Bölüm 997: Düğün Gecesi, Kalbin En Güzeli.

avatar
1164 27

Charm of the Soul Pets - Bölüm 997: Düğün Gecesi, Kalbin En Güzeli.


Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa



Bölüm 997: Düğün Gecesi, Kalbin En Güzeli


Doğa günü nihayet geldi çattı.

 

Gökyüzü aydınlandığında, Xiangrong Şehri'nin halkı bir araya geldi.

 

Xiangrong Şehri'nde gündüz geleneği, Peri Kelebekleri'yle gökyüzünü doldurduğu çiçeklerle dolu sokaklarda yürümekti. Genç kızlar dans eder, şarkı söyler ve bu tatilin gelişini kutlardı.

 

Şu anda, şehrin sakinleri bu renkli kelebek kızların peşinden gidiyordu; bu sonraki yıl için huzurun ve güvenliğin sembolüydü.

 

Tören her vatandaşın katılması gereken bir şeydi. Resmen bir insan denizi vardı fakat herkes düzen ve nizam içindeydi. Yukarıdan, sanki bir grup renkli su şeridi yavaşça akıyormuş gibi görünüyordu.

 

Chu Mu, Ye Qingzi ve Ning Maner bugüne katılmadı. Bu Xiangrong Şehri'nin bir geleneği olduğundan tek yapmaları gereken izlemek ve zevk almaktı.

 

Ancak bugün son derece önemli bir gün olduğu için izlemeye ilgileri kalmadı. Onun yerine, hepsi gecenin varmasını bekliyordu.

 

Geceleri, Xiangrong Şehri'nin geniş müzik sunağı sayısız romantik çifte aitti. Aynı zamanda, aynı yerde ve aynı kişi düğünlerinde şahit olacaktı.

 

Chu Mu sabahleyin damat giydirmekte uzmanlaşmış bir grup yaşlı kadın hizmetçi tarafından bir kenara çekildi. Onu tamamen giydirmek istediler.

 

Chu Mu ayrıldıktan kısa bir süre sonra, daha büyük bir grup geldi. Hepsi de Ye Qingzi'nin onu şehirdeki en güzel gelin yapmak için makyaj yapmasına yardım etti.

 

Hatta Chu Mu bunun son derece önemli bir olay olduğunu ve daha iyi giyinmesi gerektiğini hissettiğinden yaşlı kadınlara onun için kıyafet seçmesini söyledi.

 

Elbette, kıyafetlerin kırmızı olması gerekiyordu. Chu Mu çarşıda bizzat dolaştı ve sonunda anka kuşu işlemeli bir gömlek seçti.

 

Chu Mu'nun görünüşü Chu Tianmang ile Liu Binglan'ın birleşimiydi. Genellikle üstüne basit, temiz, canlı ve maskülen kıyafetler giyerdi.

 

Ancak, kırmızı damatlığı giydikten sonra yüz hatları yumuşayıp Liu Binglan'ın yıkıcı güzel yüzünden miras aldığı yakışıklı yüzü ortaya çıktı. Bir dövüş adamından heybetli ve iyi görünümlü bir akademisyene dönmüştü. Yaşlı kadınların şaşkınlık içinde bakmasına ve her kadını büyüleyebileceğini söyleyerek Chu Mu'yu övmesine sebep oldu.

 

Chu Mu da aynaya baktı. Beyaz ve siyah kıyafetlere alışmış Chu Mu, kırmızı ve işlemeli damatlığı giydikten sonra tamamen farklı bir insan gibi göründüğünü, hatta yüzünde artık Liu Binglan'a dair bir iz olduğunu keşfetti.

 

“İlk defa biraz annem gibi gözüküyorum." Chu Mu utanç verici bir şekilde kafasını kaşıdı.

 

Liu Binglan'ı anımsayınca böyle önemli bir günde burada olmamasının uygun olmadığını düşündü.

 

Ancak, biraz daha düşününce evlilik olduğundan en önemli kişiler ikisiydi. Gelecekte, fırsat olursa Ye Qingzi'ye başka bir düğün daha yaşatabilirdi. O zaman Liu Binglan, Chu Tianmang ve Ye Wansheng de orada olurdu.

  

Gece çöktü, gökyüzünde koca bir ay çıktı. Gümüş parıltısı damatların üstüne düşen bir duvak gibiydi. Farklı işlemelerle kırmızı giyen tüm damatlar çiçekle süslenmiş adımlardan plazaya çıktı.

 

Ateş tipi Peri Kelebekleri yavaşça etrafta uçuştu ve çok uslu bir biçimde plazaya ve yakınları çevreledi. Ya da parlayan kızıl bedenleriyle gökyüzünde hareket eden desenler yaratırken gökyüzünde uçuşuyorlardı.

 

Plaza neredeyse on bin kızı Peri Kelebeği'yle doluydu. Hepsi düzenli olarak ihtişamlı ve güzel bir görüntü yaratmak için özel bir yolda uçuyordu.

 

Yavaş yavaş daha çok kişi geldi. Ancak, hepsi damattı çünkü gelinler sadece doğru zaman geldiğinde ortaya çıkacaktı.

 

Sahnedeki her aşığın öne eğilmiş beklediği görülebiliyordu.

 

“Söylemeye gerek yok, kadınım kesinlikle en güzel olanı. Onu görünce kazara kadınının nasıl göründüğünü unutma, hahaha!!"

 

Birisi tartışmaya başlayınca tüm endişeyle bekleyen damatlar da gelinleri hakkında böbürlenmeye başladı.

 

Herkesin tartışmaya başladığını duyan Chu Mu gülümsemeden edemedi. Hiçbirinin gerçekten kazanmak istemediğini görebiliyordu çünkü kadınlarının başkalarına ne kadar güzel ya da çirkin göründüğü önemli değildi çünkü kalplerinde en güzel onlardı. Tartışmalarının sebebi herkesin kalbinde çok güzel bir insan olmasıydı.

 

“Hey, dostum, sen ruh hayvanı eğitmeni misin?” Aniden, Chu Mu'ya benzer yaşta bir adam sıcak bir şekilde gülümsemeyle sordu.

 

“Evet, ya sen?” Chu Mu konuşmayı tüm heyecanını ve gerginliğini gidermek için kullandı.

 

“Evet, adım Qing Qing ve karım Xue Yun. Önce ava çıktığımızda tanıştık ve o sırada ikimiz de hala ruh askeriydik... Başta bana dayanamıyordu ve kadının kabalığından nefret ettim ama biz iki ahmak bir şekilde birbirimize aşık olduk ve bu gece evlenmemiz gerektiğine karar verdik." Qing Qing denen adam çok konuşkan görünüyordu.

 

"İki ahmak” demesine rağmen yüzündeki gülümsemeden bu sözcüklerin ardında unutulamaz anıların olduğunu söyleyebilirdi.

 

“Peki ya sen, birbirinizi nereden buldunuz?” Qing Qing merakla sordu.

 

“Benim adım Chu Mu, karımın adı Ye Qingzi. Nasıl tanıştığımıza gelirsek... Oldukça açıktı, öyle eğitime çıkmıştık ve yollarımız kesişti...” Qing Qing'in sohbetini kullanan Chu Mu, Ye Qingzi ile tüm anılarını yeniden canlandırdı.

 

Gerçekte, ikisinin unutulmaz anıları yoktu. Daha çok yüreklerinin dibinden bir bağlantı kurmuşlar gibiydi.

 

Meditasyon, dövüş veya konuşma olsun, her zaman karşılıklı bir anlayış ve sinerji içindelerdi. Belki de bu bağlantı onların haberi olmadan ikisinin de aşık olmasına neden olmuştu.

 

“Kendisi krallığımızın tümünde ünlü bir güzelliktir. Lafı açılmışken, ruh lorduna bile ulaşamayan bir adama aşık olması gerçekten benim şansım. Bir zamanlar bir ruh imparatoru bile peşine düşmüştü.” Qing Qing, yüzündeki geniş gülümseme yüzünden neredeyse gözlerini kısıyordu.

 

Chu Mu'nun söyleyecek pek bir şeyi yoktu ama Qing Qing'in hikâyesini dinlemeye hazırdı.

 

“Buradalar, işte geldiler!”

 

Aniden, damadın biri heyecanla bağırdı.

 

Tüm damatlar bir anda konuşmayı kesti ve plaza sokağının sonuna baktı.

 

Hayalet mavisi Peri Kelebekleri yere kutsal mavi taç yaprakları saçarak önden geliyordu. Bir sürü güzel gelin, kutsal mavi rengin içinde, benzer gelinlikler giymiş ilerliyordu.

 

Xiangrong Şehri'nin kadınları güzellik olarak maviyi överdi ve gelinler mavi giymek zorundaydı çünkü mavi saflığı ifade ederdi.

 

Bu mavi çok yumuşak ve göz kamaştırıcıydı. Neredeyse insanın sarhoş olmasına sebep oluyordu.

 

Gelinler belli ki daha sıkı kıyafetler giyerek kıvrımlarını vurgulamaya çalışıyordu.

 

Kutsal mavi Peri Kelebekleri bir grup melek gibi gelinlere getirirken gözlerinin önündeki güzel kadınlar damatların büyülenmesine neden oldu.

 

“Çok güzel.”

 

“Nefesim kesildi galiba."

 

“Hayatımın geri kalanında bu anı unutmayacağım!”

 

Damatlar ilk başta kendi gelinlerini bulamadılar ama hepsi yavaş yavaş gelirken kalpleri yerinden oynadı.

 

Chu Mu tüm gelinlerin arasından Ye Qingzi'ye baktı.

 

Ruh andacını kullanmadı. Şu anda sadece gözleriyle bakmak istiyordu.

 

Gelinler basamaklardan çıkıp sevdikleriyle kavuşunca iç çekişler ve ohlamalar duyuldu.

 

“Bakın, şu üçüncüsü, kimin gelini o, çok güzelmiş!" Qing Qing Chu Mu'nun omzuna vurdu ve heyecanla işaret etti.

 

“Evet, kim o, gerçekten şanslı, neredeyse kıskanacağım!” Birkaç damat daha dedi.

 

“Tavrı da hoş."

 

Cümleler daha dostane ve iyi niyetli muzipliklerdi.

 

Chu Mu baktı ve doğal olarak gelini gördü.

 

Badem gözleri ve dolgu dudaklarıyla gerçekten güzeldi. Tavrı zarifti, muhtemelen büyük bir aileden geliyordu.

 

Kadının basit ve dürüstçe gülümsemeyen bir adamın yanında durduğunu görünce herkes adama baktı ve iç çekti.

 

“Şuna bak, gördün mü? Onuncu gelin..." Qing Qing birden Chu Mu'nun omzuna vurdu.

 

Her damadın çenesi açılmıştı fakat gerçekten şok edici güzellikte biri ortaya çıkınca hepsi huzursuz oluyordu.

 

Bu sefer, gelinleri daha gelmemiş tüm damatlar hep beraber muziplik ederken basamaklardan çıkan onuncu geline baktı.

 

Güzelliği insanın nefesini kesiyordu. Hatta muziplik etmeyi bile kestiler ve onun yerine olağanüstü kadına bakmaya başladılar.

 

Bir haykırıştan sonra hepsinin aklında aynı soru belirdi. Bu kimin gelini?

 

Kelimelerle tarif etmek için çok güzeldi.

 

Chu Mu ona ilk bakışından sonra güzelliğine ikna oldu ama birden aradığı kişinin, karısının o olduğunu fark etti!

 

Chu Mu'nun damatlık giydikten sonra değişmesi gibi Ye Qingzi de gelinliğini giyip herkesle beraber gelince doğrudan insanın ruhuna giren bir güzellik olmuştu. Chu Mu, tüm zamanını birlikte geçirdiği Ye Qingzi'nin bu gece evleneceği kadın olduğuna inanamadı!

 

 









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr