Çevirmen: Çıngıraklı

Editör: Mariposa

Bölüm 982: Ben de Maske Takabilirim (1)

Shen Qiu'nun emriyle birleşmiş bir grup insan aniden Ruh Şehri'nin şehir merkezinin sokaklarında ve caddelerinde belirdi!

Bu insanlar hızla yıkılan meydana doğru ilerleyip bir araya toplanarak devasa bir ordu oluşturdu.

“Bu da ne!” Lu Yun'un yüzü, toplanan figürleri görünce anında korkuya boğuldu!

Diğer iki Otuz İki Kabuk uzmanı etraflarına baktı ve şok edici bir şekilde bir yerin üç farklı renkli şeytan aleviyle çevrelendiğini keşfetti!

Camgöbeği renkli şeytan alevleri, mavi renkli şeytan alevleri ve beyaz renkli şeytan alevleri. Merkez plazadaki okyanus dalgasını andırıyorlardı!!

“Ordu, Kabus Sarayı'nın Kabus Ordusu!!!”

“Ordu nereden geldi! Kabus Sarayı'nın hala bir ordusu olamaz!!!!” Yang Que, Kabus Ordusu'nun sel gibi doluşmasını izlerken daha önce olmadığı kadar şaşkına dönmüştü.

Şehir Efendisi olarak Ruh Şehri'nde görevlendirilmiş olan Kabus Sarayı'nın ordusunun gücünün ne olduğunu çok net biliyordu. Ancak, şu anda dört bir yandan onlara saldıran muazzam Kabus Ordusu'nun tam olarak ne kadar büyük olduğunu tespit etmemişti!!

Nasıl oldu da böyle bir güç Ruh Şehri'ne girdi!

“Kıdemli Zhu Chao... Etrafımız sarıldı!” Tang Shang konuşurken titriyordu.

Ruh İttifakı'nın şehirdeki gücü Zhu Chao tarafından yönetiliyordu. Tüm üyelerinin Kabus Sarayı'nın ordusunca ezip geçildiğini keşfettikten sonra yüzleri korkuyla doldu!

Zhu Chao'nun yüzü bile çarpıklaştı!

Üç büyük sarayın şu anda hiç harekete geçmemesine şaşmamalıydı. Shen Qiu da öfkesini yutmuştu. Gerçekten de, üç büyük saray ruh yeteneği yarışmasından sonra Ruh İttifakı'na saldırmak için komplo kurmuştu!

Ruh Şehri'nde, Zhu Chao'nun gücü Shen Qiu ile başa çıkmak için yeterliydi, hatta bir ast olarak zirve imparator sınıfına sahip Zhu Haoting vardı. Dahası, Şehir efendisi Yang Que onlara karşı önyargılıydı. Bu yüzden, Zhu Chao üç büyük saraydan hiç korkmamıştı.

Ancak, Zhu Chao, genç bir adam tarafından sıkıştırılacağını ve kozlarından birini kullanmak zorunda kalacağını asla beklemezdi. Daha da utanç verici ve kızdırıcı olan Kabus Sarayı'nın büyük ordusunun o fark etmeden Ruh Şehri'ne girmesiydi!!

“Kıdemli Zhu Chao. Acele edin ve emri verin, yoksa kaçamayacağız!”

Chu Mu, tek başına, bir yüksek seviye imparator sınıfı kıdemliyi ve on beş yüksek seviye imparatoru öldürmüştü. Bu nedenle, yüksek seviye imparatorlar açısından üç büyük saray mutlak avantaja sahipti.

Zhu Chao'nun kendisi de üç zirve imparatoru yormuştu ve bu aşırı güçlü Beyaz Kabus'u bastırma konusunda kendine tam olarak güvenmiyordu.

Zhu Chao dikkatsizdi. Çok dikkatsiz!

Yang Que, Ruh Şehri Efendisi pozisyonuna tutunmak istiyorsa güç toplayıp şehri korumak zorundaydı. Ruh İttifakı'na yardım edemedi.

Bu yüzden, Shen Qiu ve üç büyük saraydan bir grup kıdemli Yang Que'yi tutmazsa Zhu Chao'nun astları üç büyük sarayla mücadele etmezdi. 

Momentum değişmişti! Zhu Chao, ruh yeteneği yarışmasından sonra üç büyük sarayın artık Ruh Şehri'nde kalamayacağını düşünmüştü. Yine de, tam tersi oldu. Ve kendisinin burada duramamasıyla sonuçlandı!

"Öldür!!"

Kıdemli Shen Qiu ruh andacı sesini yoğunlaştırdı ve görkemli, heybetli bir sesle öldürme emrini verdi!

Büyük bir savaş çıkmak üzereydi. Üç büyük saraydan yerinde duramayan ruh imparatorlarının hepsi Yaşlı Kıdemli Shen Qiu'nun emriyle beraber ruh hayvanlarını çağırdı.

Tüm plaza bir anda üç büyük saraydan vahşi ruh hayvanlarınca işgal edildi!

Tüm plaza bir anda üç büyük saraydan vahşi ruh hayvanlarınca işgal edildi! Çağırma hızları açıkça çok daha yavaştı.

Ancak, daha yavaş olmaları birçok kellenin taze kan saçarak yerde yuvarlanacağı anlamına geliyordu. İnsan ve ruh hayvanı kelleleri uçuşuyordu!

Zhu Chao'nun yüzü kızardı ve bu kaotik savaş meydanında düşen insanların sayısını araştırdı.

“Geri çekilin, herkes geri çekilsin!” Zhu Chao bağırmak için ruh andacını kullandı!

Zhu Chao, Ruh İttifakı'nın tüm üyelerinin yanında toplanmasını isteyip doğuya doğru kuşatmayı kırmaya başladı.

“Long long long long!!!!!!!!!”

Bir ordunun gücü ve imparatorların gücü. İkisi de gerçekten yıkıcı güçlerdi. Muazzam plaza bir anda moloz yığınına dönüştü ve savaşın alevleri sürekli yıkım yaratarak şehrin merkezine doğru yayıldı.

Şehirde patlak veren savaş en içler acısı şeydi.

Ancak, her iki taraf da durup şehirle ilgilenemezdi. Yang Que'nin merkezi oluşumu bu durumda ateşi harlayamazdı. Tek yapabilecekleri iki büyük güç arasındaki savaştan kaçıp bitki dünyası ruh hayvanlarını kullanarak şehrin merkezinde savunma hattı kurup kendilerini savunmaktı.

Oradaki yapıların çoğu kuvvetli olması için yapılmıştı ve yeterince korunursa şehrin tümü yok edilemezdi.

Dövüş kaotikti. Şehrin tam merkezinde yanan üç farklı renkli şeytan alevi sürekli yayılıyordu. Sokaklar ayakları altında titredi. Ayrıca, ruh hayvanı enerjisinin çarpışmaları ve havada süzülen farklı çeşitteki güç özelliklerince yok edilip tüm gökyüzünü kaosla kapladı!

Yüksek sesli gürleme sesleri dört bir yana yayılıyordu. Dalgalanan dumanın arasında onur platformunu yok etmek için sessizce beyaz kıyafetli bir Chu Mu duruyordu.

Chu Mu artık bu savaşa katılmak zorunda değildi. Shen Mo ve Shen Qiu'nun bu muazzam Kabus Sarayı ordusuna liderlik etmesi ve Ruh Şehri'ni temizlerken üç büyük saray ittifakına liderlik etmesiyle, Ruh İttifakı'nın tüm güçleri köklerinden söküldü. Ruh Şehri bugünden itibaren onlar için hayati bir üs haline gelecekti!

Chu Mu'nun yapması gereken, Beyaz Kabus'un Zhu Chao'dan Ruh Gemisi'ni geri almasıydı. Ardından İkinci Beyaz, Dördüncü Beyaz ve Beyaz Kabus'a düşmanın kanını tattırabilirdi!

Chu Mu, üç büyük sarayın planını bir ay önceden biliyordu.

Kabus Sarayı'nın büyük ordusunun sızması, Veliaht Prens Shen Mo'nun Ruh Şehri'ne girmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşmişti. Gerçekten de, büyük bir katliam yapmak için gücün bir kısmını sessizce Ruh Şehri'nin merkezine sızdıran Shen Mo'ydu!

Kabus Sarayı iş başındayken zalim ve acımasızdı. Büyük bir savaş başlatmanın sonuçlarını umursamazlardı.

Zhu Chao Ruh İttifakı uzmanlarından oluşan bir grup ile kaçarken şehir merkezindeki kaotik savaş yavaş yavaş dış şehre ve daha sonra şehir dışına taşındı.