Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm:1016 Şeytan Çiçekleriyle Dolu Şehri

Chu Mu bir büyü yaptı ve Mo Xie'yi ruh hayvanı uzayına çekti, sonra da Şeytan Ağacı Askeri'ni çağırdı.

Eğer eşya yeraltındaysa Şeytan Ağacı Askeri doğal olarak aramakta kolaylık çekerdi.

Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ni güçlendirdikten sonra çoktan yüksek seviye imparator sınıfı olmuştu. Zar zor kazan Beyaz Kabusları çıkardı ve köklerini kuyunun derinliklerine yolladı!

Buradaki toprak bazı kristallerden ve değerli taşlardan bile daha güçlü olduğundan Şeytan Ağacı Askeri işleri yavaştan almak zorundaydı.

“Kardeşim, şimdiden hissediyorum, eski ağacın hemen altında, sadece biraz daha kaz.” Ning Maner yan taraftan Şeytan Ağacı Askeri'ne talimat verdi.

Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri çok güçlüydü ve toprağı çabucak kazıyordu.

“Hua!!!!!!!!”

Şeytan Ağacı Askeri aniden boş bir katmana çarptı. Köklerinin değdiği yer aniden aşağı doğru çöktü ve bir kara delik ortaya çıktı.

“Chu Mu, bak.” O anda, Ye Qingzi gökyüzünü işaret edip konuştu.

Kazılan şeyin bütünü ortaya çıktığı anda Chu Mu yoğun bir auranın kaçıp havayı doldurduğunu hissetti.

Aynı zamanda, kukla çiçek şeytanlarından kaçınan Siyah Peri Kelebekleri'nin büyük bir kısmı bir sinyal almış gibi bu bölgeye doğru hareket etmeye başladı.

Daha korkutucu olan, yakındaki tüm kukla çiçek şeytanlarının büyük bir grup halinde hareket etmesiydi. Sarmaşıklar, kökler, hepsi bu bölgeye doğru uzanmaya başladı!

“Git kontrol et, ben de bu kukla çiçek şeytanlarından kurtulacağım.” dedi Chu Mu.

Ye Qingzi başını salladı ve Ning Maner ile yaşlı kör beyi alıp ruh aurasıyla dolu kara mağaraya girdi.

Kukla çiçeği şeytanları çok hızlı değildi. Ağaçtan yumuşak bedenlerini sallayıp dallarını saldıran silahlara dönüştürdüler. Sarmaşık kırbaçları tutan derin mavi kadın şeytan gibi çekici ama acımasızlardı.

Yakınlarda bir sürü kukla çiçeği şeytanı vardı, neredeyse binlerce komutan sınıfı. Hepsi çılgınca ruh aurası sızdıran anma anıtına doğru hareket etti. Aynı zamanda, zehirli dikenlerle kaplı sarmaşıkları hala havadaki Siyah Peri Kelebekleri'yle savaşıyor ve savaşa devam ediyordu.

“Hepsinin kökünü kazı!” Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ne dedi.

“Ao!!!!!!!!!”

Yüksek seviye imparator sınıfına girdikten sonra Şeytan Ağacı Askeri heyecanlı görünüyordu. Sonsuz kukla çiçekleriyle yüzleşince gözlerini kan bürüdü ve kükremeye başladı!

Yüksek seviye imparator  sınıfı Şeytan Ağacı Askeri'nin çoktan binlerce kökü vardı. Bu kökler tepenin sert zeminine gömüldü. Şeytan Ağacı Askeri'ne karşı biraz direnç gösterse de kukla çiçek şeytanları için muazzam bir tehditti.

“Peng!!! Peng!!!!!!! Peng!!!!!!!!!”

Şeytan Ağacı Askeri'nin kökleri sıkıca yerdeki kukla çiçek şeytanının köklerini yakalayan ve acımasızca onları köklerinden tutup topraktan çıkaran güçlü kollar gibiydi!!

En yakın kukla çiçek şeytanlarının kaçmasına izin verilmiyordu. Hepsi dışarı çekildi ama havada uzun dal sarmaşıklarını sallayıp Şeytan Ağacı Askeri'ne doğru kırbaçladılar!

“Pa!!!!!!!!!!”

Uzun bir kırbaç zeminin yarılmasına neden oldu!

Ardından, daha da çok uzun sarmaşık kırbaçladı ve her biri çimenli tepede uzun izler açtı.

Çimenli tepe aşırı sertti. Normal toprak olsa bu kadar kırbaçtan sonra muhtemelen yok olurdu.

“Yok et.” Chu Mu başka bir emir verdi.

Şeytan Ağacı Askeri, bir grup vahşi canavarla karşı karşıya olan tam donanımlı bir savaşçı gibi çimenli yamaçta durdu!

"Ao!”“Ao!!!!!!” Şeytan Ağacı Askeri bir daha kükreyince kukla çiçek şeytanlarının eline düşüp kırılmasına sebep oldu!

Şeytan Ağacı Askeri'nin enerjisi bir komutan sınıfı çiçek şeytanının dayanabileceği bir şey değildi. Kökleri büküldüğünde kukla çiçek şeytanları kolayca kırıldı!

Çimenli yamacın etrafındaki mavi orman hemen hafifçe sığlaştı. Toprağın yardımı olmadan parçalandıktan sonra geri çekilmelerinin hiçbir yolu yoktu.

Şu anda, Karanlık Peri Kelebekleri'nin grupları kukla çiçek şeytanlarına karşı mücadeleye katıldı. Vücudu bir grup yaprak kılıcına dönüşüp gece gökyüzünden geçip arpa kesen tırpan gibi kukla çiçek şeytan ordusuna doğru ilerleyen soğuk ışık lekesine dönüştü!

Komutan sınıfı kukla çiçek şeytanları Siyah Peri Kelebekleri ve Şeytan Ağacı Askeri'ne rakip değildi. Tepenin üç kilometre yarıçapındaki tüm kukla çiçek şeytanlarının hepsi temizlendi.

Tepede dururken Chu Mu etrafına bakındı. Bu yükseklikte on kilometre öteyi görebiliyordu.

Üç kilometre ötedeki mavi çiçekler ve dallar gitmiş olsa da daha da yoğun kukla çiçek şeytanlarının geldiğini görebiliyordu.

Derin bir mavi bu şehri ele geçirmişti. Çimenli yamaç, yükselen ve her şeyi yiyip bitiren, büyüyen acımasız deniz suyunun arasında yalnız bir ada gibiydi!

Chu Mu aniden bir ruhun onlara doğru hareket ettiğini hissetti!

Bu hain genç kadının ruhuydu. Şu an ruhunu mühürlemediğinden Chu Mu onun yerini hissedebiliyordu.

“Siktir!” Chu Mu kendi kendine düşündü.

Hain genç kadının da inanılmaz derecede güçlü olduğundan emindi. İkinci ruh anlaşmasındaki organizmayla ruhu birleştiğinde onun yarı şeytanı gibi yarı insan yarı ruh hayvanı gibi bir organizma ortaya çıkacaktı.

Chu Mu, ikinci ruh anlaşması organizmasının Beyaz Kabusu'ndan daha güçlü olabileceğini tahmin etti. Eğer hain genç kadının kendi ruh andacı çok yüksek olsaydı, yarı ruh hayvanı olduktan sonra bile daha güçlü olabilirdi.

Gerçi hain genç kadının kendi gücü biraz belirsiz olsa da tüm Xiangrong Şehri kukla çiçek şeytanlarınca ele geçirilmişti. Bu herkesin onun tuzağına düştüğü anlamına geliyordu. Tek bir emriyle sonsuz kukla çiçeği şeytanlarını ileri sürebilirdi. Bir egemen sınıfı yarı şeytan bile kısıtlanabilir ve bununla başa çıkamazdı.

    …

“Hissedebiliyorum, tam da ihtiyacım olan şey!” İmparatoriçe Cariye olduğu yerde durdu ve anma anıtına baktı.

Bu aura doğal enerjiyle doluydu. Eğer alınabilirse daha büyük kukla orduları eğitebilirdi!

Bu şekilde, sadece Xiangrong Şehri değil, tüm Xianxiang Alemi, hatta belki de Tianxia Şehri onun olabilirdi!

“Hmm? Orada biri var!” Anıtın etrafında aniden gözüne giren birkaç figür görünce yüzü ciddileşti.

“Efendim, burada birkaç çiçek şeytanını kaybettik.” Yolu gösteren çiçekçi kız dedi.

İmparatoriçe Cariye bu önemsiz kayıpları umursamadı ve andacını yaymak için gözlerini kapattı!

“Ruhlar uzaklaşıyor...” İmparatoriçe Cariye biraz şaşırdı ve sesi taş kesti, “Birisi bizden önce gelmiş!”

Diğer çiçekçi kızlar hayrete düştü ama hızlı bir şekilde uçup uzaklaşan figürlere bakıp tepki verdiler, “Astınız hemen birilerini peşinden gönderecek!"

İmparatoriçe Cariye'den çalmak ha, gerçekten pervasızca. Bu insanlar artık cidden yaşamak istemiyordu. Xiangrong Şehri'nin tümünün İmparatoriçe Cariye'nin kontrolü altında olduğunu bilmiyorlar mıydı? Egemen sınıfı Ölü Rüya bile bu çiçek hapishanesinden kaçamazdı!

“Gözümün önünde bu oyunları oynamaya kimin cesaret ettiğini görmek istiyorum.” İmparatoriçe Cariye konuşurken yavaşça yukarı doğru süzüldü ve kutsal mavi çiçeklerinin arasında kayboldu. Her çiçek onun güzel figürüne kısa bir bakış atmış gibiydi...

Yakındaki dört çiçekçi kız İmparatoriçe Cariye'nin suçluları bizzat kovaladığını gördü ve geride kalmaya cesaret edemeyip çabucak kendi ruh hayvanlarına binerek yoğun mavi denizden geçti. İmparatoriçe Cariye çiçeklerinin arasında ışınlanırken sıkı sıkıya onu takip ediyorlardı.

Ne yazık ki, uzun süre takip edemediler. Dört yüksek seviye imparator sınıfı çiçekçi kız efendilerine ayak uyduramadı ve yalnızca kukla çiçek şeytanları aracılığıyla nerede olduğunu buldular.

    …

“Kadın geliyor!” Chu Mu, mavi çiçek şeytan ormanına bakmak için arkasını döndü ve yüzü sertleşti!

Eğer şehir dışında olsaydı en azından hain genç kadına karşı bir şansı olurdu. Ancak tehlikenin her köşede olduğu Xiangrong Şehri'nde onunla yüzleşmeye cesaret edemedi!

“Sousousou~~~~~~~”

İlerideki kukla çiçek şeytanı aniden yerden çıkıp tüm ince dallarını, ışığın dahi geçmediği bir ağ yaratmak için iç içe geçirdi.

“Ağabey!!!!” Ning Maner bağırdı.

Chu Mu başını çevirdi ve orman gibi kukla çiçek şeytanlarının onlara saldırıp sayısız çiçek dalının ileri uzanmasına yol açtığını gördü. Eğer biri bile yakalanırsa geriye ceset kalmazdı!

"İkinci beyaz, Dördüncü Beyaz, siz onları korumaya gidin. Maner, eşyayı bana ver, ben onun dikkatini dağıtırım,” dedi Chu Mu.  

Ayrı yollarda yürümek zorundaydılar. Bu yer hain genç kadının kuklalarıyla dolu olduğundan hepsinin hayatını kaybetmesi kolaydı. Chu Mu'nun yarı şeytan olması bile onları koruyamazdı.

“O zaman dikkatli ol.” Ye Qingzi endişeyle konuştu.

Ye Qingzi, Chu Mu'nun düşmanlara karşı çok korkutucu olduğunu açıkça biliyordu. Küçük bir hatayla ölümcül bir tehlike çıkabilirdi!

“Kardeşim, o kötü kadının aklına girmesine izin verme!” dedi Ning Maner.

“Yaşlı bey, onları güvenli bir yere götürmeniz için yalvarıyorum," dedi Chu Mu

“Merak etme.” Kör yaşlı adam artık inanılmaz bir güce sahip olmayabilirdi ama iki kadını bir kukla çiçek şeytanından kurtarması hala kolay olmalıydı.

Chu Mu başını salladı, bilinmeyen kullanımı olan değerli kutuyu uzay yüzüğüne attı ve hızla güney surlarının ötesine uçtu!