Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 993: Gök Kubbe Siyah Peri Kelebeği Denizi Oluyor

Chu Mu maskeyi aldıktan sonra özellikle daha fazla bilgi için kütüphaneye bakındı.

Chu Mu, Yaşlı Li olmadan yanındaki ansiklopedi ve kitaplardan bilgi bulmak zorundaydı.

Aromatik avluya dönünce zamanını boşa harcamayı sevmeyen Chu Mu avluda oturup meditasyon yapmaya çalıştı.

Sabahtan öğlene kadar iki saate ne kadar sakin kalır ve ne kadar meditasyon yaparsa yapsın ruh gücünde en ufak bir hareket olmadığını keşfetti.

"Meditasyon yapmak artık işe yaramıyor mu?" Chu Mu başını kaşıdı ve kendi kendine mırıldandı.

Her gece meditasyon yapmaya çoktan alışmıştı. Yüksek sınıflarda bile büyüme hızı giderek yavaşlasa da asla bu alışkanlığından vazgeçmedi.

Ancak, başına ağrıtan şey yüksek andaca girdiğinde ruh andacının büyümeyi bırakmasıydı.

"Görünüşe göre bu seviyede meditasyonun pek faydası yok, yine fırsat ve şansa ihtiyaç var," dedi Chu Mu.

Gözlerini açtı ve anlamsız meditasyona son verdi.

Burnuna aniden özel bir koku geldi. Başını çevirdi ve omzunda bir Peri Kelebeği bulunca biraz şaşırdı.

Chu Mu yarı şeytandı. Aurasını geri çektikten sonra bile hassas Peri Kelebekler'inin ona karşı hala doğal korkusu olduğundan on metrelik mesafede onlardan hiç yoktu.

Garip bir şekilde, Peri Kelebekler'inden biri Chu Mu'nun şeytanlığından korkmuyordu ve omzuna konmaya cesaret etmişti.

Chu Mu ona baktı Peri Kelebeği'nin hayaletimsi mavi noktalarla koyu renkte olduğu buldu, ki şaşkınlığının cevabı da buydu.

"Demek karanlık tip Peri Kelebeği'ymiş; bu çok nadir bir tür olmalı." Chu Mu onunla "huyu suyu aynı" olan küçük organizmayla eğlendi ve gülümsedi.

Chu Mu ile Ning Maner aklen bağlantılıydı. Yapacak çok şey olmadığından şehrin dışında yürümeye ve onu aklındaki bir bina olarak görmeye karar verdi.

    ...

Ye Qingzi Ruh Gemisi'nden yeni ruh yetenekleri almak için ilaç avlusunda kalmak istedi. Ning Maner elbette şehirde dolaşmak istedi fakat Chu Mu'yla sıkıcı eğitime çıkmak istemedi.

Bu yüzden, Chu Mu nihayetinde eğitime tek başına çıkmakta karar kıldı.

İşlerini hallettikten sonra İkinci Beyaz ve Dördüncü Beyaz'a iki kızla kalmasını söyledi. Kıdemli Duan'ın haritasındaki işaretlere dayanarak Yang Feng Sırtı'na doğru gitmeye başladı.

Yang Feng Sırtı normal biri için resmen cehennemdi. Ruh imparatorları bile buraya girmeye cüret etmezdi çünkü orada yüksek sınıflı, bu engin ormanın neredeyse egemeni olan organizmalar yaşıyordu, Bin Gözlü Şeytan Ağacı.

Bin Gözlü Şeytan Ağacı hükümdar sınıfıydı. Zamanla güçlerini dahi yükseltebilirlerdi.

On yılık Bin Gözlü Şeytan Ağacı'yken yüz yıllık olan imparator sınıfıydı. Bin yıllık Bin Gözlü Şeytan Ağacı muhtemelen yenilmez imparator sınıfıydı.

Yang Feng Sırtı'nda birkaç yüz yıllık Bin Gözlü Şeytan Ağacı vardı. Sekizinci sınıfın üstünde bir sürü ağaç kristali bulunuyordu, hatta imparator sınıfı ağaç kristali bulmak bile zor değildi. Birinin Yang Feng Sırtı'nın etrafında yürüyecek zamanı olduğu sürece kesinlikle büyük bir hasadı olurdu. Elbette ki bunun ön koşulu, tüm Bin Gözlü Şeytan Ağaçlar'ıyla başa çıkabilmekti.

Şeytan Ağacı Askeri orta seviye imparator sınıfından yüksek seviye imparator sınıfına geçmekte büyük zorluk çekti. Kıdemli Duan da Yang Feng Sırtı'nda yedinci sınıf imparator sınıfı ağaç kristalleri olabileceğini söylediğinden yedinci sınıf imparator sınıfı ağaç kristalleri Şeytan Ağacı Askeri eğitim yaparken bulunmalıydı.

Yang Feng Sırtı Xiangrong Şehri'ne yakın olsa da kanat tipi bir sahte imparatorun oraya ulaşmak için hiç durmadan en az üç ay uçması gerekiyordu. Sonuçta, Yang Feng Sırtı insan medeniyetinden çok uzaktaydı.

Chu Mu zaman kazanmak için Xiangrong Şehri'nden ayrıldıktan kısa bir süre sonra gerçek formunu ortaya çıkardı ve yükseklere uçup Yang Feng Sırtı'na doğru yöneldi.

Sahte imparatorların üç ay sürekli uçması gerekiyordu. Ancak, egemen sınıfı olarak Chu Mu arada sırada durup yanlış yöne sapsa bile Yang Feng Sırtı'na on günde ulaşabilirdi.  

Güneşin çevrelediği ormana, Yang Feng Sırtı'na varan Chu Mu derin bir nefes aldı.

Burası devasa ve uçsuz bucaksızdı. Yang Feng Sırtı'na ayak basıp devasa ağaçların bulutların kendisine dokunan taçlarını izlerken bitkilerin bu şekilde bir araya gelişini ilk defa deneyimledi!

Burada pek çok insan yoktu. Vahşi Peri Kelebekler'i devas ağaçların arasında bir yukarı bir aşağı uçuyordu.

Peri Kelebekler'i belli ki Xiangrong Şehri'ndekilerden daha yüksek sınıftaydı. Peri Kelebekler'inin bazıları çoktan kocaman bir anka kuşu büyüklüğündeydi. Kanatlarını açtıklarında aşağı büyük bir gölge düşürüyorlardı. Güzel ama aynı zamanda korkutuculardı!

Peri Kelebeği hangi sınıf olursa olsun dost canlısıydı ve başka türlere saldırmazdı. Chu Mu Şeytan Ağacı Askeri'ni devasa ormandan geçirirken çoktan iki imparator sınıfı Peri Kelebeği gördü.

İmparator sınıfı Peri Kelebekler'ine Peri Kelebeği İmparatorları denirdi. Bu sınıftaki Peri Kelebeği hastalığı iyileştirip uykuya yardımcı olmaktan fazlasını yapabilirdi. Bu seviyede, çok güçlü grup hipnotize edici teknikleri ve güçlü grup iyileştirici polen teknikleri vardı; destekleyici ruh hayvanı eğitmenleri için mükemmel bir seçimdi.

Ye Qingzi Chu Mu'ya genç bir imparator sınıfı Peri Kelebeği bulabilirse yakalamak zorunda olduğunu söyledi.

İmparator sınıfı genç ruh hayvanları aşırı nadirdi. Chu Mu egemen sınıfında bile nereye giderse gitsin herhangi bir düşman bulamazdı ama yine de ana yuvalarını bulup genç olanı çalmak için hepsini öldürmediği sürece genç bir imparator sınıfı ruh hayvanı bulması kolay değildi.

"İhtiyar Duan büyük miktarda Peri Kelebeği ölümü gerçekleştiğini söylemişti. Birileri yavru Peri Kelebeği İmparatoru arıyor olabilir mi?" Chu Mu İhtiyar Duan'ın anlattıklarını hatırladı.

    ...

Bin Gözlü Şeytan Ağacı hakkındaki en sinir bozucu şey, bin gözlerinin Chu Mu'nun Diğer Göz Bebeği gibi her düşmanın hareketini isabetli bir şekilde görmesini sağlamasıydı.

Şeytan Ağacı Askeri onlara karşı dövüştüğünde neredeyse tüm teknikleri keskin gözlerce keşfediliyordu. İki taraf da orta seviye imparator sınıfıysa Şeytan Ağacı Askeri'nin dövüş gücünü yenileyecek Yaşam Gücü Özümseme'si olmazdı. Şeytan Ağacı Askeri tek bir bin gözlü şeytan ağacını yenemezdi.

Chu Mu, Şeytan Ağacı Askeri yorulduğunda Qin ve Hayalet Hükümdarı Kralı'nın en çok eğitimi aldığından emin oluyordu.

Bir aylık eğitim sonrası Qin'in yüksek seviye imparator sınıfı bariyerine çarptığını hissetti.

Dövüş gücü çoktan yüksek seviye imparator sınıfıydı. Güç bakımından yüksek seviye imparator sınıfına girerse bu Chu Mu'nun üst kademe imparator sınıfından aşağı hiçbir şeye kaybetmeyecek başka bir ruh hayvanı olacak demekti.

Ruh eşyaları çok önemliydi. Chu Mu eğitiminden sonra Qin'e yedinci sınıf rüzgar tipi imparator ruh eşyası bulmak için yöntem düşünmeye başladı.

Şeytan Ağacı Askeri ve Hayalet Hükümdarı Kralı orta seviye imparator sınıfına daha yeni ulaşmıştı ve daha fazla savaşa ihtiyacı vardı.

Orta seviye imparator sınıfında, iyi olan şey Chu Mu'nun en azından gelişmiş bölgelere girdiğinden eğitebilecek rakip bulabilecek olmasıydı. Mo Xie ve Beyaz Şeytan'ın gücüyle artık savaşacak birilerini bulamadılar.

Chu Mu'nun eğitimi hiçbir yerde durmadı. Aksine, yavaşça İhtiyar Duan'ın gitmesini söylediği tarafa yöneldi.

"Başka bir ceset daha... Başka bir imparator sınıfı Peri Kelebeği..."

Chu Mu kaşlarını çatıp cansız kelebeğe baktı.

Peri Kelebekler'i ruh hayvanı dünyasında düşmanlığı çözebilecek nadir türlerinden biriydi. Hiç başka organizmalara saldırmazlardı ve diğer organizmalar da genellikle onlara saldırmazdı. Ancak, Chu Mu Yang Feng Sırtı'ndaki zamanında yüzden fazla hükümdar sınıfının üzerinde Peri Kelebeği'nin anormal şekilde öldüğünü keşfetti.

Yang Feng Sırtı kocamandı. Chu Mu çoktan yüz tane cesetle karşılaşmışsa İhtiyar Duan'ın işi ciddiye almasına şaşmamalıydı. On binlerce Peri Kelebeği'nin katledildiği görülebiliyordu.

Chu Mu bir noktada İhtiyar Duan'ın sıkıntı olduğunu söylediği yere ayak bastı.

Devasa ağaçlar durgun olsa da tüm ormana tek bir güneş ışını girmiyor, yerin ürkütücü görünmesine sebep oluyordu.

Peri Kelebekler'i çimlerde değil ağaçların taçlarında yaşardı. Chu Mu güneş olmayınca bu bölgede hiç bodur veya çim olmadığını keşfetti, sadece uğursuzca duran uzun ağaçlar vardı...

"Şeytan ağacı, şu ağaç tacına saldırmayı dene." Chu Mu sık taçlı yüz metre uzunluğundaki bir ağacı işaret etti.

Şeytan Ağacı Askeri'nin kolu ağacın tacına çarpan bir odun pitonuna dönüştü!

Şeytan Ağacı Askeri'nin kolu inanılmaz derecede güçlüydü. Kolunu savurması yüzlerce ağacı kırmaya yeterdi ve sırf rüzgar bile bitkilerin dört bir yana uçuşmasına sebep olabilirdi!

“Pupupupupu~~~~~~~”

Sık siyah taç bir anda dağıldı ve tacın sayısız yaprağı kendilerini yukarı uçurup ağacın üstünü seyreltti.

Siyah gölgeler çılgınca diğer ağaç tepelerine uçtu ve siyah bulutlar gibi birbirine yapıştı.

Şeytan Ağacı Askeri ağacın tepesine saldırdıktan sonra bir sürü 4 uçtu ve güneş ışığı yere yansırken geriye sadece çıplak dallar kaldı....

Chu Mu bunu görünce boş boş baktı.

"Yakındaki tüm taçlara saldır." Chu Mu hemen emretti.

Şeytan Ağacı Askeri ellerini bir grup taca savurdu!

“Pupupupu~~~~~~~~~~”

Bir anda Chu Mu'nun etrafında sayısız ince güneş ışını düştü. Göz alıcı ışıkların arasında sık ağaç taçları dağıldı ve başka yerlere uçan kanatlara dönüştü.

Kanatlar uçtuktan sonra sık görünen dallar çıplak kaldı!

Chu Mu güneş ışığının altında durup neredeyse sonsuz ağaçların tepesine hayretler içinde baktı.

Bu ağaçların yaprakları yoktu, onun yerine siyah Peri Kelebekler'i vardı!

Böyle sık taç bölgesi yaratmak için tam olarak kaç tane siyah Peri Kelebeği olmalıydı!