Bölüm 992: Başa Çıkılamayacak Sınıf?

avatar
1436 26

Charm of the Soul Pets - Bölüm 992: Başa Çıkılamayacak Sınıf?


Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa




Bölüm 992: Başa Çıkılamayacak Sınıf?

 

"Burası güzeldir. Şehir merkezine ulaşmak için tek yapmanız gereken ana sokağı takip etmek. Avlunun terasından Xiang Rong Plazası'nın doğal platformunu görebilirsiniz. Avlularda yüksek sınıflı Dost Peri Kelebekler'i vardır. Dost Peri Kelebekler'i özel ruh efsunlu bir aroma yayar. Sağlıksız kişileri iyileş... Ah? Normalde Dost Peri Kelebekler'i avluda uçuşur. Peki neden hepsi birden kaçtı. Oh, polen toplamaya gidiyor olabilirler.." Yaşlı hizmetkar etrafını gözledi ve garip bir ifadeyle konuştu.

 

Tuhaflık doğal olarak normalde itaatkar olan Dost Peri Kelebekler'inin bir anda aralarına mesafe koymasıydı. Bu nadir bir şeydi.

 

"Evet, burası güzel. Parayı avlu efendisine verebilirsin. Başka bir şey yoksa, acil olmadığı durumda rahatsız etme." Chu Mu yaşlı hizmetkara bir kese dolusu para attı.

 

Yaşlı hizmetkar genç adamın bu kadar direkt olmasını beklemiyordu. Parayı ondan alıp eğildikten sonra ayrıldı.

 

Büyük avluda ruh yetenekleri için çeşitli ekipmanlar vardı ve yeri de fena değildi çünkü Ning Maner'in eğlenmek için hareketli yerlere gidebilmesini sağlıyordu. Aniden kaybolan Dost Peri Kelebekler'ine gelince, bu kesinlikle Chu Mu'nun iç kalbinin kötülüğündendi.

 

“Vu vu vu~~~~~”

 

Mo Xie Chu Mu'nun omzundan avlunun duvarlarında birbirine dolaşmış sarmaşıklara atladı. Etrafta koşuşturdu fakat görünüşte hiç ilginç bir şey bulamamış gibi Chu Mu'nun omzuna geri sıçradı.

 

"Hadi Avcılık Topluluğu'na gidelim," dedi Chu Mu.

 

"Vu vu~~" Mo Xie başını salladı.

 

Avcılık Topluluğu, Ruh Kilisesi gibiydi ve esnek bir organizasyondu. Uzmanlarının çoğu ismen Avcılık Topluluğu'nda pozisyona sahipken aslında Ruh İttifakı'nın üyesiydi.

 

Chu Mu Avcılık Topluluğu'na girerse kesinlikle üst sınıflarda olurdu.

 

Büyük ihtimalle bu devasa onuncu sınıf krallık şehrindeki Avcılık Topluluğu orta seviye imparator sınıf uzmanlar için bir sürü değerli bilgi sağlayabilirdi.

 

Avcılık Topluluğu'na ayak bastıktan sonra ruh imparatoru sınıfı görevleri olduğunu keşfetti. Ancak, hiçbiri ilgisini çekmiyordu.

 

Chu Mu'nun asıl amacı Şeytan Ağacı Askeri'ni güçlendirmekti. Mevcut bilgiler arasında gerçek ve yanlış olanlar vardı. Var olmayan imparator sınıfı yavru hayvanları bulmak için zamanını boşa harcamadı.

 

Etrafta gezinip dikkatini çekecek bir şey bulamadıktan sonra oradan ayrılıp Xiang Rong Şehri'nin kütüphanesine gitti.

 

Eğitimden önce ilerlemek için bir yön seçmeliydi. Xiang Rong Şehri'ne dair bilgisi çok sınırlı olduğundan kavramsal bir anlayış istiyorsa oraya gitmeliydi.

 

Tabii ki, oraya gitmesinin başka bir nedeni daha vardı.

 

Yaşlı Kıdemli Shen, Chu Mu'nun Xiang Rong Şehri'ne gideceğini öğrenince ona şehrin kütüphanesindeki bir kıdemliyi selamlamasını söyledi. 

 

Shen Qiu, "rehberlik" için İmparatoriçe Cariye'ye gitmenin yalnızca bir şaka olduğunu söyledi. Chu Mu'nun Xiang Rong Şehri hakkında en ufak bir fikri yoksa rehberlik için nasıl olur da İmparatoriçe Cariye'ye giderdi. Rehberlik için o yaşlı kıdemliye gitmesi en iyisiydi.

 

Chu Mu etrafa soruşturduktan sonra kütüphanenin arka bahçesine vardı.

 

Arka bahçede çiçeklerin yanında çömelmiş ve dikkatlice elindeki ilaç suyuyla onları sulayan şirin genç bir kız vardı.

 

Ondan biraz uzakta birkaç bahçeçi bulunuyordu. Kütüphanenin arka bahçesindeki çiçeklere ve sarmaşıklara bakım yapıyorlardı. Taş koltuklar ve ufak tahta çardaklarda ciddiyetle kitap okuyan birkaç yaşlı herif de vardı.

 

"Bu ne saçmalık. Neredeyse 30 yıl peşinden gittim. Kesinlikle şeytan kelebeği türü diye bir şey yok." Yaşlı bir adam aniden bağırdı.

 

Beyaz sakalını kırbaç gibi taramış ve karşısında oturan adam da mutlu değildi Kendinden emin bir şekilde iddia etti, "Sen görmedin diye yok değil ya. Hem ne gibi bir kanıtın var?!"

 

Yok diyorsam, yoktur!" uzun sakallı adam yüzü ve kulakları kıpkırmızı bir halde konuştu.

 

"Dede, Kıdemli Duan, bu yaşa gelmişsiniz neden hala çocuk gibi didişiyorsunuz?" Yan tarafta bitkileri sulayan kız dönüp mutsuzca iki yaşlı adamla konuştu.

 

Yaşlı adamlar kızın üzerine titriyordu. Daha yeni çok kızgınlardı fakat hemen cana yakın hoş davrandılar.

 

"Kıdemli Duan." Chu Mu, genç kızın Kıdemli Duan diye çağırdığı beyaz kırbaç sakallı adamın yanına gitti. Nezaketten hafifçe eğildi.

 

"Yine onu mu soracaksın? Git buradan. Daha kaç defa Kelebek İmparatoru hakkında bir şey söylemeyeceğim demem gerekiyor!" Kıdemli Duan sabırsızca elini salladı.

 

Chu Mu hemen tuhaf bir duruma düştü ve aceleyle açıkladı, "Benim adım Chu Fangchen ve Yaşlı Kıdemli Shen tarafından gelip size saygılarımı sunmam söylendi."

 

"Kim olduğunun önemi yok..." Kıdemli Duan, Chu Mu'yu dinlemek istemedi. Ses tonu buyurgan bir hal kazandıktan sonra aniden bir şeylerin ters olduğunu fark etti.

 

"Shen Qiu mu gönderdi dedin sen, o velet mi?" Kıdemli Duan'ın sesi çabucak değişti ve beyaz kaşlarını havaya dikti.

 

Chu Mu başını salladı fakat içten içe şaşkındı. Kabus Sarayı'nın ikinci sıradaki uzmanı Shen Qiu bu yaşlı adama göre bir veletti. Görünüşe göre, Kıdemli Duan gerçekten çok yaşlıydı!

 

"De bakayım, ne için geldin?" Kıdemli Duan'ın sesi samimileşti fakat Chu Mu'ya karşı özellikle kibar davranmadığını görmek mümkündü. Dahası, Chu Mu Kıdemli Duan'ın kendi kendine mırıldandığı sözleri duymuştu: "Gençlerin rehberlik için bana geleceğini bilseydim yirmi yıl önce Kabus Sarayı'nda fahri konuk olmazdım."

 

Kıdemli Duan bunu söyledikten sonra Chu Mu ne diyeceğini bilemedi.

 

Gelip rehberlik isteyecekse elbette ki yaşlı adama Şeytan Ağacı Askeri'ni eğitmek için uygun bir yöntem sorardı. Ancak, bir şey için gelmediğini söylerse gerçekten de Shen Qiu'nun niyetlendiği gibi yapar ve sadece saygılarını sunardı.

 

Fakat Kıdemli Duan'ın Shen Qiu'ya hiç yüz vermemesini veya başkalarının gelip ona saygılarını sunmasını sevmemesini beklemiyordu. En can sıkıcı olanı da Chu Mu'nun aslında "Chu Fangchen" isminin artık çok ünlü olduğunu düşünmesiydi. Ancak, buradakiler daha önce hiç duymamış gibiydi. Sadece çiçekleri toplayan kız arada sırada Chu Mu'yu gözlemliyordu fakat yüzünde başka bir ifade yoktu...

 

Lakin Chu Mu Ruh İttifakı'nın bu yaptıklarından dolayı itibarının diğer uluslara yayılmasını istemediğini bilmiyordu. Bu yüzden, Ruh Şehri'ndeki olayı yaymadılar. Elbette, Chu Fangchen gibi eşsiz bir dahinin üç büyük sarayda ortaya çıktığı haberini yaymazlardı.

 

Dahası, üç sarayda Chu Mu düşük profil tutuyordu ve sadece büyükler onu biliyordu. Birkaç kişi haberleri almış olsa da Wanxiang Bölgesi'ndeki herkesin bu kadar kısa sürede öğrenmesine imkan yoktu. Özellikle de Xiang Rong Şehri gizli şehir sayılırken. Haberlerin yayılışı bakımından, diğer yerlere kıyasla daha aşağıdaydı.

 

"Kıdemli Duan, başka biri başa bir kıdemli adına selam yolluyor. Neden hala böyle davranıyorsun." Kız döndü ve yaşlı adamla konuştu.

 

"Kızım, sen bunları bilmezsin. Shen Qiu var ya, o velet cidden sıkıntıdır... Neyse. Ying Ying için yapacağım...." Kıdemli Duan çaresizce bakışlarını Chu Mu'ya çevirdi sakince konuştu, "Konuş. Yardım edebileceğim bir şey varsa elimden geleni yapacağım."

 

"Xiang Rong Şehri'ne ilk defa geliyor ve etrafı fazla bilmiyorum. Eğitim için uygun bir yer arıyorum." Chu Mu yaşlı adamın tavrını umursamayıp doğrudan konuştu.

 

Kıdemli Duan hemen kaşlarını çattı, "Böyle küçük bir mesele için mi geldin. Xiang Rong Şehri'nin hazinesi falan değilim ben. Git Avcılık Topluluğu'na, oradakilere sor."

 

"Ehh, oraya çoktan gittim. İstediğim bir şey bulamadım. Sınıfım biraz yüksek," dedi Chu Mu.

 

"Yüksek sınıf mı? Sahte imparator mu yoksa alt seviye imparator mu?" Kıdemli Duan Chu Mu'nun dediğini duyunca tavrı biraz daha düzeldi.

 

İmparator sınıfının üzerindeyse ona gelmesi doğruydu. İmparator sınıfının altındaysa daha ruh imparatoru sınıfına ulaşmamış bir veletle sözlerini boşa harcayamazdı.

 

"Orta seviye imparator. Ağaç tipi ruh hayvanımın yüksek seviye imparator sınıfına girmesini umuyorum." Chu Mu dürüstçe konuştu.

 

“Oh! Evlat, inanılmazsın!" Kızın dedesi başta şok olmuş bir şekilde bağırdı ve hemen dikkatlice onu incelemeye başladı.

 

Kıdemli Duan'ın gözleri şaşırmış bir ifadeyle parladı ve sabırsız tavrı tamamiyle kayboldu!

 

Orta seviye imparator sınıfından yüksek seviye imparator sınıfına atılım yapmak zor bir şeydi. Shen Qiu'nun bu sefer böyle şok edici güce sahip bir genç adamı göndermesini beklemiyordu.

 

Yanındaki kız durdu ve zarifçe iki adamın yanına yürüdü. Canlı ve berrak gözleri Chu Mu'yu inceledi.

 

"Bu sınıfta, uygun eğitim yeri için Avcılık Topluluğu gibi şişirme bir yere gitmemen en iyisi. Beni bulmaya gelmen doğru karardı. Ancak, orta seviye imparator sınıfından yüksek seviye imparator sınıfına girmek sırf söyledin diye olmaz." Kıdemli Duan ciddi bir ses tonuyla konuştu.

 

Bir an tereddüt ettikten sonra kızın uzun sakallı dedesine baktı ve "Li Yan. Sence bu velet için uygun yer neresi?" dedi.

 

Li Yan adındaki yaşlı adam hemen cevap vermedi. Önce Chu Mu'ya "Eğitim yeteneklerin nasıl? Yasaklı bölgelerle başa çıkabilir misin?" diye sordu.

 

"Evet, sık sık girerim," dedi Chu Mu.

 

"Büyük sözler. Hatta 'sık sık' diyorsun. Ama konuştuğun kişi kimliğini açığa çıkarırsa şaşkınlıktan ölürsün. Genç bir adamın olağanüstü yeteneği olması iyi ama kesinlikle kibirli olmamalısın." Kıdemli Duan Chu Mu'nun kendine tamamiyle güvendiği görünce derhal onu indirgeyerek konuştu.

 

Yasaklı bölgeler, dış, orta veya iç bölge olsun yasaklı bölgeydi. Birçok genç adamın sırf ruh imparatoru gücüne sahip olduğu ve dış bölgelere veya orta bölgenin eteklerine girebildiği için yasaklı bölgeye girebildiklerini söyleyeceğini çok iyi biliyordu. Ancak, ayak bastıkları yerin okyanusun yalnızca kıyısı olduğunu bilmiyorlardı. Gerçek yasaklı bölge sayılması için çok sığdı. 

 

"Neyse, sırf yaşlısın diye başkalarına zorbalık etme. Kaç yaşındasın sen, hala ne yaptığını bilmiyorsun. Ne niteliğin var ki başkalarıyla öyle konuşuyorsun?" Li Yan dönüp Kıdemli Duan'ı azarladı.

 

Chu Mu iki adamın didiştiğini görünce sessizce güldü. İkisi bir çift palyaço gibiydi.

 

Ancak, gerçekten vasıf sahibi olduklarını görebiliyordu.

 

"Yang Feng Sırtı'na git. Orada bir grup Bin Gözlü Şeytan Ağacı yaşıyor. Orta seviye imparator sınıfı ağaç tipi ruh hayvanının eğitimi için çok uygun bir yer. Şansın iyiyse birkaç bin yıllık ağaç kristali bulabilirsin. Belki de ruh hayvanın yüksek seviye imparatora ulaşır," dedi Li Yan.

 

"O kadar kolay mı sence? Ne sanıyorsun ki, bin yıllık ağaç kristali dağda her yerde büyüyor mu? Ama dediğin doğru, orası cidden senin sınıfındaki bir için uygun eğitim yeri. Dur bakayım, kütüphaneden harita getireyim. Yanına alırsın. Yanlış yöne gitme, sonra geri dönemezsin," dedi Kıdemli Duan.

 

"Yang Feng Sırtı. Siz iki kıdemliye rehberliğiniz için teşekkürlerimi sunarım." Chu Mu hürmetlerini sunarak konuştu.

 

"Gerçi için cıvıl cıvıl. Etrafta koşuşturman sorun olmaz. Yang Feng Sırtı'nın elli kilometre güneyinde Yeşim Ormanı var.  Birçok yüksek sınıflı Peri Kelebeği orada öldü. Benim için oraya git. Garip bir şey görürsen dikkatli ol. Muhtemelen başa çıkabileceğin bir sınıf değildir. Sadece etrafa bakın," dedi Kıdemli Duan.

 

"Başa çıkamayacağım bir sınıf mı? İnsan aleminde benim başa çıkamayacağı bir sınıf mı var?" diye düşündü Chu Mu.

 

 










Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr