Bölüm 11: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 4

avatar
1093 1

Chikyuu Tenseisha no Koroshikata - Bölüm 11: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 4


Bölüm 11: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 4

 

Çevirmen:Ratelnim

Editör:Kurogane / Extacy12

 

Grimoire dükkanı kızı Ruby, odasında yatağının üstünde dizlerini kollarının arasına almış oturuyordu.

 

Birkaç gündür dışarı çıkmamıştı, dükkan aklına bile gelmemişti.

 

Artık kimseyi görmek istemiyordu.

 

Birisi onun gizlice hayallerini yazdığı romanı çalmış, onu bir kitaba dönüştürmüştü ve tüm şehre dağıtmıştı.

 

Romanda Ruby ve Yuutarou birbirleriyle konuşarak eğleniyorlardı ve geceleri birbirlerine tatlı şeyler fısıldıyorlardı. Romanın sonunda ise vahşice vücut sıvılarını değişiyorlardı.

 

Her akşam, her gece gizlice yazdığı sanrıları artık tüm kasaba halkına mal olmuştu.

 

(Neden … neden birisi bunu yapsın …)

 

Kollarını dolgun göğüslerine gömdü ve titredi.

 

Kasabadaki pek çok kişi ona laf atmıştı.

 

“Yazdıklarını okudum bilirsin ya *sırıtma*”

 

“Yuutarou ile oldukça hayat dolusunuz, ha~. Bu gerçek bir hikaye, değil mi?”

 

“Rezilce, ne kadar da rezilce.”

 

“Yutkunma … *Ruby’nin göğüslerine bakışlar*”

 

//DN:Acıdım kıza lan yazıkk sadis madis ama neyse

 

Onu yazan ben değildim, reddetmeye çalışmıştı, ancak kitabın üstünde yazar ismi olarak yıldızlı harflerle Ruby yazıyordu.

 

Bu kitabı yapan kişiyi gerçekten öldürmek istiyordu.

 

“Uu … uu … uuuuu …. Çok korkunç”

 

Dedesi eve kapanan torununu neşelendirmeye çalışmıştı, ona kapının diğer tarafından defalarca seslenmişti.

 

Neşelen Ruby. Kitabında çokça sekse yer verdiğini biliyorum, ama bundan utanmaman lazım. Edebiyatın kendisi de başlı başına seksten ve vahşetten oluşuyor, ancak bunu gizleyerek sunuyor, seksle ilgili yazman çok normal. Seks üzerine daha harika şeyler yazmaya devam etmelisin! Eserin edebi olarak bir başyapıt. Bundan eminim. Seks tasvirlerin de gerçekten çok güzel.

 

Dedesinin seks şu seks şu diye konuşmasını engellemek istiyordu, hayatında ilk defa dedesine karşı sinirleniyordu.

 

//ÇN: Dedem bana böyle şeyler dese kalpten giderim herhalde...

 

Hiç de incelikli konuşmuyordu.

 

Ruby’nin dedesi Ruby’nin kitabı kendi kendine çıkardığını zannediyordu.

 

Torununun depresif olmasının nedeninin bastırdığı kitabın beklediği kadar satmaması olduğuna inanıyordu.

 

‘Öyle değil.

 

Birileri bunu kendi başlarına yapmıştı. El yazması ham metni çalıp bunları bir kitaba dönüştürmüşlerdi.

 

Kim bir başkasının karanlık hikayesini kitaba dönüştürmek isterdi ki!?

 

“Auuu …”’

 

Ve Ruby’nin kalbini en çok acıtanı ise bu kitabı Yuutarou’nun da okuyabilecek olmasıydı.

 

‘Yuutarou ne düşünecek … Ona kitabımda canım ne isterse onu yaptırttım … Onu benle s, seks yaptırttım … !’

 

Gün ızdırap içinde sona erdi ve gece çöktü.

 

Pencereden ay ışığı sızıyordu..

 

Genelde tam bu saatlerde romanını yazmaya başlamak gibi bir hobisi vardı...

 

Ama o anda.

 

Ah, Aaaah … ! Yuutarou … ah, …. aaah

 

Dışarıdan bir kadın sesi duydu.

 

Bir kadın soluk soluğa Yuutarou’nun ismini söylüyordu.

 

” … eh …… ”

 

Hemen pencereyi açtı ve dışarıya baktı, gördüğü şey şehir duvarlarına yaslanmış birbirlerine sarılmış bir erkek ve bir kadındı.

 

Kadını tanımıyordu ancak bu adamı bir başkasıyla karıştırması imkansızdı.

 

“Y, … Yuutarou … ”

 

***

 

“Tanrım, bu roman tamamen umutsuz. Reşit bile olmayan bir erkekle bir kız açıkça sevişiyorlar. Bu şey yasaklanmalı diyorum, yasaklanmalı. Evet bu kesinlikle zararlı bir kitap olarak sınıflandırılmalı. Bu arada devamı var mı bunun?”

 

“Tamamen bağımlısı oldun değil mi …”

 

“Okumama sen izin verdin haksız mıyım? Büyüleyici betimlemeleri ve her dönemeçte zekice kurgulanmış akıl oyunları var, yatak sahnelerinde hem aktif  hem de pasif duygular nefes kesici bir şekilde sunulmuş …. karakterlerin orgazma ulaştığı anı okurken okuyucu da … !”

 

Höf, höf … Liu Ruby’nin romanını okurken nefes nefeseydi ve heyecandan ayakları sallıyordu.

 

Diğer gün, Ruby’nin gizli romanından 40 kopya yaptırttım ve onları şehrin farklı noktalarına bıraktım.

 

Ağırbaşlı devasa göğüslü kızın zengin erotik içerikli hikayesi kasabanın en popüler konusu olmuştu. ….ve herkes yazarı görmeye gidiyordu. Ruby’nin evine.

 

Ancak Ruby bunları yazdığını hatırlasa da yayımlattığını hiç hatırlamıyordu.

 

Neler olduğunu anlayamayan Ruby, kendini odasına kapatmış gibi görünüyordu.

 

Aynen planladığım gibi.

 

Laf aramızda, hikayedeki Ruby’nin partneri, Yuutarou, şu anda haremindeki diğer kızlar tarafından gece gündüz sorguya alınmış durumdaydı: Ruby ile tüm bunları gerçekten yaptın mı!?

 

Buna pek takılmayın.

 

Şu anda önemli olan şey Ruby’nin, yaşadığı mental şoktan sonra kendini eve kapatmış olması.

 

“Hadi Liu, biraz dışarı çıkalım.”

 

Böyle dedim ve Liu’nun elini tuttum.

 

“Mu, başka bir iş mi? Sana söylüyorum, ben bedavaya çalışmam. Yep, görüyorsun ki ucuz bir kız değilim.”

 

“Sana ilerde et veririm.”

 

“Ha ha—! Çok komik bir adamsın, beni biraz etle kandırabileceğini mi sandın, benimle dalga geçiyorsun değil mi? Peki benden ne yapmamı istiyorsunuz efendim?”

 

Evet ucuz bir kızsın.

 

***

 

Liu ve ben, handan ayrılıp grimoire dükkanına gittik.

 

Gecenin geç saatleriydi, ancak  bu gün dolunay vardı ve parlak ay ışığı geceyi aydınlatıyordu.

 

‘Bu dünyada da bir ay var, ha,’ diye düşündüm meraklı bir şekilde.

 

“Şimdi, dönüşelim bakalım.”

 

Ayna’yı boş bir sokakta kullandım ve Yuutarou’ya dönüştüm.

 

Son zamanlarda bu yeteneği kullanmaya alışmaya başlamıştım, bu nedenle dönüşüm sürem git gide kısalıyordu.

 

“Bu taraftan Liu.”

 

“Eh, bekle … Motoki?”

 

Liu’yu grimoire dükkanının arkasındaki şehir duvarına doğru sürükledim.

 

Liu’nun gevşek tuniğini aşağı doğru çektim ve omuzlarını açığa çıkardım, ufacık göğüsleri ucu ucuna dışarı çıkmıştı.

 

Pembe bir şeyler hafiften kendini gösteriyordu ….

 

“Dur, dur orda … ! Kafayı mı yedin sen? Gece olsa da halka açık bir yerdeyiz. Normal cinsel tacizlerin yetmemeye başladı ve beni fantezilerine alet edecek kadar ileri mi gidiyorsun …!? Ve neden Yuutarou’ya dönüşmüş haldesin … !?”

 

“Sessiz ol, bu sadece bir oyun. ….şimdi  grimoire dükkanının ikinci katından duyulacak şekilde Aaahn, Yuutarou diye bağırmanı istiyorum.”

 

“Uu … bu bir iş olsa da, annem ve babam beni bu halde görselerdi acaba …”

 

“Ah, annen ve baban şöyle dediler.O kızın en azından bir kere cehennemi yaşaması lazım, durmadan çevresiyle dalga geçiyor...”

 

“Annecim, Babacım … !”

 

Şok geçiren Liu “rol”üne başladı.

 

Bir bacağını uygunsuz bir vaziyette havaya kaldırdım.

 

Liu cilveyle Yuutarou’nun ismini tekrar tekrar sesleniyordu.

 

Sonra  arkamdaki bir kepengin açılma sesini duydum.

 

“Motoki, Ruby bize bakıyor …”

 

“Tabii ki bakacak, sonuçta merak etmiş olmalı.”

 

“Tanrım … cidden, neden böyle bir şey yapmak zorundayım?”

 

“İlerde anlatırım. Her neyse, şu anda çoktan ‘Ruby’yi sınama’ aşamasındayız.”

 

Liu şu anda tamamen Yuutarou’nun harem üyesine dönüşmüş durumdaydı.

 

Bu Ruby’nin içindeki “Karakter”i ortaya çıkartmak için çok önemliydi.

 

Bir insanın kendi başına ayakta durabilmesi için önce sınanması gerekir.

 

Buna acıyı tecrübeleyerek, gerçeğe tanık olma diyorlar...

 

1//ÇN: İngilizce çevirmenin kullandığı kelime ‘initiation’. Tetikleme ve başlatma gibi manalara geliyor, hangi kelimeyi kullansam bilemedim. 

 

 //PN: İnitiation tecrübe etmek olarak da kullanılıyor. Burada kız acı tecrübelerden sebep uyanacağı için, acıyı tecrübeleyerek, gerçeğe tanık olma dedik. Heh)

 

&&Liu’ya neler olacak yoksa oyun ayağına fena şeyler mi olacak?Motokinin planı başarılı olacak mı?

 

&&Merak ediyorsanız Takipte kalın;)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44357 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr