamandan beri, Ruby kendi başına bir şeyler yapmaktan vazgeçmiş.

 

Hiç dışarı çıkmamış, hiç konuşmamış sadece dedesinin gösterdiği şekilde çalışmış.

 

***

 

“Ama … benim bir cesetten farkım olmadığı bir anda, Yuutarou geldi … ve bana yardım etti”

 

Ruby mutlu bir anıyı hatırlayarak gülümsedi.

 

“Anlıyorum, anlıyorum. Demek bütün bunların sebebi bu.”

 

Ruby hiçbir şey yapamaz durumdayken, yeniden-doğan Yuutarou gelmiş ve ona koşulsuz şartsız yardım etmişti.

 

Ailesini katleden Orkları öldürmüş ve Ruby’nin tekrar konuşabilmesini sağlamıştı.

 

Hiçbir şey yapmadan yardım alan Ruby şöyle düşünmüş olmalı.

 

…..’Biliyordum, kendi kendime hiçbir şey yapmamam daha iyi.’

 

Yuutarou bir hata yapmıştı.

 

Yardım tek taraflı bir şey vermek değildir.

 

İnsanların kendi kendilerine yardım etmesini sağlamanız gerekir.

 

Yoksa, insanları sürekli başkalarından yardım alması gereken kuklalara çevirirsiniz.

 

“Anlıyorum …”

 

Bununla beraber, artık gitmem gereken yolu daha iyi görebiliyordum.

 

Ruby’yi, Yuutarou’nun Hikayesinden kurtarmak için gitmem gereken yolu biliyorum.

 

&&Plan başarılı olacak mı?Suikast işi ne olacak?  

 

&&Merak ediyorsanız Takipte kalın:)

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44363 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr