Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 1007: Yakalamak Zorundayım!

Muazzam gölge, solmuş bitki kalesinin üzerinden uçtu. Ejderha Mücerreti'nin zirve imparator sınıfındaki Kan Canavarı aslında havadaydı ama  şimdi yaralı bir kedi yavrusu gibi efendisinin yanına kaçıp saklanmaktan başka çaresi yoktu.

İnsan topraklarının en güçlüsü zirve imparatorlar dahi dövüşecek cesaretten yoksun kalmıştı!!!

Bu, ruh hayvanı daosunun peşinden giden sayısız ruh hayvanı eğitmeninin ruhunu yok eden bir inançsızlığa kapılmasına sebep oldu. Tanrısal bir şeyin peşinden gittikten sonra işe yaramaz olmak gibiydi!

On altı kanat havada dalgalanıyordu. Kelebek kanatlarındaki ince tüyler saf siyahtı. Zayıf düşmanların ötesine geçerek zarif ve sakin adımlar atan yalnız bir ölüm tanrıçası gibi sürekli solmuş bitki kalesine soğuk bir şekilde baktı.

Şu anda, ona saldırmaya cesaret eden ruh hayvanı eğitmeni yoktu.

Biri saldırmaya çalışmak için elinden geleni yapmaya çalışsa da vereceği tek hasarın bir milyon tüyden birine verileceğini hayal etmek mümkündü. Bu yaratığın hızlı iyileşme yetenekleri varsa tam bir ordunun birleşik gücü bile muhtemelen tüylerinin büyüme hızıyla yarışamazdı!

Çiçek İmparatoriçesi Efendisi Xia Zhixian olduğu yerde şaşkına dönmüş bir halde durdu. Bu noktada emir vermeye bile cesaret edemedi.

Ruh hayvanı eğitmeni ordusu bu tür bir varlığa saldırsa dahi bunu yapmanın bir anlamı olmadığını biliyordu. Dahası, Kahraman Şefi burada olsa bile onu durduramayacağını düşündü!

Bu şehri yok etmek isterse kimse durduramazdı. Xia Zhixian öylece sessizce durakaldı fakat huzursuzca kırmızı dudaklarını kemiriyordu.

Karanlık Soldurma tüm bitkileri soldurabilirdi.

Ölü Rüya sadece bu tek saldırıyı kullandı. Yani buraya gelmesinin tek amacı... Sanki o şeyi arıyormuş gibi Xiang Rong Şehri'nin altındaki tüm bitkileri yok etmekti.

Durdurulursa teknikleri muhtemelen vatandaşların üzerine gelebilirdi.

Xia Zhixian aceleci bir hareket yapmaya cesaret edemedi. Burası onun şehriydi ve bu kadar acı bir bedel ödeyemezdi.

Şu anda tek endişesi kadın efendisinin harekete geçecek olmasıydı.

Kadın efendi kesinlikle gücünü dünyanın önünde sergilemezdi ama asıl soru, Ölü Rüya'yı Xiang Rong Şehri'nin üzerinde uçarken izleyip izlemeyeceğiydi.

    ...

Uçan bir dağa benzeyen siyah gölge, Chu Mu'nun başının üzerinden zarifçe geçti. Chu Mu yukarı bakmaya cesaret eden birkaç kişiden biriydi.

Sırf aurası bile tüm ruh hayvanı eğitmeni ordusunun dövüş ruhunu kaybetmesine yol açtı!

Bu yaratık o kadar güçlüydü ki Chu Mu titremeyi durduramadı.

Böyle bir ruh hayvanının efendisi olmak için ne kadar güçlü olması gerekirdi!

Şok. Peşinde olduğu şey bu kadar yakın ama ulaşılamazken hissettiklerini tarif etmek zordu.

“Ölü Rüya!” Chu Mu, İhtiyar Duan'ın şok içinde bağırışından yaratığın adını öğrendi!

Chu Tianmang uzun zaman önce Chu Mu'ya bir sürü yaratığı anlatmıştı. Bu onun kalbinde ırak hayaller haline gelmişti.

Şu anda, muhteşem bir siyah figür sakin bir şekilde mavi gökyüzünde uçuyordu ve hayallerindekiyle uyuşuyordu.

O kadar güçlüydü ki yarı şeytan formunda bile onu yenebilecek güveni yoktu. Rahatlığı ve yalnızlığı onunla gerçekten iletişim kurmayı zorlaştırdı.

İnsanları binlerce kilometre öteden püskürttü. Büyüklüğünü anlatmaya gerek yoktu. Bunun yerine, sadece sakince uçtu. Tüm yaşam formları ona bakmaya cesaret edemeyecek şekilde utanç duyuyordu.

Bu Chu Mu'nun ulaşmaya çalıştığı kanat tipi ruh hayvanına tam olarak karşılık geliyordu. Ancak, tıpkı adı “Ölü Rüya” olması gibi tüm hayallerinin yitmesine sebep oldu.

“Otuz yıl! Tam otuz yıl!!!” Duan Qiming'in beyaz saçları rüzgarda dans etti. Anormal derecede heyecanlıydı.

"Doğru. Nihayet... Nihayet gördük!!!” Li Guang kutsal siyah figüre baktı.

Bu iki yaşlı adam Xiang Rong Şehri'nde 40 yıldır inzivaya çekilmişti. Gençken ve canlılıkla doluyken kendileri de ruh hayvanı eğitmeniydi. Şimdi yaşlanmışken bile ruh hayvanı eğitmeni yolundaki hırslarını unutmamışlardı.

Yanlışlıkla efsanevi ruh hayvanın izlerini keşfettiklerinde, yirmi yaşındayken oldukları kadar tutkuluydular.

Bir ruh hayvanını elde etmek için yapılacak ilk şey onu anlamaktı.

Bu iki yaşlı adam çeşitli antik metinleri araştırmaya başladı ve aralarında muhteşem siyah kelebek kuyruğunun birkaç tasvirini bulmayı başardılar.

Daha fazla anlayış kazandıkça insanlığın gücünde zirveye ulaştılar ve onu yakalamak ve bastırmak için yeterli güce sahip olduklarını düşündüler. Ancak, daha önce insanların önünde hiç görünmemiş ve insanlar tarafından bilinmeyen bu yaratığın aslında son derece güçlü olduğunun farkına varmaya başladılar. Büyük olasılıkla imparator sınıfını aşan ultra güçlü bir varlıktı!

İmparator sınıfını aşmak. İnsanlığın zirvesine adım atan pek çok uzman, bu bariyeri aşabileceklerini düşünürdü.

Sadece sayısız zorluklar ve yenilgiler yaşamış olanlar, imparator sınıfını aşanların insanlığın gerçek tanrıları olduğunu gerçekten anlardı.

Ne Zhu Chao ne de Mo Ling egemen sınıfına girmeyi başaramadı. Li Guang ve Duan Qiming de başaramadı...

İkisi çoktan yaşlanmıştı. Onlar için egemen sınıfına adım atmanın imkansız olduğunu anladılar.

Ancak, bu efsanevi yaratık egemen sınıfındaydı, yani asla yakalayamayacaklardı.

Uzun bir süre heveslerini kaybetmişlerdi. Ama yaşlandıkça, sonunda bu sıkıntının üstesinden geldiler ve aramaya devam ettiler. Ve çaresizce, bırak yakalamayı, görmesinin bile zor olduğu bir yaratık olduğunu keşfettiler.

Böylece, hedefleri onu yakalamaktan onu görmeye değişti. O zamandan beri otuz yıl olmuştu ve artık görme umutları yoktu.

Zihinsel durumlarındaki bu değişiklik şüphesiz çok zayıf bir sınıf olmanın zulmünü ortaya çıkardı.

Li Guang ve Duan Qiming'in derin pişmanlıkları vardı, belli bir raddeye kadar egemen sınıfı hayallerini bu gizemli efsanevi yaratığa koymuşlardı.

Görebildikleri sürece hayatta daha fazla pişmanlık duymazlardı.

Ve sonunda gördüler! Bunu şahsen görmek hayal ettiklerinden çok daha şok ediciydi. Ölü Rüya'nın gücü, onları yakalama fikirlerinin ne kadar çocuksu bir şaka olduğunu fark etmelerine yol açtı!

    ...

“Kesinlikle gitmesine izin veremem!!!”

Genç bir adamın inatçı sesi aniden yanlarından duyuldu!

İki yaşlı adam sanki bir rüyadan uyanmış gibi döndü ve şok içinde yanlarındaki genç adama baktı!

“Velet Chu...” Duan Qiming hayrete düşmüştü. Gözleri isteksizlik ve öfke dolu olan bu genç ruh hayvanı eğitmenine baktı.

“Chu Fangchen, yakalama niyetin mi var?" Li Guang da Chu Mu'ya bakıyordu. Bir ruh hayvanı eğitmeninin en saf arzusunu temsil ettiği için gözleri Li Guang'a son derece aşinaydı.

“Evet, iki kıdemli, lütfen bana bu konuda sahip olduğunuz tüm bilgileri anlatır mısınız?” "Hııııı.”

Chu Mu kör yaşlı adamla konuştuktan sonra Duan Qiming ve Li Guang'ın bu ruh hayvanını aradıklarını öğrendi. Onları ilk gördüğünde tartıştıkları şey bu yaratıktı!

“Kararlılık ve tutku. Arzuları ve hırsları olan her ruh hayvanıı eğitmeninin gözlerinde bu duygular vardır... Ben her zaman farklı olduğumu düşündüm fakat nihayetinde her zaman başkalarının emrinde oldum...” Li Guang Chu Mu'nun gözlerini görünce iç çekti.

Sadece bu sınıfa ulaştıktan sonra bu güce ulaşmanın ne kadar zor olduğu anlaşılabilirdi.

En önemlisi, biri girmeyi başarsa bile yanlış yaşan ve ilgisiz Ölü Rüya bir insana boyun eğecek diye bir şey yoktu.

“Velet, rüyalara kapılma. Kullandığı tekniği görmedin mi?” Duan Qiming'in ses tonu tatsız ama aynı zamanda gerçekçiydi.

“Gördüm, bu yüzden şimdi daha çok istiyorum,” dedi Chu Mu.

Acı, zorluklar, sefalet, hatta şeytana dönüşmesi ve hafızasını kaybetmesi;  Ruh hayvanı eğitmeninin yolunun engebelikliği Chu Mu'nun hayal gücünün çok ötesindeydi. Yine de pes ettiği bir gün bile olmadı.

Belki de Anıt Gözyaşları Chu Mu'ya ebedi egemen sınıfı gücü vermişti fakat bu onun gerçekten istediği şey değildi, ne de bu güce güvenebilirdi. Chu Mu inatçı bir ruh hayvanı eğitmeniydi ve çabaladığı şey daha, çok daha güçlü ruh hayvanlarıydı. Yani daha büyük bir güç arzuluyordu.

Artık hayallerinin ruh hayvanı önündeydi, neden vazgeçecekti ki?

Önünde büyük bir engel olsa bile bir gün efendisi olacaktı!!

Bu, Chu Mu'nun yarı şeytan halindeki bile yenemeyebileceği bir yaratıktı. Ama bunun önemi neydi? Geçmişte yenemediği ama bugün ayaklarının arasında dolanan karıncalar gibi olan bir sürü yaratık bulunuyordu.

Bu yüzden, bu yaratığı yakalamak zorunda olduğundan emindi!

Kararını verdiğine göre cesurca ilerlemek zorundaydı ve buna başlamanın ilk adımı onu anlamaktan geçiyordu!

“Ayyy, git ve İhtiyar Chen'e sor. Bildiklerimizin bir kısmı kendimiz bulduğumuz şeyler ve diğer bir kısmı da onun bize anlattıkları...” dedi Li Guang.

“Kör kıdemli mi?” Chu Mu hayrete düştü.

“Evet, bize Cheng Mo'dan bahseden oydu ve Ölü Rüya'nın muhtemelen Cheng Mo'nun ruh hayvanı olduğunu söyleyen de oydu.” Li Guang başını salladı.

“Çok teşekkürler.” Chu Mu hemen eğildi.

Ölü Rüya çoktan Xiang Rong Şehri'nin derinlikleri uçmuş, herkesin aklına kazınmış siyah muhteşem bir görüntü bırakmıştı...

Yine de, yerden uçup hızla onu kovalayan dokuz kuyruklu alevli Yedi Günahlı Tilki süren genç bir adam vardı.

    ...

“Anlamı ne? Gerçekten başarılı olacağına inanıyor musun?” Duan Qiming, Li Guang'a sordu.

Li Guang başını iki yana salladı ve şöyle dedi: “Yaptığı şeyin beyhude olduğunu bilmemize rağmen genç bir adamın bir şey için çabalamasında zarar yoktur.”

    ...